Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 Haziran 2013, 17:19   #1
EliFsS
Keyifli~Üye
 
EliFsS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 25 Mart 2011
Mesajlar: 2.176
EliFsS is on a distinguished road
Puanlar: 6.554, Seviye: 1
Puanlar: 6.554, Seviye: 1 Puanlar: 6.554, Seviye: 1 Puanlar: 6.554, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 0%
Etkinlik: 0% Etkinlik: 0% Etkinlik: 0%
Standart Çok Çalışan Çene Eklemi

çene eklemi problemleri - çene eklemi hastalıkları - çene eklemi rahatsızlıkları - diş problemleri - diş gıcırdatması - dişsizlik sorunu





İnsan vücudunda yaklaşık 206 adet kemik ve bunların birbirleriyle münasebetinden ortaya çıkan 70'ten fazla hareketli eklem mevcuttur. Bu eklemlerde iki vücut parçası hareket kabiliyetini kaybetmeden birbirine bağlanmıştır. Kemik gibi gayet kesif ve sert dokulardan yapılmış olmakla beraber, çok esnek ve devamlı hareket kabiliyetine sahip olan eklemlerimiz, yaratılmış oldukları gâye istikametinde hareket edebilmeleri için, eklem diski (menüsküs), eklem kapsülü, çeşitli lifler (ligament) ve kaslardan oluşan yumuşak dokularla desteklenmiştir.


İnsan vücudundaki en karmaşık, belki de en benzersiz eklemlerden biri çene eklemidir (temporamandibular eklem=TME). Gıdaları öğütmede üstlendiği vazifenin yanı sıra, kelimelerin tam anlaşılmasına yardımcı olma ve orta kulak basıncını düşürme gibi görevleri olan çene eklemi; anatomik olarak, mandibula diye isimlendirilen alt çene ile temporal kemik (şakak kemiği) arasındaki hareketli birleşme olarak tarif edilir. Yüz ve kafatasına yapışık çiğneme kasları, menüsküs ve çeşitli lifler tarafından kuşatılan çene eklemi, iki kemik arasında olmasına rağmen birbirinden bağımsız sağ ve sol olmak üzere iki ayrı eklem olarak hareket eder ve toplam dört eklem yüzeyine sahiptir. Bu eklem yüzeylerinin arasında ise miktarı ve muhteviyatı çeşitli faktörlere bağlı olarak değişen, hareketleri kolaylaştırıp kıkırdakları aşınmaktan koruyan eklem sıvısı bulunmaktadır. Enteresan bir yapıya sahip kılınan çene eklemi, hem makara şeklinde hareket eder, hem de sağa sola kayma hareketi yapar. Bununla birlikte çene eklemi; dişlerin yerleşmesi ve gelişmesiyle birlikte ağzımızın kapanma özelliğine bağlı olarak, çevresindeki kas yapılarıyla uyumlu bir bütünlük hâlinde, omurga ve diz gibi çok büyük yük altında çalışan eklemlere göre farklılık arz etmektedir. Yapısındaki sıra dışılığının yanında, belki de 24 saat boyunca çalışan -uykuda dahi vazifesine devam eden- çene eklemi, her yutkunmada üzerine gelen kuvvetleri karşılayacak bir mimarî özellikte yapılmıştır. Dişler; yutkunma, konuşma ve diğer sebeplerden dolayı birbiriyle günde yaklaşık 1.000 defa örtüşmekte ve birbiri üzerine her geldiğinde de, çene eklemimizi meydana getiren alt çene kemiğine bağlı çıkıntı, eklem yuvasını oluşturan şakak kemiğindeki yuvasına oturmaktadır. Peki, çene kemiği bunca yük karşısında aşınmadan nasıl çalışmaktadır? İlmi ve kudreti sonsuz Yaratıcı, dişler vasıtasıyla çenelerimize gelen çeşitli kuvvetler ile aslında çene kemiğini de erimekten, bir başka deyişle osteoporozdan korumaktadır. Kemiklere gelen dengeli kuvvetler kemikleri daha dayanıklı hâle getirmektedir. Bu sebepten uzun süren dişsizlik, çene kemiklerinde ve temporamandibular eklemde düzensiz kemik erimelerine yol açabilmektedir. Dolayısıyla halk arasında kireçlenme olarak da tarif edilen osteoartrit veya kemik erimesi olarak da bilinen osteoporozlu şahıslar, eğer çenelerinden muzdarip iseler, öncelikle diş eksikliklerini tedavi ettirmelidir. Her kavuşmada kemiklerin birbiri ile uyumsuz münasebetini uyumlu hâle getiren eklem yüzeyleri arasına, yumuşak ama bir o kadar da dirençli eklem diski yerleştirilmiştir. Çoğu eklem rahatsızlığı bu diskin vazifesinin engellendiği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Çene ekleminin alt çeneye bağlı kısmını oluşturan çıkıntısı (mandibular condyl), aynı zamanda alt çenenin büyüme merkezi olarak vazife görür. Dolayısıyla yüzdeki altın oranın sağlanmasında, alt çene çıkıntısının rolü çok mühimdir. Büyüme ve gelişme döneminde çene ekleminin basit gibi görünen kuvvet ve travmalara maruz kalmasının çok ciddi şekil bozukluklarına sebep olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.


Şikâyetimiz olmadığı durumlarda, genellikle varlığından bîhaber olduğumuz bu eşsiz mafsallar, vazifelerini acaba nereye kadar aksatmadan yürütebilirler? Yahut hangi durumlarda hastalanırlar? Çene eklemi bozuklukları, eklemle beraber çiğneme kaslarını da ihtiva eden diğer anatomik yapılara ait düzensizliklerin ortaya çıkardığı klinik durumdur. Kulak önündeki çiğneme kaslarında ve eklem bölgesinde ağrı, çene hareketlerinde sapma, kısıtlanma ve sesler (tık, sürtünme ve pat sesi) bu klinik belirtiler arasında sayılabilir. Sıkça görülen şikâyetler arasında baş, boyun, yüz ve kulak ağrısı mevcuttur. Açıklanamayan diğer şikâyetler ise kulak çınlaması, kulak tıkanıklığı ve işitme kaybıdır. Hareket kısıtlaması ve ağrı, bütün bunlar içinde müdahaleyi gerektiren önemli şikâyetlerdir. Bu bulgulardan ağrı, kişiden kişiye değişmektedir. Ancak baş ve boyun bölgesindeki ağrıların -bu gölgenin sinir lifleri bakımından zenginlik göstermesi sebebiyle- başka bir bölgede hissedilmesi (yansıyan ağrı) çok yaygın bir durumdur. Bu sebeple kulak, baş ve boyun ağrısı şikâyeti olan hastaların mühim bir kısmında çene eklem rahatsızlığı karşımıza çıkabilmektedir.


Çene eklemi problemlerindeki en mühim faktörlerden biri de, ekleme gelen kuvvetlerin dengeli bir şekilde iletilmemesidir ki, dişlerin sayısı ve pozisyonları bu mevzuda çok ehemmiyet arz etmektedir. Alt ve üste çenedeki dişlerin birbiri ile uyum içerisinde kapanması çene eklemine gelen kuvvetlerin dengeli bir şekilde iletilmesini sağlarken, bunun tam tersi durumlarda çiğneme kası ve çene eklem problemlerine yol açmaktadır. Diş eksiklikleri, tek taraflı çiğneme, yanlış yapılmış dolgu ve protezler dolaylı olarak çene eklem problemlerine davetiye çıkarmaktadır. Dişten kaynaklanan problemlerin eklem hastalıklarına yol açmaması için, diş eksiklikleri bir an önce giderilmelidir.








Çene eklem hastalıklarının en önemli sebeplerinden biri de diş gıcırdatması olarak bilinen bruksizmdir. Diş gıcırdatması, bilhassa stresli kişilerde yaygın olarak görülen bir durum olmakla birlikte, çene eklemi ve kas ağrıları; yüzdeki kasların aşırı miktarda çalışmasına bağlı yüzde genişleme, dişlerde aşınma ve bu aşınmaya bağlı olarak yüz uzunluğunun azalması gibi problemlere yol açabilmektedir. Bilhassa sabahları yüzlerinde yorgunluk ve ağrı hisseden fertler diş gıcırdatması açısından değerlendirilmeli ve şayet bu rahatsızlık mevcutsa, gıcırdatmayı engelleyici gece plâğı olarak bilinen ve dişlerin üzerini örten silikon parçalar yaptırılmalıdır. Bununla birlikte çene eklemi rahatsızlığından yakınan hastaların belli bir kısmında psikososyal rahatsızlığın bulunduğu da bilinmektedir.


Netice itibariyle çene eklem rahatsızlıkları; toplumun takriben yarısında görülen bir sağlık problemi olmakla birlikte, baş ve boyun bölgesindeki ağrıların önemli bir kısmının sebebidir. Çocuklara göre yetişkinlerde, erkeklere göre ise kadınlarda daha yaygın olmakla beraber yaşın ilerlemesiyle görülme sıklığı azalmaktadır. Ancak zaman zaman ilerleyip gerileyebilir. Çene eklem rahatsızlıklarının dişlerle muhtemel münasebeti değerlendirilip ilgili problemlerin ortadan kaldırılması, stres ve sıkıntıyı azaltacak tedbirlerin alınması, yeme-içme ve istirahat alışkanlıklarının düzenlenmesi tedavinin önemli bir parçasıdır. Bununla birlikte çoğu eklem problemi koruyucu tedavi metodları ile (uzun dönem ilâç tedavisi, psikolojik destek, fizik tedavi ve basit eklem içi enjeksiyonları) şifa bulabilmektedir. Rahatsızlığın mekanik bir eklem probleminden, kas ağrısından veya psikolojik bir sıkıntıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının net olarak ortaya konmasından sonra hastanın alışkanlıkları ve ruhî durumunun düzenlenmesi tedavinin en mühim parçasını teşkil etmektedir.



Dr. Ömer KERİMOĞLU



akıntı

EliFsS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla