21 Haziran 2013, 18:07 | #1 | ||||||||||||||||||||
Keyifli~Üye Üyelik tarihi: 25 Mart 2011
Mesajlar: 2.176
| Diş dolguları Hakkında Bilgiler Diş Çürükleri - Diş Dolgusu Çeşitleri - Silikat dolgular - Silikofosfat dolgularDiş dolguları ve dişin yeniden biçimlendirilmesi çeşitli maddelerle yapılabilir. Bunlar siman, porselen, amalgamlar, gümüş ya da altınla kakma, yapışkan altın, reçine, kuvars-reçine bileşikleridir. Silikat dolgular- Yapay porselen olarak da bilinen silikat dolgu maddeleri, doğal görünümü bozmamaları nedeniyle, özellikle ön dişlerin dolgusunda kullanılır. Bu dolgu maddesi yapışkan olmadığından dişte, dibi ağzından daha geniş bir oyuk açılır. Silikat oyuğa yumuşak durumda sokulur ve sertleştikten sonra hazırlanan boşluğun özel yapısı nedeniyle dışarı çıkamaz. Uygulama sırasında silikat dolguyu tükürükten korumak gerekir. Sertleşirken ıslanan silikat parçalanabilir. Kan ise lekelenmesine yol açarak estetik değerini azaltır. Dolgu maddeleri dişözün-de güçlü bir zehir etkisi yapacak özelliktedir. Bu nedenle doku ölümüne, kök başlangıcında kök granülomuna ya da diş apsesine yol açabilirler. Bu komplikasyonları önlemek için dolgu boşluğunun duvarları silikatı yalıtmaya yarayan maddelerle kaplanır. Ayrıca dolguya tükürük ve kan gelmesini önlemek için üstünde çalışılan diş ağız boşluğundan yalıtılır. Bunun için kullanılan ince bir plastik örtü uygulama sırasında delinerek dişe sıkıca geçirilir ve özel araçlarla tutturulur. Silikofosfat dolgular - Oldukça kısıtlı bir kullanım alanı vardır. ****l kaplama yapılacak dişlerin altyapısını hazırlamada ya da hastanın uzun süre kullanamasa bile, doğal diş yapısından kolayca ayırt edilemeyecek bir dolgu istediği durumlarda kullanılır. Bu dolgu çiğneme hareketleri sırasında hızla aşınır ve belirli aralıklarla yenilenmesi gerekir. Yapay reçineler - Diş dolgusunda kısa bir dönem yaygın biçimde kullanıldı. Hızla benimsenmesi, kolay biçimlenme, uygulamadan sonra uzun süre dayanma ve estetik özelliklerinden kaynaklanıyordu. Ama renklerinin zamanla değiştiği, yalnızca dişözüne değil dentinin organik maddesine de zarar verdikleri kanıtlanınca diş tedavisinde büyük ölçüde kullanım dışı kaldılar. Günümüz diş hekimliğindeki kullanım alanları hemen hemen yalnızca protezlerin kısa süreli onarımlarıyla sınırlıdır. Porselen yığma - Silikat dolguların bilinmediği ya da yeterince geliştirilemediği dönemlerde başlıca estetik dolgu seçeneğiydi. Günümüzde çok az kullanılır. Çünkü kısa sürede porselenle diş arasındaki sınır çizgisi görünür hale gelmektedir. Uygulama özenli bir temizlik ve dezenfeksiyon işleminden sonra yapılır. Dişte açılan oyuğun duvarları diktir ve çürüğün genişliğiyle orantılı bir derinliktedir. Oyuğun tam ölçüsü alınır, dibine yapıştırıcı bir madde konur ve alınan ölçülere göre hazırlanmış porselenin açılan boşluğa oturması sağlanır. Gümüş amalgam - Diş dolgularında en çok kullanılan madde gümüş amal-gamdır. Gümüşün cıvayla yaptığı bu ince toz ya da küçük pullar halindeki alaşım, içerdiği cıva miktarıyla orantılı olarak az ya da çok yumuşak olabilir. Amalgamdaki maddeler kendi özelliklerini yitirmeden sağlam bir yapı oluşturur. Önce yumuşak olan amalgam, kısa sürede sertlik ve direnç kazanır. Gümüş amalgamın yapışma özelliği yoktur. Bu nedenle içinden çıkamayacağı uygun bir boşluğa yerleştirilmesi gerekir. Isıyı çok iyi iletmesi dişin sıcak ve soğuğa karşı duyarlılığını artıra-cağından sakıncalıdır. Bu nedenle diş boşluğuna ısı yalıtımı sağlayan bir katman döşenir. Kullanımını kısıtlayan özelliklerden biri de zamanla oksitlenerek mat ve hoşa gitmeyen bir renk almasıdır. Altın - Diş dolgularında katı ya da son derece yumuşak biçimleriyle kullanılır. Erimiş altın döküm dolgu, koruyucu diş tedavileri arasında genellikle en iyi çözüm sayılır. Doku yıkımının çok ilerlediği durumlarda dişlerin yeniden biçimlendirilmesinde başarıyla kullanılır. Ama çürüğün birden çok dişte görüldüğü ve hızla yayıldığı olgularda kullanılması sakıncalıdır. Çünkü tedavi edilmiş oyukların kenarında sık sık ikincil çürükler gelişmektedir. Erimiş altın döküm yöntemi yaygınlık kazanmadan önce sıkıştırılmış levha yöntemi kullanılıyordu. Oldukça zor olan bu girişimde dolgu boşluğuna, saf altın yapraklan dolduruluyordu. Bunlar dolgu tamamlanana değin birbirleri üstüne sıkıca bastırılırdı. Hem hazırlanan boşluğun dolguyu düşmekten alıkoyacak biçimde olması, hem de bu altın yapraklarının yapışmaya yatkınlığı yüksek nitelikli bir dolgu elde edilmesini sağlıyordu. Artık hemen hemen hiç kullanılmayan bu yöntemin yerini daha ucuz olan altın döküm yöntemi almıştır. Kuvars-reçine bileşikleri - Hem estetik, hem de işlevsel olarak çok iyi sonuçlar veren bir dolgu maddesidir. Ön dişlerde önem kazanan parlaklığı, arka dişlerde de aşınmaya karşı yeterli direnci sağlarlar. Sertlik kuvarstan, parlaklık reçineden kaynaklanır. Üstelik bu reçineler normal reçinelerden farklı olarak metil ****krilat içermez. Akrilik asit türevi olan bu madde dişözünü örselemekte ve zamanla reçinenin rengini bozmaktadır. Diş çürümesine karşı korunma yollarını "Sağlıklı Yaşam" cildinde bulabilirsiniz. Diş çürükleri hangi yaşta ortaya çıkar? Diş çürümesi her yaşta, küçük çocukların sütdişlerinde de ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Sütdişlerindeki çürükler uygun bir yolla tedavi edilmelidir. alıntı | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Diş dolguları Hakkında Bilgiler |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |