Alt 09 Temmuz 2013, 12:30   #1
Keyifli~Üye
 
EliFsS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 25 Mart 2011
Mesajlar: 2.176
EliFsS is on a distinguished road
Puanlar: 6.554, Seviye: 1
Puanlar: 6.554, Seviye: 1 Puanlar: 6.554, Seviye: 1 Puanlar: 6.554, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 0%
Etkinlik: 0% Etkinlik: 0% Etkinlik: 0%
Standart Çağın hastalığından çocuklar nasıl korunmalı?

Kültür Toplum ve Aile Derneği Başkanı Yard. Doç. Dr. Ümmü Gülşen Öztürk çağımızın hastalığı teknoloji bağımlığından özellikle çocukların nasıl korunmaları gerektiğini anlattı.

Dünyada ve Türkiye’de ilk defa düzenlenen ve Başbakan Erdoğan’ın da katıldığı Teknoloji Bağımlılığı Kongresini düzenleyen Kültür Toplum ve Aile Derneği (KÜLT) Başkanı Yard. Doç. Dr. Ümmü Gülşen Öztürk çağımızın hastalığı teknoloji bağımlığı ve ebeveynlerin çocukları bu hastalıktan nasıl korumaları gerektiğini tüm ayrıntılarıyla Nursel Tozkoparan’a anlattı.. TELEVİZYON İNTERNET BİLGİSAYAR KESİNLİKLE ÇOCUĞUN ODASINDA OLMAMALI Ailelerin özellikle çocuklu ailelerin en çok tereddütte kaldığı konudur eve internet bağlanıp bağlanılmaması. Bazı aileler de koruma amaçlı internet bağlamıyorlar ama bu seferde çocuklarıyla çekişiyorlar. Siz ne öneriyorsunuz? Teknolojiye hayır dememiz bu çağda mümkün değil. Aksi takdirde kendimizle çelişiriz. Teknolojinin pek çok kolaylığı olduğunu da inkâr edemeyiz. Biz bağımlısı olmaya hayır diyoruz. Televizyonsuz internetsiz bilgisayarsız evler çözüm değildir. Bunu aile psikolojisi hocalarımız klinik hocalarımız da asla önermiyorlar. Önerilen takip etmektir. Bağımlılık hale gelmemesi için ne yapılması ya da ne yapılmaması lazım? Bilgisayar televizyon internet kesinlikle çocuğun odasında olmamalı. Toplu yaşam alanında olmalı ve çocuklar ailelerin yanında bilgisayara girmeli. Mesela “ödev yapacağım” diye giriyor peki gerçekten ödev mi yapıyor! Bunun takip edilmesi gerekir. Yine hocalarımız bilgisayarın yüzü size dönük olsun” diye öneriyorlar. Devamlı kontrol edilmeli asla yasaklama olmamalı. Peki çocukların internette oyun oynamalarına izin var mı? Elbette oyun oynayabilirler ama bunun da zamanını kısıtlamak lazım. Mesela hafta içi yarım saat hafta sonu 1 saat izin verilebilir. Eğer yüksek sınıflarda ise dersleri yoğunsa sadece hafta sonu izin verilebilir. Siz çocuklarınıza müsaade ediyor musunuz? Biz hafta içi oyun oynamasına izin vermiyoruz bizim denetimimizde ödevlerini yapıyorlar. Ama hafta sonu bir saat oynamalarına izin veriyoruz. Herkese de bu şekilde öneriyorum. Çocuk psikiyatristinin önerisiyle buna devam ediyorum ve memnunum. Çocuklar da buna uyum sağladı. Şu an için problemimiz yok. İNTERNET BAĞIMLILIĞI MADDE BAĞIMLILIĞINDAN DAHA TEHLİKELİ BOYUTTA İnternet bağımlılığı çağın bir hastalığı diyebilir miyiz? Kesinlikle. Hatta uyuşturucu gibi fiziksel madde bağımlığından daha tehlikeli bir boyutta olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü madde bağımlıları sadece kendilerine zarar verir ama teknoloji bağımlıları kendileriyle eşleriyle çocuklarıyla ilgilenmezler iş hayatları bozulur. Bu ilgisizliklerinden evlilikleri olumsuz etkilenir hatta bozulur ve evlerine maddi katkıları olmaz. Veya çocukların sosyal ortamları bozulmaya başlar. Siber zorbalık dediğimiz şey ortaya çıkar. Dolayısıyla teknolojı bağımlısı biri sadece kendine değil çevresine de zararı olduğu için çok tehlikeli. Bunu o boyuta getirmemek en büyük amacımız.<br/> Siber zorbalık nedir? Siber zorbalık yeni bir terim. Zorbalık biliyorsunuz fiziksel ve ruhsal tehdit etmek. Siber zorbalık da bunun teknoloji yardımıyla yani internet televizyon cep telefonu yardımıyla yapılmasıdır. Mesela kişinin bir konuşmasını ya da bir görüntüsünü buluyorlar internet ortamında yayınlıyorlar veya yüz yüze söyleyemedikleri hakaretleri içeren mailler atıyorlar. Buna siber zorbalık diyoruz. TÜRKİYE’DE %30 KİŞİ SİBER ZORBALIĞA MARUZ KALIYOR Türkiye’de yapılan anketlerde %28 çocuk siber zorbalık yapıyor. Bu hem devlet liselerinde hem özel liselerde saptanmış. “Siber zorbalığa maruz kalıyor musunuz?” sorusuna da % 30 “evet” cevabı vermiş. Aslında bu birbirini teyit eden bir araştırma oluyor. Bu da bu rakamın gerçek olduğunu gösteriyor. %28 kişi siber zorbalık yapıyor % 30 kişi siber zorbalığa maruz kalıyor. Bu çok yüksek bir oran tehlikeli boyutlara varabilir. Geçen günlerde Avusturalya’da bir Türk kızı siber zorbalıktan intihar etti. Okul arkadaşları devamlı kendisine tehdit mailleri atıyorlar psikolojik baskı yapıyorlar ve çocuk bunu ailesi ile ve okul idaresiylepaylaşamayınca kendisini bir trenin önüne atıp intihar ediyor. Özellikle ergenlik döneminde olan çocuklar bu tazyiklere cevap verebilecek olgunlukta olmadıkları için bunları kaldıramıyorlar. Belki de tehlike boyutunun bu kadar farkında değiliz? Aynen. Allah’a şükür ki Türkiye şu an o boyutta değil. Düzenlediğimiz Teknoloji Kongresinde Malezya’dan Tayland’dan yurt dışından gelen konuşmacılarımız oldu. Oralarda teknoloji bağımlılığı yüzde yetmiş gibi çok korkunç rakamlardaymış. Ve onların bizim sağlık ocaklarımız polikliniklerimiz gibi her mahallede teknoloji bağımlılık klinikleri varmış. Bunu duyunca ben şok olmuştum. Sadece teknoloji bağımlılarına yönelik tedavi merkezleri varmış. Bu seviyede yoğun bir problem olabilir gelecekte. Peki Türkiye’deki oran nedir? Türkiye’deki oran en son liselerde yapılan bir araştırmaya göre bağımlılık ve siber zorbalık oranı % 28. Ama % 28 de az bir oran değil. BAĞIMLILIK İNSANLARIN NORMAL HAYATINI DEVAM EDİP ETTİREMEMESİNE BAĞLIDIR Birisinin bağımlı olup olmadığını nasıl anlarız? Ölçüsü nedir? Bunun ölçüsünü insanların normal hayatını devam ettirip ettirememesi ile doktorlarımız karar veriyorlar. Yani işini yapabiliyorsa çocuklarına vakit ayırabiliyorsa veya bir çocuk ödevlerini