Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat

Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat (http://www.sanalhayat.net/)
-   Dini Hikayeler (http://www.sanalhayat.net/dini-hikayeler/)
-   -   Ateşten Irmaklar (http://www.sanalhayat.net/dini-hikayeler/14703-atesten-irmaklar.html)

Sincap 21 Mart 2012 17:19

Ateşten Irmaklar
 
Ateşten ırmaklar yazısı - dini menkıbeler - dini hikayeler - mevlana ve mesnevi hakkında
Ne güzel sallanıyor Tûbâ dalları -

"Göster cemâlin şem'ini
Yansın oda pervâneler
Devlet değil mi âşıka
Şem'ine karşı yâneler
Cevr ü cefa çekme ile
Şemsi seni terk eylemez
Seni seven âşıkların
Hâşâ senden usaneler"
Bu son dörtlüğü buraya aldım diye incinecek şimdi âşıklar. Cefâ ile terk, sevmek ile usanmak aynı cümle içinde geçiyor çünkü. Bu kelimeler, aynı cümle içinde kullanılmışsa eskimiş, yıpranmıştır bir şeyler... Biliyorlar, biliyorlar "müstağnî"dir sevgili; eskimiş, yıpranmış neyin varsa yeniler, tazeler; ammâ eskimiş, yıpranmış muhabbetleri istemez. Efendiler Efendisi Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de: "Îmânınızı «Lâ ilâhe illâllah» ile tazeleyin!" (Hakîm, Müstedrek, IV, 285/7657) buyuruyor, "Lâ maksûde illâ Hû"...
Hastalık mevsimindeyiz. Gelgitler hâlinde hastalık, bir sahilimden çekilirken öbüründen yükseliyor. Yavrularım ateşler içinde yanıyor, ben ateşten gözyaşları akıtıyorum içimden içimden... Bir su damlası gibi imtihan hem yakıyor, hem yanıyor, ama hayat sebebi oluyor kurumuş damarlarına gönlümün...
Baharı seyreder gibi bakıyorum ilâhî tecellîlerin dalgalanmalarına... Tek fark, zâhirdeki baharı seyretmek coşku verir insana, hafif mest eder başımızı; bu imtihan baharlarında ise sâkinim... Kurumuş ağaçlara damar damar su dolduğunu, bir tür yangınla dirilişin gerçekleştiğini görmek, zavallı aklımı hayretlere düşürüyor.
Musibet, kış gibi çöküyor omuzlarına ağaçların... Bildiğimiz ne kadar tesellî varsa, dökülüyor avuçlarımızdan yaprak yaprak... Kupkuru dallardan ibaret; ürkütücü, soğuk sinelerle kalakalıyoruz gönül sahasında. Ne bir kuşun uhrevî sıcaklığı, ne latîf bir koku rüzgârlarda... Hışımla yıkayıp geçiyor yağmurlar da... Yolun çocukları, pencereleri aralayıp bakıyor arada bir. Yüzlerini ekşitip kapatıyorlar perdeleri.
"Bir sen... Bir senin gözlerin ey «gönle aydınlık veren padişah»!
Yüzlerce kemâlât yüklü ve hem de nazlı, nâzenin bakışların.
Denizler genişliğinde gözlerin... Dünyanın da, âhiretin de sığındığı gözlerin... Dünyanın, âhiretin; maddenin, mânânın; kederin, sevincin; cilvenin, gamzenin; iltifatın, burûdetin sığdığı gözlerin... Gözlerine binlerce gökyüzü girse, okyanusa dökülen pınarlar gibi kaybolur gider.
Kargaların yaraladığı kötü gözlerden acı içinde kalmış, ama kaymamış gözlerin... Böyle geçmiş bir bir aşılacak menzilleri. Cihânın gaybını görmüş, ilâhî bûselerle şifâ bulmuş gözlerin...
O değerli ve güzel gözyaşların dökülürken Cebrâil -aleyhisselâm- avuçlarını açıyordu, yere düşürmüyordu tek bir damlasını... İzin verirsen ey yüksek ahlâklı Yâr-ı Azîzimiz kanatlarına, gagasına sürmek için." (Mesnevî, IV. cilt, 2637-2645'den ilham ile...)
Kıtlık zamanı, herkes ağlarken gülüyormuş mübârek bir zât. Kızmış, ayıplamışlar:
"-Kızgın güneşten ova yanıp kavruldu. Tarla-tapan, bağ-bahçe kapkara kesildi. Toprağın ne altında su var, ne üstünde. İnsanlar susuzluktan, balıklar gibi ölüyor onar onar, yüzer yüzer!" demişler.
"-Bu, size göre kıtlık!.." demiş, "Hâlbuki ben, bir cennet görüyorum şu ovada! Belime kadar uzanmış başaklar var! Meltemle dalgalanıyorlar, yemyeşil... Gerçek mi diye dokunuyorum onlara; gerçek!.." diye cevap vermiş.
Hazret-i Mevlânâ açıklıyor bize durumu:
"Nefsin dostu olunca, Firavun'un tarafını tutanların, Nil Nehri'ni kan görmeleri gibi, kıtlık görünüyor cennet... Tez elden, çabucak can Mûsâ'sına dost olun da kan yok olsun, nehrin suyunu görün." (Mesnevî, IV. cilt, 3241-3253)
Yine Mesnevî, IV. cilt, 3239-3240. beyitlerden:
"Dalgalar kendisine pervâsızca vururken uyuyan kişi, uzun bir çölde devinip durur. O şiddetli susuzluklar çekerken su, «ona şah damarından yakındır» hâlbuki."
"Her zaman akıp durur sınırsız rahmet. Bunu kavramaktan mahrum uyursunuz ey insanlar! Irmağın suyu elbisesini yalarken, uyuyan kişi rüyasında su arar. Bir hayal uğruna hakikatten ayrılır. Ruhları derin uykuda olan uzak görüşlüler var. Onlara acıyın ey yolcular!" (Mesnevî, IV. cild, 3303-3309. beyitler)
* * *
"İsterim hüsnün gibi cevrine pâyân olmasın

Tek seni sevmek, cihan halkına âsân olmasın"

Ateş denizinde mumdan gemiler yürütme ustası, aşk ve güzellik gemisinin kaptanlarından olan Şeyh Gâlip Hazretleri, "Her sıradan kişi; güzelliğe, kereme tamah edip eteğine yapışmasın, kapılanmasın dergâhına diye" buyuruyor, "eşsiz güzelliğin aynası eşsiz cevr ü cefa olsun."
Sütlüce'deki evinin penceresinden, Haliç'e vuran yangınları seyreder gibi bakıyor içimizin, ömrümüzün yangınlarına... Üflüyor, harlandırıyor iyice Îsa nefesliler kıvılcımlarımızı, tutuşan, alev alan kıvrımlarımızı... Hiç acımıyorlar. Hiç eli titremiyor doktorların, hastaya müdahale ederken, öyle ya!
Her dara düştüğünde babasına bakan çocuklara has bir hâl ile, himmet-i merdâna kaçıyor benim de aklım... Bu sefer gayr-i ihtiyârî yorgun düşmüş, sabahın olmasını beklemeye karar vermiştim. Büyüklere has şefkat, ışıdı gün gibi... Gözleri yok henüz gönlümün; gözkapaklarıma vuran ışıltıyı tanıdım yine de...

(...)
Bir sabah uyanıyoruz; çiçeğe durmuş görüyoruz ağaçlarımızı... Hamdolsun.

Ayşenur Vural




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:24.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428