Alt 20 Haziran 2013, 09:55   #1
Keyifli~Üye
 
Handan_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 28 Mart 2011
Mesajlar: 1.444
Handan_ is on a distinguished road
Puanlar: 5.094, Seviye: 1
Puanlar: 5.094, Seviye: 1 Puanlar: 5.094, Seviye: 1 Puanlar: 5.094, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 0%
Etkinlik: 0% Etkinlik: 0% Etkinlik: 0%
Standart Modern Zaman Hastalıkları

stres - modern hastalıklar - hastalık hastası olma - depresyon hakkında



İpin ucunu iyi yerden yakaladılar, evvela insan organizmasının televizyon başında çok oturunca da baş ağrıması veya üç gün uyumayınca da halsizlik tepkisi üretmesi misali sağlıklı hallerde de hastalığa benzer tepkiler verebildiği gerçeğini görmezden geldiler.


Böylece hiçbir tıbbi ölçüm yapamadıkları halde, “Sadece belirtilerin sayısına, şiddetine ve süresine bakarak” önce olmayan bir hastalık icat ettiler. Adına da tınısı kulağa hoş olan bir kavramı seçerek, “Depresyon” dediler. (Öyle hoş bir isim kondu ki söz gelimi, “İshal mi oldun” denilse daha düşünmeden, “Terbiyesiz” diyecek nice kişi, “Depresyonda mısın kız” dendiğinde bunu iltifat olarak görür hale geldi).


Daha sonra da tedavi edici etkisi plaseboyla aynı olduğu defalarca ortaya konulan lakin varlığını hala “ölü sessizliği” taktiğiyle sürdürmeye devam eden "ilaçları" sürdüler piyasaya…


Bu sürecin son halkası olarak da önce depresyon için ürettikleri, zaten bu sebeple adına anti-depresan dedikleri bu ilaçları zaman içinde çaktırmadan kekemeliğe (yani konuşma problemine), alt ıslatmaya, DEHB’na, hatta karı koca arasındaki iletişimsel nitelikli sorunlara bile, yani psikiyatride sorun namına aklınıza gelenlerin (duygu, düşünce veya davranış bazlı olup olmadığına bakılmaksızın) önemli bir bölümüne adeta sihirli bir iksirmiş gibi bu “ilaçları” dayamaya başladılar. Bunu insanoğlunun “ilk ve yeni” namına ne verilirse hepsini sorgusuzca alıp kullandığını görmenin verdiği aşkın bir cesaretle yaptılar!


Az önce yukarıda, “Böylece hiçbir tıbbi ölçüm yapamadıkları halde, sadece belirtilerin sayısına, şiddetine ve süresine bakarak önce olmayan bir hastalık icat ettiler.” demiştim. Oysa, “Mesleki ve toplumsal alanlarda düşüş” dedikleri işlev kaybı hastalık kriteri olamazdı. Çünkü insan borcu olduğunda, uykusuz kaldığında, tartıştığında yahut çok heyecanlandığında, yani hayatın son derece olağan evrelerinin pek çoğunda da işlev kaybı yaşayabilen bir varlıktı.


Yine bir kriter olarak ileri sürerek, “Biraz fazlaca” dedikleri şiddet için de bu böyleydi. Sevginin fazlası yine sevgi, özlemin aşırısı da hala özlem duygusuyken aynı şekilde bir duygu türü olan üzüntünün fazlası nasıl depresyon hastalığı olabilirdi! Yaşadıkları olayların niteliği, bunlara yükledikleri anlam, ortaya çıkış biçimleri, kişilik treytleri birbirinden farklı farklı olan insanların hepsinin yaşayabildiği duygu odaklı hallere ortak bir tanı kriteriyle yaklaşmak, “Şunlar şunlar varsa ve şu miktardaysa hastalıktır” demek nasıl doğru bir mantık olabilirdi!


Mantık, bilim, insaf gözetmeden çıkmışlardı bu yola! Bundan rahatsızlık duymadılar. Çünkü ellerindeki güçlü bir silahın, “telkin ve etiketleme” silahının farkındaydılar nasıl olsa! Kitleleri bu olmayan hastalığa inandırmak için telkinlere ve etiketleme taktiklerine başladılar. Mesela depresyon dedikleri ve dallara ayırdıkları bu son derece tabii ruh halinin tek bir türüne bile iki - üç isim birden taktılar, insanoğluna alternatifler sundular.


Mesela iki uçlu duygu durum bozukluğu, manik depresif bozukluk ve, “Ben Türkçe olana itibar etmem, mutlaka alafranga bir adı olmalı” diyen “özentili karakterler” için de alengirli Bipolar adlarını taktılar. Sonra da onu her kişi ve kesimi (bebekler de dahil) içine alacak, mümkün mertebe çok az kişiyi dışarda bırakacak şekilde dallara budaklara ayırarak genişlettikçe genişlettiler. Bunu yıllar içinde sezdirmeden, yani moda tabirle sindire sindire yaptılar! Zaten bir işi sindirerek yapmak o işi tepki çekmeden, zihinleri narkoza uğratarak yapmanın en akıllıca yöntemidir.


Hafif ve ağır depresyon diyerek bir şeyin şiddeti artınca o şeyin niteliğinin değişmemesi gerçeğini bile yok saydılar. Gribin hafif de olsa şiddetli de olsa grip olduğu, şiddetli olanına kanser denilemeyeceği gerçeğini göz göre göre yok saydılar! Böylece son derece insani olan bir duygunun yaşanabileceği tüm halleri (hafif, orta, şiddetli… Başka bir hal de yok mevcut değildir zaten) hastalık olarak gördüler.


Bizler tam da, “Hadi ağırına neyse” demeye hazırlanırken hafifini bile hastalık kategorisine alıverdiler! Hatta öyle ki, “Tanımlanamamış depresyon” diyerek daha tanımlayamadıklarına bile bu sıfatı taktılar. Hele hele, “Maskeli depresyon” diyerek maskenin ardındakini bile gördüklerini ima ettiler, maskenin arkasındaki bilmedikleri şeyi dahi bu hastalık torbasının içine kolayca atıverdiler. İnsan ruhunun önemli yaşam olaylarına, bunlardan bir tanesi olduğu için de mevsimsel geçişlere verdiği son derece tipik ruhsal tepkilere bile bile yakıştırdılar hastalık sıfatını: "Mevsimsel depresyon" dediler ona da! Yetinmediler, “Bebeklik çağı depresyonu” diyerek ufacık masum bebeleri bile bu çarkın içine aldılar.


Önce sadece depresyon olarak çıkıldı yola. Sonra;


Hafif

Ağır

Kronik

Maskeli

Tanımlanamamış

Mevsimsel

Bebeklik çağı


vb. kollara ayırdılar depresyonu!


Artık iş başarılmıştı; çünkü gelinen bu noktadan sonra kimse depresyonun varlığını değil; en fazla bu dallarından belki bir - iki tanesini tartışabilirdi. Böylece depresyonun varlığını meseleyi içine soktukları detayın zifiri karanlığında boğarak perçinledirler!


Şimdi sanırım sırada ölüler var! Onların mezardaki derin sessizliklerini olağandan şiddetli bulacağı, bunu mezar yaşantısı için işlev kaybı olarak göreceği, böylece bu tabloyu da hastalık çarkı içine alacağı günler uzak olmasa gerektir. Hatta belki de çetin geçen kış mevsimlerini, “Son beş yıla göre fazla” diyerek, “Tabiat bozukluğu” olarak bile sınıflayabilirler. Kim bilir, belki de, “Mevsimsel depresyon” kategorisi bu alana geçişin ayak sesleridir!


Evet mantık, bilimsellik, sorumluluk, ölçü tanımayan günümüzün mevcut psikiyatrisi bu hızla giderse bunları rahatlıkla yapabilir. Yeter ki diriler için önüne konan her faturayı milletin cebinden olduğu için bonkörce ödeyen SGK ölüler için de bu rakamı ödemeye hazır olsun!


Nasıl olsa ABD’deki seçilmiş ve bir bölümünün ilaç şirketleriyle ilişkisi olduğu söylenilen psikiyatri lobisi her yıl toplanarak oylama usulüyle hastalık üretme işine seri fabrika üretimi halinde devam ediyor!


Nasıl olsa bizler de taa çocukluktan beri, “Sen ne anlarsın, onlardan daha mı iyi bileceksin, otur yerine, terbiyesiz” diyerek yetiştirildiğimizden olsa gerek, her zaman olduğu gibi bunları sorgusuz sualsiz kabullenmeye dünden razıyız!



İzzet Güllü


Handan_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla  

Bookmarks

Etiketler
Modern Zaman Hastalıkları


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:57.

dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
istanbul travesti | izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428