yapıyor okul performansını etkilemiyorsa sosyal ortamını etkilemiyorsa buna bağımlılık denmiyor. Yani hayatını bozacak seviyeye geliyorsa o zaman bağımlılık deniyor. Peki bunun bir süresi var mıdır? Mesela internette şu kadar saat kalıyorsa bu bağımlılık belirtisidir diyebiliyor muyuz? Yok. Saat verilmiyor. Eğer bu iş hayatını bozuyorsa mesela adam 10’da işten geliyordur ama iki saat bilgisayar oynuyordur. Eviyle eşiyle çocuğuyla hiç ilgilenmez ama derki ben iki saat oynuyorum bu bağımlılıktır. O iki saattir ama onun aile hayatını ve çocuklarıyla iletişimini bozuyorsa; bu bağımlılıkdır. Bağımlılığın fiziksel belirtileri var mıdır? Tabi ki. Hırçın oluyorlar ona odaklanmak için obez oluyorlar hareket etmiyorlar hantal asosyal insan oluyorlar. Kongremizde Sayın Bakanımız örnek vermişti; Uzakdoğu ülkelerinden oyun bağımlısı bir genç kız doğum yapıyor bebeğini çöpe atıyor ve tekrar oyununa devam ediyor. Bağımlılık bu derece seviyelere gelebiliyor. O ağrıyı nasıl çekti onun farkında bile değil düşünebiliyor musunuz? Oyuna kendisini o kadar kaptırmış ki bir çocuğu oluyor poşete koyuyor çöpe atıyor ve tekrar oyun oynamaya devam ediyor. Engellerseniz de çok hırçın oluyorlar işlerini yapamıyorlar davranışları eşlerine çocuklarına karşı bozuluyor. Bağımlılığın psikolojik belirtileri nelerdir? Depresyon sosyal fobi sosyal ortamdan uzaklaşma diyebiliriz. Mesela Amerika’da yüz yüze dersleri konmuş ben bunu duyunca dedim ki bu bizim ülkemizde de yapılması lazım. Buradaki amacımız farkındalık yaratmak. İngiltere’den gelen bir konuşmacı “ Türkiye’yi kısandım. Aslında bu konferans İngiltere’de olması lazımdı Türkiye’yi tebrik ediyorum” dedi. Bizim amacımız zaten Türkiye’yi o boyutlara getirmemek farkındalığı yaratmak. İNTERNET BAĞIMLILIĞIN EN YAYGIN TÜRÜ OYUN VE SİBER ZORBALIK İnternet bağımlılığının en çok yaygın olduğu türler nelerdir? En çok oyun. Çocukların oyun bağımlılığı. Bir de siber zorbalık. Çocuklar bunun siber zorbalık olduğunu maalesef fark etmiyorlar. Karşısındaki insanı nasıl taciz ettiğini nasıl psikolojik problemlere neden olduğunu onu üzdüğünün farkında değil. Siber zorbalığı da bir oyun gibi yapıyorlar oyun felsefesinde bakıyorlar. Ama okul başarısızlıklarına hatta intihara kadar çok kötü şeylere neden oluyorlar. Bunun için ailelerin ve okul yöneticilerinin çok dikkat etmesi lazım. Cinsel içerikli siteler… Alışveriş bağımlılığı *****grafi arkadaş siteleri bunları daha çok erişkinlerde görüyoruz. Çocuklar şimdilik bu konulara uzaklar. Bunları daha çok erişkinlerde görüyoruz hatta yuvalarının dağılmasına kadar varacak olaylar oluyor. ÇOCUKLARİLKOKULDAN ÖNCE TEKNOLOJİ İLE FAZLA HAŞIR NEŞİR OLMASINLAR Bağımlı olan kişi kendisinin farkında olur mu? Yok. Çoğu farkında değil. Bu ya ailelerin ya eşlerin ya okul başarısızlıklarıyla çıkıyor ortaya. Bizim kültürümüzde şöyle bir yanlış inanış var; benim çocuğum daha 3 yaşında ama bilgisayarda oyun oynayabiliyor bunu bir maharetmiş gibi anlatıyor. Oysa bu bir maharet değildir. Hatta ilkokuldan önce çocuklar televizyonla çok fazla muhatap olmasınlar teknoloji ile fazla haşır neşir olmasın diyor hocalarımız. Bizim ailelerimiz bunu bir zekâ belirtisiymiş gibi sunuyorlar gurur duyuyorlar. Bunlara farkındalık yaratmak lazım. ONLİNE ALIŞVERİŞİ TAVSİYE ETMİYORUZ Online alışveriş çok yaygınlaştı. Bu bağımlılığı tetikler mi? Siz online alışverişi tavsiye ediyor musunuz? Açıkçası tavsiye etmiyoruz. Direk alışveriş bir sosyalleşmedir her şeyden önce. Seçerek ve görerek aldığı için bir aldatılma olmaz kaliteliyi alma oranı daha fazladır. İnternet oyunları ve oyunun neticesinde kazanma duygusu bağımlılığa neden oluyor mu? Aynen. Teknoloji bağımlılığının bir basamağı da kumar. Oyunun bir ilerisi kumar bağımlılığına dönüşüyor. Alışanların çoğu maalesef bu şekilde alışıyormuş. Çocuklar önce oyun sonra kazanayım puan toplayayım gibi şeylerle bağımlılık olma ayağının ilk basamaklarından biri de teknoloji maalesef. İnternet kullanımı yaşam şeklimizi de değiştirdi. Online yemek siparişi alışveriş gibi… Bunun insanlar üzerindeki etkisi nedir? İnsanlar sosyal hayattan kopuyorlar. Asosyal oluyorlar iletişimsiz tahammülsüz oluyorlar. Fiziksel olarak da obez oluyorlar. Bir sürü yan etkisi var. Bence sosyalleşmek her şeyin ilacı. SOSYALFOBİK OLAN VE DEPRESİF İNSANLAR BAĞIMLILIĞA DAHA YATKINDIR İnternet bağımlılığına kimler daha yatkındır? Daha çok sosyalfobik olan ve depresif insanlar. Bunların meyli fazla ama toplumun her kesiminden üstün zekâlılarından hiperaktifine kadar herkes yatkın. Mesela veli geliyor diyor ki çocuk hiçbir şeye dikkatini veremiyor ama saatlerce oyun oynayabiliyor. Bu da aslında bir hİperaktivite belirtisi. Oyundaki o enerji o değişiklik onun tanısını kolaylaştırıyor. Daha çok sosyal eğilimde problemi olan çocuklar insanlar buna yatkın oluyorlar. Bu da onun asosyal olmasını hiperaktif olmasını artırıyor. Kısır döngü şeklinde ikisi birbirini artırıyor. Bahçede parkta oynayan çocuğun gelişimiyle internet ortamında oynayan çocuğun gelişimi arasındaki fark nedir? Çocuklar hiç hareket etmiyorlar sokağa çıkmıyorlar fiziksel aktiviteleri yok. Çocuklar saatlerce ya televizyonun başında ya internetin başında. Bu durum da obeziteyi tedikliyor. Türkiye’de obezite özellikle çocuklarda çok arttı. Dolayısıyla çocuklar iletişim eksikliğinden sosyal paylaşımı bilmiyorlar bencil oluyorlar sorun çözmeyi bilmiyorlar. İnsanlar tabi ki sorunlarla karşılaşacak bu sorunların çözülmesi gerekecek ama sorun çözmeye hiç niyetli değiller. Problemi kavgacı bir üslupla çözmek istiyorlar. Çünkü örneğinde öyle git al kazan vur al oyunlar hep böyle. Onu vurup kavga ile cebren alacağını sanıyor. TEKNOLOJİ İLETİŞİMİN HIZINI ARTIRIYOR AMA İNSANİ İLETİŞİMİ BOZUYOR Aslında teknoloji çağında iletişim artmıyor tam tersi