08 Mart 2012, 02:04
|
#1 |
NetteKeyif
Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
Puanlar: 48.146, Seviye: 1 | Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan | | Yeşil çay mucizesi "Yeşil çay" mucizesi Oldum olası doğanın sunduğu şifa olanaklarına hayran olmuşumdur. Ancak laboratuvarlarda test edilmeyen ve bilimsel kanıtları ortaya konulmayan tedavilere karşı ihtiyatlı olmayı daima tercih ettim. Kendi kendimde ufak tefek deneyler yapsam bile hastalarıma tavsiye ederken bir adım geri durdum. Yeşil çayın yararlarına gelince bu konuda öyle etkileyici veriler yayınlanıyor ki kayıtsız kalmak mümkün değil. Japonların ünlü çay törenlerini hepiniz bilirsiniz. Hiç olmazsa filmlerde seyretmişsinizdir. O dikkatle hazırlanan ve birbirinden zarif porselenlerin içinde törensel bir şekilde sunulan çay "yeşil çay"dır. Bu çayın İ.Ö. 800' lü yıllarda Çin'e giden rahipler tarafından Japonya'ya taşındığı söylenir. Tüm Doğu gelenekleri ve alternatif tıp ekolleri "yeşil çay"ı benimsemişlerdir. Ancak batının ve modern tıbbın "green tea" ile tanışması veya onu keşfetmesi oldukça yeni sayılır. 1997 yılında Kansas Üniversitesinde yapılan araştırmaların sonucunda Dr. Lester Mitscher yeşil çayda dünyada bilinen en güçlü antioksidan maddenin bulunduğunu açıklamıştır. Bu madde EGCG (epigallocathechin gallate)'dir. EGCG'nin C vitamininden yüz kat E vitamininden 25 kat daha güçlü antioksidan etkileri olduğu bilinmektedir. EGCG'nin en yüksek konsantrasyonu da yeşil çayda bulunmaktadır! Vücut direncindeki düşüşün ve yaşlanma etkilerinin önemli bir kısmının serbest radikallerin artışıyla ilgili olduğu dikkate alınınca yeşil çay gerçekten çok umut vaadetmektedir. Yapılan bilimsel araştırma sonuçlarına göre yeşil çay; a.. Tüm kanserleri ama özellikle prostat akciğer mide oniki parmak bağırsağı kanserlerini % 50 oranında önlemektedir b.. Yeni başlayan kanserlerin yayılmasını durdurmakta ve çevre dokularını korumaktadır c.. Kolesterolün dengelenmesine yardımcı olmaktadır d.. Yüksek kan basıncını kontrol edebilmektedir e.. Kan şekerini dengelemektedir f.. Gıda zehirlenmelerini önlemektedir g.. Virüslere karşı vücut direncini arttırmaktadır h.. Yaşlanma hızını azaltmaktadır i.. Sigaranın toksik zararlarını %40 ile %50 oranında azaltmaktadır j.. Yeşil çay cilde haricen uygulandığında; dokuyu UV ışınlarından korumakta kırışık çizgilerini geciktirmekte ve cilt kanserini önlemede yardımcı olmaktadır. Yeşil çayın cilt üzerindeki etkileri kayda değer. Bu nedenle batıda birçok kozmetik içinde "green tea extract"lar yerini aldı bile. Yeşil çay deri yüzeyine uygulandığında temel dokuları korumakta ve cildin antioksidan potansiyelini yükseltmektedir. Kırışıklıkların %80'inin serbest radikallerin eseri olduğunu düşünürsek yeşil çayın bu etkisini daha iyi değerlendirebiliriz. Yeşil çayın kilo kontrolüne yardımcı olduğu sindirimi düzenlediği stresi yatıştırdığı da söylenmektedir. Yukarıda sıraladığım temel etki mekanizması ve yüksek antioksidan içeriği sayısız olumlu etkiyi destekleyecek nitelikte olduğu için bunlardan kuşku duymaya gerek görmüyorum. Bütün bunlar son derece ilginç veriler. Anlaşılan artık biz de bol bol yeşil çay kullanacağız. Peki ne kadar yesil çay içeceğiz ? Bu konuda kesin bir formüle veya fazlasının zararlı olabileceğine dair bir makaleye rastlamadım. Ancak Japonların günde ortalama 4-5 fincan içtikleri söylenmekte. Tabii onların fincanları bizim kocaman kahve çanaklarımıza benzemiyor. Prostat hastaları için 6 fincandan sözediliyor. Ben kendi adıma yıllardır sabah kahvaltısında ve yemeklerden sonra yeşil çay içerim. Bütün gün tükettiğimiz sayısız kahve siyah çay ve meşrubat miktarına göre 4-5 fincan yeşil çay fazla sayılmaz. Ayrıca bu gece altı torbalanan yorgun gözlerimi birer poşet yeşil çay poşetiyle örtüp biraz dinlendireceğim. Çünkü yeşil çay ödemlere de çok iyi geliyor. Size tavsiyem; isterseniz hazır poşetlerde alın isterseniz aktarlarda hoş kokulu yaseminli bir karışım hazırlatın ister soğuk ister sıcak için ama evinizden ve işyerinizden yeşil çayı eksik etmeyin! |
| |