Alt 18 Haziran 2012, 09:10   #1
NetteKeyif
 
Sincap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
Sincap is on a distinguished road
Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 33%
Etkinlik: 33% Etkinlik: 33% Etkinlik: 33%
Standart Onbir Ayın Sultanı Ramazan

Ramazan hakkında - Ramazan ayı neden onbir ayın sultanıdır - Ramazan ayının güzellikleri - Ramazanı nasıl karşılamalıyız

“…Oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar…

(İşte) Allah bunlar için bağış ve büyük bir mükafat hazırlamıştır. (Ahzâb, 35)


“Ramazan ayına erişip de bağışlanmayana yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun.” (Hadis-i şerif, İbn Hibban, II, 140.)

Ramazan’ın insanın gizli bazı özelliklerini ortaya çıkarması


Öncelikle, usta bir kalemin Ramazan ayının insanlar üzerindeki etkilerini birkaç paragrafta nasıl özetlediğine bakalım. Eski İstanbulluların ağzından çıkan bu ifadelerden pek çoğu Ramazan ayı boyunca yanımızda yöremizde hâlâ dile getirilmektedir sanırım.


“Ooh, bu Ramazan keyfim keyif!.. Bizim mahallenin bekçisi pek güzel davul çalıyor. Ciddi söylüyorum ki güzel çalıyor. İlk gecelerde birden bire ‘Acaba davulsamış mıyım?’ dedim ama… Ne gülüyorsunuz? Yakıştırmaya mı? Susamak, aksamak, kanıksamak ne ise bu da o…


…Bu mahrumiyet değişik insanlar arasında hasıl ettiği şükür ve şikayet duyguları ile cidden mizahî şekillere bürünmekten de geri kalmaz.


Bugün, yarın, hafta nihayetine kadar sokaklarda, cami içi sohbetlerinde, şimendifer gibi nakil vasıtaları mevkilerinde geçen veya geçecek olan bu yoldaki konuşmalar bir dereceye kadar aşağıdaki beyan tarzına dökülmüş olur:


– Arada bir hâlâ başım dönüyor.


– Sorma, vücudum pelte gibi.


– Bizim pederde bir hiddet, bir hiddet!..


– İftara doğru öyle bir esneme basıyor ki çenelerim ayrılacak sanıyorum.


– Tuhaf şey burnum koku almıyor. [Yazarımızın aksine aslında oruçluların koku olma duyusu artar. Tecrübeyle sabittir. (Miroğlu)]


– Oh be! Yediğimi bilmeye başladım.


– Daha dün akşam farkına vardım. Bizim yeni doğan kızın yüzünde ‘ben’ varmış.


– Refika (eşini kastediyor) dedi ki: ‘Göz kapaklarının şişi iniyor.’


– Sevdiğim bir bardak vardı. Akşam aradım bulamadım. En sonunda valide ‘Sen onu Ramazan’dan önce bir gece bahçeye atıp kırdın.’ dedi. Hiç hatırıma gelmiyor.


– Çocuk gibi oldum, ne görsem imreniyorum.


– Aman yahu! Ev varmış, çoluk çocuk varmış, dünya varmış!


– Orucun şu hali var ki, Allah insana sabrını veriyor.”


Ramazan hilali görüldü mü?


Rasulullah s.a.v.: “Hilal görüldüğünde oruca başlayınız. Hilal görüldüğünde orucu bozunuz.” (Buharî) buyurur.


Bilmem dikkatinizi çekti mi? Ülkemizin hemen her köşesinde yüksekçe bir dağ veya tepeye Bakacak, Ayabakan, Aygören… gibi isimler verilmiştir. Sözkonusu isimler bilhassa eski yerleşim merkezlerinde hâlâ kullanılır. Dedelerimiz Ramazan’ın başlangıcını ve bitişini hilali gözleyerek tespit ettikleri için buralara bu isimleri uygun görmüşlerdir. İşte bu tepelerde akşamlamış olan ecdadın evlatları belki de hiç farkına varmadan dedelerinin hilali gözlemekten dolayı aldığı lakabı soyadı olarak taşımaktadırlar.


Şimdi de eski Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey’e kulak verelim. “On Üçüncü Asr-ı Hicri’de İstanbul Hayatı” adlı eserinde bakın hilalin tespitini nasıl anlatıyor:


“Ramazan’ın ilk gününü tespit etme meselesi İstanbul Kadılığı’na ait bir ödev olduğundan yevm-i şek gecesi İstanbul Kadısı ile memurlarının, Şeyhülislâm Kapısı’nda (Bugünkü İstanbul Müftülüğü) bulunmaları lazım geldiğinden o akşam için Kadı Efendi’nin dairesinde meşihat memurlarına mükemmel bir ziyafet çekmesi adet idi.


İstanbul’da zahmetsizce ayı görebilmek mümkün olan yerler, Harbiye Nezareti meydanında bulunan yangın kulesi (Bugünkü Beyazıt Kulesi), Süleymaniye, Fatih, Cerrahpaşa, Sultan Selim ve Edirne Kapısı Camilerinin minaresi olduğundan, buralara gönderilmiş olan memurlar ve bu memurların yanına katılan cami hademeleri ile bazı dikkatli meraklılardan Ramazan hilalini görenler gelip kadılığa haber verdikleri zaman daha resmi vaziyet alınırdı.


Hilalin görüldüğü sabit olunca Süleymaniye Camii kandilcileri kandilleri yakarlar. Bekçiler de davullarını çalarak Ramazan’ın başladığını mahalleleri halkına duyururlardı.”

Halkın Ramazan’ı karşılayışı


Ali Rıza Bey anlatmaya devam eder:


“Ramazan’ın ilanından dolayı bütün müslümanların büyüklü küçüklü sevinçleri ve birbirlerini tebrik etmeleri adet idi. Kahve peykelerinde oturan ağırbaşlı, beyaz veya abani sarıklı derviş kıyafetli veya fesli dindar adamlar, yerli ve dışarlıklı satıcılar, babalarla çocuklar, fenerleri ellerinde olarak akın akın camilere koşarlar, saf saf, hazin hazin Kur’an okunmasını ve müezzinlerin yüksek perdeden okudukları ezanları dinler ve namazlarını kılarak dua ederlerdi. Teravihten sonra herkes birbirini tebrik ederdi.


Minarelerde temcitler okunmaya ve ‘Merhaba Ya Şehr-i Ramazan’ ve ‘Sefa Geldin Ya Şehr-i Mübarek’ gibi cümlelerle Selâtin Camilerinde mahyalar kurulmaya başlardı. Mahyaların Ramazan’ın onbeşinden sonra da münasip resimlerle süslenmesi adetti.


Büyük camilerin minarelerinde kandil uçurtmaları bulunurdu. Bu uçurtmalar, iplerinin bir ucu minarelerin şerefelerine, diğer ucu da cami avlusunun şerefeye karşı bir yerinde yüksek bir yere bağlanır, uçurtmacı teravihten sonra bunu uçurtmaya başlar, seyirciler cami avlusunda birikir, uçurtmacı da kandil ipini o sırada avluya bağlı olduğu yere kadar salıverirdi. Seyirciler de kandil kutusunun bir tarafına şeker veya kurabiye gibi şeyler koyup uçurtmacıya hediye gönderirlerdi.


İstanbul’da Avrupa’da olduğu gibi gece hayatı olmadığından yatsıdan sonra herkes evinde uykuya daldığı halde, Ramazan geceleri halk sokaklara dökülür, kahveler, dükkanlar sahura kadar açık bulunurdu. Bunların kandilleri, fanusları, lambaları ile caddeler aydınlanır, bazı kahvelerin önüne resimlerle süslü ve kağıttan yapılmış fenerler konur, aileler Ramazan gecelerinde birbirlerine misafir giderlerdi. Bu sebeple ıssız olan arka sokaklar bile karşılıklı evlerin kafesleri arasından sızan ışıklarla aydınlanırdı.


Ramazan gecelerinin kalabalığı sahura kadar sürer, herkes vaktini gönlünce geçirirdi. Büyükler de vükela konaklarına giderler ve birbirlerini konaklarda karşılıklı olarak ziyaret ederlerdi.


Halkımızın çoğu sabah namazlarını büyük camilerde kılmaya dikkat ettiklerinden semtlerine göre Ayasofya, Beyazıt, Süleymaniye, Fatih ve Eyüp Camilerine giderlerdi. Ekseri halk sabah namazından sonra istirahate çekilirdi. Mamafih adet değişikliğinden dolayı önceleri kimi uyumaya çalışıp uyuyamadığından gözleri kızarmış bir vaziyette olurlardı. İlk günlerde herkeste bir değişiklik meydana gelir. Bazıları ‘Ramazan’ın intizamı bitimi iledir’ derlerdi.”


Ahmet MİROĞLU


Sincap isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla  

Bookmarks

Etiketler
Onbir Ayın Sultanı Ramazan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:36.

dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
istanbul travesti | izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428