Alt 22 Haziran 2013, 18:39   #1
NetteKeyif
 
Sincap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
Sincap is on a distinguished road
Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 33%
Etkinlik: 33% Etkinlik: 33% Etkinlik: 33%
Standart İstanbul Şifalı Su ve Kaplıcaları

İstanbul, her ne kadar güzel içimli kaynak sularıyla ün yapmış olsa da, tarihi içmeleriyle de şifa arayanların gönlünde taht kurmuş bir ilimizdir. Tuzla İçmeleri, Bizans döneminden bu yana İstanbul halkı tarafından kulanılan çok değerli şifalı su kaynaklarımızdan biridir.

Kaynak itibariyle aslında Kocaeli’nin Gebze ilçesi sınırları içinde bulunmasına rağmen, İstanbul’un banliyösü konumunda olması ve Pendik ilçesinin Tuzla beldesi hizmetlerinden yararlanması, onun İstanbul ili şifalı suları kapsamında değerlendirilmesini gerektirmiştir. Tuzla’ya 7 kilometre uzaklıkta, sakin, huzurlu ve doğal bir ortamda olup, bölge aynı zamanda bir mesire yeri olarak kullanılmaktadır.
Tuzla İçmeleri ile ilgili olarak, ünlü gezgin Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’ne şu notları düşmüştür: “Her sene temmuz ayında, kiraz mevsiminde, İstanbul’un değişik beldelerinden buraya binlerce adam gelip çadır kurarak sazlı sözlü, helva sohbetli âlemler yaparlar ki, bu âlemler kırk gün kırk gece devam eder. Öyle tüfek ve fişek gösterileri olur ki, dille tarif edilemez. Mide, bağırsak rahatsızlığından şikâyetçi olanlar, burada üç gece kalıp içme suyundan içerler…’”

Evliya Çelebi, o zamanlar tanık olduğu içme tedavisin’ den ise şu şekilde söz eder; “.. içen^kimse, önce üç gün asla tuzlu ve tinli bir şey yemeyip dördüncü günün sabahı ve akşamı birer fincan su içer ama kendisini de sıcak tutar. Üç gün bu şekilde vücudunu disipline eder. Takibeden üç gün süreyle de üç nöbet sudan alıp, ardından tuzsuz piliç suyu içer. 15 gün bu tarz davrandığında, alttan üstten yarar görür. Sonra, buradan gemilere binilerek karşıdaki Yalova ılıcalarına gide¬rek banyoya girer. Tüm vücudu sağlık ve zindelik kazanır…”

Sodyum klorüriü, bikarbonattı, sülfatlı ve sodyum klorürlü, sülfatlı, bikarbonatlı sular grubunda incelenen Tuzla lçmeleri’nde iki içmece vardır:

a) Tuzla Büyük İçmece: Klorüriü, sodyum ve magnez

yumlu bir sudur. Temperatürü 20°C, pH değeri 6.84, radyoak

tivitesi 5.61 emandır. Suyunun litresinde 4 gramdan fazla

klorür ve 0.75 gram sodyum ve magnezyum sülfat vardır.

Kalsiyum iyonu da fazla miktarda bulunur. Bikarbonat tuz

oranı, sülfat oranıyla eşit değerdedir. İçimi hoştur. Günde 15

20 bardak su içenler vardır.

b) Tuzla Küçük İçmece: Klorüriü, sodyum, kalsiyum

ve magnezyumlu bir sudur. Temperatürü 19°C, pH değeri

6.80, radyoaktivitesi 5.97 emandır. Suyu diğerinden daha az

tuzludur. Litrede 3 gram kadar sodyum klorür içerir.

Buraya gelenlerin çoğu, üç günlük bir içme tedavisiyle sadece müshil etkisinden yararlanacaklarını düşünürler. Oysaki, Tuzla içmelerindeki tedavi ikiüç gün içinde kalıcı bir sonuç vermez. En aşağı üç hafta süreyle, ara vermeksizin, hafif mülayimlik verecek miktarda su içilmesi gerekir. İçme tedavisi, sabahakşam aç karnına ve yarımşar saat arayla 23 bardak içilmek suretiyle yapılmalıdır. Karaciğer yetersizliği, safra yolları iltihapları, safranın küçük kum ve taşlan, en çok yarar gören hastalıklardır.

Bağırsakların görev bozukluklarında ve kronik anteritlerde çok iyi sonuçlar alınır. Kalsiyumun fazla olması nedeniyle hafif diüretik etki görülür. Suların 3234°C’ye kadar ısıtılarak kullanılması halinde, mide, ince ve kalın bağırsaklarda iltihabı önleyici etki yaratılır. Mide ve bağırsak salgılarını ve hareketlerini düzenler. Bu nedenle kronik iltihaplarda, karaciğer fonksiyonlarını ve ****bolizma faaliyetlerini düzenlemede, gut ve şişmanlıkta, şeker hastalarının kan yağlarının ve bağırsak tembelliklerinin giderilmesinde içme kürlerinden çok yararlanılır.

Küçük İçme, hafif sodyum klorürlü bir sudur. Mineralizasyonu az olduğu için organizmadan geçerken fazla miktarda su yüklenmez. Bu nedenle mide ve bağırsak sistemi üzerinde etkisi az olur. Buna karşılık, vücuttan az miktarda madensel tuz çeker ve böbrek yoluyla dışarı atar. O halde, idrar söktürücü diüretik bir sudur. Bu su, idrar söktürmede ve bir kısım taşların dışarı atılmasında kullanılır. Ancak, yaşlı kişilerde prostat hipertrofisi varsa, bu sular ani tıkanıklıklar yaparak idrar retansiyonuna neden olabileceğinden dikkatli olunmalıdır.

Büyük İçme ise, sodyum klorürlü ve oldukça dikkati çeken miktarda magnezyum içeren, mineralizasyonu diğerine nazaran daha fazla olan bir sudur. İçinde çok miktarda tuz olduğu için, alındığından itibaren organizmaya etki eder. Kısa sürede ulaştığı midebağırsak yolundan su çeker. Bilindiği gi¬bi tuzlu sular, öncelikle mide, bağırsak ve hemen bunun yanı sıra salgılama faaliyetleri üzerine etki ederler. Genellikle, geçtikleri sindirim yolundaki kas sistemine tesir ederek bunların hareketini arttırırlar. Diğer taraftan, salgı işlemini uyararak bağırsak boşluğunda salgılama faaliyetinin başlamasına neden olurlar. Yoğun tuzlu sular, içerdikleri magnezyumun da etkilemesiyle müshil etkisi yaparlar. Hipertonik gastritlerde, değişik nedenlerden ileri gelen kontraksiyonlarda, bağırsak parazitlerinde ve pankreasla safra kesesi rahatsızlıklarında rahatlıkla kullanılabilirler.

İnhalasyon kürleri; serbest veya cihazla yapılan soluma kürleri ya da gargara, sprey gibi uygumalarla, üst solunum yollan, burun, boğaz ve bronşlar üzerinde etkili olur. Kronik ve allerjik iltihaplarda, rinit, faranjit, bronşit ve sinüzit tedavilerinde kullanılır.

Mineralli sular, 3738°C’ye kadar ısıtılmakla banyo veya 2830°C’ye kadar ısıtılmak suretiyle de egzersiz havuzlarında kullanılabilir. Bu durumda, kronik iltihaplı eklem romatizmaları, dejeneratif romatizmalar ve yumuşak doku romatizmalarında etkilidir. Ortopedik ameliyat sonrasında, ayrıca jine¬kolojik iltihabi hastalıklarda yararlı olur.

Sprey uygulamasında ise; nötral yapıdaki suyun uyarıcı etkisinin de yardımıyla, sağlıklı bir cilt yapısına katkıda bulunması kaçınılmazdır.

İçmelerin bulunduğu alanda pek çok otel, motel ve kamp yerleri mevcut olup, ayrıca her türlü sosyal tesisi bünyesinde barındırmaktadır. Şifalı sudan uzun süre yararlanmak isteyenler, Kaplıca Konaklama Merkezimde kalabilirler. Burada kalanlar, Kaplıca Kür Kliniği’ndeki sağlık hizmetlerinden ve fizik tedavi uygulamalarından ücretsiz yararlanabilmektedirler. Her türlü ulaşımın sağlandığı kaplıca alanı, hafta sonlarını ve tatil günlerini değerlendirmek isteyen kişilerin önemli uğrak yerlerinden biri haline gelmiştir.

İstanbul, içmelerinin yanı sıra, güzel içimli sularıyla da meşhurdur. Bu güzel ilimizin yer altı zenginlikleri arasında, Bizans İmparatorluğu döneminden bu yana kullanılmakta olan nitelikli kaynak sularından da söz etmek gerekir. Sayıları 50′yi bulan bu ünlü suların bir kısmının verimi azalmış, bir kısmı ise tamamen kurumuştur. Yine de aşağıda sıraladıklarımız, ticari gerekçelerle kimilerinin isimleri değiştirilmiş olsa bile yıllar boyu kent halkına şifalı özellikleriyle hizmet etmiş, hâlen de etmekte olan doğal su kaynaklarıdır. Sertlik dereceleri düşük, içimi çok hafif olan bu suların en ünlüleri şunlardır:

Sultan Suyu, Alibaba Suyu, Kefeli Suyu, Belgrad Or



manları’nın ünlü sularındandır. Sultan Suyu’nda; restoran, kahve ve gazinolar vardır. Yemekleriyle gidenler, ağaçlar altında hem piknik yaparlar, hem de bu güzel sudan yararlanırlar. Eskiden ‘Ağa Suyu’ diye adlandırılan Neşet Suyu da, or¬manın girişinde yer alan hafif içimli bir sudur.

Kızlar Suyu, Ayazma Suyu, Fındık Suyu, Gürcü Suyu, Kızılcık Suyu, Hünkâr Suyu ve Çırçır Suyu, Sarıyer bölgesinin sularıdır. Çırçır Suyu en ünlüsü olup, Sarıyer sırtlarındadır. Yaz kış değişmeyen debisi saatte 1.5 metreküp olup, sertlik derecesi 6.5′tur. Hünkâr Suyu’nun kaynağı ise biraz daha yukarıdadır.

Sertlik derecesi 2 olan Büyükdere Suyu Büyükdere’de, Kum Suyu, Binbaşı Suyu, Kemer Suyu ise Kemerburgaz’dadır. Kemerburgaz’ın en ünlü suyu ise Hamidiye Suyu’dur. İstanbul Belediyesi tarafından şişelenip pazarlanan bu su, İstanbul’un en güzel sularından biridir. Diğer suların da şişeleme tesisleri vardır. Emirgân’daki Kanlıkavak Suyu ile Kağıthane’deki Kağıthane Suyu, İstanbul’un Avrupa yakasındaki tanınmış sulardandır.

Samatya’daki Acıçeşme Suyu, acı olmakla beraber yoğun ilgi gören sulardandır. Kum dökmekten ve ağrı çekmekten şikâyetçi olanlar, bu sudan yarım bardak içtiklerinde kendilerine gelirler. Bizanslılardan intikal eden kayıtlara göre, bu su göz hastalıklarna da iyi gelmektedir.

Göztepe Suyu, Elmalı Suyu ve Kestane Suyu, Anadoluhisan’nın, Çınardibi Suyu, Abdi Hoca Suyu , Abı Hayat Suyu, Dolay Suyu, Kumdöken Suyu ise Anadolu Kavağı’nın sularıdır. Kumdöken suyunun böbrek hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Abı Hayat Suyu, Yuşa tepesinde bulunan şifalı bir sudur.

3 Kilometre uzaklıktaki Sırmakeş Suyu, 6 kilometre uzaklıktaki Karakulak Suyu, Deliosman Suyu ve Şifa Su¬yu, Beykoz’un Akbaba köyü civarındaki ünlü sulardır. Taşdelen Suyu, Malkuyusu Suyu, Mütevelli Suyu, İncirliyatak Suyu Alemdağ’da, Şile yolu üzerindedir. Buradan 1 kilometrelik mesafede Büyük Elmalı Suyu ile Küçük Elmalı Suyu

bulunur. Radyoaktiviteleri kuvvetli olan bu suların niteliği Taşdelen Suyu ayarındadır.

Taşdelen Suyu’nun sağlığa ne kadar yararlı olduğu gerçeğine gelince; suda bulunan serbest karbon, kaynaktan çıkıncaya kadar bir karışıma uğramadığından suda kalmakta ye bu da sindirimi kolaylaştırdığı gibi, böbreklerdeki kum ve taşların erimesini de sağlamaktadır. Bu özelliğinin halk ara¬sında bilindiği ve çıktığı arazideki taşları erittiği içindir ki, suya Taşdelen adı verilmiştir. Nitekim, suların toplandığı dehlizin ağzına konulan 5 santim kalınlığındaki mermer blok üç yıl içinde erimekte ve her üç yılda bir yenilenmektedir.

Soğuk ve tatlı içimli Kısıklı Suyu, ‘Akarca Su’ diye de bilinen Küçük Çamlıca Suyu, ‘İnce Su’ diye de anılan Büyük Çamlıca Suyu, Çamlıca’nın Çengelköy tarafına düşen yamaçlarındaki Tomruk Suyu, Çubuklu’nun ünlü Çubuklu Suyu, Yakacık’ın Şeker Suyu ile Ayazma Suyu, Kayışdağı’nın Kayışdağı Suyu vs. Anadolu yakasının tanınmış sularıdır.

Çobanpınar Suyu, Kervansaray Suyu, Otuzbir Suyu, Keçi Suyu ve Alemdağ Tepesi’nden kaynayan bir su olan Defneli Suyu da, İstanbul’un ünlü sularındandır. Defneli Suyu’nun adı Atatürk tarafından konulduğundan, halk dilinde ‘Gazi Suyu’ diye de anılmaktadır.

Tüm bu suların ortak özelliklerini şu şekilde belirlemek mümkündür: Bu sular, çok yumuşak, kalıcı sertlikleri olmayan bikarbonatlı sulardır. İçerdikleri anyon ve katyonların litredeki miktarları 4245 miligramdır. Klor ve sülfat iyonları pek azdır. Nitrat, nitrit ve amonyak gibi maddeler bulunmaz. Bazen rastlanılan organik maddeler, üzerinde durulmayacak kadar azdır. Radyoaktif dereceleri yüksektir. Yine de bu suların yerinde içilmesi daha yararlı olacaktır. Berrak, kokusuz, tortusuz, güzel içimli sulardır.

İstanbul’da yaşayan Rumlar, şehir içinde ve şehir dışında, kutsal ve şifalı buldukları kuyu, çeşme ve pınarlara ‘Ayazma’ adını vermişler ve her bir ayazmayı bir Hıristiyan aziz veya azizesinin adıyla anar olmuşlardır. Sularının şifalı olduğuna inanılan ayazmalar, senenin belirli günlerinde ziyaret edilir ve eğer bir dilek tutulmuşsa adaklar adanır. Sularından içenler veya vücutlarına sürenler, ayazma azizi ya da azizesinin de yardımıyla, en kısa sürede sıkıntı ve şikâyetlerinden kurtulacaklarına inanırlar. İstanbul ayazmaları, Rumların yanı sıra, şifa bulmak amacıyla ziyaret eden ve mum adayan Müslümanların da ilgisini çekmekte ve günümüzdeki bazı ünlü ayazmalar hâlâ ziyaret edilmektedir. Ancak bunların sayısı günden güne azalmaktadır. Bir kısmı özel mülkiyete geç¬miş, bir kısmı terk edildiğinden unutulup gitmiş, bir kısmı ise sağlık yönünden zararlı görülerek kapatılmıştır. Eskinin yüzlerce ayazmasından günümüze kalan sadece 149 adet ayazma’dır. Bunların tek tek isimlerini ve yerlerini vermeyi gereksiz gördüğümüzden, içlerinden seçtiğimiz dört tanesinin özelliklerini belirtmekle yetineceğiz.

Kuruçeşme’deki Dimitrios Ayazması’nın sağ duvarının ortasında meme tarzında kabartmalar mevcuttur. Ayazmaya gelen kadınlar, rahip tarafından takdis edildikten ‘kutsandıktan’ sonra bu kabartmaları üç kez saygıyla öperler. Bu işlem, kadınların meme hastalıklarından ve süt problemlerinden kurtulmaları için yapılır. Beşiktaş’ın Çırağan Ayazması’nın göz hastalıklarına iyi geldiği, Hasköy’deki Çıksalm Ayazması’nın suyundan yedi kere içenlerin ya da yıkananların sıtmadan kurtulacaklarına dair yaygın bir inanış vardır. Kasımpaşa’daki Parasköy Ayazması’nın suyu ise mide ve bağırsak hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Mide ve bağırsaklarından rahatsız olanların, bu sudan aralıksız yedi hafta(!) içmeleri gerekmektedir.

Şifa değerleri her ne kadar bilimsel yöntemlerle tespit edilmemiş, hatta birçoğunun dini duyguların istismar edildiği ve bu yolla adak ve para toplamaya yönelik yerler olduğu bilinse de, toplumun şifa arama çabalarının sınırsız olduğu da kabul edilmesi gereken bir gerçektir. Bu Hıristiyan dinin¬de de böyledir, Müslümanlıkta da böyledir. Anadolu’nun birçok yerinde yatır, evliya vs. türbeleri civarından kaynayan sulardan şifa umanlar, aynı düşünceyle hareket eden insanlar: dır.

İstanbul, sadece il merkezinde bulunan içmeler, doğal kaynak suları ve ayazmalarıyla ün yapmış bir kentimiz değildir. Şile ilçesi yakınlarındaki Kumbaba Plajı’nın kumu, kemik hastalığından, romatizma ve siyatik gibi ağrılı rahatsızlıklardan şikâyetçi olanların yoğun ilgi duydukları yerlerden biridir. İlçe merkezine 2 kilometre kala sola ayrılan bir yol, dosdoğru bu şifalı kumun bulunduğu sahile kadar gitmektedir. Konaklama için fazla dolaşmaya gerek kalmadan, o yörede bulunan Kumbaba Oberj, ihtiyaçları fazlasıyla karşılayacaktır. Otel, 40 odada 76 yatakla hizmet veren güzel bir tesistir.

Aynı şifalı kumdan, Ağva’nın Yeşilçay Plajı bölgesinde de bulunmaktadır. Sahil şeridinin her tarafından denize girilebilen Ağva’nın ince kumunun da romatizma ve siyatik ağrılarını giderdiği bilinmektedir.

Yine Şile’nin 4 kilometre güneybatısında, Ahmetli köyü sınırları içinde kaynayan Çırçır Suyu, Sarıyer’deki ünlü Çırçır Suyu ile isim benzerliği bulunan doğal bir kaynak suyudur. Köyden 1 kilometre uzaklıkta, ‘Kestanelik’ adı verilen bir tepeden kaynayan lezzetli ve nitelikli bir şifa kaynağıdır.

İstanbul hakkında bilgi almak isteyenler; Beşiktaş, Elmadağ, Maksem, Karaköy, Sirkeci, Sultanahmet, Beyazıt ve Atatürk Havalimanı’ndaki Turizm Danışma Bürolan’na müracaat edebilirler.
Sincap isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla  

Bookmarks

Etiketler
İstanbul Şifalı Su ve Kaplıcaları


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:10.

dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim kerebiçci kerebiçci oğuz kerebicci.com araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
istanbul travesti | istanbul travesti izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429