iletişim kopukluğu yaşanıyor diyebilir mıyiz? İletişimin hızını artırıyor daha çabuk ulaşıyoruz ama insani iletişimi yüz yüze iletişimi çok bozuyor. İletişimden çok samimiyet kalmadı. Teknoloji ile beraber hasta ziyareti de kalmadı telefonla geçmiş olsun diyoruz. Vefat ziyaretleri kalmadı telefonla başınız sağ olsun diyoruz. Düğünlere derneklere Allah mesut etsini telefonla yapıyoruz. Bayramlaşmalar kandilleşmeler hepsi mesajla yani iletişimimiz koptu samimiyetimiz koptu. Mektupları bile özler olduk. Hiç olmazsa onda duygu yüklü kelimeler vardı. Bunda nasılsın iyi misin güle güle… Mesela bayramlarda özenle bayram kartları seçerdik… Bayramlarda muhakkak gidilirdi çoluk çocukla el öpülür hiç olmazsa bayramdan bayrama bir hatır sorulurdu. Şimdi cep telefonuyla gelemedik kusura bakmayın diyoruz. Paylaşımlar azalmaya başladı kültürümüz geleneklerimiz bozulmaya başladı. İnternet bağımlılığı evlilikleri de olumsuz etkiliyor… Geçen gün gazetede okudum bir bayan chat arkadaşı bulmuş onunla mesajlaşırken eşi yakalıyor ve kıskançlık krizi ile öldürüyor. Bu artık olağan hale geldi bunu her gün duyuyoruz. Yani sadakat kalmadı insanlar bunu normal gibi görüyorlar. “Ne olacak chatleşıyorum ne olacak karşı karşıya değilim” gibi bahaneler sunuyorlar. Ama bu da bir psikolojik aldatma. Ve çok fazla maalesef. Teknoloji aracılığıyla arkadaş bulma çok yaygın ve bunu herkes normal olarak algılıyor. Bu şekilde evlenmeye çalışanlar çok yaygın. En çok insan ona üzülüyor. Bu kadar olumsuz etkileri olan internet bağımlılığının tedavisi var mıdır? ilk önce bağımlı olmamasına çalışmak lazım. Çocuğun ortamında kesinlikle televizyon cep telefonu internet olmayacak. Sosyal hayatın paylaşıldığı yerde olacak size dönük olacak siz her an kafanızı çevirip çocuğunuzun ne yaptığını bileceksiniz ve sınırlayacaksınız. Bağımlılık oluşmuşsa bu sınırlara kesinlikle uyulacak uyulmasına dikkat edilecek eğer uzun saatler varsa kısaltılacak. Eğer bu da çözüm olmazsa bir süre bu aletleri kaldıracaksınız. Ceza değil ama ulaşımını engelleyeceksiniz. Bunlar ağır patolojik durumlarda yapılmalı ve kesinlikle klinisyen yardımı olmalı. Bunu tek başınıza ve aile olarak çözemezseniz muhakkak bir klinisyenden yardım alın. Evden uzaklaştırılması boyutuna gelmişse zaten iş büyüktür lütfen klinisyenlerden yardım alın. Tedavisi olduktan sonra tekrarı mümkün müdür? Bunun tedavisi diğer bağımlılıklardan daha zor. Çünkü bunu hayatımızdan tamamen silemiyoruz. Nereye kadar uzaklaştıracağız. Amacımız bunu bağımlılık seviyesine getirmemek. Çünkü teknolojiyi hayatımızda yok sayamayız bir süre uzaklaştırabiliriz o kadar. Siz çok yakın bir zamanda Sayın Başbakanımızın da katıldığı Teknoloji Bağımlılığı Kongresi düzenlediniz. Nereden geldi aklınıza böyle bir organizasyon? Klinisyenlerimiz bu vakaları çok görmeye başlayınca onların önerisiyle bu kongreyi yaptık. Dünyada ilk Türkiye’de ilk uluslararası teknoloji bağımlılığı kongresi. 8 tane yabancı konuşmacımız vardı. Amerika’dan Kanada’dan Avusturalya’dan Çin’den Tayvan’dan çok geniş bir yelpazede 35 tane yurt içi konuşmacı hocamız vardı. Cemal Kongre merkezinde üç gün sürdü ve üç salonda aynı anda ayrı ayrı seminerler yapıldı. Katılım çok güzeldi bu da bizi çok mutlu etti. Öncelediğiniz davetli profili neydi? Özellikle öğretmenlerimizi davet ettik halka açık bir kongreydi ama onlara davetiye de gönderdik. Çünkü çocuklarımızla ilk onlar muhatap oluyorlar. Onlar ne yapması gerektiğini öğrensinler diye İstanbul’daki bütün rehberlik hocalarını davet ettik. Onlardan da güzel katılım oldu. Bu sevindiriciydi çünkü çocuklarla ilk iletişimi onlar kuracak. Bunun devamı olacak mı? Tabi ki. Ama her yıl yapmayı düşünmüyoruz. Hocalarımızın önerisi 2 yılda bir yapalım. İnşallah 2 yılda bir yapacağız. BAŞBAKANIMIZ TEKNOLOJİYİ İHTİYACI OLDUĞU KADAR KULLANIYOR Başbakanımız teknolojiyi ne kadar kullanıyor biliyor musunuz? İhtiyacı olduğu kadar kullanıyor onu biliyorum. Seçim zamanında küçük bir bilgisayarından maillerine baktığını görmüştüm. Başbakanımızı Teknoloji Bağımlılığı Kongresine davet ederken tedirkinlik yaşadınız mı? İlk önce Milli Eğitim bakanımıza bahsettik. Doğrusu “acaba hayır derler mi ” diye çekindik. Çünkü biliyorsunuz Milli Eğitim bakanlığımız Ipad dağıtıyor. Ipad dağıtırken teknoloji bağımlığı kongresine destek verirler mi diye korktuk ama sağ olsunlar hem Bakanımız hem Başbakanımız hiç tereddüt etmediler. “Tabi ki bu teknolojiye hayır değil sizin kongreniz burada amaç çocuklarımızın bağımlılığına engel olmaktır. Bir anlamda Ipad dağıtırken yanında da kullanma kılavuzunu da vermiş oluyoruz “dediler. Onların bu desteğiyle çok mutlu olduk. Hem Sayın Başbakan’ımıza hem Milli Eğitim Bakanımıza hem Ümraniye Belediyesi Başkanına çok teşekkür ediyoruz. Ipad dağıtımı ve Teknoloji Bağımlısı Kongresi ilk bakıldığında tezat gibi görünüyor… Ülkemizin ne kadar demokratik ve açılıma açık bir ülke olduğunu ve İngiltere’den gelen konuşmacımızın da dediği gibi kıskanılacak bir durumdayız. Dünyada bu konuda daha rahatsızlık seviyelerine gelmeden bu konuda farkındalık yaratmak için ülkenin Başbakanıyla yerel yönetimleriyle ve sivil toplum örgütleriyle böyle bir farkındalığa uğraşmak bence gurur verici. Kıskanılacak bir şey diye düşünüyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum. Nusrel Tozkoparan / HABER7 (Alıntıdır..)
EliFsS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla  

Bookmarks

Etiketler
Çağın hastalığından çocuklar nasıl korunmalı?


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:29.

dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim kerebiçci kerebiçci oğuz kerebicci.com araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
istanbul travesti | istanbul travesti izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429