Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat > Her Telden > Sağlık > Genel Sağlık » Sıkıntılı Dönemleri Aşmanın Püf Noktası

  • Yeni Konu aç Cevapla  
     
    LinkBack Seçenekler Arama Stil
  • Alt 20 Haziran 2013, 10:22   #1
    Keyifli~Üye
     
    Handan_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Üyelik tarihi: 28 Mart 2011
    Mesajlar: 1.444
    Handan_ is on a distinguished road
    Puanlar: 5.094, Seviye: 1
    Puanlar: 5.094, Seviye: 1 Puanlar: 5.094, Seviye: 1 Puanlar: 5.094, Seviye: 1
    Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
    Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
    Etkinlik: 0%
    Etkinlik: 0% Etkinlik: 0% Etkinlik: 0%
    Standart Sıkıntılı Dönemleri Aşmanın Püf Noktası

    sıkıntı - can sıkıntısı - üzüntü - aşk acısı - ayrılık acısı - dertlenmek - dertli olmak






    SIKINTILI DÖNEMLERİNDE OKU: EY DERTLİ KARDEŞ, GEL BENİ DİNLE!


    Ey Dertli Kardeşim!


    Şuan ayrılık acısı çekiyorsun belki! "İnan ki bir sebebi yok" dediğin bir ruh bunaltısı yaşıyorsun belki de. Ya da gittiğin doktorun adına anskiyete yahut depresyon dediği ve "çok zor" diye tarif ettiğin sıkıntılar içinde boğuşuyorsun, kim bilir!


    Ey Dertli Kardeşim,


    Bilirsin, böylesi durumlarda konuştuğun, derdini açtığın herkes bir şeyler söyler insana! Kimi şahsi deneyiminden edindikleri çerçevesinde iyi niyetlice kimi de daha başka sayiklerin tesiriyle ama mutlaka bir şeyler fısıldar kulağına! İyi ki varlar! Allah hiç birisinin eksikliğini vermesin!


    Ancak Allah, "Sizden ücret istemeyenlere uyunuz (inanınız)" der.


    Gel sen en iyisi mi beni binle!


    17 yıldır işin içinde olan, otuz bin saatten fazla dert dinlemiş birisi kolay kolay yanlış yol göstermez sana!


    İşi sürekli gezmek olan Evliya Çelebi'den daha iyi kim bilebilir; seni varmak istediğin yere ulaştıracak olan en emniyetli yolu!


    Değerli dertli kardeşim,


    Bir noktayı herkes gibi sen de atlıyorsun!


    Her gördüğünü var sanan, her görmediğini de peşinen yok saymaya meyilli olan insanoğlu böylesi hataları çok yapar hayatta!


    Bu süreci yaşayan tüm insanlar gibi sen de derin bir algılama hatası içindesin!


    Yaşadığın acının aslında tek gerçek nedeni bu!


    Buna inanmakta zorlanıyorsun, biliyorum!


    Kolay mı dediklerime bir çırpıda inanabilmek!


    Yıllarca şarlandırıldın buna!


    "Allah kimseye dert vermesin" diyen toplum, "Bu hastalık, bak adı bile var üstelik..." diyen uzmanlar...


    Her şey seni bu dediğimin aksine şartladı! Yani seni yağmurun ıslattığına.


    Ben, "Yağmur değil, şemsiye kullanmamak ıslatır" diye ortaya çıkana dek herkes yağmurdan dolayı ıslandığını düşünüyordu toplumda!


    O yüzden bu kara büyü bir çırpıda bozulabilir mi sanıyorsun öyle!


    AMA iNŞALLAH BOZACAĞIZ!


    AZ KALDI BUNA...


    Bu yazıyı dertli olduğun süreçte her gün en az bir kere oku!


    Sana, "Derdin musibetin bizatihi kendisi olduğuna inandırıldın" dedim. Oysa dert musibet değildi; bilakis yol gösteren bir işaretti.


    Yani dert senin dostundu.


    O yüzden bu hususta sen de herkes gibi yanılmakta son derece mazursun!


    Çünkü kimse bize bu işlerin, yani doğru düşünmenin, doğru algılamanın, algının yaşadıklarımız üzerinde ne kadar önemli olduğunun eğitimini vermedi!


    Ne olur iyi anla bu yazıyı:


    Seni yaşadığın bu dert etkilemiyor esasında. O derde yüklediğin anlam, o dert hakkındaki inancın ve bakış açın etkiliyor.


    Seni korkutan karşındaki masum fare değil; kafandaki fare algısı - imajı - inancı!


    Dert gökten düşen yağmurdur. Seni ıslatan yağmur değil aslında; altında şemsiyesiz dolaşmandır!


    Dert gönül evine gelen, vakti gelince de gidecek olan, haliyle bir süre sende yatılı kalacak olan bir misafirdir.


    Seni misafir rahatsız etmiyor; o misafiri istemeyişin, onla zaman geçirmekten kaçışın, hemen gitmesini arzu edişin rahatsız ediyor.


    Mevlana da aynı gerçeği haykırıyor, ta asırlar öncesinden! Öyle ya, aklın yolu elbetteki bir. Ama hangi aklın? Her aklın mı? Hayır... Sadece salim aklın...


    Mevlana diyor ki:


    "Şuan Gönlümde Gam Var!


    Ey Neşe, Şimdi Gelme!


    Misafir Üstüne Misafir Olmaz"


    Derdi sen de böyle algılasan o dert senin için dert olur muydu sence?


    Haydi, biraz düşün bu noktayı... Sonra okumaya devam et yazıyı...


    Bilirsin...


    Kimileri 13 rakamını uğursuz sayar. Kimi de bunu batıl inanç olarak kabul eder, önemsemez.


    Şimdi bir oteldeki resepsiyon görevlisi bu iki kişiyi 13 numaralı aynı otel odasına verse. İkisinin etkilenmesi nasıl olurdu sence?


    Aynı mı etkilenirlerdi bu odadan?


    "Hayır" diyorsun değil mi! Elbette ki hayır...


    13 numaranın uğursuzluğuna inanan kişi "inandığı nispette" rahatsız olurdu. Ancak diğeri umursamazdı bile, mışıl mışıl uyurdu sabaha dek...


    Demek ki kişiyi 13 numara etkilemiyor!


    13 numara hakkındaki inanç ve algı etkiliyor.


    Dertler işte tıpkı bu 13 numaraya benzer...


    13 sayısının uğursuzluğuna inanmak misali, uğursuz ve kötü olduğuna inanan kişiyi rahatsız eder ancak; yaşanılan dertler...


    Dertlerin uğursuz yani kötü bir yaşantı olmadığına inanan kişiler üzerinde hiç bir tesiri olmaz!


    İçmedikten sonra bardaktaki zehirin senin için sudan farkı nedir?


    Aynı derdi yaşadıkları halde aynı oranda etkilenmeyen milyonlarca insan gerçeği de bize bunu gösteriyor, bunu ispat ediyor!


    Velhasıl...


    Az ya da çok...


    Öyle veya böyle...


    Dertten korkma!


    Dert çirkin yüzlü ancak dost kalpli bir misafirdir.


    Sana çirkin yüzünden ötürü onu sana düşman gibi tanıttılar.


    Öze değil kabuğa önem veren, ruha değil yüze meftun olan günümüz insanı bu konuda da cisme aldanmış, çok görme!


    Sen de haliyle ürkütücü yüzünü gördüğünde düşmanını gördüğünü düşündüğün için tedirgin oldun senelerce...


    "Düşman bana zarar verebilir" dedin haliyle...


    Oysa o senin düşmanın değildi ki!


    Öyleyse...


    Korkma dertten...


    Sorunların bize olan etkisini başlatan yani zincirleme trafik kazasına yol açan ilk ve en temel hata işte bu korkudur.


    Dertten korkmak.


    Onu korka korka yaşamak...


    Dediğim gibi seni inandırdılar, şartladılar; sen de inandığın yönde tepki verdin senelerce. Çünkü kişi algıladığına tepki verir.


    Bu korkuyu hep beslediler zihnimizde.


    "Hastalık bu, tedavi ol, mazallah yoksa..." diye diye...


    Evet bu ilk ve en temel hatayı yapma!


    Gömleğinin ilk düğmesini korkma hatan yüzünden yanlış ilikleme!


    Yani derdinden korkma...


    "İnsanın yüzü değil ruhu çirkin olanı zarar verir" diyorsan burada tam tersini düşünme!


    Korkmazsan savaşmazsın.


    Savaşmazsan beslemezsin.


    Beslemezsen büyütmezsin.


    Büyütmezsen etkisini artırmazsın.


    Artırmazsan acı bir biberi lezzetle yemek misali en baba derdi bile afiyetle yer, üzerine de buz gibi suyu içer; şükürler olsun dersin!


    Şuan sıkıntın ne olursa olsun!


    Haydi...


    Gülümse...


    Bunun içinden gelmesini bekleme...


    Kapıdan giren bir misafire içinden gelmedi diye "Hoşgeldin" dememezlik ediyor musun!


    Sıkıntının keyfini çıkar...


    Ona çirkin yüzlü ancak temiz kalpli dostun gözüyle bak...


    Çünkü o hakiten öyle...


    O misafirin senin bir süre.


    Onu kovma...


    Yüzünü ekşitme ona karşı.


    UNUTMA:


    Sen misafire nasıl muamele edersen o da sana öyle muamele eder...


    O zaten gidecek...


    Zaten gidecek olan bir misafirin boş yere kahrını çekme...


    Sadece bir süre yatıya geldi sana.


    Çok iyi ağırla onu...


    O kafasını dinlemek istiyor sende.


    İlglenme o yüzden fazla.


    Bırak kendi haline.


    Sen işine gücüne bak...


    Unutma:


    Misafir gidene dek bu yazıyı her gün mutlaka oku, hatırla bunları!


    Sakın misafire yanlış bir şey yapma!


    Ayıptır; misafir uğurdur, berekettir.


    Seni daha büyük dertlerden korur.


    O gelerek daha başkalarının gelmesine mani olmuştur!


    Öyleyse ona teşekkür bile et...


    Derdini sev ki derdin de seni sevsin!


    Psikolog

    İzzet Güllü


    Handan_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
    Yeni Konu aç Cevapla  

    Bookmarks

    Etiketler
    Sıkıntılı Dönemleri Aşmanın Püf Noktası


    Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
     
    Seçenekler Arama
    Stil

    Yetkileriniz
    Konu Acma Yetkiniz Yok
    Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

    BB code is Açık
    Smileler Açık
    [IMG] Kodları Açık
    HTML-Kodu Kapalı
    Trackbacks are Açık
    Pingbacks are Açık
    Refbacks are Açık




    Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:34.

    dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
    istanbul travesti | izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
    istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

    Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

    1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428