![]() | #1 | ||||||||||||||||||||
NetteKeyif ![]() Üyelik tarihi: 15 March 2011
Mesajlar: 16.171
![]()
| ![]() jinokolojide endoskopik cerrahi - endoskopik cerrahi hangi hastalıklarda uygulanır - laparoskopiGünümüzde neredeyse tüm kadın hastalıklarının tanı ve tedavisinde başarıyla uygulanan endoskopi, hastaya, hastanede kısa süreli yatış, hızlı iyileşme, ameliyat sonrası az ağrı ve ameliyatın küçük bir kesi üzerinden yapılması gibi avantajlar sunuyor. Laparoskopi yani endoskopik cerrahi, 20 yılı aşkın bir süredir tüm dünyada yaygın olarak kullanılan bir cerrahi yöntem. Bugün artık jinekolojik ameliyatların büyük bir kısmı endoskopik yolla yapılıyor. Laparoskopi dış gebelik, yumurtalık kistlerinin çıkarılması, endometriozis, yapışıklıkların tedavisi, tüplerin bağlanması, kısırlık, rahim çıkarılması, miyomların çıkarılması, idrar kaçırma ve kanser cerrahisinde yaygın olarak kullanılıyor. Pek çok kadın hastalığının tanısı da laparoskopi ile yapılıyor. Laparoskopi, kadın genital sisteminde yer alan rahim, yumurtalıklar, tüpler ve karın boşluğundaki apendiks, karaciğer gibi diğer organların durumunu değerlendirmeye imkan sağlarken, infertil (kısır) kadınlarda üreme sisteminin değerlendirilmesinde ve yumurtalık kanserlerinin klinik evrelemesinde oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Operasyon sonrası iyileşme süreci çok kısa Laparoskopinin hem hasta hem de doktor için pek çok fayda sağladığını belirten Acıbadem Hastanesi Bakırköy Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Cihat Ünlü, laparoskopinin en önemli avantajlarından birinin tanı aşamasında hastalığı çok iyi değerlendirme şansı vermesi olduğunu belirtiyor. Ancak operasyonu gerçekleştiren kadın doğum uzmanının laparoskopi konusunda deneyimli ve eğitimli olması çok önemli. Zaten bir doktor operasyon yapar hale gelene kadar hem teorik hem de uygulamalı pratik pek çok eğitimden geçiyor. Laparoskopiyle yapılan ameliyatların getirdiği en büyük fayda, operasyon sırasında hastanın karnı açılmadığı için iyileşme sürecinin kısa olması. Laparoskopiyle yapılan en karmaşık ve zor ameliyatlar sonrasında bile hasta hastanede yatmak zorunda kalmadan aynı gün evine gidebiliyor. Açık ameliyatlar sonrasında ise hastanın bir süre hastanede yatması gerekiyor. Ayrıca hasta ameliyat sonrası ağrı ve hareket zorluğu gibi sıkıntılar yaşıyor. Laparoskopi sonrasında da hastalar ağrı yaşıyor ancak bu açık ameliyatlarla kıyaslandığında çok daha az. Hasta bu tür problemlerden çok daha kısa sürede sıyrılıp günlük yaşamına dönebiliyor. Laparoskopik ameliyatların iyileşme süresi kısa olduğu için hastanın sağlıklı olarak işe dönme süreci sadece 3 ile 5 gün sürüyor. Oysa açık ameliyat olan bir hasta, yaklaşık bir ay rapor alıp evinde dinlenmek zorunda. Laparoskopi ayrıca karın açılması ameliyatının getirmiş olduğu bir takım olumsuzlukları da ortadan kaldırabiliyor. Örneğin karın içinde ameliyat sonrası oluşabilecek ciddi yapışıklıklar, yabancı cisim reaksiyonu sonrası tüplerin tıkanarak hastanın kısır olmasına kadar gidebilecek olumsuzluklar laparoskopide söz konusu bile değil. Adım adım laparoskopi Göbekten açılan küçük bir kesiden hastanın karnına ince bir alet yerleştirilir ve küçük bir video kamera sokulur. Böylece içerisi televizyon monitöründen görüntülenir. Organların net görüntülenmesi için karnın içi karbondioksit gazı ile şişirilir. Böylece karın genişler ve dokular birbirinden ayrılır. Karın boşluğu ve üreme organlarının görüntülenmesiyle birlikte, birkaç mm uzunluğunda 2-3 küçük kesi içinden ince cerrahi aletler sokularak operasyon yapılır. Tüm operasyon bu aletler yardımıyla, ekranda görerek gerçekleştirilir. Laparoskopide başarı oranının daha yüksek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ünlü, bunu ameliyat sırasında hekim için çok daha geniş bir vizyon alanının olmasına bağlıyor. "Örneğin yumurtalık kistine laparoskopik ameliyatı sırasında kullandığınız kamera sayesinde açık ameliyata oranla, kistin etrafını çok daha iyi sıyırabiliyor ve daha iyi çıkarabiliyorsunuz. Açık ameliyatta bunu yapabilmeniz için hastanın karnını çok büyük kesmeniz gerek. Karında büyük bir kesi ise hem estetik hem de iyileşme süreci açısından dezavantajlara sahip" diyor Prof. Dr. Ünlü. ancak her ameliyatın olduğu gibi laparoskopik operasyonun da bazı kontrendikasyonları var. Operasyon sırasında karnın içi, daha iyi bir görüş alanı almak için karbondioksit gazıyla şişiriliyor. Dolayısıyla anfizemi, ciddi akciğer problemleri olan, karnının içerisinde çok yoğun sıvı olan ya da hamile olan bazı hastalara laparoskopi uygulanamıyor. Bu sınırlamalar dışında laparoskopi her yaştaki hastaya hatta çocuklara bile rahatlıkla uygulanabiliyor. Günümüzde endoskopik cerrahi tekniklerdeki ilerlemeler yalnızca yüksek çözünürlüklü 3 çipli kamera, xenon ve halojenli ışık kaynağının geliştirilmesi ile kalmadı. Robotik teknoloji de endoskopik cerrahiye girdi. 15 Eylül 2005’te ABD San Diego’da 44 ülkeden 1000’i aşkın doktorun katıldığı 14.SLS ( Endoskopik Cerrahlar Derneği) kongresinde Onursal Başkan seçilen ve kongre açılış dersini veren Prof. Dr. Ünlü, bu toplantıda dünyada ilk kez robotik cerrahi yani robot yardımıyla yapılan ameliyatları canlı olarak izledi. Prof. Dr. Ünlü bugün dünyada sadece bir kaç ülkede kullanılan Zeus ve Vinci isimli robotik sistemleri şöyle anlatıyor: "Robotik sistemler üç komponent içeriyor. Birincisi, cerrahın, üç boyutlu görüntü sağlatan robotik kolları kontrol ettiği kısım, ikincisi aletlerin tutulduğu robotik kollar, sonuncusu ise robotik kollardaki hareketleri ileten ve görüntüleyen bilgisayar ekranı. Jinekolojide robot yardımlı laparoskopik yaklaşım tüp onarımı, yumurta toplanması, rahim alınması ve rahim sarkması ameliyatlarında kullanılıyor. Bu ameliyatların en büyük avantajı karşınızda bu konuda programlanmış bir robot olması. Sesle bile yönlendirebildiğiniz robot işini çok iyi bildiği gibi yorulması veya aleti zayıf tutması gibi sorunlar da söz konusu değil. Doktor ve robot ciddi bir harmoni içinde ameliyatı rahatça gerçekleştirebilyor. Ancak robotik cerrahinin tüm dünyada yaygın kullanıma girişi için biraz zaman gerekiyor." Sık yapılan laparoskopik jinekolojik operasyonlar Endometriozis: Endometriozis, bütün organları birbirine yapıştırıp hem kısırlığa hem de çok ciddi kasık ve karın ağrılarına yol açabilen ve içinde katran gibi koyu renkli sıvı bulunan bir yumurtalık kisti. Daha çok genç hastalarda görülen jinekolojik bir rahatsızlık. Dünyada da görülme sıklığı hızla artan endometriozisin en büyük riski infertiliteye (kısırlık) yol açabilmesi. Bu hastalığın hem tanısı hem tedavisi laparoskopiyle yapılıyor. Ayrıca bu konuda en iyi organ koruyucu cerrahi de laparoskopi yöntemi. Yani yumurtalığın sağlam kısımlarına zarar vermeden sadece kistik bölgeyi çıkartarak, hastanın doğurganlığını, menstrüel yaşamını, adet düzenini hiçbir şekilde etkilemeden tedavi yapılabiliyor. Laparoskopinin yumurtalık kistlerinin alınmasında kullanılmasının en önemli avantajlarından biri de, nükseden durumlarda her seferinde açık ameliyat yapmaktan çok daha kolay ve pratik olması. Histerektomi: Histerektomi yani rahmin alınması işlemi de laparoskopinin yaygın kullanıldığı alanlardan biri. Laparoskopi uterusun vajinal yoldan çıkartılmasını kolaylaştırmak amacıyla kullanılıyor. Bu yolla hem uterus (rahim) alınabiliyor hem de pelvik bölgedeki ve daha yukarıdaki lenf bezleri çok iyi bir şekilde temizlenebiliyor. İnfertilite (kısırlık): Her 100 çiftten 14’ü infertilite problemi yaşıyor. Laparoskopinin bu alanda hem tanısal değerlendirmede hem de tadavi de etkin bir şekilde kullanıldığını belirten Prof. Dr.Ünlü infertilede laparoskopi kullanımını şöyle anlatıyor: "Hastanın tüplerinde, yumurtalıklarında, rahminde bir problem olup olmadığını anlamak için vajnal yoldan hastanın rahmine metilen mavisi veriyoruz. Bu mavi boyanın tüplerden geçip karın içerisine döküldüğünü laparoskopik olarak görüyoruz. Dolayısıyla tüplerin açık ya da tıkalı olduğunu anlayabiliyoruz. Tüpler tıkalı, kapalı, ucu yapışmış ve yumurtayı kapabilecek durumda değilse onu laparoskopik olarak açıyoruz." Jinekolojik Onkoloji: Günümüzde cerrahi laparoskopi teknikleri, over, serviks ve endometrial kanser hastalarında rutin olarak kullanılıyor. Sağladığı panoramik görüntüleme sayesinde laparoskopi, tüm jinekolojik kanserler için cerrahi evrelendirmede de ideal bir yöntem olarak kabul ediliyor. Laparoskopi, tüm görüntülenen alanlardan biyopsi yapılmasına olanak sağlayarak daha sonraki yaklaşımın kararlaştırılmasına da yardımcı oluyor. Dış gebelik: Laparoskopi dış gebeliğin hem tanı hem de tedavisinde kullanılıyor. Laparoskopi sayesinde dış gebelik henüz tüpü yırtmadan ve patlatmadan, tüpün içinden gebelik ürünü alınıp çıkartılıyor. Böylece hastanın bir organı korunmuş oluyor. İdrar kaçırma: İdrar kaçırma kadınların önemli bir kısmında bulunan ve ileri durumlarda kadının kendini toplumdan soyutlamasına bile neden olabilen bir sorun. Daha çok cerrahi olarak kullanılan laparoskopi sayesinde sarkmış olan mesaneyi düzeltme gibi operasyonlar yapılabiliyor. Laparoskopi, karnın açılarak yapıldığı ameliyatların getirdiği birçok estetik ve sağlık sorununu ortadan kaldırıyor. alıntı | ||||||||||||||||||||
![]() | ![]() |
![]() ![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
Endoskopik Cerrahi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |