20 Haziran 2013, 09:55 | #1 | ||||||||||||||||||||
Keyifli~Üye Üyelik tarihi: 28 Mart 2011
Mesajlar: 1.444
| Kısa Barsak Sendromu barsak rezeksiyonu - total parenteral nütrisyon - trofik hormonlar - gastrostomi - crohn hastalığı - bakteri aşırı çoğalma - sıvı elektrolit dengesİ - ince barsak naklİ İnce barsakların tromboz, emboli, crohn hastalığı, herniler, radyoterapi gibi değişik nedenlerle nekroza uğraması sonucunda büyük bir kısmının alınması ve geride sağlam kalan ince barsak segmentinin çok kısalması durumunda oluşan klinik tabloya denir. Sendrom için özellikle bir bağırsak uzunluğundan bahsedilemez. Pilor kanalı ve ileoçekal valf yerinde kalmak şartıyla 75 santimetre uzunluğundaki ince barsak segmenti tolere edilebilir ve adaptasyon geliştirebilir. Kolon devamlılığı olmayan vakalarda paranteral nütrisyondan kurtulmak için 150 santimetre ince barsak olmalıdır. Crohn Hastalığı hastalığı gibi kronik bir hastalığı zemininde ise daha uzun ince barsak segmentine ihtiyaç duyulacaktır. Bu hastalarda kısa barsak sendromunun şiddeti değişiyor olabileceği gibi altta yatan hastalık durumu etkileyecektir. Kalan barsak segmentinde morfolojik ve fizyolojik değişik dar olur biliyoruz hipertrofi ve terfiler zihin yüzeyi arttırma çabasına girer. Yüzeyin artmasıyla hastanın ek sıvı ihtiyacı azalacaktır. Ancak besleyici maddelerin temizlemeyle ilgili gelişme biraz daha gecikecektir. Beslenme ve başlangıçtaki farmakolojik tedavi destekleri Cerrahi sonrası bütün kısa barsak sendromu hastaları total paranteral nütrisyon (TPN) ihtiyacı duyacaktır. Bununla birlikte ufak miktarlarda da olsa enteral besleme septik komplikasyonların gelişmesi ve adaptasyonun hızlanması için oldukça önemlidir. TPN için başlangıçta perkütan subklavian yol tercih edilebilir. Başlangıçta kalıcı jugular yollar bölgenin temizliğinde ve pansumanında sorun olacağı için tercih edilmeyebilir. Başlangıçta TPN bazan ihtiyaçları orta dereceli bir strese göre karşılaması uygundur. TPN solüsyonu 1,5 mg/kg/gün dozunda protein ve 30 kcal/kg/gün kalori içermelidir. Başlangıçta hastaların birçoğu hiperglisemik olacağından dolayı dekstroz oranı %15 te tutulabilir. Toplam kalorinin %25i yağlardan oluşmalıdır. Ayrıca insan infüzyonu gerekecektir. Hastalar ostomi ağzından oldukça fazla sıvı ve elektrolit kaybına uğrayacağından dolayı bunların yakından izlenmesi ve replasmanın buna göre yapılması gerekecektir. Enteral beslenme 10 ml/saat hızında başlanır. Ve daha sonra 5-10 ml/saat/gün dozunda artışlar yapılabilir. Bu esnada ostomi çıkışı ve ****bolik asidoz takip edilmelidir. Rezeksiyon esnasında hastalara gastrostomi yerleştirilmesi tercih edilebilir. Gastrit yoldan verecek beslemede amino asit solüsyonları yerine tam proteinler kullanılarak intestinal sistem uyarılmalıdır. İntestinal motilite yavaşlatan ajanlar birçok hastada kısmi fayda sağlayacaktır. tincture of opium, loperamide ve phenoxilat kullanılabilir. Noktüri raket aynı şekilde intestinal hareketleri yavaşlatmak için kullanılabilir. Ancak bununla birlikte hiperglisemi, diğer tropik hormonların salgılanmasının engellenmesi gibi dezavantajları vardır. Dolayısıyla ilk planda tercih edilmez. Ancak sıvı dengesini sağlamakta zorlanıldığında başlangıçta mecburi olarak kullanıldığı durumlarda söz konusudur. Başlangıçta kısa etkili analoglar kullanılırken ileri ki dönemlerde uzun etkili ayda bir vurulan iğneler şeklinde olabilir. Kolonun varlığı sıvı ve elektrolit emilimini artıracaktır, çözünebilir lif katkıları kısa zincirli yağ asitleri yapımını artıracak, ayrıca ek kalori sağlayacaktır. Bu dönemde diyetler %30 protein, %40 kompleks karbonhidratlar ve geri kalanı yağ olacak şekilde verilebilir. İleum segmentinden aşırı miktarda rezeksiyona uğrayan vakalarda, yağ ihtiyacı kısa zincirli trigliserit (MCT) kullanımı ile sağlanmalıdır. Oral hidratasyon sıvıları (ORS) elektrolit dengesi açısından daha avantajlıdır. Volümün dengesini sağlamak açısından teşvik edilmelidir. Esansiyel aminoasit olan glutaminin enterosit sağlığı açısından ve barsak immün sisteminin korunması açısından önemlidir. Bu nedenle TPN içerisinde bulunmayan bu maddenin intravenöz olarak veya oral olarak beslenmeye eklenmesi gerekmektedir. Oral olarak eklendiği taktirde 0,5 gr/kg/ gün dozunda verilmelidir. Bu tedaviye parenteral büyüme hormonu eklenmesi yapılarak ayrıca adaptasyona katkı sağlanabilir. İnce barsak rezeksiyonu geçiren hastalardan gastrin hiper sekresyonu görülmeye başlanır. Bu durumda gastrik sekresyonun azaltılması açısından H2 reseptör blokerleri veya proton pompa inhibitörleri kullanılabilir. Ancak bu durumun avantajı da vardır. Gastrin üst gastrointestinal traktus için trofik sinyal veren bir hormondur. Birden fazla rezeksiyon geçiren veya başka nedenlerle kısmi obstrüksiyon noktaları olan bağırsağa sahip olan hastalarda bakteri aşırı çoğalması olabilir ve bu durum ishali artırarak sıvı kaybını artırabilir. Bu tip hastalarda absorbe olmayan tetrasiklin veya polimksin gibi antibiyotikler dönüşümlü olarak verilebilir. Bu şekilde sıvı kayıpları azaltılabilir ancak bunun beslenme üzerine etkisi olmayacaktır. İnce barsak adaptasyonunu arttırmak için hormonal tedaviler Human growth faktör 0,10 mg/kg/gün dozunda verilebilir. Sıvı retansiyonu, eklem ağrıları ve hiperglisemi yan etki olarak görülebilir. FDA tarafından onaylanmıştır. Rezeksiyondan kısa sürede başlanmalı ve tüm tedavi boyunca diğer tedavilere ek olarak kullanılabilir. Epidermal growth faktör (EGF) Tükrük bezlerinden ve pankreastan safra yollarından salgılanan trofik bir hormondur. Ticari olarak mevcut değildir. Glukagon benzeri protein-2 (GLP-2) Gastrointestinal sistem için trofik etkileri mevcuttur. Gastrik boşalmayı azaltarak gıdaların daha yavaş bir şekilde ince barsak ve barsak segmentlerine iletilmesine sağlar. Besinlerin emilimini arttırıcı yönde etkileri vardır. Kendisi kısa etkilidir, ancak kronik kullanım için uzun etkili (teduglutide) ticari formu geliştirilmiştir. Faz üç çalışmaları devam etmektedir. En uygun kullanım zamanı ve süresi bu çalışmalar sonunda belirlenecektir. Majör yan etkileri karın ağrısı ve belirgin gut hipertrofisi yapması nedeniyle obstruktif yakınmalardır. Kısa barsak sendromunda cerrahi tedaviler İlk cerrahiyi zamanında gastrektomi tüpü takılması, profilaktik kolesistektomi yapılması ve bazal bir karaciğer biyopsi alınması uygun bir yaklaşımdır. Ameliyat notunda kalan barsak segmenti ve bölgesi net bir şekilde ifade edilmelidir. Başlangıç operasyonunda bypass edilmiş barsak segmentlerinin, özellikle kolunun tekrar sisteme katılmasının avantajları ve dezavantajları olabilir. Sıvı ve elektrolit aldılar şunu artacağından dolayı bu yönde avantajı olabilir. Ancak ileum bölgesinden fazla şekilde kaybı olan hastalarda safra koliti gelişebileceğinden sıvı kayıpları fazla olacak. Ve perianal bölgede ciltte tolere edilemeyecek kadar fazla tahriş yapabilecektir bu durumda end- sigmoid kolostomi çözüm olabilir. Rezidüel ince barsak segmentleri adaptasyon gösterirken aynı zamanda dilate olurlar. Dilate olan ince barsak segmentinin uzun aksı üzerinde ortadan 2ye dikilmesi (Bianchi operasyonu) absorbsiyon miktarını artırdığı, TPN ihtiyacını azalttığı gösterilmiştir. Ancak bu operasyon yaparken çok dikkat olmak gerekir. Çünkü daha önce canlı olan ince barsak segmentinin de kaybetme riskini de taşımaktadır. Bu risk nedeniyle daha sonra STEP tarafları geliştirilmiştir burada mezenter tarafından ve anti mezenter tarafından çentikler oluşturulmakta, bu şekilde 2. Santimetre lümen sağlanacak şekilde ince barsak %50yi uzatılabilmektedir. Erişkinlerde 60 santimetre çocuklarda 30 santimetrenin altında kısa barsak sendromu olan vakalarda IV hatta bağlı sepsis veya fungemi sık geliştiği vakalarda veya TPN ye bağlı karaciğer rahatsızlığı ve vasküler tormbozlar gelişen hastalarda intestinal transplantasyon veya birlikte karaciğer transplantasyonu yapılması daha sık görülmeye başlanmıştır. Bir yıllık yaşam süresi %30 üç yıllık yaşam süresi %50leri bulmaktadır. Ayrıca yaşayan canlı donörlerden yakın akrabalarından HLA antijen uygunluğu olanlardan kısa segment canlı intestinal nakillerde daha sık yapılmaya başlanmıştır. Buradaki tek zorluk damarlarını anastomozunda olmaktadır | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Kısa Barsak Sendromu |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |