06 Nisan 2012, 10:55 | #1 | ||||||||||||||||||||
NetteKeyif Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
| Uyku Sorunları uyku nedir - uykusuzluk nedenleri - uykusuzluğun psikolojiye etkisi - uykunun işleviUyku bilincin azaldığı geçici bir durumdur. Uyku sırasında birçok fiziksel sürecin de faaliyeti azalır. Elektro anfalograma (beynin hava veya zıt maddeler şırıngasından sonra çekilen röntgeni) (EEG) dayanarak dört evreye ayrılan normal uyku ile REM uykusu arasında bir ayırım yapılabilir. REM uykusunun başlıca özelliği hızlı göz hareketleridir. İnsan uykunun bu evresindeyken uyandırılırsa, gördüğü bir düşü çok canlı bir biçimde anımsayabilir. En sık karşılaşılan uyku bozukluğu uykusuzluktur (insomnia). Uyku bilincin azaldığı, dış dünyadan az ya da çok kopulduğu bir dinlenme durumu olarak tanımlanır. Herkesin uykuya gereksinimi vardır ve yaşamın ortalama üçte biri uykuda geçer. Uyku fiziksel ve akli sağlığın sürdürülmesi için gereklidir. Uyku sırasında, irade dışı sinir sisteminin bir parçasını oluşturan parasempatik sinir sistemi egemen olur ve kalp atışının ve solunumun azalmasına, kan basıncının (tansiyonun) ve beden ısısının düşmesine yol açar. Uyku uyurken gözler kapalıdır ve gözbebekleri küçülür. Ancak, uyku uyumak için gözlerin kapalı olması gerekmez. Örneğin yılanlar, göz kapaklan olmadığı için gözleri açık uyurlar. Uykuya dalmanın ilk belirtilerinden biri gözyaşı üretiminin azalması sonucu gözlerde duyulan hafif bir yanma duygusudur. Bu olgu çocukların gözlerine kum serpen “kum-adam” ve benzeri birçok halk masalının temelini oluşturmuştur. İnsanlarda ve yüksek evrim düzeyindeki hayvanlarda temel olarak iki farklı uyku türü vardır; normal uyku ve düş-uykusu ya da zıt uyku. Düş uykusu, genellikle bu evrenin bir özelliği olan “hızlı göz hareketleri” anlamına gelen İngilizce “rapid eye movements” sözcüklerinin ilk harfleri ile gösterilir (REM). Beyin hücrelerinin (elektrik) faaliyetini kaydeden elektro-ansefalogram (EEG) normal uykunun dört evreye ayrıldığını göstermektedir: 1. evre: uyanıklık ile uyuma arasındaki geçici durumdur, buna uykuya dalma evresi de denir. 2. evre: hafif uyku evresidir. Bu evrede uyuyan kişi kolaylıkla uyandırılabilir. 3. ve 4. evreler: derin uyku evreleridir ve genellikle uyuduktan sonraki ilk saatlerde bu evreye girilir. Uyuyan kişi normal uykunun evrelerinden geçtikten sonra, yaklaşık her bir buçuk saatlik düzenli aralarla düş-uykusuna (REM uykusuna) geçer. REM uykusunu normal uykudan ayıran özelikler hızlı göz hareketleri, beyin faaliyetinin artması ve kas geriliminin azalmasıdır. Ancak, düş görmek REM uykusunun en önemli özelliğidir ve uykunun bu evresindeyken uyanılması halinde düşler çok canlı bir biçimde anımsanabilir. REM uykusu çok kısa sürer (5-20 dakika) ve ardından normal uyku gelir. Sabaha doğru uykusu yavaş yavaş uzar ve normal uykunun 3.ve 4. evreleri kısalır. REM uykusunda olan bir kişiyi uyandırmak çok güçtür. Uyku İşlevi Uykunun işlevini incelemek amacıyla, uyumamaya dayanan deneysel yöntemden büyük ölçüde yararlanıldı. Deneye tâbi kişilerin birkaç gece uyumayınca aşırı yorgun, sinirli ve kuşkulu oldukları görüldü. Bir şey üstünde yoğunlaşma kapasiteleri önemli derecede azaldığı için zor işleri yapamaz hale geldiler. Deney amacıyla uyku uyunmaması dört, beş geceyi geçemez. Bu uzun uykusuzluktan sonra uzun, derin (3. ve 4. evreler) bir uyku uyunur. Bu, yorgunluğu atmak için derin uykunun gerekli olduğunu gösterir. Uyku sırasında büyüme hormonu yoğunlaşmasının önemli ölçüde artması beden dokularının yenilendiğini ve büyüdüğünü gösterir. REM-uykusunun işlevi kesinlikle anlaşılmış değildir. Deneye tâbi kişiler sürekli olarak REM-uykusundan yoksun bırakılınca, REM-uykusu gereksinimi yavaş yavaş artmaktadır. On günden sonra, deneye tâbi kişiler uyandırılır uyandırılmaz yeniden REM-uykusuna daldıkları için deneyi sürdürmek olanaksız hale gelmektedir. Deney altındaki kişiler gün boyunca çok gergin, sinirli ve yorgun olmuşlar, kolaylıkla korkutulabilmişlerdir. Normal uykuları sırasında sık sık uyandırılmış kişiler ise daha normal bir davranış içinde olmuşlardır. Bazı veriler REM-uykusunun büyüme açısından önemini ortaya koymaktadır. REM-uykusunun gün boyunca edinilen bilginin beyinde yeniden düzenlenmesi ile ilişkili olduğu sanılmaktadır. Akli bozuklukları olan kişilerin REM-uykusu çok azdır. Yüksek evrim düzeyli tüm hayvanlar uyku uyurlar. Sürüngenlerde REM-uykusu hiç yoktur. REM-uykusu geviş getiren hayvanlarda toplam uykunun % 5′ini, kemirgen hayvanlarda % 15′ini ve yırtıcılar ile yetişkin insanlarda % 20-25′ini oluşturur. alıntı | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Uyku Sorunları |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |