26 Nisan 2012, 03:53 | #1 | ||||||||||||||||||||
NetteKeyif Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
| Anlar Ve Anılar anlar vardır... bir ömrün, binlerce ömrün yaşadıklarını veya yaşattıklarını barındırır içinde... saniyelik ya da saliselik anlardır... ama dolu ama hayata bedel ama ömürlere bedel... bir mimik, bir jest, ufak bir mırıltı belki... farkına varırsınız ansızın ömrünüzce onu aradığınızı... adını koyamadan, ne olduğunuzu kendiniz de bilemeden... ve hatta bütün hayatınıza anlam yüklese bile, üç kelimeyi bir araya getirip ifade etmekten bile aciz kalırsınız... anlar vardır... uçuyorsunuzdur bilinen veya bilinmeyen ifade tarzları ile.. bu sarhoşluk olabilir, aşk olabilir, iyi bir müjde veya haber olabilir, çoktandır beklediğiniz bir şeyin doğan umut ışığı olabilir... uçuyorsunuzdur... ama öyle bir an olur ki; kanatlarınıza bir taş veya bir serseri kurşun çakılır... zınk diye çakılıverirsiniz... darmadağın olursunuz... şangur-şungur, paramparçadır duygularınız... bitişin çığlığı zonklar şakaklarınızda... duyulur sanırsınız, duyulmaz.. o gülen yüzler, o melek bildikleriniz, o herşeyin çaresi ve çözümü sandıklarınız öylesine duyarsız, öylesine umarsız bakarlar size, ama görmezler.. karşınızdadırlar ama duymazlar... o anlardır işte ölümün ve kan kokusunun damaklarınıza kendiliğinden sinmesi.. en arzu ettiğiniz şeydir artık ölüm... o andır işte... anlar vardır... yüreğinizi, hayallerinizi, ömrünüzü adadığınız, gözlerinde biteviye eridiğiniz, her şeyinizi seve seve feda ettiğiniz bir kişi vardır... çıkmışsınızdır güzel bir orman gezisine veya safariye... çok güzel anlar yaşarsınız... her şey çok iyidir... birden bir yılanın zehriyle çakılırsınız yerinizde... bakarsınız o herşeyi adadığınız sevdanızın gözlerine... sadece çantasından bir enjektör çıkarıp size enjekte etmesi yetiyordur her şeye... ama yapmaz.. çaresiz kıvranışlarınız onun bile bilmediği bir kişiliğini ortaya çıkarmıştır... ölüm size 3 saniye mesafede kol gezerken o yalvaran bakışlarınıza aldırmaz... baka-kalır gözlerinizin içine.. duymaz, hissetmez, algılamaz olmuştur... ya basireti bağlanmış yani şok olmuştur ya da ilk defa rastladığı bilinçaltındaki tanımadığı farklı biri kişiliği ile tanışmış o zalim anlardan sadistçe zevk aldığını fark etmiştir.. bazı anlar veya bazı kişiler var dır ki; siz kıvranırken can havli ile o gidip sokan yılanı sevip okşamak ister.. teşekkür eder... anlar vardır... çok ama çok güzide şeyler paylaştığınız insanlar vardır... yürüdüğünüz gezdiğiniz o güzel tatilin birinde bir bataklığa saplanırsınız... gidiyorsunuz an be an ölüme.. 1-2 metre dal kadar yakındır size ölümün soğuk nefesi.. ve yine o dal kadardır yaşamın ve dostluğun sıcaklığı... sadece o anberaber olduğunuz insan veya insanların bir dal parçasını uzatmalarına bakar araftaki kaderiniz... ölüm-yaşam... mutluluk-mutsuzluk hepsi 3-5 saniye farkla devasa hayat veya hayatları ya ihya edecek ya helak edecek... anlar vardır... insan düşünce girdabında çıkmazlara girer yukarıdaki anlık kader tayinlerini... o anlarda düşünüp çıldırma noktasına geldiğiniz; kim dost, kim sevgili, kim haklı, kim haksız, kim sevgisinde, inancında, adaletinde, söyleminde sadık ve samimi? kim basit çıkar hesaplarıyla, kariyer, oy, torpil ya da genel anlamda saltanat ya da ikbal telaşı ile değerleri kullanma peşinde... en acısı cevap bulamadığınız o an dır.. muhatap bulamadığınız o an... ve anlar ile anılar oluşturur kahramanları... leşleri... mutlulukları ve kaderleri... Ş.O.ALAGÖZ-ıssızada 02 / 06 / 2007 | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Anlar Ve Anılar |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |