Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat > Her Telden > Sağlık » Genel ve Estetik cerrahi

  • Yeni Konu aç Cevapla  
     
    LinkBack Seçenekler Arama Stil
  • Alt 17 Mart 2012, 12:38   #21
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    BLEFAROPLASTİ

    Göz kapakları, insanın yüz ifadesini ve dış görünümünü etkileyen, estetik ve aynı zamanda fonksiyonel önemi olan bir organdır. İlerleyen yaşın, yüz üzerindeki etkilerinin ilk ortaya çıktığı yerlerden biridir. Yaş ilerledikçe üst göz kapağı derisinde bollaşma, kaş ile birlikte, bollaşan bu deride aşağı doğru sarkma oluşur. Alt göz kapaklarında ise deride bollaşma, kırışıklık ve göz altı torbalarının belirginleşmesi dikkati çeker. Bu durum, kişinin göz kapaklarında ağırlaşmaya, yüzünde ise yorgun, üzgün, düşünceli ya da kızgın görünen bir ifadeye yol açar.

    Blefaroplasti ameliyatları bu tür şikayetleri düzeltmeye yönelik olarak yapılan girişimlerdir. Alın kırışıklığı ve kaşlarda sarkıklığın söz konusu olduğu durumlarda üst yüz germe ameliyatı, yanaklarda sarkıklığın söz konusu olduğu durumlarda ise yanak kaldırma ameliyatı, göz kapaklarına yönelik yapılan girişime ek olarak yapılabilir. Alt ve üst göz kapakları, konumları ve anatomik yapıları farklı olduğu için ayrı ayrı değerlendirilir, uygulanan cerrahi girişimin niteliği de farklıdır. Ameliyat, üst göz kapağında kıvrım çizgisi üzerinden, alt göz kapağında kirpiklerin hemen altından girilerek yapılır, bu sayede ameliyat izleri -zaten belirgin değildir- gizli kalır.
    Göz kapaklarındaki
    cilt fazlalıkları

    Göz kapaklarındaki
    yağ torbacıkları

    Üst göz kapağı derisindeki bollaşma, hem dikey, hem de yatay doğrultuda olmak üzere iki boyutlu olarak, yeni geliştirdiğimiz bir teknik ile düzeltilmekte ve ayrıca göz kapağına dolgun görünümünü veren yağ torbacıkları da alınmaktadır. Alt göz kapaklarında kırışıklık oluşturan bollaşmış deri düzeltilmekte, dışarıya doğru bombelik oluşturan yağ torbacılarının pozisyonu değiştirilmektedir. Yeni geliştirilmiş olan bu teknik sayesinde yağ torbacıkları alınarak yapılan klasik tekniklerin uygulandığı ameliyatlarda oluşan yaşlı bakış ifadesi ortadan kaldırılmaktadır.

    Blefaroplasti ameliyatları genel ya da lokal anestezi altında yapılabilir. Blefaroplasti ile birlikte ek bir girişim planlanıyorsa genel anestezi tercih edilir. Her bir göz kapağının düzeltilmesi yaklaşık 30-40 dakikadır. Ameliyattan sonra aynı gün eve dönülebilir. Rahatsız edici bir şekilde ağrı şikayeti oluşturmaz. Göz kapaklarında ameliyatın etkisinden kaynaklanan ödem (şişlik) ve morarma oluşur. Ödem ve morluklar, yapılan girişimin derinliğine ve kişinin hassasiyetine göre 5-7 gün içinde azalır. Göz kapaklarının derisinin tam olarak oturması ve şekillenmesi 4-6 ay sürer, ancak bu süre içinde görünüm ile ilgili herhangi bir şikayet oluşturmaz.

    Uyguladığımız teknikler, bakışlarda canlanma, üzgün, yorgun ve kızgın görünen yüz ifadesinde düzelme ve gençleşme sağlayacaktır.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:38   #22
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    RİNOPLASTİ

    Burun, yüz görünümünü etkileyen estetik ve fonksiyonel bir organdır. Rinoplasti ise burnu şekillendirmeye yönelik yapılan cerrahi girişimdir. Rinoplasti ameliyatı ile burnun büyüklüğü arttırılabilir ya da azaltılabilir, burun ucu şekillendirilebilir. Burun delikleri küçültülebilir. Burnun dudakla ve alınla oluşturduğu açılar değiştirilebilir. Burundan nefes alma zorluğu olduğu durumlarda, nefes alma problemlerini çözmeye yönelik müdahaleler (septoplasti, konka rezeksiyonu...) ile birlikte yapılabilir. Özellikle burun cerrahisinde estetik ve fonksiyon birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Bu bağlamda başarılı burun ameliyatı yüzünüzle uyumlu doğal bir burun görüntüsü sağlamalı ve nefes almayı daha da rahatlatmalıdır.

    Burun ameliyatlarının başarısı, kişinin burnu ile ilgili problemleri ve beklentilerini doktoruna tam olarak ifade etmesine bağlıdır. Bu nedenle ameliyatla ilgili beklentilerinizi ve burnunuza ait sorunları tartışmanız, yapılacak girişimin planlanması konusunda doktorunuzu yönlendirecektir. Gerçekçi olmayan ya da mükemmeli hedefleyen beklentiler kişide hayal kırıklığı oluşturabilir. Bu nedenle burun ameliyatlarından sonra mükemmel bir görünüm değil de, daha iyi ve uyumlu bir görünüm beklentisi içinde olan kişiler ameliyattan memnun kalırlar.

    Rinoplasti ameliyatını standart bir şekilde yapmamaktayız, hastanın ihtiyaçlarını karşılayacak, kişiye özel rinoplasti cerrahisi uygulanmaktadır. Gerçekçi beklenti, sağlıklı birey ve psikolojik denge rinoplasti adayı için önemli kriterlerdir.

    Hastaya ait özellikler sonucu etkiler;

    * Yaş : Erkeklerde 17, kızlarda 16 yaştan itibaren bu ameliyat yapılabilir.

    * Burun derisinin kalınlığı

    * Burun eğriliği (aksı)

    * Burun büyüklüğü

    * Daha önce geçirilmiş burun ameliyatları

    * Yara iyileşme problemleri

    Ameliyat öncesi çekilen fotoğraflar üzerinde analitik ölçümler yapılarak yüzünüz için en ideal burun modeli belirlenmektedir.


    Doktorunuz tarafından burun içi ve dışı ayrıntılı bir şekilde muayene edilir. Ek bir hastalık ve problem var ise bu aşamada tespit edilir (sinüzit, nazal polip vs ...). Rinoplasti ameliyatınız için gerekli (6 değişik açıdan) fotoğrafınız çekilir. Bu pozlar ameliyatınızı planlamada kullanılır. Ayrıca digital kamera ile alınan görüntüler üzerinde bilgisayar ortamında çalışma yapılır. Böylece ameliyat sonrası görüntü hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Ameliyat kesileri burun deliklerinin içinden yapıldığı için dış görünümde herhangi bir ameliyat izi olmaz.

    Ameliyat, genel anestezi altında, tam teşekküllü bir hastanede yapılır. Ameliyat süresi hastadaki problemlerin büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Ortalama 2 saattir. Ameliyat sonrası en fazla bir gece hastanede kalınır. Ameliyatın sonunda burun deliklerine tamponlar ve burun üzerine plastik bir atel yerleştirilir. Ameliyatı takiben göz çevresinde şişlik ve morarma oluşur, ilk birkaç gün burun deliklerinden kanlı sızıntı olabilir, rahatsız edecek derecede ağrı olmaz, olabilecek hafif ağrı, ağrı kesici ilaçlar ile kolayca giderilebilir. 1-3 gün sonra tamponlar, 7. gün atel ve dikişler alınır. Takip eden bir hafta burun bandajı uygulanır. Morluklar 7 gün içinde kaybolur. Şişliklerin çoğu ilk 10 gün içinde hızla azalır ve burun son şekline yakın normal bir görünüm kazanır. Bu andan itibaren kişi normal yaş***** dönebilir. Kalan şişliklerin azalması, burnun tam olarak oturması ve son halini alması yaklaşık 6 ay sürer. Ameliyat sonrası en az 2 ay süre ile burnunuzu darbelerden ve güneş ışığından korumanız önerilir. Bu süre içinde gözlük kullanmamanızda da yarar vardır. Düşük bir oranda da olsa burunda kalabilecek belli belirsiz şekil bozuklukları gibi istenmeyen sonuçların oluşması halinde ek cerrahi operasyon gerekliliği her zaman göz önüne alınmalıdır.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:38   #23
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    MEME KÜÇÜLTME

    Meme, kadınlığı simgeleyen, erojen organlardan birisidir. Her kadın, estetik olarak güzel görünümlü memelere sahip olmak ister. Ancak memelerin normalden daha büyük ve ağır olması, kişinin fiziki görüntüsünü bozmasının yanı sıra boyun, sırt ve omuz ağrılarına, normal dik duruş pozisyonunun bozulmasıyla kamburlaşmaya, memelerin karın cildi ile temas eden alt yüzeyinin aşırı terlemesi ile pişik oluşması ve mantar infeksiyonlarına, sütyen askılarının omuz üzerinde derin izler bırakmasına sebep olabilir. Büyük ve sarkık memelerin yol açtığı bu tür şikayetlerden meme küçültme ameliyatları ile kurtulmak mümkündür.
    Koyu renkli alanlar çıkarılan dokuyu göstermektedir. Hastanın sağ memesinden daha geniş bir alanda doku çıkarılmıştır. Sol memesinden daha sınırlı miktarda doku çıkarılmıştır.



    Uygulanan her iki farklı tekniğe ait ameliyat izlerinin şematik çizimi


    Ameliyatın tekniği memelerin büyüklüğüne göre değişmektedir. Son yıllarda geliştirilmiş ameliyat teknikleri ile hafif ve orta dereceli büyük memelerde meme başı çevresi ve meme başından aşağı meme altı çizgisine doğru dikey olarak uzanan minimum izi ile normal büyüklük ve dolgunlukta, son derece dik ve diri meme görüntüsü kazandırmak mümkündür. Bu tür uygulamalarda çıkarılan meme dokusunun miktarına bağlı olmak koşulu ile ameliyat sonrası dönemde doğum yapıldığında anne sütünde bir miktar azalma olabilmesine rağmen emzirmek mümkün olabilmektedir. İleri derecede büyük memelerde ise uygulanan ameliyat teknikleri farklıdır. Bir önceki teknikte tarif edilen ameliyat izlerine ek olarak meme altı kıvrım çizgisi boyunca da iz oluşur ve ameliyat sonrası dönemde doğum yapıldığında emzirmek mümkün olmaz. Ameliyatta uygulanan tekniğe bağlı olmaksızın açık tenli ve yara iyileşme fizyolojisi normal olan kişilerde kalan ameliyat izleri çok belirgin değildir. Ancak izlerin belirginliği yine de kişinin yaşına, genetik yapısına ve derinin yapısal özelliklerine göre değişebilir.

    Ameliyat, tam teşekküllü bir hastanede, genel anestezi altında yapılır, ortalama süresi 3-4 saattir. Hastanede kalış süresi 1-2 gündür. Ameliyat, geniş bir alanı içermesine rağmen ameliyattan sonra kişiyi rahatsız edecek derecede ağrı olmaz. Hissedilen ağrı, ağrı kesici ilaçlar ile rahatlıkla kontrol altına alınabilir. Memeler ameliyat sırasında, zaman içinde yerçekiminin etkisi ile yeni şeklini alacağı düşünülerek normalden daha fazla dikleştirilir. Yapılan ameliyatın etkisinden dolayı memelerde ödem (şişlik) ve hafif morarmalar olabilir. Ameliyattan sonraki memelerin bu görünümü ve ameliyat izleri kişiyi hayal kırıklığına uğratabilir, hatta kişi bu yüzden ameliyat olduğuna pişman bile olabilir. Ancak 3 hafta kadar sonra ödem ve morluklar düzelecek, birkaç ay sonra meme hafifçe aşağıya doğru inecek, memenin alt kenarı normal şeklini kazanacak ve ameliyat izleri yavaş yavaş azalmaya başlayacaktır. Memenin tam şeklini alması ve yara izlerinin azalması için en az 6 ay gerekir. Bu sürenin sonunda, ameliyattan sonra deri üzerindeki yer çekimi ve statik gerilim kuvvetlerin değişiminin etkisiyle ortaya çıkabilecek yara iyileşme problemleri (meme başında kayma, belirgin yara izleri vb.) olursa lokal anestezi altında yapılabilecek küçük girişimler ile düzeltilebilir.

    Meme küçültme operasyonları iz bırakıcı nitelikte operasyonlardır. Kliniğimizde, bu tür operasyonlar en az iz bırakacak tasarım uygulamaya özen gösterilmektedir. Meme küçültme ameliyatını takiben kişinin fiziki ve ruhsal durumunda çarpıcı bir düzelme izlenir. Memelerin büyüklüğünden kaynaklanan şikayetler hızla kaybolur, bu şikayetler yerini bir hafiflik ve rahatlık hissine bırakır.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:39   #24
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    MASTOPEKSİ

    Meme, kadınlığı simgeleyen, erojen organlardan birisidir. Her kadın, estetik olarak güzel görünümlü memelere sahip olmak ister. Ancak gelişim geriliği ya da doğum sonrası kilo kaybı sonucu hacmini yitiren meme dokusu, üzerini saran derinin de bol kalması sonucu sarkık bir görüntü kazanabilir. Dolgunluğunu, diriliğini yitirmiş sarkık memelerin görünümünü mastopeksi ameliyatları ile güzelleştirmek mümkündür. Yeterli bir hacme sahip olmayan sarkık memeler için tek başına mastopeksi ameliyatı yeterli olmayabilir. Mastopeksi ameliyatı sadece memeyi şekillendirici, sarkıklığı giderici bir girişimdir, memeye hacim kazandırmaz. Bu gibi olgularda, mastopeksi ameliyatına ek olarak, hacim kazandırmaya yönelik meme protezi (silikon) uygulaması ile normal dolgunluk da sağlanmış olur.

    Ameliyatın tekniği memelerin sarkıklık derecesine göre değişmektedir. Hafif sarkıklığı olan olgularda meme başı normal pozisyonuna taşınır ve meme başı çevresindeki bollaşmış olan fazla deri çıkarılır. Bu teknik uygulandığında sadece meme başı çevresinde halka şeklinde bir ameliyat izi oluşur. Sarkıklık fazla ise ayrıca memenin alt yarısından da bollaşmış derinin çıkarılması gerekir. Bu durumda meme başının çevresindeki ameliyat izine ek olarak meme başından alt kenara doğru dikey olarak uzanan bir iz daha oluşur. Bu uygulamalar ile meme başı normal pozisyonuna taşınıp bollaşmış olan fazla deriler de çıkarılarak meme dik ve diri görünümünü kazanır. Aynı girişim sırasında memeye dolgunluk kazandırmak için silikon protezler de yerleştirilebilir. Ameliyatı takip eden yıllarda doğum yapıldığında süt bezleri ve süt kanalları zarar görmemiş olacağı için silikon protez uygulanan olgular da dahil olmak üzere herkes bebeğini emzirebilir.
    Çıkarılan deri alanı

    Ameliyat izlerinin
    şematik çizimi


    Ameliyatta uygulanan tekniğe bağlı olmaksızın açık tenli ve yara iyileşme fizyolojisi normal olan kişilerde kalan ameliyat izleri çok belirgin değildir. Ancak izlerin belirginliği yine de kişinin yaşına, genetik yapısına ve derinin yapısal özelliklerine göre değişebilir.

    Ameliyat, tam teşekküllü bir hastanede, genel anestezi altında yapılır, ortalama süresi 2-3 saattir. Hastanede kalış süresi 1 gündür. Ameliyat sonrası kişiyi rahatsız edecek derecede ağrı olmaz. Hissedilen ağrı, ağrı kesici ilaçlar ile rahatlıkla kontrol altına alınabilir. Yapılan ameliyatın etkisinden dolayı memelerde birkaç hafta süren ödem (şişlik) olabilir. Ameliyat izleri aylar içinde yavaş yavaş azalmaya başlayacaktır. Memenin tam şeklini alması ve yara izlerinin azalması için en az 6 ay gerekir. Bu sürenin sonunda deri üzerinde değişen statik kuvvetlerin etkisiyle ortaya çıkabilecek yara iyileşme problemleri (meme başında kayma, belirgin yara izleri vb.) olursa lokal anestezi altında yapılabilecek küçük girişimler ile düzeltilebilir.

    Mastopeksi ameliyatları daha dik, daha diri, daha dolgun bir göğüs şekli kazandırıcı niteliktedir, bu durum aynı zamanda kendinize olan güveniniz de arttıracaktır.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:39   #25
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    YÜZ İSKELETİ CERRAHİSI

    Yüz kemiklerinin şekli, insanların yüz ifadesini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Yüz kemiklerindeki şekil bozuklukları yüzün görüntüsünde ciddi bir bozukluk oluşturduğu gibi çene kemiğindeki deformiteler çiğneme sorunlarına da yol açabilir.

    Yüzün kemik iskeletine yönelik yapılan kraniofasial cerrahi girişimleri:

    Alın kemiği şekillendirilebilir. Çökük alın kemiği dolgunlaştırılabilir ya da dolgun olan alın kemiği normal şekline getirilebilir.

    Elmacık kemiklerine yapılan girişimler ile elmacık kemikleri öne, geriye, sağa ve sola alınabilir, dolgunlaştırılabilir.

    Alt çene ya da üst çenenin pozisyonunun bozukluğuna bağlı olarak alt ve üst dişler birbirleriyle karşılıklı olarak düzgün temas etmeyebilir ve çiğneme bozuklukları görülebilir, böyle durumlarda çene kemikleri normal pozisyonlarına getirilebilir. Üst çene ve/veya alt çene öne, geriye, sağa, sola, yukarıya ya da aşağıya alınabilir.

    Alt çenenin ucu normalden büyük ya da küçük olabilir. Bu durumda çene ucunun ölçüleri yüz ile uyumlu olacak şekilde değiştirilebilir.

    Yüz kemikleri asimetrik olarak gelişmiş olabilir, asimetriyi düzeltici nitelikte girişimler yapılabilir.

    Yüz kemiklerinin şekli değiştirilerek erkeksi bir yüze kadınsı, kadınsı bir yüze erkeksi görünüm de kazandırılabilir
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:52   #26
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    YAĞ İNJEKSİYONU

    Yağ injeksiyonu, lipoinjection, lipofilling gibi terimlerin anlamı birbirine yakın olup, bir bölgeden alınan yağ dokusunun bir başka bölgeye dolgu yapma amacı ile kullanımını ifade eder. Yağ injeksiyonunun başlıca uygulama alanları, vücut hatlarını düzeltmek, yüzdeki yaşlılık çizgilerinin belirginliğini azaltmak, dudakları dolgunlaştırmak ve zayıf yüzlere daha dolgun bir görünüm vermektir.

    Vücut hatlarındaki düzensizlikler, vücudun normal yapısından, bazı doğumsal ve edinsel hastalıklardan ya da liposuction ile kontrolsüz bir şekilde yağ dokusu alınışından kaynaklanabilir. Vücudu saran yağ dokusundaki herhangi bir sebepten kaynaklanan zayıflık ya da eksiklik vücut hatlarında da düzensiz bir görünüm oluşturur. Yağ injeksiyonu (ya da lipofilling) uygulamaları ile yağ dokusunun eksik ya da zayıf olduğu bölgelere, yağ dokusu ile dolgu yapılarak daha düzgün bir görünüm kazandırılabilir.

    Yağ injeksiyonu yüz bölgesinde en sık olarak yaşlılığa bağlı belirginleşen yüz çizgilerini hafifletme amacı ile uygulanır. Bu uygulama, nedeni ortadan kaldırmaya yönelik değil, görüntüyü iyileştirmeye yönelik bir uygulamadır. Yüzdeki çizgilenmeler yaşlandıkça ortaya çıkar. Yaşlanma süreci hiçbir şekilde durdurulamaz, engellenemez ve sonuç olarak yüzdeki dokular sarkmaya başlar. Dokuların sarkması ile oluşan çizgilenmeler ve katlanmalar, ancak yüz germe ameliyatları ile düzeltilebilir, yağ injeksiyonu ise bu görünümü sadece kamufle edici niteliktedir. Yağ injeksiyonu işlemi, yüz germe ameliyatları ile kombine edilerek her ikisi de bir arada uygulanabilir. Kombine girişimlerde, yağ dışında, yapılan ameliyattan artan dokuları da kullanabilme imkanı olduğu için doku injeksiyonu da yapılabilmektedir. Kombine girişimlerde elde edilecek sonuçlar çok daha çarpıcıdır.

    Yağ injeksiyonu, tüm yüze ya da sadece dudaklara daha dolgun bir görünüm kazandırmak için de uygulanabilir. Yüzü zayıf görünen kişilere yanak, ağız çevresi ve çenesine yapılan injeksiyonlar ile daha dolgun bir yüz görünümü verilebilir. Aynı şekilde sadece dudakların dışarıdan görünen kısımlarının içine yapılan injeksiyonlar dolgun bir dudak görünümü verir.

    Yağ dokusu dışında, yüz bölgesinde kullanmak üzere dolgu için üretilmiş collagen, silikon gibi hazır preparatlar da mevcuttur. Bu gibi hazır preparatlar, uygulanışından sonra geç dönemde olumsuz sonuçlar doğurmasından dolayı gün geçtikçe daha az kullanılır hale gelmiştir. En güvenilir teknik, kişinin kendi dokularının kullanıldığı tekniktir.

    Yağ injeksiyonu için kullanılacak yağ dokusu liposuction işlemi ile elde edilir. Yağlar, liposuction tekniği ile vücutta yağ dokusunun fazla olduğu herhangi bir bölgeden alınabilir. Alınacak miktar, injeksiyon yapılacak doku miktarına göre değişir. Girişim, yapılacak işlemin büyüklüğüne bağlı olarak lokal ya da genel anestezi altında planlanır. İyileşme süresi, yapılan girişimin niteliğine göre değişir. Ameliyattan sonra rahatsızlık verecek derecede ağrı şikayeti olmaz, injeksiyon bölgesinde hafif ödem (şişlik) ve morarma oluşabilir, ödem ve morarma 7-10 gün içinde kaybolur. İnjeksiyon sonrası ilk injeksiyon yapılan yağların yaklaşık yarısı vücut tarafından emilir, kalan yağ miktarı ise kalıcıdır. Doku injeksiyonu yapıldığında, vücut tarafından emilim oranı ise çok daha azdır
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:52   #27
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    SAÇ EKİMİ

    Saç dökülmesine neden olan birçok faktör vardır. En sık karşılaşılan saç kaybı şekli, tıbbi olarak androjenik alopesi adı verilen ve cinsiyet hormonlarının etkileri ile ortaya çıkan erkek tipi saç kaybıdır. Androjenik alopesi dışında yanık, travma ve bazı hastalıklar sonucu da saç kaybı ortaya çıkabilir.

    Saç kaybı genellikle ya başın tepe kısmından, ya da alın bölgesinde şakak üstlerinden başlar ve zamanla başın önce tepe kısmına, daha sonra da arka kısımlarına doğru genişler. Son aşamada sadece dökülmeye karşı en dayanıklı bölgeler olan kenar kısımları ve ense bölgesinde saç kalır. Bu bölgelerdeki saçlar, cinsiyet hormonlarının saçlar üzerindeki etkilerine karşı daha dirençlidirler. Dirençli bölgelerdeki saçların da dökülmesi tam bir saç kaybına yol açar ki, bu durum son derece ender rastlanan bir durumdur. Saçların, başın her bölgesinde dökülmeye farklı derecelerde direnç göstermesinin nedenleri ise net olarak bilinmemektedir.
    Saç çizgisinin belirlenmesi


    Enseden alınan şaçlı deri


    Tek tek ayrılmış saç telleri


    Ekim işlemi

    Saç kaybını önleyen ya da dökülen saçların yerine yeniden saçların çıkmasını sağlayıcı nitelikte kesin çözüm üreten tıbbi bir tedavi henüz geliştirilmemiştir. Ancak cerrahi olarak uygulanabilecek bazı yöntemler ile bu sorun giderilebilir. Uzun yıllardır alopesinin cerrahi olarak giderilmesine yönelik birçok teknik geliştirilmiştir. Bu tekniklerin büyük bir kısmı günümüzde uygulanmamakta olup, son yıllarda, en modern ve en yeni teknik olan mini ve mikro greft yöntemi popüler hale gelmiştir.

    Kliniğimizde saç ekimi için en modern ve en doğal görünüm kazandıran mini ve mikro greft tekniği uygulanmaktadır. Mini ve mikro greft yöntemi, çok olan yerden alıp az olan yere transfer etme esasına dayanır. Saçların dökülmeye karşı en dayanıklı olduğu ense bölgesinden 1.5-2 cm. genişliğinde ve 10-12 cm. uzunluğunda şerit şeklinde, içinde saçları da içeren bir deri çıkarılır. Şerit şeklindeki derinin çıkarıldığı alan, karşılıklı deri kenarlarının birbirine yaklaştırılarak dikilmesi ile kapatılır. Çıkarılan saçlı deri, operasyon ekibi tarafından her birinin içinde 1-6 saç teli kalacak şekilde, sayısı yüzlerce ya da birkaç bin olacak kadar ince ince doğranır. 1-2 saç teli içeren parçalara mikro greft, 3-6 saç teli içeren parçalara mini greft adı verilir. Doğrama işlemi tamamlandığında ekim yapılacak bölgeye küçük çaplı delikler açılır, mini ve mikro greftler açılan delikler içine yerleştirilerek ekim işlemi tamamlanır.

    Operasyon, lokal anestezi altında, işlem yapılacak bölge uyuşturularak yapılır. Ekim yapılacak alanın genişliğine göre 3-6 saat sürebilir. Ekim yapılacak alan geniş bir bölge ise ilk yapılan ekim bazen yeterli olmayabilir, böyle durumlarda 2 ya da 3 seanslı operasyonlar planlanır. Kişi, operasyonun bitiminde evine dönebilir, hastane bakımı gerektirecek bir işlem değildir. Operasyonun ardından kişiyi rahatsız edecek derecede ağrı olmaz, hissedilen ağrı, ağrı kesici ilaçlar ile rahatlıkla kontrol edilebilir. Kişi, ameliyattan 4 gün sonra banyo yapabilir.

    Ekim yapılan saçlar, canlılıklarını korurlar. Normal saçlar gibi uzarlar. Ancak operasyondan sonraki ilk birkaç hafta içinde ekilen saçlarda geçici bir dökülme olabilir, ancak bu dökülmenin ardından aynı noktalardan yeni saçlar çıkacaktır. Saçların tekrar çıkması ve normal uzama sürecine girmesi yaklaşık 6 ay zaman alır. Ense bölgesinden alınan saçlar, dökülmeye karşı dirençli oldukları için, ekim yapıldıktan sonra da bu özelliklerini korurlar, yani ekilen saçlar kalıcıdırlar. Ekim yapmak için saçlı derinin alındığı ense bölgesinde ise dışarıdan bakıldığında saçların arasında kaldığı için fark edilmeyen ince bir çizgi şeklinde iz kalır.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:52   #28
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    DERMABRAZYON

    Dermabrazyon, deri yüzeyindeki pürüzlü görünümü azaltmaya yönelik olarak uygulanan deriyi zımparalama işlemidir. En sık olarak iyileşen sivilcelerin bıraktığı izlerin ya da deriden kabarık yara izlerinin azaltılması için uygulanır. İşlem, derinin en yüzeysel tabakasının soyulması şeklindedir. Derinin yüzeysel tabakası soyulduğunda, oluşan yaranın iyileşmesiyle daha pürüzsüz, gergin ve taze bir deri tabakası ortaya çıkar.

    Ameliyat, dermabrazyon uygulanacak bölgenin genişliğine bağlı olarak lokal ya da genel anestezi altında yapılır. Lokal anestezi altında ameliyat yapıldığında kişi aynı gün evine dönebilir. Genel anestezi altında ameliyat yapıldığında -ek bir ameliyat uygulanmamış ise- kişi aynı gün ya da ertesi gün eve dönebilir. Ameliyatı takiben rahatsızlık vermeyecek derecede hafif yanma hissi şeklinde ağrı olabilir, ancak ağrı kesici ilaçlar ile rahatlıkla kontrol altına alınabilir. Derinin soyulmasına bağlı olarak işlem yapılan bölgede açık yara olacaktır. Yara, giysilerle örtülü olmayan bir bölgede ise herhangi bir bandaj uygulanmaz, üzerine uygun pomatlar sürülerek açık bırakılır. Yara giysilerin içinde kalan bir bölgede ise, giysilerin yaraya temas ederek zarar vermemesi için uygun bir şekilde sargı ya da bandaj ile kapatılır. Ameliyatı takiben birkaç gün içinde banyo yapılabilir. Yaraların iyileşip kapanması 5-10 gün sürer. İyileşmiş bir yara taze bir deri örtüsü ile kaplandığında pembemsi bir renkte olur. Pembemsi renk zamanla soluklaşır ve birkaç hafta içinde normal deri rengini alır
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:52   #29
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    YARA İZİ REVİZYONLARI

    Travma, geçirilen ameliyatlar, yanık, bazı cilt infeksiyonları yara izi oluşturan nedenlerin başında gelir. Deri üzerinde oluşan yaralar, yaralı bölgenin kendi orijinal dokusu, yani deri dokusu ile onarılmazlar. Yaralar, vücut tarafından oluşturulan ve orijinal dokudan farklı, fibröz doku olarak adlandırılan özel bir onarım dokusu ile iyileşir. Deri üzerinde yara izi olarak görünen doku, normal deri dokusu değil, fibröz dokudur. Yara izlerinin deri üzerinde, deriden farklı bir görünüm oluşturmasının nedeni budur. Buradan, derinin tüm katlarını içine alan her yaranın, yerinde bir iz bırakarak iyileşeceği ve yara izlerinin hiçbir şekilde ortadan kaldırılamayacağı sonucunu çıkarabiliriz.

    Yaraların iyileşmesi, kişiden kişiye oldukça farklılık gösteren bir özelliktir. Yara iyileşmesinin özellikleri, kişinin yaşına, ırkına, genetik faktörlere, yaranın vücut üzerinde bulunduğu bölgeye göre farklılıklar gösterir. Yara izleri görünümü etkileyecek şekilde oluştuğunda, yapılabilecek bazı girişimler ile belirginliği azaltılabilir, kamufle edilebilir, ancak tamamen yok edilemez. Uygulanacak cerrahi yöntem yara izinin özelliklerine göre farklılıklar gösterir.

    Geniş bir yüzeyi kaplamayan, kalın bir çizgi şeklindeki yara izleri, cerrahi olarak çıkarılıp, estetik görünümü daha iyi, daha ince ve daha az belirgin bir iz bırakacak şekilde hassas teknikler uygulanarak tekrar dikilebilir.

    Deri üzerinde geniş bir yüzeye sahip hafif pürüzlü olan yara izlerine dermabrazyon uygulanarak yüzey, daha pürüzsüz bir hale getirilebilir.

    Deri üzerinde geniş bir yer kaplayan, yüzeyi oldukça düzensiz ve kötü görünümlü yara izlerinin revizyonu için doku genişletici uygulamaları düşünülebilir. Doku genişleticiler, yara izinin çevresindeki normal deri ile kaplı bölgeye yapılan bir ameliyat ile yerleştirilen, ihtiyaca göre çeşitli şekil ve boyları olan, silikondan imal edilmiş, balon şeklinde malzemelerdir. Uygun şekil ve büyüklükteki doku genişletici, yerleştirilmesini takiben haftada birkaç kez bir enjektör aracılığıyla içi bir miktar serum ile şişirilir ve doku genişletici şiştikçe üzerini örten normal deri de genişler. Şişirme işlemi ofis ortamında uygulanabilen bir işlemdir ve ağrılı değildir. Şişirme miktarı, yerleştirilen doku genişleticinin hacmine göre ayarlanır. Şişirme süresi doku genişleticinin hacmine ve her seferinde içine verilen serum miktarına göre değişir, ortalama 1-2 aylık bir süredir. Bu sürenin sonunda yara izini örtmeye yetecek kadar normal deri bollaştığında, ikinci bir ameliyat ile yara izi çıkarılır, doku genişletici de çıkarılır ve doku genişleticinin üzerinde bollaşan normal deri, çıkarılan yara izinin üzerini kaplayacak şekilde örtülür ve dikilir. İki aşamalı bir operasyon ile geniş bir yüzeyi kaplayan kötü görünümlü yara izi, yerini ince bir çizgi şeklindeki yara izine bırakır.

    Yaralar, bazı kişilerde, deri yüzeyinden dışarıya doğru taşacak şekilde kabarık, oldukça sert, kaşıntılı, kırmızı renkli, kötü bir iz bırakarak iyileşir. Bu şekilde gelişen yara izi oluşumuna keloid denir. Keloid, kişinin yaşı, ırkı, genetik yapısı, yaranın vücut üzerinde bulunduğu bölge gibi faktörlere bağlı olarak gelişir. Bir yara iyileşirken keloid gelişeceği hissedildiğinde, steroidli pomatların kullanımı, silikon krem ya da silikon bandaj uygulamaları ile keloid gelişimi durdurulabilir. Keloid geliştiğinde özel durumlar olmadıkça ameliyat ile revizyon düşünülmez. Çünkü ameliyat ile oluşturulan yara iyileşirken tekrar keloid gelişir. Böyle durumlarda keloidin içine uygulanan steroidli ilaç injeksiyonları ve silikon bandaj uygulamaları daha akıllıcadır. Ameliyat, ancak geniş yüzeye yayılmış, oldukça sert, kişiye rahatsızlık veren ve ameliyat dışı uygulamalara yanıt alınamayacak keloidlerin revizyonu için düşünülebilir.

    Oluşan her yara, insanın biyolojik yapısından kaynaklanan nedenlerden dolayı yerinde az da olsa bir iz bırakarak iyileşir. Yara izlerinin yok edilmesi mümkün olmasa bile uyguladığımız teknikler ile yara izlerini daha az belirgin ve daha az dikkat çeken bir hale getirmek mümkündür.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:53   #30
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Genel ve Estetik cerrahi

    BOTOKS İNJEKSİYONU

    Botoks (Botulinum toksini), Clostridium botulinum adlı bakteriden elde edilen bir toksindir. Botoks, sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin salınımını engelleyip, sinirler ile sinirlerin ulaştığı organlar arasındaki iletimi durdurarak etkisini gösterir. Sinir iletiminin durması, sinirin ulaştığı organın işlevlerinin azalmasını ya da tamamen kaybolmasını sağlar. Botoks’un etki mekanizmasından tıpta birçok alanda yararlanılmaktadır. Plastik cerrahi alanında ise genellikle mimik kaslarının hareketleri ile ortaya çıkan yüzdeki çizgilenmeleri azaltmak ve aşırı terleyen bölgelerdeki terlemeyi azaltmak amacı ile kullanılır.

    Mimik kaslarının yıllar boyunca çalışması, üzerini örten deri üzerindeki kıvrımları belirgin hale getirir ve böylece yüzdeki dinamik çizgilenmeler ortaya çıkar. En sık ortaya çıkan dinamik çizgiler, alın, kaşlar arası, göz kenarları ve ağız çevresinde görülür. Alın ve göz kenarlarındaki çizgiler kişiye daha yaşlı bir görünüm, kaşlar arasındaki çizgiler ise kişiye çatık kaşlı, kızgın bir bakış ifadesi verir. Mimik kaslarına botoks uygulanarak bu kasların hareketleri zayıflatılabilir, kas hareketlerindeki azalma, üzerindeki derinin, kas hareketleri ile katlanmasını ve katlanmaya bağlı çizgilenmeyi de azaltır. Bu şekilde yaşlı ve kızgın olarak görünen yüz ifadesinde de belirgin bir düzelme sağlanır.

    Botoks, ter bezlerine uygulandığında, ter bezleri ile sinir uçları arasındaki iletim de durdurularak ter bezlerinin çalışması azaltılabilir. Vücudun en çok terleyen bölgeleri, avuç içleri ve koltuk altı bölgesidir. Aşırı terleme ve buna bağlı ter kokusu şikayeti olan kişilerin terleyen bölgelerine botoks uygulandığında şikayetlerinde düzelme sağlanır.

    Botoks, injeksiyon şeklinde uygulanır ve ağrılı bir işlem değildir, injeksiyon anında hafif bir ağrı hissedilebilir. Mimik kaslarının hareketlerinde azalma istendiğinde mimik kaslarının içine, terleme şikayetinin azalması istendiğinde deri içine injeksiyon yapılır. Botoks’un etkisi injeksiyonu takiben ilk hafta içinde ortaya çıkar ve etki süresi 3-9 ay olmakla beraber ortalama 6 aydır. Botoks, etkisini yitirdiğinde uygulama tekrarlanabilir. 2 yıl boyunca düzenli olarak botoks uygulanan kişiler uygulamaya aynı düzende devam ettiklerinde kaslarında belirgin bir zayıflama ve buna bağlı yüz ifadesinde değişim olabilir. Bu nedenle uygulamaların 2. yıldan sonra daha uzun aralıklarla yapılmasında yarar vardır.

    Botoks’un sağlık üzerine ciddi bir yan etkisi yoktur. Uygulama sonrası geçici bir şişlik, morarma, nadiren de geçici olarak göz kapağında düşüklük yapabilir. Botoks’un gebelik ve emzirme döneminde zararlı bir etkisinin olup olmadığı henüz tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle gebelik ve emzirme döneminde botoks uygulamalarının yapılmaması önerilir. Sinir-kas sistemine ait hastalığı olan kişilerde (Eaton-Lambert sendromu, myastenia gravis gibi) uygulanmamalıdır
      Alıntı ile Cevapla
    Yeni Konu aç Cevapla  

    Bookmarks

    Etiketler
    cerrahi, estetik, genel


    Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
     

    Yetkileriniz
    Konu Acma Yetkiniz Yok
    Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

    BB code is Açık
    Smileler Açık
    [IMG] Kodları Açık
    HTML-Kodu Kapalı
    Trackbacks are Açık
    Pingbacks are Açık
    Refbacks are Açık




    Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:34.

    dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim kerebiçci kerebiçci oğuz kerebicci.com araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
    istanbul travesti | istanbul travesti izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
    istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

    Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

    1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429