Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat

Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat (http://www.sanalhayat.net/)
-   Hayatı (http://www.sanalhayat.net/hayati/)
-   -   İstiklal Marşı Yazma Yarışmasına 724 Şiir Katılmıştır.Finale kalan 6 Şiir Bunlardır A (http://www.sanalhayat.net/hayati/6807-istiklal-marsi-yazma-yarismasina-724-siir-katilmistirfinale-kalan-6-siir-bunlardir.html)

KingrosS 13 Mayıs 2011 03:14

İstiklal Marşı Yazma Yarışmasına 724 Şiir Katılmıştır.Finale kalan 6 Şiir Bunlardır A
 
Yıllarca altı cephede ateşle kanlara;
Türkün hilâl-ü dinine düşman olanlara;
Ceddin o; Yıldırım gibi saldın zaman zaman
Yüksek başın eğilmedi bir art cihanlara
Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım-Şitab.
Göster cihan-ı mağribe bir kanlı inkilab
Ey mazi-i havariki bin destan olan;
Garbın zalam-ı zulmüne yüz yıl kılınç salan
Arslan yürekli ordu; demir giy; silah kuşan!
Zira hududu kapladı ateşle kan, duman.
Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım - Şitab,
Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkilab!
Arslan mücahid ordusu, ey haris-i salah
Destinde seyf-i hak gibi pek şanlı bir silah
Açtın sema-yi millete pür-nûr bir sabah.
Atî bizim... bizim artık vatan, zafer, felah.
Ey kahramanlar ordusu; ey yıldırım - Şitab.
Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkilab

MEHMET MUHSİN



*******************************


Altı bin yıl efendilik yaptın,

Kahraman Türk idi cihanda adın.
Bir ateşten siperdin İslama
Sönmeyen bir güneş gibi yaşadın.
Ey büyük ünlü milletim ileri!
Hasmına çiğnetme koş bu şanlı yeri!
Düşmanın bir cihansa dostun
Hak Hakkın elbette müstakil yaşamak
Atıl, ez, vur, senindir İstiklâl
Ebedî parlasın şu al bayrak...
Ey benim şanlı milletim ileri;
Ele çiğnetme koş bu ülkeleri!
M.*

*Bursa Milletvekili MUHİTTİN BAHA BEY Yarışmaya (M) rumuzu ile katıldı. Müzakereler esnasında şiirini geri çekti.

**********************************

Ey Müslüman, ey Türk oğlu

Açıldı istiklâl yolu
Benim bu son günlerimdir,
Diyor bize Anadolu.

Çek sancağı Türk ordusu

Olmaz Türkün can korkusu
Esarete dayanır mı
Türk vatanı, Türk namusu?

Bu son savaş bize farzdır,

Fırsatımız gayet azdır,
Muzaffer ol da ey millet
Altın ile tarih yazdır.

Birleşelim özümüzden,

Dönmeyelim sözümüzden,
Hem silelim bu lekeyi,
Tarihdeki yüzümüzden.

İSKENDER HÂKİ


*********************************


Göz yaşına veda et

Ey güzel Anadolu!
Hakkını korur elbet
Türkün bükülmez kolu

Cenk ederiz genç, koca

Bugün değil, yarın da
Yadımız ağladıkça
İzmir ezanlarında.

Hak yolunda kan olur,

Dünyalara taşarız;
Ya şerefle vurulur,
Ya efendi yaşarız.

Her gün yeni bir hile

Arkasından satıldık;
Her gün yeni bir dille
Yurdumuzdan atıldık

Yeter, ey Kabemizi

Elimizden alanlar
Alıkoyamaz bizi
Yolumuzdan yalanlar.

Hangi alçak el alır,

El zinciri boynuna?
Kim Yunanı bırakır
Türk kızının koynuna?

KEMALEDDİN KAMİ


**************************************




Millet aşkı, din aşkı, vatan aşkı uyansın

Yurdumuza göz dikenler al kanlara boyansın
Ya ben ya onlar diyen silâhına dayansın

Türk oğludur bu millet

Türkündür bu memleket
Türk oğludur bu millet
Türkündür bu memleket

Düşman gözü tutamaz yanar dağlar başını

Bağrımızda saklarız vatanın her taşını
Yurdumuza yan bakan döker gözün yaşını

Türk oğludur bu millet

Türkündür bu memleket
Türk oğludur bu millet
Türkündür bu memleket

Can veririz her zaman hürriyet yoluna

‘Ya gazi, ya şehid’lik ne devlettir kuluna
Ata emanet etmiş namusunu oğluna

Bize Türk oğlu derler

Hep bizimdir bu yerler

A.S.


**************************************


Türkün evvelce büyük bir pederi

Çekti sancağı hilâl-i sehari
Kanımızla boyadık bahr ü berri
Böyle aldık bu güzel ülkeleri

İleri, arş ileri, arş ileri

Geri kalsın vatanın kahpeleri

Seni ihya için ey nâmı büyük

Vatanın uğruna öldük öldük
Ne büyük kaldı bu yolda ne küçük
Siper oldu sana dağlar gibi Türk

Yürü ey milletin efradı yürü

Ak süt emmiş vatan evlâdı yürü

Vatan evlâdını kurban edeli

Milletin hür yaşamaktır emeli
Veremez kimseye bir Çamlıbeli
Bağlanır mı acaba Türkün eli

İleri, arş ileri, arş ileri

Çiğnenir çünkü kalan yolda geri.

HÜSEYİN SUAD


Mehmet Akif’in duyarlılığı...


Burada üzerinde durulması gereken bazı noktalar var ki onlar da şunlardır: Mahir İz, İstiklal Marşı’nın yazılış sürecini açıklarken altı ay müddet verildiğinden bahsetmektedir. TBMM 23 Nisan1920’de açıldığına göre, aynı yılın Mayıs/Haziran aylarında bu müsabaka açılmış ve ilan edilmiş olmalıdır. Haziran-Aralık arasında şiirler yazılmış, TBMM’ye ulaştırılmış ve Aralık sonu ile Şubat arasında (iki ayda) bu 724 şiir incelenmiş, elenmiş, basılmış, dağıtılmış ve Milli Marş olmaya yetersiz bulunduktan sonra Mehmet Akif’e teklif ***ürülmüş olmalıdır. Çünkü hem Mahir İz’in hatıratında, hem Safahat’ı yayına hazırlayan Ömer Rıza Doğrul’un belirttiğine göre Mehmet Akif önce: “Ben mebusum, müsabakaya iştirak etmem; sonra yazarım” diyerek bir düşünme süreci yaşamış ve 1921’in 17 Şubat günü İstiklal Marşı’nı yazmıştır. Burada Mehmet Akif’e özgü bir duyarlığın altını çizmek gerekir ki, o da, mebus olması sebebiyle katılımcıların değerlendirmelerinin en uzak bir ihtimalle dahi olsa adalete uygun olmayacağı düşüncesi ile müsabakaya katılmak istememesi ve ‘Ben şair Mehmet Akif olarak mebusum ve TBMM’de bulunma sebebim zaten milletime hizmettir; yarışmaya katılarak hizmete bir vesile aramak bana yakışmaz; bu şiiri yazmak olsa olsa bir görevdir ve yapılan görev karşılığında maaştan başka bir ücret alınmaz’ düşüncesiyle bu şiiri yazmış olmasıdır. Şiirlerin ehil eller tarafından ve adalete uygun olarak değerlendirilmesi konusunu açmamızın nedeni şudur ki, 724 şiir iki ay gibi kısa bir zaman diliminde incelenmiş ve yarışma sonuçlandırılmıştır. Acaba bu jüri kimlerden oluşuyordu, aralarında kaç tane şair veya iyi şiirden anlayan kalem erbabı vardı ve bu kadar kısa bir sürede 724 şiiri nasıl eledi? Yukarıdaki şiirleri o zamana mahsus bir şiir zevki almış olan kişi kim olursa olsun elbette Milli Marş olmaya aday göstermezdi, denilebilir. Ama bu değerlendirmemiz bugünden çok kolay görünüyor. Oysa o günkü şartlarda bu kadar kolay bir şey olmasa gerek bu. Bir heyecanı dillendirmesi bakımından saygıdeğer olan bu eserler, ne yazık ki Milli Mücadele’nin ruhunu, milletin hissiyatını dile getiremiyor; bu sözleri bugün söyleyebiliriz. Bu yazının kaleme alınış sebebi, bastırılan ve elenen bu şiirlerin yetersizliğini bir kez daha ilan etmek değildir. Belki bu şiirleri yazan kişiler Mehmet Akif gibi samimi idiler ve müsabakanın mükafatı peşinde değildiler. Belki bir şiirle, bir kalem ürünüyle olsun memlekete hizmet etmeyi fırsat bilmişler, edebiyat tarihine geçmeye bir yol aramışlardır. Aralarında mükafatın yüksek meblağda olmasının kışkırtıcılığına kapılmış kişiler de olabilir. Bunlar kınanacak şeyler değil. Ancak dikkatlerden kaçırılmaması gereken bazı hususlar var bu işte ve yazının yazılış nedeni de bu hususlara dikkat çekmektir.


Yarışmadan kaçan ‘büyük’ şairler...


*Tarihi kayıtlar ve hatıratlar müsabakaya katılmak üzere 724 şiirin Meclis’e ulaştırıldığından bahsetmektedir. Mahir İz Hoca o yıllarda Meclis’in zabit katiplerinden olduğu için onun verdiği bilgilerin sıhhati konusunda emin olabiliriz. Ancak:

1. İstiklal Marşı’nın yazıldığı yıllara bir bakalım. Edebiyat ve fikir dünyası birbirinden birikimli, ünlü romancı, öykücü ve şairlerden başka edebî bir ürüne imza atmakla başlayan gazetecileri de saysak ve o dönemde Anadolu’da yaşayan saz ve halk şairlerini de ilave etsek gene de 724 kişiye ulaşamıyoruz. Bu yarışmaya bazı şairlerin iki eserle katıldığını varsaysak bile bu rakama ulaşılması gene de zor görünmektedir. O zaman sormadan geçmeyelim: Acaba İstiklal Marşı Yazma Müsabakası’na gerçekten 724 şair/şiir katılmış mıdır? Doğrusu, bu sorunun açıklığa kavuşması, cevabını bulması gerekir.
Düşünmeye devam edelim. Biraz önce Milli Mücadele döneminde birçok kalem erbabının varlığını ima ettik. Bu kalemlerden bazıları Servet-i Fünun dergisinde başlamış edebiyata. Meşrutiyet döneminde ‘hürriyet’ demiş başka bir şey dememiş; hatta edebiyat tarihçilerinin Tanzimat Edebiyatı diye tasnif ettikleri edebi akımın en önemli şairlerinden ve manzum tiyatro yazarlarından Abdülhak Hamit Tarhan dahil‚ hayattadır ve aktif görevdedir o dönemde. Açalım o dönemin şiir kitaplarını, gazete, dergi sayfalarını: ‘Vatan, millet, kahramanlık, yiğitlik, cesaret, savaş, ilerleme, medeniyet, Türklük, milliyetçilik...’ gibi konulardan başka bir şey yoktur doğal olarak. üşenmeyelim ve şu isimleri okuyalım: Cenap Şahabettin, ***** Kemal Beyatlı, Abdülhak Hamit Tarhan, Ziya Gökalp, Ali Canip Yöntem, Mehmet Emin Yurdakul, Fuat Köprülü, Halil Nihat Boztepe, Yunus Nadi Abalıoğlu, Ahmet Haşim, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, ***** Adıvar, Halide Edip Adıvar, Ali Ekrem Bolayır, Süleyman Nazif, Halit Ziya Uşaklıgil, Faik Ali, Celal Sahir, Mehmet Rauf, Ahmet Rasim, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Refik Halit Karay, Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek, Rıza Nur, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel (Ona Behçet Kemal Çağlar’la 10. Yıl Marşı’nı yazmak düştü), İbrahim Alaattin Gövsa, Ali Mümtaz Arolat, Halide Nusret Zorlutuna, Mehmet Emin Yurdakul, Hüseyin Cahit Yalçın, Midhat Cemal Kuntay, Falih Rıfkı Atay, Abdullah Cevdet, Memduh Şevket Esendal, Fahri Celal Göktulga...
Bu saydıklarımın yarısının romancı, hikayeci ve gazeteci olduğunu biliyoruz ve zaten bunu ikinci kez söylüyoruz. Ancak o dönemin nasirleri de edebiyata şiirle başlamış, özellikle divanları hatmetmiş, zihninde tuttuğu bir sürü gazel, kaside, rubai vs. ile yazılarını, konuşmalarını süsleyen kişilerdir ve nazım yazmıyorlarsa; bu, beceremeyeceklerinden değil; nesirde iddia sahibi olduklarındandır. Yoksa onlar kalıpları belli, yerleşmiş bir edebiyatın nazım türünü beceremeyecek kimseler değildir.
Bu adlardan bazıları, daha sonra 150’liklerden oldukları için Refik Halit Karay, Adıvar çifti, Rıza Tevfik Bölükbaşı, Refii Cevat Ulunay vs. Milli Mücadele’ye karşı oldukları için bu yarışmaya katılmadılar farz edelim; peki diğer isimlere ne dememiz gerekir?
Bu listeye o dönemde Anadolu’da yaşayan halk şairleri ile yazarlar ve şairler sözlüğünde adları geçen ancak eserleriyle bir atılımı gerçekleştiremeyen ve beklenen ilgiyi görmeyen bazı isimler dahil edilmemiştir. Yoksa onların yazacakları bir eserin yukarıda adını vermeyen, rumuzla katılan eserlerden hiç de aşağı olmayacağını söyleyebiliriz. Acaba yarışmaya katılanlar arasında yukarıda adları geçen bu kalemler niçin yoktur? Neden? Neden? Neden?
2. Acaba yarışma, ülkede eli kalem tutan herkese açık olduğundan; zamanın yukarıda adı geçen/geçmeyen birçok kalem erbabı müsabakaya rağbet etmezken; gönderilen şiirler bunlardan dışında, zamanın üniversite, lise ve ilkokul öğrencilerine ve hatta okuma yazması olmayanların yazdıklarıyla sınırlı kaldığı için mi jüri Milli Marş olmaya layık bir eser seçememiştir? Acaba entellektüelllerimiz bu yarışmaya bigane (mi) kalmışlardır? Acaba entelektüellerimiz Mehmet Akif TBMM’de mebus ve üstelik İstiklal Marşı’nı hakkıyla sadece o yazabilir diye bir düşünceden hareketle mi bu yarışmaya katılmadılar? Acaba başlangıçta Mehmet Akif’in bu yarışmaya katılmaması bir tartışma, haber konusu olmuş mudur o dönemde? Bunları bilmiyoruz. Acaba Milli Mücadelede olduğu gibi, yarışmaya ağırlıklı olarak halk katılmıştır da, okumuş yazmışlarımız bundan bile isteye uzak mı durmuşlardır? Uzak durdularsa bunun sebepleri nelerdir acaba?
3. Yoksa adları geçen bu kalem erbabının birinci elemeyi geçmemesi düşünülemez. Olsa olsa katılmamışlardır ki, o zaman esas sorgulanması gereken de tam bu tutumlarıdır. Söze gelince en ateşli konuşmayı yapan, yazıya gelince bağımsızlık konusunda kaleminden kan damlatan bunca insan nasıl olur da İstiklal Marşı’nı yazmaya ilgi göstermez? Doğrusu bunu anlamak çok zor. Bunu sadece “Şairler yarışmaya girmez” gerekçesiyle açıklayabilir miyiz? Adı geçen/geçmeyen kalem erbabı, yarışmadan sonra yayımladıkları kitaplarda buna dair bir değinmede bulunmamış ve varsa yazdıkları böyle bir şiiri yayımlamamışlardır.


Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 15:14.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428