Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Nisan 2012, 11:07   #1
Sincap
NetteKeyif
 
Sincap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
Sincap is on a distinguished road
Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 33%
Etkinlik: 33% Etkinlik: 33% Etkinlik: 33%
Standart Antibiyotikler

antibiyotik nedir - antibiyotik direnci nedir - antibiyotiklerin kullanımıAntibiyotikler, konak adı verilen canlıya, insan veya hayvana, zarar vermeden bakterilerin üremelerini engelleyen veya onları öldüren kimyasal bileşiklerdir. Antibiyotikler bir küf veya bakteri tarafından doğal olarak oluşabildikleri gibi, sentetik olarak da üretilebilir. Antibiyotikler etkilerine göre “bakterilerin üreme ve çoğalmalarını durduran (bakteriostatik) fakat öldürmeyen” ve “bakterileri öldüren” (bakterisid) olarak ikiye ayrılır.


Her iki grup antibiyotik de, bakterinin hücre duvarına, hücre zarına veya bakterinin


üremesi ve yaşamasına etki ederek işlev görebilir. Antibiyotikler tıpta bakterilerle oluşan hastalıkların tedavisinde veya bazen ameliyat öncesinde, sonradan oluşabilecek bakteriye bağlı enfeksiyonları önlemede kullanılır. Antibiyotikler bazı gıda amaçlı üretilen hayvanlarda büyümeyi artırma amacıyla da verilmektedir. Antibiyotiklerin virus denilen mikroplara hiçbir etkisi bulunmaz. Bu nedenle, grip gibi virüslerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılmamalıdırlar.


Penisilin, 1928 yılında Alexander Fleming tarafından keşfedilen ilk antibiyotiktir. Ancak, klinik olarak hastalarda kullanımı 1940′lı yılların başlarına dayanmaktadır. Günümüzde klinik kullanımda olan çok sayıda antibiyotik bulunmaktadır. Her antibiyotik her bakteriye etkili değildir. Bu nedenle, antibiyotikler etki ettikleri bakteri türüne, enfeksiyon bölgesine, enfeksiyonun şiddetine, konağın bağışıklık durumuna göre seçilip tedavide kullanılmalıdır.


Antibiyotikler kimyasal yapıları açısından gruplandırılmaktadırlar. Bunlar; penisilinler, sefalosporinler, makrolitler, kinolonlar, karbapenemler, monobaktamlar, aminoglikozitler, glikopeptitler, tetrasiklinler, sulfonamitler, rifampin, oksazolidinonlar, streptogramin ve diğerleri olarak sınıflandırılabilir.


Antibiyotik Direnci Nedir :


Bir antibiyotik tedavi dozunda verildiği halde etki gösterdiği bakteri hala çoğalmaya devam ediyorsa antibiyotik direnci söz konusudur. Antibiyotiğe direnç halinde, antibiyotik kullanımı sırasında duyarlı bakteriler ölür veya çoğalmaları durur, dirençli bakteriler ise yaşamlarına devam eder. Bu durum, tedavinin başarılı olamamasına ve enfeksiyonun sürmesine neden olur. Bakteriler bazı antibiyotiklere doğal olarak dirençli olabildikleri gibi,


bazen bir genetik yapıda değişiklik (mutasyon) veya başka bir bakteriden aktarılan


genler sonucu dirençli hale gelebilirler. Genetik yapıda değişiklik bakterinin bir veya birden çok antibiyotiğe dirençli hale gelmesine yol açar. Antibiyotik direnci bakteri toplulukları arasında “dikey (vertikal)” yani yeni kuşaklara antibiyotik direnç genlerinin aktarımı veya “yatay (horizontal)” yani bir bakterinin diğer bir bakteriye genetik yapısını aktarması sonucu ortaya çıkabilir. Yatay direnç aktarımı farklı bakteri türleri arasında olabilir. Antibiyotik direnci genel olarak, antibiyotiklerin aşırı ve yersiz kullanımı sonucu ortaya çıkar. Bazı ülkelerde antibiyotiklerin reçetesiz satışı hastaların uygunsuz antibiyotik kullanımına olanak sağlar. Antibiyotik direnci, hastanın tedavi masrafını artırırken, hastalığınşiddetlenmesine bağlı olarak hastaneye yatışa veya hastanede yatış süresinin uzamasına neden olabilir. Antibiyotiğe dirençli bakterilerin hastadan hastaya yayılımı sonucu ortaya çıkan enfeksiyonlar bazen ardı ardına gelen ölümlerle de sonuçlanabilir.


Bu nedenlerle antibiyotik direnci tüm toplumu yakından ilgilendiren sosyal bir problemdir. Yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi,bakterilerin antibiyotiklere direnç kazanmasından daha yavaş olmaktadır. Bu durum, tedavide kullanılacak antibiyotik seçeneğininin azalması sonucu gelecekte antibiyotik öncesi çağa bir dönüş olacağı kaygısını ortaya çıkarmaktadır.


Antibiyotiklerin Kullanımı:


Antibiyotikler hekim tarafından reçete edilmeden kullanılmamalı ve kullanılması halinde hekimin önerilerine tam olarak uyulmalıdır. Antibiyotiğin hekimin gerekli gördüğü süreden


daha kısa kullanımı veya tam doz kullanılmaması bakterinin antibiyotiğe dirençli hale gelerek tedavisini engelleyebilir. Antibiyotiklerin hekim önerisi dışında gereksiz kullanılmaları istenmeyen yan etkilere neden olabilir. Antibiyotikler vücuttaki yararlı bakterileri de öldürmesi nedeniyle bakteri dengesini bozarak mide yakınmaları, ishal ve bazı iltihabi durumlara yol açabilir. Antibiyotikler gebelik sırasında kesinliklehekim önerisi olmadan alınmamalıdır.



alıntı

Sincap isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla