Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat > Dini Bilgiler & Paylaşımlar > Dini Bilgiler & Sorular » Sır Lokması-Ramazan ve Oruç

  • Yeni Konu aç Cevapla  
     
    LinkBack Seçenekler Arama Stil
  • Alt 18 Haziran 2012, 09:09   #1
    NetteKeyif
     
    Sincap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
    Mesajlar: 16.171
    Sincap is on a distinguished road
    Puanlar: 48.146, Seviye: 1
    Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1
    Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
    Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
    Etkinlik: 33%
    Etkinlik: 33% Etkinlik: 33% Etkinlik: 33%
    Standart Sır Lokması-Ramazan ve Oruç

    Ramazan Ayının Güzelliği - Ramazan Ayının Önemi - Razaman Ayı Hakkında - Oruç Tutmanın Önemi



    Bilindiği gibi yüce Mevlâ, kendisinin mazharı olacak bir varlık yaratmayı murad etmiş; birçok aşamadan sonra onu ete, kemiğe büründürüp ruhundan üflemiş ve insanı, yaratıkların en şereflisi kılmıştır.


    Mutlak doğru, mutlak iyi ve mutlak güzel olan yüce Allah, bu nimetlerin bilinmesi için zıtlarını yaratmayı da dilemiş; bunun en önemli örneklerinden birini de ruh ile nefsi, yani mana ile maddeyi birleştirerek göstermiştir. Nitekim manevi varlığımızın, yani ruhumuzun karakteri, aslını aramak ve bütüne ulaşmakken; maddî varlığımızın karakteri, hayatın her alanına açılmak, her türlü zevkten nasibini almaktır. Buna göre rûhun istikâmeti meselâ bir ağacın köküne, tohumuna doğru ise; nefsin istikâmeti dallara, çiçeklere, meyvelere doğrudur.


    İkisinin amacı da kendini gerçekleştirmek, arzularına erişmek olan bu zıt karakterleri bir bünyeye sığdıran ve melekleri ruha, Şeytan’ı na nefse yardımcı olarak tayin eden yüce Yaratıcı, bu imtihana insanoğlunu davet etmiş; onun kısmî istiklâlini sağlayan cüz’î iradesini, sonuçtan mesûl tutmuştur. Yani kulun, efendisine yönelmesini, onu arayıp bulmasını ve kendisini idrâke çalışarak kulluğunun gereğini yapmasını istemiştir. Tabiatıyla bu çağrıya uyup ruhunun sesine kulak verenler için meleklerden daha yüksek bir derece; nefsinin ve bayağı zevklerin baş döndürücü fırtınasına kapılanlar için de hayvanlardan daha aşağı bir dereke öngörülmüştür.


    Âyet-i kerîmede “Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım” buyuruluyor. Arapça “ibâdet” kelimesinin lügatte iki manası vardır. Birincisi kul olmak, kulluk yapmak, yani Yaratıcı’ya ve hayatın sahibine tam manasıyla itaat etmek, emrettiklerini yapıp menettiklerinden uzak durmak demektir. İkincisi ise Türkçemizde yaygın olan manasıyla belirli şekillerde tapınmak ve tazim göstermektir. Hz. Pir, Mesnevi’nin muhtelif yerlerinde ibadetlerimiz hakkında şöyle diyor:


    Bil ki tanıklar için tezkiye lâzımdır! Senin dâvanı kabul etmek, tanığı tezkiyeye bağlıdır. (Mes.5/252)


    Bu namaz, oruç ve cihad inanca tanıklık etmektedir. (5/183)


    Kul, günde beş kere “namaza gel, feryat et!” diye davet edilir. (5/1599)


    Müezzinin “Haydi felâha” demesi yok mu? O felâh, bu ağlayış, bu sızlayıştır. (5/1600)


    Hakk’ın huzurunda, gözyaşı dökerek ayakta durmak, kıyamet gününde kabirden kalkıp mahşer yerinde dikilmeye benzer. (3/2148)


    Allah “Secde et de yaklaş” buyurdu. Bedenlerimizin secde etmesi, canlarımızın O’na yaklaşmasına sebeptir. (4/11)


    Allah mülk ve saltanat sahibidir. Kendisine baş eğene, bu topraktan yaratılan dünya şöyle dursun, yüzlerce mülk, yüzlerce saltanat ihsan eder. (6/664)


    gibi Allah’ı tespih etmeyi kendine gıda yap da onlar gibi ezadan kurtul! (5/298)


    Oruca sarıl, sabret; orucu terk etme, her an Hak’tan rızkını bekle! (5/1749)


    Açlık sıkıntısı, hem lâtiflik, hem hafif bir hale gelme, hem de Allah’a yalvarıp ibadette bulunma bakımından diğer illetlerden elbette daha iyidir. (5/2830)


    Yoksullara bağışta bulundun, zekât verdin, elinle bir hayır yaptın mı, bu iyilikler öbür dünyada ağaçlık, çayırlık, çimenlik olur. (3/3460)


    Peygamber (a.s.) buyurdu ki: “Bu yol için amelden daha vefalı bir arkadaş, bir yoldaş yoktur.” (5/1051)


    İbadet edenlerdeki doğruluk, takvâ ve yakîn rengi, ebediyen bâkidir. (6/4712)


    Şurası muhakkaktır ki ibadetlerimiz, hem bizleri yoktan var eden, sayısız nimetler bahşeden yüce Yaratıcı’mıza gönülden teşekkür ve minnet duygularımızı ifade etmek içindir; hem de karakteristik özelliği kendi istiklâlini sağlamak, kayıt altına girmemek ve gönlünce zevklere garkolmak olan nefsi, disiplin altına sokmak ve onu, Hak yolunda eğitmek içindir.


    Ömür boyu yaşam biçimi, fikirlerinin ve sözlerinin canlı şâhidi olan Mevlâna Hazretleri, daima insanları ruhun istikâmetine, yüce Yaratıcı’ya, onun Peygamber’inin yoluna, gerçek özgürlüğe, huzura ve barışa çağırmıştır. O’na göre insan, tabiatte ham halde bulunan ve içerisinde maden cevheri olan bir mineral topağına benzer ve ideal manada ancak aşk potasında ıstırap ve sırla yoğrulup eriyerek saflaşabilir: “Bu riyâzetler, bu cefalar ocağın gümüşü tortudan ayırması içindir.” (1/232) “Derd çekmeden dermana eremezsin. Can vermedikçe cânânın vuslatına yol bulamazsın.”


    Kuşkusuz insanın en büyük zaaflarından birisi midesidir ve en etkili ıslah yolu da midesinden geçer. Bizleri maddî varlığımızın baskısından ve kasvetinden kurtaracak en önemli, en kutsal vasıtalardan biri de oruçtur: “Ey sayılan, sevilen gümüş! Şu sayılı günler ocağında ateş, oruç kıvılcımlarıyla seni sızdırır, ayarı tam bir hale getirir.”(DK.2/183)


    İşte bu sebepledir ki Hz. Mevlâna oruca ve az yemeye özel bir önem verir; “Cebrail (a.s.)’ın kuvveti mutfaktan değil! Bu ağzı kapadın mı başka bir ağız açılır; o ağız sır lokmalarını yer, yutar. Beden aç olmadıkça harekete geçmez. Tok bedeni ıslah etmeye kalkışmak, soğuk demiri dövmektir âdetâ. Beden azığı, canın azıksız kalmasına sebep olur. İlkini azaltmak, ikincisini çoğaltmak gerekir. O halde nurla gıdalan, göze benze. Ey insanların hayırlısı, meleklere uy!” (3/6-7,3747; 5/145,297) der.


    Hatta o, Ramazan ayını bayram sevinciyle karşılar:


    “Oruç ayı geldi, padişahın sancağı erişti. Çek elini yemekten; can sofrası, can gıdası geldi. Can tabiattan kurtuldu; tabiatın eli bağlandı. İman ordusu geldi, azgınlık ordusunun kalbini yardı.” (DK.4/336)


    “Ekmeğe karşı yum ağzını, şeker gibi oruç geldi çattı. Yiyip içmenin hünerini gördün, bir de orucun hünerini seyret. Şeytan’ın bütün tedbirleri, bütün düzenleri, hileleri, bütün okları, oruç kalkanına çarpar da kırılır gider.” (DK.2/183)


    “Yemekten, içmekten ağzını yum, gök sofrasına koş. Oruca sarıl, sabret. Yüceler yemeğini ercesine bekle!” (5/1749,1754)


    Ne mutlu oruçlarını bu şuurla ve bu şevkle tutup iftar edenlere!




    Dr. Yakup Şafa

    Sincap isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
    Yeni Konu aç Cevapla  

    Bookmarks

    Etiketler
    Sır Lokması-Ramazan ve Oruç


    Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
     

    Yetkileriniz
    Konu Acma Yetkiniz Yok
    Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

    BB code is Açık
    Smileler Açık
    [IMG] Kodları Açık
    HTML-Kodu Kapalı
    Trackbacks are Açık
    Pingbacks are Açık
    Refbacks are Açık




    Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:15.

    dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim kerebiçci kerebiçci oğuz kerebicci.com araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
    istanbul travesti | istanbul travesti izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
    istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

    Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

    1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429