Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat > Her Telden > Sağlık » Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

  • Yeni Konu aç Cevapla  
     
    LinkBack Seçenekler Arama Stil
  • Alt 17 Mart 2012, 12:59   #11
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    Kilo Almamanın kuralları

    Dünya Sağlık Örgütü'nün, yüzyılın ''patlama derecesinde hızla yayılan ve tedavi edilmesi zorunlu bir hastalık'' olarak benimsediği şişmanlığı önlemek amacıyla, yemek yeme, alışveriş, aktivite ve yemek pişirmeyle ilgili bazı davranış değişiklikleri önerildi

    Ege Üniversitesi Endokrinoloji ve ****bolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Candeğer Yılmaz'ın önderliğinde Ege Obez Hasta Derneği tarafından, sağlıklı beslenmenin altın kuralları bir kitapta toplandı.
    Beslenmenin, karın doyurmak veya istenilen şeyleri yemek değil, insanın sağlıklı olarak yaşayabilmesi için gerekli öğeleri vücuduna alması şeklinde tanımlandığı kitapta, özetle şu davranış biçimleri önerildi:
    ''Güne erken başlayın, 7-8 saatten fazla uyumayın, uyandıktan sonra yatakta kalmayın. Asansör yerine merdiven kullanın, hızlı tempoyla yürümeye çalışın. Haftanın 4-5 günü egzersiz yapın, pasif yerine aktif jimnastiği tercih edin.
    Aktif ve hareketli kişilerle birlikte olmaya özen gösterin. Hafta sonları için aktif planlar yapın. Ayakta durmaya ve yürümeye daha fazla zaman ayırın. Bir şey getirip götürmek için çocuklarınızı kullanmayın. Her gün yarım saat daha az TV seyredin.''

    ''YEMEĞE KÜÇÜK, SALATAYA BÜYÜK TABAK''
    Yemek yemeyle ilgili değiştirilmesi istenen davranış biçimleri sıralanırken da az ve sık yenilmesi, öğün atlanmaması önerildi. Acıkma duygusunun bastırılması için salatalık, domates, marul gibi düşük kalorili yiyeceklerin tercih edilmesi, her gün sebze ve meyve yemeye dikkat edilmesi, yemekler için küçük, yağsız salatalar için ise büyük tabak kullanılması da öneriler arasında yer aldı.
    Öğünlerde gazete-kitap okuma, TV seyretme gibi aktivitelerin yapılmaması gerektiği belirtilen kitapta, bol su içilmesi, açık büfelerden kaçınılması istendi, ''Mutfağa fazla zaman ayırmayın, işiniz bitince oradan çıkın'' tavsiyesinde bulunuldu.
    Özellikle kadınları ilgilendiren alışverişle ilgili önerilerinde ise ''Çarşıya, yemekten sonra, tok karnına çıkın, alışveriş listenizden fazlasını almayın, hazır yiyecekleri satın almayın, yanınızda fazla para bulundurmayın, yeme isteği uyandıran TV programları ve reklamları izlemeyin'' denildi.
    Ayrıca etli-kıymalı yemeklere yağ konulmaması, kızartma-kavurma ve sostan kaçınılması ve evde tatlı yapılmaması önerileri de şişmanlamayı önleyici davranış değişiklikleri olarak sıralandı.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:59   #12
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    Kilo vermede ana kurallar


    Enerji besinler vasıtası ile alınır ve bedensel faaliyetler ile de harcanır. Eğer aldığımız enerji miktarı harcadığımızdan fazla ise artık enerji vücutta yağ olarak depolanacaktır. Bu depolama işlemini durdurmanın yolu; ya alınan enerji miktarını harcanan miktara düşürmek (kalori kısıtlaması) ya da harcanan enerji miktarını alınan miktara yükseltmek (egzersiz) olacaktır.
    Eğer alınan miktarı ihtiyaç duyulanın da altına düşürürsek vücutta depolanan yağları tekrar enerjiye çevirebiliriz. Burada asıl önemli olan;
    Ne kadar azaltacağız?
    Gerek bedensel gerekse ruhsal sağlığımızı bozmadan amacımıza nasıl ulaşacağız?

    Bu soruların cevabı "yapacağınız diyetin size özel olması" olacaktır. Bunun için de yaş, cinsiyet, boy, kilo ve hareketlilik durumunuza uygun günlük kalori gereksiniminiz belirlenmelidir. Belirlenen kalori miktarı ile protein, karbonhidrat ve yağ dengesi de göz önünde bulundurularak diyet programı hazırlanması doğru olacaktır.


    Kilo vermenin en etkili ve doğru yolu vücut yağ depolarının azaltılmasıdır. Bunun yolu da kişiye özel kalori kısıtlaması ve egzersiz programıdır.
    Yarı aç kalarak, haftada 4-5 kilo verdiren genel diyetleri uygulayarak verilebilecek olan kilolar, vücut yağ depolarında herhangi bir azalma yapmayacaktır. Böyle bir uygulamada kaybedilen ağırlığın büyük bir kısmı kas kitlesi ve vücut suyu olacaktır. Bu sebeple böyle bir diyeti uygulamayı bıraktığınızda (ki bırakmak zorunda kalırsınız) verdiğiniz kiloların daha fazlasını aynı hızla alırsınız.



    Diyet döneminde aşağıdakilerden uzak durmalısınız !

    Kızartmalar
    Kuruyemişler
    Patates cipsi
    Çikolata- şekerlemeler
    Hazır meyve suları - meşrubatlar
    Kremalar
    Dondurma
    Yağlı kekler
    Hazır soslar
    Çay kahve gibi içecekler şekersiz ve kremasız tüketilmelidir. Günde iki bardaktan daha fazla soda-limon içilmemelidir.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 12:59   #13
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    Light salata tarifleri

    ALL GREEN SALATA

    (1kişilik)
    Masculin
    Akdeniz Yeşillikleri
    Roka
    30 gr taze fesleğen yaprakları
    Zeytinyağı (1 tatlı kaşığı)
    Citrus sos (limon, turunç, portakal suyu)


    Zeytinyağının aromayı alması için, bir gün öncesinden taze fesleğen yaprakları zeytinyağının şişesine eklenir. Tüm yeşillikler iyice yıkandıktan sonra karıştırma kabına alınır. Tüm salata malzemelerinin yaprakları kesilmeden konulur Hazırlanan citrus sos salata yapraklarının olduğu kaba eklenip karıştırılır. Salata servis tabağına alındıktan sonra fesleğen aromalı zeytinyağı eklenerek servis yapılır.



    HİNDİLİ SALATA
    (1 Kişilik)

    yarım göbek marul
    1 adet yeşil dolmalık biber
    1 küçük kuru soğan
    60 gr hindi kuşbaşı
    yarım limon
    1 çorba kaşığı elma sirkesi



    Marul doğranır, biber ve soğan halka doğranıp közlenir. Hindi yağsız tavada pişirilir.
    Tüm malzeme karıştırılır.


    YAZ SALATASI
    (2 Kişilik)



    1 adet küçük göbek marul
    1 çorba kaşığı zeytinyağı
    1 adet limon
    2 çorba kaşığı sirke
    1 çorba kaşığı yoğurt
    1 adet kırmızı biber
    1 adet domates
    2 çorba kaşığı ufalanmış diyet beyaz peynir

    Göbek marulu yıkayıp elinizle iri parçalara bölün. Üzerine domatesi ve kırmızı biberi doğrayın. Zeytinyağı, sirke, limon ve yoğurdu bir arada çırpıp üzerine gezdirin. Dilerseniz, Eti Form kepekli bisküvi veya Eti Form Çubuk ile servis yapın.

    MAKARNA SALATASI

    (2 kişilik)




    100 gr kepekli makarna
    90 gr salatalık
    100 gr domates
    10 gr maydanoz
    180 gr marul
    5 gr kapari turşusu
    15 ml limon suyu


    Makarnayı hafif dişe gelir şekilde haşlayın (aldante).
    Marulu elinizle iri koparın, salata kabına koyun.
    Maydanoz yapraklarını üzerine atın.
    Salatalığı ince doğrayın.
    Domatesi arzu ettiğiniz boyda doğrayın.
    Kapari turşularını ve makarnayı ekleyin.
    Limon suyu gezdirip servis edin.

    MISIRLI ENGİNAR SALATASI

    (iki kişilik)

    3 adet temizlenmiş enginar
    200 gr mısır
    ½ demet taze soğan
    ½ demet maydanoz
    2 diş dövülmüş sarımsak
    1 çay bardağı zeytinyağı
    2 limonun suyu
    Tuz




    Temizlenip yıkanmış enginarları ince uzun halde dilimleyin. Derince bir kasede 2 limonun suyunu, zeytinyağını, tuz ve sarımsakları karıştırıp enginarları da ekleyin. Kabın ağzını kapatıp enginarları birkaç saat bu sosta bekletin. Ancak sosun enginarların üstünü tamamen örtmesi gerekiyor, aksi halde enginarlar kararabilir. Bunu önlemek için arada bir kaptakileri karıştırmak yeterli.
    Enginarlar zeytinyağlı ve sarımsaklı sosta marine olurken, mısırı kaynar suda haşlayıp salata kasesine alın. Taze soğanları ve maydanozları çok ince kıyıp mısırlara ilave edin. Enginarlar sosun içinde bekleyip yumuşayınca onları da salataya katın ve zeytinyağlı-limonlu sostan üzerine bir kaşık gezdirin. Salatanız servise hazırdır
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 13:00   #14
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    Light yemek tarifleri

    KURU PATLICAN DOLMASI



    10 adet kurutulmuş dolmalık patlıcan
    200 gr yeşil mercimek
    100 gr iri bulgur
    2 adet kuru soğan (yemeklik doğranmış)
    1 çay bardağı nar ekşisi
    4 diş dövülmüş sarımsak
    100 gr biber salçası (damak zevkinize göre acı veya tatlısını kullanabilirsiniz)
    1 çorba kaşığı nane
    Karabiber
    Tuz



    Kuru patlıcanları sıcak suya atarak birkaç dakika kaynatıp yumuşamalarını bekleyin.
    Diğer yanda mercimekleri hafif diri kalacak şekilde haşlayıp suyunu süzün. Daha sonra mercimekler de dahil tüm malzemeyi derin bir kapta karıştırarak dolmanın içini hazırlayın. Yumuşayan patlıcanların içine hazırladığınız harcı doldurun (patlıcanları doldururken üstten iki parmak boşluk kalacak şekilde doldurun; aksi halde iç malzemesi dağılabilir). Ağızlarını sıkıca kapatıp sığ bir tencereye dizin. Dolmaların dağılmaması için üstlerine bir tabak da kapatabilirsiniz. Derince bir kapta iki kaşık salçayı sıcak suyla karıştırıp dolmaların üstüne ilave edin ve kısık ateşte 30 dakika kadar pişirin. Dolmanızı sıcak sıcak yoğurtla ya da soğutup limonla servis edebilirsiniz.

    DOMATESLİ BİFTEK

    2 adet yağsız dana biftek
    1 çay kaşığı sıvıyağ
    2 adet domates
    Karabiber
    Biberiye
    Tuz


    Biftekleri 1 çay kaşığı yağla yağlanmış kızgın tavaya atın. Her bir tarafını üçer dakika pişirin. Kenara alın. Domatesleri rendeleyin. Tavaya koyup pişirin. 5-6 dakika sonra karabiber, tuz ve biberiyeyi ekleyin. Biftekleri içine atıp, biraz da domates sosla pişirin. Sıcak olarak servis yapın.

    DOMATESLİ ÇIKIR YUFKALAR

    1 adet yufka
    1 çorba kaşığı yoğurt
    1 su bardağı kiraz domates
    100 gr diyet kaşar peyniri
    8-10 adet zeytin
    2-3 adet sivri biber
    Karabiber
    Süslemek için nane yaprakları

    Yufkanın bir yarısına yoğurdu sürün, diğer tarafını üstüne kapayın. Kenarlardaki fazlalıkları kesin, yufka dikdörtgen şeklinde kalsın. Şimdi yufkayı 8 parçaya bölün. Muffin kalıplarının içini alüminyum folyo ile kaplayın. Her birine bir yufkayı, yufkalar kenardan taşacak şekilde yerleştirin. Ortalarına ikiye kesilmiş kiraz domates, çekirdeği çıkarılmış halka doğranmış zeytinlerden ve ince doğranmış biberlerden koyun. En üstüne rendelenmiş kaşar peyniri serpin. Karabiber ekip, orta ısılı fırına atın. Pembeleşene kadar pişirin


    BİBERİYELİ TAVUK

    250 gr kuşbaşı tavuk
    80 gr kuru soğan
    1 diş sarımsak
    4 gr biberiye
    10 ml yoğurt suyu



    Kuşbaşı tavukları kapaklı cam bir kaba alın.
    Soğanı iri parçalar halinde doğrayın, tavuklarla harmanlayın.
    Sarımsağı ince kıyın malzemeye ekleyin.
    Son olarak biberiye ve yoğurt suyunu da katıp karıştırın.
    Kabın kapağını kapayın.
    Buzdolabında bir kaç saat bekletin.
    Çıkarıp yağlı kağıda koyun, paket yapın. kenarlarını sıkıca kapatın.
    220 derecedeki fırında 30-35 dk. kadar pişirin.
    Sıcak servis yapın.

    YULAF EZMELİ ÇORBA

    4 su bardağı su
    3 adet domates
    2 çorba kaşığı yulaf ezmesi
    1 çorba kaşığı kuru fesleğen
    2 çorba kaşığı sıvıyağ

    Domatesi rendeleyin. Yulaf ezmesi ve yağla tencereye alın. Yavaş yavaş karıştırarak pişirin. Üstüne suyu ekleyip, kaynatın. Tencereyi ocaktan almadan önce kuru fesleğeni serpin.

