Alt 13 Mart 2012, 18:20   #1
NetteKeyif
 
Sincap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
Sincap is on a distinguished road
Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 33%
Etkinlik: 33% Etkinlik: 33% Etkinlik: 33%
Standart Osmanlı\'dan Günümüze Çeteler

Osmanlı'dan günümüze çeteler
Osmanlı'da çetesiz bir dönem yok. İttihad ve Terakki de dünyada iktidara gelmiş ilk çete!

AVNİ ÖZGÜREL'in yazısı

Geçtiğimiz haftayı çete tartışmaları, gözaltı ve tutuklamalar üzerine yorumlara kulak kabartarak geçirdik... Bilmiyor değildik böylesi yapılanmaların var olduğunu... Polis operasyonuyla göz önüne gelen yansımanın gerçeği hangi boyutta yansıttığı ayrı bir konu. Ama 'devleti koruma' ya da 'devlet benim' iddiasındaki gruplar hep oldu. Bunların bir kısmının değişik dönemlerde hedeflerine ulaştıklarını ve hâkimiyet tesis ettiklerini de biliyoruz.

Devlet çekirdeğinin muhtelif olaylar karşısında ve kendi yüzünü göstermek istemediği zamanlarda kullandığı insanların 'kendilerinden istenen işi gördükten' sonra kenara çekilmeyi içlerine sindirmeyip sürekli sahnede var olmak istemeleri Türkiye'ye has bir durum da değil üstelik... Dünyanın başka ülkelerinde de karanlıkta iş yapanların bazısının siyasi heveslere kapıldıkları bilinir. Batı'da devlet çemberiyle kişi ya da gruplar arasındaki ilişki eski tabirle mümas yani teğet düzeyinde tutulurken Türkiye'de yer yer iç içe geçmişlik görüntüsü vermesidir...

Osmanlı asırlarında hem sarayın hem saray dışının gruplaşmaları vardır. Tipik örneklerden biri 3. Murad zamanında Sokollu Mehmet Paşa'nın uğradığı suikastta yansır. Görünüşte yoksulluktan şikâyetçi öfkeli bir serserinin yardım isteme bahanesiyle yaklaştığı sadrazamı hançer darbesiyle öldürmesinden ibarettir olay...

3. Murad'ın emriyle sorgusu dahi yapılmadan sözde cezalandırılıyormuş gibi oracıkta çökertilip boğulur katil... Ama işin bir de arka planı vardır. Padişah'ın kız kardeşi Esma Han Sultan'la evlidir Sokollu. Dedesi kanuni'nin vefatından sonra babası 2. Selim tahta çıkışı sırasında desteğini gördüğü tecrübeli sadrazama iltifatının işaretidir bu evlilik. Yaşlı vezir çocuk yaştaki prensesle evlenmek için tahta saygısının ifadesi olarak eşini boşamış olsa da, Esma Han Sultan'ın hayalindeki erkek değildir, ayrıca prensesi ağabeyi 3. Murad da tahta çıktığında Sokollu'nun itibarı dolayısıyla rahatsızdır. Suikastın gerek padişahı gerekse kız kardeşi Esma Han Sultan'ı rahatlattığını biliyoruz. Esma Sultan'ın bu hadiseden sonra imparatorluğun yakışıklı kumandanlarının peşine düştüğü, 3. Murad'ın da sözünü dinleyecek vezirler edindiği sır değil.

Benzer tablolar 3. Selim döneminde ve daha sonra Tanzimat yıllarında da yaşandı... 3. Selim'in katledilmesiyle sonuçlanan ayaklanma 'devlet benim' diyen çetenin marifetidir...

Mithat Paşa'dan Enver Paşa'ya

Gerek Tanzimat döneminde gerekse sonrasında da devam etti gruplaşmalar, çeteleşmeler. Özellikle Sultan Aziz'in saltanat döneminde zirveye vardı bu yolda faaliyet... 'Devlet biziz' mantığı tahttan indirilmesine ve ardından cinayet iddialarının yoğun olduğu bir tabloda intiharına yol açtı Sultan Aziz'in. Tahta çıkmasından önce uzlaştığı ama daha sonra itiraz ettiği kadroyla ters düşen 5. Murad'ın akıl hastası ilan edilip saltanat makamından uzaklaştırılması da böylesi gelişmeler neticesiydi. Bütün bu hadiselerin yenileşme idealini temsil eden Mithat Paşa'nın çevresinde kümelenen gruplarla ilişkili olduğunu söylemekte beis yok... Mithat Paşa'nın özel görüşmelerinde saltanatı önemsemediğini, gerekirse Kırım Hanı'nın getirilip tahta çıkarılabileceğini, ayrıca, 'Bundan böyle Osmanoğulları değil de filanca oğulları denilmesinin mana ifade etmeyeceğini' söylediği, Osmanlı Devleti'nin çokuluslu ve inançlı yapısını göstermek için Hıristiyanlardan oluşturulacak askeri birliklerin sancağına haç eklenebileceğini anlattığı vs. de bilinir... 2. Abdülhamid'in ona öfkesinin altında yatan, Yıldız Mahkemesi'ne ve Taif sürgününe gerekçe olan hal budur.

İttihad Terakki işte bu çete kültürü ve birikimi üzerine inşa edildi. Balkan komitacılığının silahlı mücadele tecrübesinden çıkan çete, İstanbul'da estirdiği terör havası, suikast ve baskınlarla ürküttüğü devlet çekirdeğini önce 'cemiyet' adı altında kontrol etti sonra 'partileşerek' hâkim oldu. Enver Paşa 1. Dünya savaşı tablosunun aleyhte geliştiğinin ortaya çıkmasıyla çeteleşmeyi devletin kurtuluşu için tek çare görerek Teşkilat-ı Mahsusa'yı bu örgütlenmeyle görevlendirdi. Öylesine başarılı oldu ki Teşkilat-ı Mahsusa Milli Mücadele boyunca hatta Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da varlığını hissettirdi. Nitekim Mustafa Kemal işgal ordularından önce hepsi vatansever ama her biri ayrı istiklal peşindeki 'Kuvvacı' güçleri düzenli ordunun şemsiyesi altında toplamanın kavgasını vermek zorunda kaldı. Savaş sonrası bir dizi suikast teşebbüsünün arkasında da bu grupların uzantıları çıktı. Ama aynı süreçte Mustafa Kemal bir yandan da 'Topal Osman'ın şahsında simgeleşen kendisine bağlı muhafız gücünün onun bilgisi dahilinde olsun olmasın muhaliflerine yönelik tehditkâr tavrıyla rahatladı.

Sudanlı Zenci Musa

Sudan Cumhurbaşkanı Ömer Hasan Ahmed el Beşir'in Türkiye ziyareti bu ülkenin Darfur bölgesinde yaşanan insanlık dramı ve konuk heyet sekreterinin Anıtkabir'de sebep olduğu 'kapişon skandalı'yla yansıdı basına. Uzun yıllar Osmanlı hâkimiyetinde kalmış Sudan'a Türkiye'nin ilgisinin sebeplerini üzerine hayli uzun yazılabilir. Ama bu ziyaret vesilesiyle bir anıt insanın hatırası anılabilirdi: Zenci Musa...

Mehmet Akif'e 'Eşref Bey'in emireri Zenci Musa/Omuzdan arşa yükseldi nebi İsa' dedirten insan o. Sudanlıydı. Osmanlı ve Türklere sevgisini dedesinden almıştı. Trablusgarp, Balkanlar, Çanakkale, Kudüs, Yemen ve İstiklal Harbi'nde, yani yangın neredeyse orada. Yemen'deki 7. orduya gönderilen 300 bin altını bağlı olduğu askeri birlik esir düştüğü halde İngiliz-Arap kuşatmasından çıkarıp Tevfik Paşa'ya ulaştıran, Milli Mücadele öncesi kendisine bağlanmak istenen emekli maaşını 'Fakir milletin parasını alamam' diyerek reddeden, Karaköy Gümrüğü'nde hamallara kâhyalık yapması önerildiğinde 'O işi yaşlı bir Müslüman'a verin, ben hamallık yaparım' diye geri çeviren kişi. Onun işgal günlerinde Galata Gümrüğü'nü gezen general Harrington'a 'Yemen'de altınları kaçıran kişi bu' diye tanıtıldığı, Harrington karargâhında koruma olarak görev yapmasını istediğinde 'Bunu teklif etmenizden rahatsız oldum. Benim devletim daha yıkılmadı, bayrağım inmedi, kumandanım ölmedi' cevabını verdiği anlatılır. Gündüz hamalık yapıp geceleri Anadolu'ya silah kaçıran gruplarda çalışan Zenci Musa'nın o şartlarda vereme yakalandığını, sanatoryuma yatmayıp Özbekler tekkesi'ne sığındığını ve orada hayata gözlerini yumduğunu da söyleyeyim. Öldüğünde bavulundan bir Osmanlı haritası, bayrağı, kumandanı Eşref Sencer Kuşçubaşı'nın resmi ve kefeninin çıktığını da.

Ama hangi Atatürk?

Cumhuriyet'in kurucusuna, sadece Milli Mücadele'yi başarıya ***üren üstün kumandanlık vasıfları dolayısıyla değil, siyasi ufku dolayısıyla da çok şey borçluyuz.

Gerçek şu, hayatı her manada 'med ü cezir'le geçmiş bir lider Atatürk. Askerlik mesleğindeki başarısının altında kurmaylığı strateji sanatı olarak algılamasından kaynaklanan itidalinin yattığı şüphesiz. Oysa heyecan insanıdır Mustafa Kemal. Kuşağının derinden hissettiği gecikmişlik duygusundan beslenen aciliyet ve telaşın ruhunun her zerresine hâkim olduğunu görmemek imkânsızdır. Bu sebeple hayatının önemli bir kısmını hayallerini gerçekleştirmek için uygun zemin ve şartları aramakla geçirdi. Gücü ve haddi belirleyen şey şartlardır ona göre. 'Size ölmeyi emrediyorum!' diyen de 'Yurtta sulh, cihanda sulh' diyen de odur.

Cumhuriyet'in inşa sürecinde onda Batı'da ilgi uyandırmış sosyal bilimcilerin toplum mühendisliği kurgularından da, İslam âlimlerinden de esintiler bulabilirsiniz.. Gerek siyaset gerekse kültür konularında karakterinin hâkim çizgisi yanılmaktan korkmamak, yanıldığını gördüğünde geri adım atmakta çekinmemektir.

Türk tarihinin yüzük taşı Atatürk kuşkusuz övücü pırıltılı sözlerle anılmayı hak eden bir lider. Kültür dünyası mersiye ve kasidelerle süslü toplumda sevginin böyle ifade edilmesi tabiidir, ama bilmek gerek ki onlarda yansıyan Atatürk değildir. Dolayısıyla 'Ama hangi Atatürk' sorusu bunca çalışma ve esere rağmen hâlâ gündemde.

Onu tarih sahnesine çıkaran ve liderlik mevkiine taşıyan süreci, şartları; hayatının neredeyse keskin hatlarla ayrılabilecek belirgin safhalarında tavrına yön veren saiklerle ilgili şimdiye kadar okuduğum iki yetkin eser vardı. Falih Rıfkı Atay'ın 'Çankaya'sı ve Şevket Süreyya Aydemir'in 'Tek Adam'ı... Taha Akyol'un 'Ama Hangi Atatürk'ü onların yanına konulabilecek bir kaynak. Akyol'un tahlil derinliğiyle zenginleşen eseri sadece Atatürk'ü, onun Milli Mücadele öncesinde ve sonrasında izlediği yolu, devrimler sürecinde ve son yıllarında sergilediği tavrın sebeplerini öğrenmek için değil, bir asırlık maceramızın en dağdağalı dönemini, bugüne yansıyan boyutlarıyla kavramak için okumanızı öneririm... Şunu da ekleyeyim ki, 'Ama hangi Atatürk'ten bir tarih araştırması değil, roman okurmuşcasına zevk alacaksınız...

RADİKAL
Sincap isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla  

Bookmarks

Etiketler
Osmanlı\'dan Günümüze Çeteler


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:25.

dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
istanbul travesti | izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428