Klasik Türk edebiyatı alanında araştırmalar yapan
İ.Ü. Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Murat A. Karavelioğlu, Makedonya'nın Üsküp ve Tetova (Kalkandelen) şehirlerinde, Tetova Devlet Üniversitesi Felsefe Fakültesi Şarkiyat Bölümü öğrencileri ve asistanlarına seminerler verdi. Aslında Türk dil, edebiyat ve kültürüne uzak olmayan dinleyiciler; kültürümüzün önemli bir aktarıcısı olan Divan Edebiyatı'nın nasıl bir edebiyat olduğuna dair anlatılanları büyük bir ilgi ve merakla karşıladılar. Türk kültürünün izlerinin derinden hissedildiği Üsküp ve Kalkandelen'de böyle konulara ilgi duyulması, aynı zamanda eskiye bir özlem yahut en azından bilmek isteme ihtiyacı ile de açıklanabilir.
Seminerlerin üst başlığı 'Klasik Türk Edebiyatı' olmakla birlikte Doç. Dr. Murat A. Karavelioğlu, 'Klasik Türk Edebiyatına Nasıl Yaklaşmalı/Yakınlaşmalı?', 'Türk Edebiyatının Oluşum Yerleri: Edebiyat Meclisleri', 'Tarih ve Edebiyat Bilimlerinin Müşterekleri', '15. Yüzyıldan 19. Yüzyıla Balkan Coğrafyasında Türk Edebiyatı' konularında sunumlar yapmış ve Türk kültür ve edebiyatının temel sayılabilecek bazı özelliklerine dikkati çekmiştir. Klasik edebiyatımız ve kültürümüz ile aramıza giren mesafenin sebepleri ve nasıl kısaltılabileceğine dair anlatılanlar, problemi teşhis ve çözüm sunması açısından önem arz etmektedir. Bu edebiyatın daha çok nerelerde yazıldığı veya nerelerden beslendiği meselesinin aydınlatılması, konunun iyi anlaşılması bakımından gereklidir. Disiplinler arası çalışmaların arttığı günümüzde edebiyatın, özellikle klasik Türk edebiyatının diğer bazı sosyal bilim alanlarıyla arasındaki ilişki boyutunun tespiti, kültürün bir bütün olarak algılanmasına yardımcı olacaktır. Seminerlerden birinde Balkan coğrafyasına vurgu yapılması ise yerinde olmuştur. Balkanlarda Osmanlı/Türk kimliğine atıfta bulunulmuştur. Çünkü Balkanlar, klasik Türk edebiyatının üretken ve başarılı şair ve yazarlarının yetiştiği mümbit topraklardır.
Bu tür seminer faaliyetlerinin devam edeceğini vurgulayan
Doç. Dr. Murat A. Karavelioğlu, tıpkı Anadolu gibi ortak kültür havzamız olan Balkanlar'da Türk kültür ve edebiyatına gösterilen ilgiyi önemsediğini belirtmiştir. Seminerler sonunda dinleyenlerin soru sormaları, detay istemeleri, tartışma platformu oluşturmaları ise ayrıca memnuniyet verici olmuştur. Ata yadigârı topraklarda Makedon, Arnavut ve Türk gençlerinin, hayata edebiyat penceresinden bakmak, doğal ve tarihî mirası bu pencereden değerlendirmek arzusunda olmaları, kültür kö
prülerinin daha sağlam kurulacağını anlatmaya yetmektedir.