    PATLICAN KEBABI


    2 orta boy patlıcan
    2 büyük domates
    1 küçük soğan
    4 sivri biber
    1 bardak diyet yoğurt
    1 kaşık zeytinyağı
    6 adet Etimek


    Soğanı soyun, ince kıyın, yağla bir tencereye alın ve iyice öldürün.
    Patlıcanları alacalı soyun, küp doğrayın tencereye atın, karıştırın.
    Biberleri kıyıp ekleyin. Domatesi rendeleyin, tencereye katın.
    Patlıcanlar pişene dek pişirin.
    Suyunu çok çekerse yarım kahve fincanı veya daha fazla su ekleyin.
    Pişince Etimek'lerin üstüne koyun, yoğurt ile servis yapın.


    DOMATES ÇORBASI

    500 gr domates
    3 diş sarımsak
    50 gr taze barbunya
    50 gr taze fasulye
    8 gr kuru fesleğen
    700 ml su



    Domatesleri soyun, iri doğrayın, bir tencereye alın. Sarımsakları kabuklu olarak ezin, tek hareketle kapağı kapalı olarak 10 dk pişirin. Taze fasulyelerin kenarlarını ayıklayın,
    enine ve boyuna ikiye kesin. Barbunyaların içini çıkarın. Fasulye ve barbunyayı domateslere ekleyin, suyu katın. Barbunyalar pişene kadar pişirin. Ateşten indirmeden önce fesleğeni katın, 1-2 dk daha pişirin.

    ETLİ DİYET SANDEVİÇ

    2 dilim kepekli ekmek
    1 dilim soğuk et
    1 çay kaşığı kekik
    Karabiber
    1 dilim cheddar peynir
    1 dilim halka domates
    Yağlı kağıt



    Malzemeyi 2 dilim ekmeğin arasına yerleştirin. Sandviçi yağlı kağıda sarıp fırına atın. 10-15 dakika ısıtın. Fırından aldıktan sonra kağıdı çıkarıp sıcak olarak servis yapın.

    FIRINDA ÇİPURA

    250 gr çipura (2 küçük çipura)
    60 gr kuru soğan
    4 adet defne yaprağı (4 gr civarı)
    80 gr havuç
    10 ml elma sirkesi
    3 gr iri çekilmiş karabiber (damak zevkine göre)


    Balıkları temizleyin. Üzerine çentikler atın. 2-3 tane soğanı ince kıyın. Havuçları uzunlamasına, kürdan boyunda doğrayın. Balıkların içine sirke ve karabiber sürün. Soğan ve havuç doldurun, defne yapraklarını koyun. Kuru seviyorsanız, bir fırın kabının içinde doğrudan fırına sürün. Daha ıslak olmasını isterseniz, alüminyum folyo içinde fırına verin. 200 derecede 20-30 dk pişirin. Sıcak tüketin.

    PİLİÇ SARMA

    2 adet piliç biftek
    1 adet havuç
    6-7 sap maydanoz
    1 çorba kaşığı sıvıyağ
    2 diş sarmısak
    2 çaykaşığı köri
    Tuz
    Yağlı kağıt


    Piliç biftekleri enlemesine bıçakla ikiye kesin, ama iki parçayı birbirinden ayırmayın, bitişik bırakın. Arasına maydanoz yaprakları havuç, köri ve çok az tuz koyup sarın. Açılmaması için kürdan saplayın. Diğerini de aynı şekilde hazırlayın. Üstlerine sıvıyağ sürün. Yağlı kağıda sarıp, 220 derece fırına atın. 25-30 dakika pişirip, çıkarın.


    SEBZE ÇORBASI

    5 ml mısırözü yağı
    15 gr kepekli un,
    50 gr kuru soğan
    60 gr patates
    85 gr havuç
    1 diş sarımsak
    15 gr maydanoz
    600 ml su



    Yağı tencereye alın. Yağ kızınca sürekli karıştırarak unu ekleyin. Bu arada irice doğranmış soğanları ekleyin, pembeleşene kadar çevirin. Kaşıkla suyu sıcak olarak ekleyin. Patates ve havucu küp doğrayın, tencereye atın. Sarımsağı ince ince kıyıp tencereye ekleyin, malzeme pişene kadar pişirin. Ocaktan almadan iri doğranmış maydanozları ekleyin. Ocağı kapatın, sıcak servis edin.

    ESMER PİRİNÇ PİLAVI

    2 su bardağı kabuklu pirinç
    4 su bardağı su
    2 adet domates
    3 adet taze soğan
    1 çorba kaşığı sıvı yağ
    Çok az tuz
    Üzerine nane yaprakları


    Domatesleri soyun. Blendırdan geçirip, püre yapın. 1 kaşık yağla tencereye koyun ve ocağa oturtun. Kısık ateşte pişmeye bırakın. Bu arada, soğanları ince ince doğrayın. Domatese ekleyin. 1-2 dakika da soğanlarla pişirin. Pirinçleri ve çok az tuzu katın. 1-2 dakika karıştırarak pişirin. Ardından suyu ekleyin. Tencerenin kapağını kapayın. Suyunu çekene kadar pişirin.

    SÜTLÜ ISPANAKLI SEBZE

    800 gr ıspanak
    200 gr havuç
    200 gr kereviz
    1 adet kabak
    300 dl süt
    tuz, karabiber
    Etimek


    Ispanakları doğrayın, buharda yumuşayana kadar pişirin, sütü bir tencereye alın, ısınınca ıspanakları atın, çevirin. Havuç, kereviz ve kabağı küçük doğrayın, yağsız tavada pişirin, ıspanağın ortasına yerleştirin. Tuz ve biberle tatlandırın, Etimek'le servis edin.

    DİYET MAKARNA

    Yarım paket kepekli makarna
    200 gr brokoli
    2 sap taze soğan
    Yarım bardak bezelye
    100 gr havuç
    1 diş sarımsak


    Makarnayı haşlayın. Havucu dilimleyin, brokolinin iri parçalarını bölün, bezelyelerle birlikte tamamını buharda pişirin. Taze soğanı ince kıyın, sarımsağı kıyın, haşlanan sebzelerle birlikte hepsini makarnaya katın. Afiyet olsun.

    BİBERLİ HİNDİ

    350 gr kuşbaşı hindi
    80 gr kırmızı dolmalık biber
    80 gr yeşil dolmalık biber
    40 gr soğan
    100 gr domates
    5 ml sıvıyağ
    10 gr kuru nane
    100 ml su



    Soğanı ince kıyın, sıvıyağı bir tavaya alın, kızdırın ve soğanları içine atın. Hafif pembeleşince hindileri atın, tahta kaşıkla karıştırın. İnce uzun doğranmış biberleri katın, rendelenmiş domatesi ekleyin, yarım bardak suyu koyun, kapağını kapayıp pişirin. İndirmeden nanesini koyun. Biraz daha pişirip kapayın.

    TON BALIKLI BİBER


    250 gr diyet ton balığı
    1 adet büyük kırmızı biber
    1 adet büyük sarı biber
    8-9 yaprak taze fesleğen


    Biberlerin tohumlarını çıkarın. Biberleri diklemesine dörde bölün. Fırına atıp yumuşayana kadar hafif pişirin. Ton balığını kıyılmış fesleğenle karıştırın. Biberlerin içine koyup biberleri rulo yapın kürdanla tutturun, diyet krakerler eşliğinde servis edin.

    FIRINDA TAVUK


    200 gr tavuk kıyma
    50 gr soğan
    10 gr köfte baharatı
    5 gr kırmızı pul biber
    3 dilim Etimek Kepekli
    100 gr havuç
    30 gr kereviz sapı
    100 gr patates
    10 gr maydanoz
    80 ml su
    80 ml domates suyu


    Tavuk kıymaya rendelenmiş soğanı, köfte baharatını, kırmızı pul biberi ve dövülmüş Etimek'leri katın, küçük köfteler yapın. Sebzelerin tamamını dilimleyin ve bir fırın kabına alın. Köfteleri üstüne koyun, suyu ve domates suyunu koyun. Fırına atın, 200 derecede pişirin.

    BALIK ÇORBASI


    1.5 lt (8 bardak) su
    500 gr kırlangıç filetosu (beyaz etli herhangi bir balık da olabilir)
    1 orta boy soğan (ince doğranmış)
    1 limonun kabuğu (ince doğranmış)
    1 kereviz sapı (ince doğranmış)
    2 havuç (rendelenmiş)
    2 domates (rendelenmiş)
    2 diş sarımsak (dövülmüş)
    3 çorba kaşığı ince kıyılmış maydanoz
    Birer çay kaşığı kekik, karabiber, kırmızı pul biber, nane
    1 fincan zeytinyağı

    Çorbanın terbiyesi için:
    2 yumurta sarısı
    1 çorba kaşığı un
    1 kahve fincanı süt



    Tencereye su konulur. İçine soğan, limon kabuğu ve kereviz sapı eklenerek kaynatılır. Su iyice kaynayıp sarı bir renk alınca içine doğranmış balık filetosu atılır.
    Başka bir tarafta bir fincan zeytinyağında domates ve havuç rendeleri, ince kıyılmış maydanoz ve sarımsaklar kavrulur. İçine baharatlar konur.
    Diğer yanda da iki yumurtanın sarısı, un ve süt ile birlikte meyane haline getirilir.
    Tencerede kaynayan suya atılan balık filetoları 5 dakika daha pişirildikten sonra önce hazırlanan sebzeli sos, ardından da çorbanın terbiyesi ilave edilir. Bir taşım kaynatılarak servis yapılır
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 13:00   #15
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    KAĞITTA LEVREK
    200 gr levrek filetosu
    2 adet domates
    1 adet sivri biber
    2 tatlı kaşığı zeytinyağı
    Birer tutam tuz, karabiber, kekik, nane
    1 tane defne yaprağı
    Yağlı kağıt



    İnce ince, halka şeklinde dilimlenmiş domateslerin yarısını yağlı kağıdın üzerine yayın. Üstlerine levrek filetosunu koyup baharat karışımını serpin ve domateslerin kalan yarısını, üçe bölünmüş sivri biberi ve defne yaprağını balığın üzerine yerleştirip yağlı kağıdı sıkıca kapatın. Kömür ateşinde ya da fırında 15-20 dakika pişirdikten sonra servis yapabilirsiniz.

    BADEMLİ TAVUK

    200 gr tavuk göğsü (ince şeritler halinde dilimlenmiş)
    1 tane havuç (ince ve yuvarlak kesilmiş)
    4 tane taze soğan (yalnızca yeşil kısımları kullanılacak)
    50 gr kayın mantarı
    50 gr soyulmuş badem
    2 çorba kaşığı istiridye sosu
    4 çorba kaşığı mısır nişastası
    1 çay kaşığı karbonat
    1/2 çay bardağı sıvı yağ
    1 çorba kaşığı şeker
    2 diş ezilmiş sarımsak
    Tuz
    Karabiber


    İnce şeritler halinde kesilmiş tavuk etleri, 2 çorba kaşığı nişasta, bir tutam beyaz biber ve karbonat ilave edilerek yaklaşık bir saat marine edilir.
    Diğer bir yanda da bademler sıcak suya konarak bekletilir.
    Daha sonra wok'a ya da derince bir teflon tavaya sıvı yağ konarak marine edilmiş tavuk etleri pişirilir ve tavadan başka bir süzgece alınarak yağı süzülür.
    Başka bir tavaya dövülmüş sarımsak, havuç, mantar ve tavuklar atılır. Üzerlerine 1 kepçe sıcak su ile birlikte istiridye sosu, tuz ve şeker ilave edilerek birkaç dakika çevrilir. 2 çorba kaşığı nişasta 1 kepçe sıcak suyla karıştırılarak yemeğe konur. Bir taşım ocakta pişirildikten sonra taze soğan ve bademler yemeğe eklenir ve servise hazır hale gelir.


    TAVUKLU KARNIYARIK
    4 orta boy patlıcan (ortalama 800 gr)
    500 gr tavuk göğsü
    100 gr yeşil biber
    1 kg domates
    2 adet kuru soğan
    Tuz, karabiber, kekik, nane
    ½ kahve fincanı sıvı yağ



    Patlıcanları saplarını kesmeden yıkayıp kurulayın. Karınlarına boylamasına çizerek fırında yumuşayıncaya kadar 10-15 dakika kadar pişirin.
    Diğer bir tarafta ince yemeklik doğranmış soğanı sıvı yağda pembeleşinceye kadar pişirin. İçine küçük kuşbaşı halinde doğranmış tavukları ilave edip tavuklar pişene kadar çevirin. Biberlerin dört tanesini ve domateslerin birini ayırın. Biberleri ince halkalar halinde doğrayıp domateslerinin kalanı rendeleyin. Tavuklar rengini değiştirince doğranmış biberleri ve rendelediğiniz domatesleri, tuz ve baharatları ekleyip karnıyarığın içini hazırlayın.
    Ocaktan aldığınız harcı fırından çıkardığınız patlıcanların içine doldurun, kalan sosu da üstlerine dökün. Ayırdığınız biberleri ve domatesleri dilimleyerek patlıcanların üstünü süsleyin. Yemeğinizi 180 derecede ısıtılmış fırında, 20 dakika kadar pişirip sıcak olarak servis edin.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 13:00   #16
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    suni tatlandırıcılar ve şeker

    Katkı maddeleri ve baharatlar besinlere tat vermek için ya da tatlarını artırmak için kullanılır. Çok çeşitli maddelerden oluşan bu grupta bazı yağlar (sıvı yağ, tereyağı, hayvansal yağlar, margarin), şeker ve balın yanı sıra sirke, maydanoz, mercanköşk, fesleğen, biberiye; kekik gibi otlar ve karabiber, tarçın, vanilya, karanfil gibi baharat bulunur. Bu maddelerin temel etkisi sindirim salgılarını artırmak ve böylece gıdaların sindirimini kolaylaştırmaktır; bazıları gerçek gıdalar gibi görev yaparak bazı fizyolojik etkiler yaratır. Örneğin şeker, bal ve yağlar enerji verir. Bir gram şeker 4 kalori, bir gram sıvı yağ ise 9 kalori sağlar. Gıdaların besleyici değeri, verdikleri enerji ile ölçüldüğünde şeker ve bal "boş ve düşük kalori" kaynağı olarak tanımlanabilir. Aynı tanımlamaya giren alkolle birlikte şekerler basit yapıları ve vücut için öteki yararlı maddeleri (vitamin, mineral, protein) içermemeleri nedeniyle "boş kalori" kaynağı olarak tanımlar. Bu özellikleriyle şekerler ve alkol, daha az kalorili, ama yukarıda adı geçen yararlı maddeleri içeren başka birçok doğal besinlerden ayrılır.

    ŞEKERLERİN YAPISI

    Doğada sakkaroz (sofra şekeri) dışında laktoz ve maltoz gibi farklı kimyasal yapıda şekerler de bulunur. Bunların her biri en basit yapıdaki şekerlerin (glikoz, früktoz ve galaktoz) ikisinin yan yana gelmesiyle oluştuğundan disakkarit adını alır. Sakkaroz, glikoz ve früktozun birleşmesinden oluşur ve doğada şekerkamışının yanı sıra şeker pancarında, sebze ve meyvelerde de bulunur. Şekerkamışı tropikal ülkelerde, şekerpancarı da sıcak bölgelerde yetişmektedir.
    Şekerkamışı ve şeker pancarından şeker elde etmek için belli işlemler yapılarak içlerindeki şeker içeren sıvının çıkarılması gerekir.

    YAYGINLIK VE TÜKETİM

    Şeker tüketimi 1850'lerden sonra teknolojik ilerlemenin sonucunda şeker fiyatının belirgin olarak düşmesiyle artmıştır.

    Bazı bilim adamlarının bu artışı 20. yüzyılda beslenme alışkanlıklarında ortaya çıkan en önemli değişim olarak görmektedir. Bu olayın olumsuz biyolojik etkileri konusunda henüz yorum yapmak olanaklı değildir.

    Bal doğal bir ürün olarak değil biyolojik olarak üretilen bir ürün olarak görülmelidir; arıların topladığı çiçek nektarının ****bolize edilmesi sonucu oluşur. Kimyasal olarak yüzde 70'i "dönüştürülmüş şeker" olan früktoz ve glikozun eşit miktardaki karışımından, bir bölümü de sakkarozdan oluşur. Arıların nektar aldığı çeşitli çiçeklerdeki uçucu maddelere göre tadı değişir. Bu nedenle "akasya hali", "ıhlamur hali" gibi adlar alan çeşitli bal türleri vardır. "Saf' bal peteğin elekten geçirilmesiyle elde edilir. Eski zamanlarda uzun süre tek tatlandırıcı madde olarak kullanılmış, Eski Yunan ve Eski Roma'da şarabın içine katılmıştır.

    Meyve konserveleri de bol miktarda şeker içerir; genellikle şeker katılan meyvenin kaynatılmasıyla üretilir, bazen de ürünün yoğunluğunu jöle kıv***** gelene kadar artıran maddeler katılarak yapılır. Marmelat kaynatılan meyvenin özel süzgeçlerden geçirilmesiyle yapılır. Reçel ise meyvenin şekerle kaynatılmasıyla elde edilir. Meyve jölesi, sıkılarak elde edilen meyve suyuna jöleleştirici ve koruyucu maddelerinin eklenmesiyle yapılır. Marmelat ve reçellerin içerdiği şeker oranı yüzde 60-65 kadardır; bu oran jöieierde daha yüksektir.

    ENERJİ DEĞERLERİ

    Bal ve meyve konservelerinin besin değeri, içerdiği şekerlerden (sakkaroz, früktoz, glikoz) kaynaklanır. Şeker (sakkaroz) en ucuz enerji verici besin maddelerinden biridir. iki tatlı kaşığı tozşeker ya da iki kesmeşeker (10 gr) yaklaşık 40 kalori sağlar; bu da 100 gr patatesin sağladığı enerjinin yansıdır.

    100 gr bahn enerji değeri 280 kalori,100 gr marmelatın enerji değeri ise 260 kaloridir.

    Şeker, bal ve marmelat belirgin fiziksel etkinliği olanlar ya da yoğun hareket edenler için önerilir; barsaklarda hızla emildiği ve kan yoluyla bütün dokulara yayıldığından genel olarak bütün vücuda ve özellikle kaslara yakıt Sağlar.

    Sakkarozun bağırsaklardan emilmeden önce yapısal birimleri olan glikoz ve früktoza ayrılması gerekmektedir. Tatlıların son parçalanma ürünü olan glikoz sindirim kanalı yoluyla karaciğere taşınır ve burada glikojen olarak depolanır. Glikojen bir tür hayvansal nişastadır, gerek duyulduğunda glikoza dönüştürülerek kana verilir. 100 mi kandaki normal şeker düzeyi 70-100 mg'dir. Bazı karmaşık ****bolizma ve iç salgı süreçleri bu değişkenliği ve kandaki şeker düzeyinin belirli sınırlarda kalmasını sağlar. Kan şeker düzeyi düşerse bu durum şeker verilerek düzeltilebilir; tersine, gerek duyulandan fazla şeker alınması yağ dokusunun artmasına yol açar. Bu da şeker tüketiminin neden gereksiz görüldüğünü açıklamaktadır. Buna yol açan öteki nedenler şekerin "boş kalori" içermesi ya da kaloriyle birlikte vücut için gerekli başka bir madde (vitamin, mineraller) içermesi, diş çürükleri ve şeker hastalığına neden olması ve damar sertliği gelişimine zemin hazırlayabilmesidir.

    TATLILIK DUYUSUNUN TATLANDIRICILARIN FİZYOLOJİSİ KULLANIM GÜVENLİĞİ

    Tatlandırıcılar insan beslenmesine yönelik yiyecek ve içecek hazırlanmasında kullanılmadan önce, hayvan ve insanlarda denenerek güvenli oldukları, yani yan etkilerinin kabul edilebilir düzeylerde olduğu kanıtlanmalıdır. Bu tür değerlendirmelerin yapılması genellikle güçtür; deneylerin sonuçlarının saptırılması olasılığı, denenen maddelerin saf olmaması, deneylerin uzun sürmesi ve yüksek maliyetli olması, başka etkenlerle etkileşimin sonuçların öznel ya da yanlış değerlendirilmesine yol açması karşılaşılan güçlüklerdir.

    o Früktoz - Yakın bir geçmişte "diyet şekeri" olarak ya da bazı diyet ürünlerinin hazırlanmasında kullanıma girmiştir. Birçok meyve ve balda doğal olarak bulunan früktozun diyet için sunduğu üstünlükler az kalorili olması, insüline bağımlı olmaması ve diş çürümesine yol açmamasıdır.

    Aslında früktozun sağladığı kalori miktarı sakkarozunkiyle (yüzde 50'si früktozdur) eşittir: gram başına 4 kalori. Bu nedenle früktozun az kalorili olduğunu söylemek doğru olmasa da dolaylı olarak tatlandırma gücünün şekerden 1,5 kat daha fazla olması nedeniyle daha az kullanılır ve daha az kalori alınmasını sağlar. Bu kalori kazancı önemsemeyecek düzeyde değildir. Hele diyet şekerinin şişmanlatmadığı yolundaki yanlış düşünce ile früktozla tatlandırılmış tatlı, pasta, kahvenin çok tüketildiği durumlarda bu kalori kazancı bütünüyle önemini yitirir. Bu arada früktozun glikoza oranla daha çok yağ yapıcı olduğu ve vücutta yağ birikimine ve kan trigliseritlerinde artışa yol açtığını da hatırlatmak gerekir.




    Glisirizin
    Meyan kökünde bulunan bu şeker, tatlandırıcı olup eski zamanlardan beri bilinmektedir.
    Glisirizinin, meyanköküyle tatlandırılmış maddeler verilen, verem ve alkolden kurtulma tedavisi gören hastalarda çeşitli yan etkileri görülmüştür. Bu yan etkiler: Yüksek tansiyon, bacaklarda ödem, sık idrara çıkma (poliüri) ve elektrokardiyogram değişiklikleridir. Glisirizinin en önemli biyolojik etkisi potasyumun idrarla atımını önemli ölçüde artırarak kan potasyum düzeyini düşürmesidir. Şekerim, alınması uygun olan en yüksek günlük miktarı (güvenlik sınırı) olan 200 mg, glisirizin içeren maddeler alındığında kolaylıkla aşılabilir. Bu nedenle sakkaroza seçenek oluşturan tatlandırıcılar arasından glisirizin seçilirken son derece dikkatli olunmalıdır. Gene de glisirizinin kanser yapıcı etkisi olmadığı gösterilmiştir
    .





    Sorbitol
    Bu alkol birçok bitkide bulunur. Yapay olarak glikozdan da hazırlanır. Tatlandırma gücü sakkarozun yarısı kadardır ve kalorisi sofra şekeriminkine eştir. Emildikten sonra früktoza dönüşerek aynı yoldan yıkıldığı bilinmekle birlikte, organizmanın bu şekeri ne hızda yaktığı tam bilinmemektedir.

    Sorbitol günde 30-40 gr'lik dozlarda ishale yol açar. Ağdalı ve nemlendirici özellikleri nedeniyle ve B12, Bı ve C vitaminlerinin emilimini artırdığımdan özellikle şekercilikte kullanılır.


    Siklamat
    Bu yapay tatlandırıcı şekerden yaklaşık 30 kat fazla tatlandırıcı güce sahiptir. Beslenmeye giren katkı maddelerinin en önemlisidir. Önce kabul edilen, sonra piyasadan çekilen, daha sonra kısmen yeniden kullanıma giren sikiamat günümüzde ABD, İngiltere ve bazı başka ülkelerde yasaklanmıştır

    Siklamatım vücuttaki dönüşümü ve ****bolizma ürünlerinin kanser yapıcı etkisi olduğunun görülmesi bilimsel tartışmalara yol açmıştır. Siklamatlarm kanser yapıcı etkisi üzerindeki çalışmalar iyimser sonuçlar vermemekte ve toksikologlar siklamata hala kuşkuyla yaklaşmaktadırlar.






    Sakarin
    Tatlandırıcı etkisi çok yüksek olan sakarin, yıkılmadan yüzde 80-90 oranında sindirim kanalımdan emilerek organizmaya geçer. Emildikten sonra kana geçen sakarin çeşitli dokulara dağılır ve fazla kanlanan organlarda (böbrekler, karaciğer, akciğer) ve özellikle de idrar kesesinde birikir. Etenedem geçerek erişkimde olduğu gibi dölüt karaciğerinde de birikir. Sakarinin toksik etkileri kısmen saf olmamasından kaynaklanır.

    Sakarinin istenmeyen etkileri arasında en önemlisi başta idrar kesesinde olmak üzere olası kanser yapıcı etkisidir. Gerçekten de sıçan deneylerinde yüksek düzeyde sakarin içeren (yüzde 5 ve yüzde 7,5) gıdalarla beslemenin, idrar kesesi tümörüne yol açtığı gösterilmiştir. Ama şeker hastalığı olan insanlar üzerinde yapılan epidemiyolojik çalışmalarda sakarin alımı ile idrar kesesi tümörü arasıda hiçbir bağlantı bulunmamıştır. Sakarinin sıçanlarda idrar kesesi tümörü oluşturması, deneyler sırasında kullanılan sakarinin yüksek dozlarda verilmesiyle açıklanabilir.






    Aspartam
    Son derece kuvvetli bir tatlandırıcı olan aspartamın da zararlı etkileri olduğu yolunda kuşkular bulunmaktaydı. Aspartamın zararlı etkileri ilk bakışta molekülü oluşturan bileşiklerin doğal olması nedeniyle her ne kadar önemsiz görünse de, moiekülün durağan olmaması ve fenilketomürili hastalarda kullanılması sorun yaratmaktadır.

    Aspartamın durağan olmaması gazlı içeceklerde kullanılmasında sorun yaratmıştır. Oda sıcaklığında tutulan Coca-Cola'nın iki ay sonra, başlangıçtaki aspartam içeriğinin yüzde 70'ten fazlasını kaybettiği, buna karşılık yüzde 90 oranında diketopiperazin içerdiği görülmüştür. Diketopiperaziııin zararsız olduğu yolundaki bilgiler ise kesinleşmemiştir.

    Aspartamla tatlandırılmış içeceklerin ambalajlarında saklama koşulları, son kullanma tarihi, gebe ve süt veren kadınlara yönelik uyarılar, fenilketonüri hastalığı olanların bu içecekleri kesinlikle içmemesi gerektiği yolundaki bilgiler belirtilmelidir. Ayrıca pişmiş ürünlere aspartam eklemek ya da aspartamla yemek pişirmek de sakıncalıdır. Hayvanlar üzerinde yapılan toksikolojik çalışmalar günlük 4 gr/kg'ye kadarki dozlarda aspartamın zararlı etkisi olmadığını göstermiştir
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 13:00   #17
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    Yeşil sebze diyeti


    Hedef: Haftada 3-4 kilo.
    Günlük kalori: 600 Kcal

    Lifli besinlere dayalı bu diyet yeşilliklerle de destekleniyor. Bu diyette acıkınca tüketilebilecek tek şey bol su. Su dışında her türlü içecek kesinlikle yasak.

    Genel bir diyet/zayıflama programı olarak diyetisyenler tarafından tercih edilmeyen bu düşük kalorili diyet tekrarlı olarak uygulanmamalıdır.

    Bu diyetin günlük menüleri:

    1.GÜN
    Sabah : Buğday, yulaf gibi tahıllarla hazırlanmış besinler.
    Öğle : Sadece yeşil yapraklı sebzelerden oluşan bol peynirli salata.
    Akşam : Çok az tereyağında pişirilmiş mantar, avokado, zeytin ve yeşil sebzelerden oluşan salata.



    2.GÜN
    Sabah : Buğday, yulaf gibi tahıllarla hazırlanmış besinler.
    Öğle : Sadece yeşil yapraklı sebzelerden oluşan bol peynirli salata.
    Akşam : Çok az tereyağında pişirilmiş mantar, avokado, zeytin ve yeşil sebzelerden oluşan salata.



    3.GÜN
    Sabah : Buğday, yulaf gibi tahıllarla hazırlanmış besinler.
    Öğle : Sadece yeşil yapraklı sebzelerden oluşan bol peynirli salata.
    Akşam : Çok az tereyağında pişirilmiş mantar, avokado, zeytin ve yeşil sebzelerden oluşan salata.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 13:00   #18
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    AEROBIK EGZERSIZ


    Aerobik egzersizi, geniş kas guruplarını kullanarak, düşük şiddetli uzun süreli aktivite olarak düşünün.

    Aerobik aktivite; yürüyüş, bisiklet, jog, yüzme gibi aktiviteleri içerir. Anaerobik aktivite kısa süreli yüksek şiddetli çalışmalardır. Tenis, ağırlık kaldırma, kısa süreli hızlı koşular, futbol, basketbol, henbol gibi aktivitelerde anaerobi hakimdir.

    Şayet bu tür çalışmalara yeni başlıyor iseniz, yürüyüş-hızlı yürüyüş başlanmak önerilir, bu tür aktivite haftada 5-6 kere 1 saatten az olmamak kaydıyla uygulanmalıdır. Bir hafta sonra çok düşük tempoda koşuları programınıza alabilirsiniz. Koşuların tempo ayarlamasının önemli olduğunu belirtmiştik. Diğer yöntemlerin yanında, koşu hızını ayarlamak için; solunum sıklığından yararlanılır, şöyle ki; koşu, rahatça soluk alıp verebileceğimiz bir tempoda gerçekleşmelidir. En kolay tempo ayarlama adım sayısı ile yapılır, 4-5 adımda yavaş yavaş soluk alınır, göğüs kafesi şişirilir, yine 4-5 adımda yavaş yavaş karın kasları kasılarak soluk verilir. Bu davranış solunum kaslarının güçlenmesine ve daha etkili solunuma olanak sağlar. Bu davranış biçimi ayni zamanda "solunum eğitimi" çalışmasıdır. Akciğerlerdeki havayı çok az yenileyebildiği için, kısa süreli sık solunum yapmak önerilmez.

    Çalışmalar bu şekilde mi devam edecek? İnsan organizması mükemmel bir yapıya ve eşi benzeri olmayan sistemlere sahiptir. Bilinçli ve düzenli yüklenmeler ile onun kapasitelerini artırabilirsiniz, aşırı yüklenmeler ile tüm sistemleri felçe uğratabilirsiniz. Satın aldığınız bir araba saatte 200 km sürat yapıyorsa, 5 sene sonra saatte 201 km hız yapmaz, belki de daha düşük bir hız yapacaktır. Oysa ki, spor branşlarında dünya rekorları devamlı yenilenmektedir. Bu bilimsel ve düzenli çalışmalar ile sağlanmaktadır. Kısaca, sağlıklı gelişim için uygulanacak yüklenmeler azar azar giderek artan yoğunlukta olmalı, organizma yükleri "sindirmeli" dir.

    İlerleyen çalışmalarda, hızınızı, azar azar, eforunuzun sınırlarına kadar, derin ve hızlı nefes alacak duruma gelinceye kadar ya da bu durumu sürdüremeyeceğinizi düşünene kadar artırın. Bu noktaya kadar her şey aerobiktir ki onun anlamı; enerji eldesi oksijenin varlığında gerçekleşiyor demektir. Eğer egzersiz yoğunluğunu arttırmayı sürdürürseniz, anaerobik enerji üretimine baş vurursunuz, bu anda solunum sıklığı artar ve kanda laktik asit birikimi başlar. Bu durumda egzersizi kesmek zorunda kalabilirsiniz. Laktik asit hem bir enerji taşıyıcı ve hem de şiddetli eforun ürettiği, artan çalışma yoğunluğunu gösteren bir işarettir.

    Aşırı eforun ürettiği laktik asit ve yüksek düzeydeki karbondioksitle beraber yüksek solunum, genel rahatsızlık ve stres duygusu oluşur. Aerobik egzersiz, çok sözü geçen anaerobi eşiğin altındaki egzersiz olarak tanımlanabilir.

    Glikoz molekülünün aerobik ****bolizması anaerobikten çok daha verimlidir; aerobik ****bolizma, 1 mol glikozdan 38 yüksek enerji bileşimli adenosine trifosfat (ATP) adlı moleküller üretirken, anaerobik ****bolizma sadece 2 molekül üretilir ve aerobik ****bolizma daha az laktik asit üretir. Yani aerobik egzersiz daha hoş ve dinlendiricidir, sıkmaz ve aşırı yormaz. Birikmiş yağların aerobik kullanımı ilerleyen efor periyotlarında gerekli enerji için uygun bir rezerv oluştur. Aerobik egzersiz, uygun bir şekilde birkaç dakikadan saatlerce uzatılabilir. Orta düzeyde aerobik egzersiz esnasında, bir söyleşi de yapılabilir.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 13:01   #19
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    ANTREMAN


    Antrenman seansı, çalışmaya ayrılan zaman süresi olarak tanımlanır. Fizyolojik yararları üst düzeye çıkarmak için bazı kurallara uymak gerekir. Şöyle ki; bu süre ısınma (hazırlık), ana bölüm ve bitiş olarak bölünmelidir.

    Isınma; gelecek olan çalışmalara organizmayı fiziksel, fizyolojik ve psikolojik olarak hazırlamayı amaçlar. Vücudun istirahat durumundan çalışma durumuna geçişini kolaylaştırır. Çalışma süresinin 1/10 bir süreyi içermelidir. Yani 50 dakikalık bir seans için en az 5 dakika ısınmak gerekir.

    Şayet seans yalnızca yürüyüşten oluşacaksa ısınmaya gerek yoktur, yürüyüş organizmanın olağan aktivitesidir. Isınma eklemleri, kasları ve dolaşım-solunum sistemini uyaran egzersizleri içermelidir. Bunun için 3-4 dakikalık yavaş koşu sonrası üst üyelerden başlayan ve tüm kas guruplarına yönelik esneklik hareketleri yapılmalıdır.

    İyi bir ısınma sonucu;

    -kasların esnekliği artar,

    -eklem hareketliliği artar,

    -solunum-dolaşım sistemi çalışmaya hazır hale gelir,

    -enerji üretimi için gerekli enzimlerin aktiviteleri iyileşir.

    İyi bir ısınma belirtileri;

    -kalp ritminde yükselme,

    -solunum frekansında artış,

    -hafif terleme,

    -soyunma ihtiyacı.

    Isınma miktar ve kalite olarak ideal düzeyde olmalıdır;

    -yetersiz ısınma; yaralanma riski taşır,

    -aşırı ısınma; enerji depolarının tükenmesi sonucu, yorgunluğa yol açar.

    Sabah yapılacak olan ısınma seansı öğleden sonrakinden daha uzun olmalıdır. Genel olarak, yaşlı bireyler gençlere göre daha uzun bir süre ısınmalı ve ısınma hareketlerinin hızını yavaş yavaş artırmalıdırlar. Isınma bir taraftan sağlığı korur diğer taraftan sportif performans kapasitesini yükseltir.

    Ana bölüm; yapılmak istenilen çalışmanın uygulanacağı bölümdür, antrenman seansının en zor aktiviteleri bu bölümde yer alır. Yürüyüş ya da çok hafif tempo (jog) koşularda göz önüne alınmaz. Fakat kas formunu kazanma ve maksimal kardiyak frekansın önemli bir yüzdesi ile koşmak düşünülüyorsa iyi bir ısınmadan sonra bu bölüme geçilir.Bu bölüm sportif yarışma amaçlı antrenmanlarda çok önemli özellikler içerir, zira orada bir çok kondisyonel özelliğin ard arda, sistematik olarak antrenesi gerekir. Sağlık amaçlı antrenmanların ana bölümü, bir yada iki kondisyonel özelliğin gelişimini hedefler; aerobi kapasite ve kas formu kazanma (kas yapma) antrenmanı.

    Şayet bir antrenman seansında bu iki özellik aynı anda antrene edilecekse, sıralamada önce kas formu sonra aerobi kapasite çalışması yer almalıdır.

    Bitiş; antrenman seansının sonunda ye alan 5-10 dakikalık bir "toparlanma" süresidir. Tüm seansda elde edilen fizyolojik kazançlar burada pekiştirilir. Çok yavaş olorak uygulanan rahatlatıcı jimnastik hareketlerini ya da biraz hızlı tempo yürüyüşü içerir, hızlı ve zor hareketlerden kaçınılmalıdır. Bu bölümde organizmaya bol oksijen sokularak olası oksijen açığı kapatılır, biriken laktik asit elemine edilir, bir sonraki seansa daha zinde olarak vücudumuz hazır duruma gelir; kas ağrıları oluşmaz.

    Şayet seans sonu hızlı hareketler uygulanırsa, ilave laktik asit oluşacağından vücudun toparlanması gecikir.

    Uyarı;

    Yemek; antrenman öncesi yemek en az 3,5 saat önce yenilmiş olmalı, antrenman sonrası yemek ise 1 saat toparlanma sonrası alınmalıdır.

    İçecekler; su, çalışmadan yarım saat önce bir bardak ve çalışma esnasında küçük miktarlarda alınabilir. Kilo alma konusunda, yanlış kanaat olarak, çok terleme ve su içmeme gibi düşünceler vardır. Fazla terleme ile kilo verilmez çünkü ter ile yağ atılmaz, organizmanın % 60 ı su dur, hücre faaliyetleri için su elzemdir, efor esnasında ve sonrası kaybedilen su miktarı alınmalıdır. Bu düşüncenin sonucu olarak fazla terlemek için vücuda "naylon" sarmanın da bir anlamı yoktur.
      Alıntı ile Cevapla
    Alt 17 Mart 2012, 13:01   #20
    KuzeY
     
    KuzeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Mesajlar: n/a
    Standart Cevap: Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

    CALIŞMA MASANIZI DÜZENLİ TUTUN


    Logitech şirketinin yaptırdığı araştırmada, Avrupa çapında yüzlerce çalışma masası mercek altına alınarak, sahiplerinin kişilikleri incelendi.


    Psikolog Cary Cooper, araştırma sonucunda, büro animatörü, düzen fanatiği, ailesine düşkün tutarlı kişi, tasarım aşığı lider ve kaosun hakim olduğu dahi olmak üzere toplam 5 ayrı kişilik tespit etti.


    Araştırmada büro animatörü olarak tanımlanan kişiler masalarına sürekli yeni ve ilgi çekici eşyalar koyarlar. Büro animatörleri eğlenmekten hoşlanır, güler yüzlüdür, takım çalışmasını sever ve takımı birarada tutar, fakat çoğu zaman ciddiye alınmamaktan şikayet eder.


    Masaları düzenli ve temiz olan düzen fanatikleri, güvenilir, fakat duygularını gizleyen kişiliğe sahip.


    Masalarına çocuklarının, eşlerinin ve arkadaşlarının fotoğraflarını ve hatıra olarak verilen eşyaları koyan ailesine düşkün tutarlı kişiler ise vefalı, ailesine ve arkadaşlarına değer verir.


    Tasarım aşığı lider tipinin masasında özgün stil ve yüksek teknoloji ürünü eşyalar dikkati çeker. Bu kişiler, tuttuğunu koparır, profesyonel çalışır, fakat duygularını dile getirmekten kaçınır.


    Kaosun hakim olduğu dahi olarak adlandırılan insanların masaları çok düzensizdir. Önlerinde kitapların ve dosyaların dağ oluşturduğu bu kişiler, araştırmaya göre, heyecanlı ve spontane, fakat güvenilmez olabiliyor. Araştırma sonucunda, çalışma masası düzeninin, iş hayatında yükselmeyi de etkilediği ortaya çıktı.


    Araştırmaya katılan üst düzey yöneticilerin yüzde 70 inin çalışma masası düzenli olan kişileri tercih ettiği ve yüzde 55 inin çalışma masası düzensiz olan kişilerin güvenilmez ve dikkatsiz olduğunu düşündüğü belirtildi.
      Alıntı ile Cevapla
    Yeni Konu aç Cevapla  

    Bookmarks

    Etiketler
    dişeti, hastalığı, nasıl, önlenir


    Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
     
    Seçenekler Arama
    Stil

    Yetkileriniz
    Konu Acma Yetkiniz Yok
    Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

    BB code is Açık
    Smileler Açık
    [IMG] Kodları Açık
    HTML-Kodu Kapalı
    Trackbacks are Açık
    Pingbacks are Açık
    Refbacks are Açık




    Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:52.

    dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
    istanbul travesti | izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
    istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

    Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

    1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428