19 Eylül 2011, 00:18 | #1 | ||||||||||||||||||||
NetteKeyif Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
| En güzel kız bebek isimleri ve anlamları Kızı olacak Melek’lerimize ve kız bebeği için isim arayan misafirlerimize, her dönem popüler olan ve en güzel olan kız bebek isimlerini anlamları ilebirlkite sunuyoruz A AÇELYA: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki AHSEN: Çok güzel, olağanüstü güzel AHU: Ceylan, karaca 2.Çok güzel,ince,zarif kadın. AJDA: Filiz,sürgün. Çok genç. AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün AKTAN: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan ALÇİN: Kızıl renkli küçük bir kuş ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun ANDAÇ: Anılar, hatıralar ANIL: Başkaları tarafından sözün edilsin ARMAĞAN: Hediye, ödül ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek ARZUM: İsteğim,dileğim,hevesim. ASENA: Dişi kurt, güzel kız ASLI: Temelli,köklü. Bir şeyin benzeri. ASU: Azgın, huysuz, isyan eden. Afacan. ASUMAN: Gökyüzü AYBEN: Ben ayım anlamında AYBİKE: Ay gibi güzel kız AYCAN:Ay gibi sevilen,aydınlık can. AYÇA: Yay biçimindeki ay,Hilal. AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki AYDAN: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel AYDENİZ: Hem ay, hem de deniz AYGÜN: Hem ay, hem gün AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi AYLİN: AYLA ile aynı anlamdadır AYNUR:Ay ışığı AYSEL:Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan AYSU: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak. AYSUN:Ay gibi ışıltılı ve güzel. AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan AYŞEGÜL:Güller içinde mutlu yaşayan. AYŞEN:Neşeli,gülen,aydınlık. AYŞİM,AYŞİN:Parlak ışık saçan. AYTEN:Güzel bir tene sahip olan. AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız B BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik,gençlik çağı. BALIN: Yar, sevgili BANU: Prenses; Hanımefendi. Yeni evli gelin. BAŞAK: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı BEGÜM: Hanım; Kadın hükümdar. BELDE: Memleket, şehir, kasaba BELGİN: Kesin ve eksiksiz belirlenen BELKIS:Efsaneye göre Hz. Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı. BELMA:Uysal,sakin. BENAN: Parmak uçları BENAY: Ben ayım, ay gibiyim BENGİ,BENGÜ: Ölümsüz, sonsuz BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç BERİL: Zümrüt BERİN,BERRİN: En yüksek, en ulu anlamında BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı BERRAK: Duru BERRAN: Keskin, kesici BETÜL,BETİL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz. Meryem ve Hz. Fatma`nın diğer isimleri BEYZA: Çok beyaz, lekesiz BİHTER: Daha iyi, en iyi BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi BİLLUR: Pek duru, pürüzsüz BİNGÜL: Gülü bol; Gül bahçesi BİNNAZ: Çok nazlı,cilveli,kaprisli. BİNNUR:Çok ışıklı, ışığı gür BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz BİRGÜL: Tek ve güzel bir gül. BİRSEN: Yalnız sen BUKET: Çiçek demeti BURCU: Güzel koku, ıtır BURÇAK: Bir bitki BURÇİN: Dişi geyik C CANAN: Gönülden sevilmiş, yar. CANAY: Ay gibi temiz. CANDAN: İçten, gönülden CANDAŞ: Candan, değerli dost CANSEL:Hayat veren su. CANSIN:İçten,gönüldensin. CANSU: Can suyu. Hayat veren su. CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel CEYLAN: Süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif,ince bacaklı memeli. Ç ÇAĞLA Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali ÇAĞRIavet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz. ÇİÇEK: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü ÇİĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi ÇİLER: Şarkılar söyleyen, şakıyan D DAMLA: Yağmur ya da bir sıvının çok küçük yuvarlak biçimli parçası DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki DEMET: Çiçek bağlamı, deste DENİZ: Yeryüzünün çoğunu örten engin su DERYA: Büyük deniz anlamında DEVRİM: Yerleşik toplumsal düzenini , köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak değiştirme. DİCLE: Bir nehir adı. Ulu ırmak. DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan. DİLEK: İstek, rica,arzu. DİLHAN: İçten ve yürekten konuşan DİLŞAH: Gönül şahı,sevgili,sultan. DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat DOĞAY: Ayın yeni doğuş hali DUYGU: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim DUYGUNuygulu,hassas,hisli kişi. E EBRU:1.Keman kaş. 2.Bulut rengi. 3.Bir sanat dalı ECE: Kraliçe. Güzel kız,kadın. ECESU:Su gibi berrak ve güzel. EDA: Naz, cilve. Davranış,tavır. Verme,ödeme. (Namaz için)kılma,yerine getirme. Üslup. ELANAZ:Ela gözlü,nazlı güzel. ELANUR:Ela gözleriyle nur saçan. ELÇİN: Deste, tutam ELİF: Kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız. ELVAN: Renkler,çeşitler. EMEL:Arzu,özlem. EMİNE: İnanılır,güvenilir. ESEN: Sağlıklı, salim ESER: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça ESİN: Sabah rüzgarı ESMA: İsimler,adlar. Çok yüksek olan. ESNA: Yüksek, yüce. Bir işin yapıldığı an. ESRA: En çabuk, çok çabuk EVİN: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü EZGİ: Melodi, şarkı, türkü F FATMA: Çocuğunu sütten kesen kadın. FERAH: Aydınlık, iç açıcı FERDA: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet FERHAN: Sevinçli, gönlü hoş FERİDE: Eşi benzeri olmayan,tek. Çok değerli inci. FEYZA: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın. FİGEN: Yaralayan, kıran FİLİZ: Tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu. FİRDEVS: Cennetler. Cennet bahçeleri. FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik FÜSUN: Büyü G GAMZE: Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur GAYE: Amaç, erek GELİNCİK: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey GONCA: Tam açılmamış çiçek GÖKBEN: Ben gökyüzü anlamında GÖKÇE: Gök mavisi, mavi gözlü güzel GÖNÜL: İstek, arzu, sevgi. GÖZDE: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel. GÜHER: Cevher GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül GÜLAY: Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan. GÜLBEN: Gül yüzlü,gül gibi beni olan. GÜLBİN: Gül fidanı, gül yetişen yer. GÜLCE: Gül gibi. GÜLÇİN: Gül toplayan, gül seven. GÜLEN: Güleç yüzlü, mutlu anlamında GÜLENAY: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel GÜLFEM: Ağzı gül gibi olan GÜLGÜN: Gül renkli; Gülen, gülümseyen GÜLİN: Güzel,zarif. GÜLİZ: Gül yetiştiren GÜLİZAR: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam GÜLNİHAL: Gül fidanı. GÜLRİZ: Gül saçan GÜLRU: Gül yüzlü, gül yanaklı GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında GÜLŞAH: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan GÜLŞEN: Gül bahçesi GÜLÜM: Bana ait olan gül. Canım. GÜNAY: Hem gün, hem ay GÜNNAZ: Nazlı kişi. GÜNNUR: Güneş gibi ışık saçan. GÜZİN: Seçilmiş, seçkin. Beğenilen. GÜZÜN: Güz mevsiminde olan H HALE: Ayın çevresindeki ışık halkası. HANDAN: Güleç, sevinçli,şen şakrak. HANDE: Gülüş,gülme. Açılma. Eğlenme. HARİKA: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran HAZAR: Barış HEVES: Bir şeye duyulan istek HELİN: Yuva HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı düş; Sevda HÜMA: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik I ILGAZ: Atın dört nala koşması. Hücum,akın. ILIM: Uzlaşmacı yumuşaklık IRMAK: Akarsuların en büyüğü IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık,nur. IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi İ İDİL: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türkler'in verdiği ad İLGİ: İki şey arasındaki ilişki; Bir şeye duyulan merak; Eğilim İLKAY: Ayın ilk hali. İLKE: Temel alınan düşünce, kural İLKİM: İlk çocuğum anlamında İLKNUR: İlk ışık İMGE: Düş, hayal, görüntü, tasarım İNCİ: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde İPEK: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş. Kibar,zarif. İREM: Bahçeleriyle ünlü masal kenti İZEL: El izi anlamında İZİM: Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında J JALE: Çiğ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları JÜLİDE: Dağınık,karmakarışı L LALE: Çan biçiminde bir çiçek LAMİA: Parlayan, parlak. LEYLA: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gecede görülen ışık. M MAHPERİ: Güzeller güzeli. MANOLYA: Bir süs bitkisi MELDA: İnce ve taze bedenli MELEK: Tanrı katında bulunan ruhani varlıkların her biri MELİKE: Kadın hükümdar,padişah eşi. MELİS: Bal, bal arısı MELİSA: Oğul otu MELTEM: Yazın karadan denize doğru esen yel MERVE: Mekke'de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı MİNE: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası MÜGE: İnci çiçeği MÜJDE: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağış N NAZ: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış NAZAN: Cilve yapan,nazlanan,nazenin. NAZLI: Naz yapan; İşveli, edalı NECLA: Evlat,çocuk. Soylu. NERGİS: Bir süs bitkisi NERMİN: Yumuşak,narin,ince. NESLİ: Soylu. NESLİHAN: Han soyundan. Sevgi ile hükmeden. NEVAL: Talih,kader,kısmet. NEVRA: Beyaz çiçek. Işıklı olma,parlaklık. NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan,taze sürgün. NİHAN: Saklanmış, gizli olan; Sır NİL: Çivit. Mısır'da bir nehir NİLAY: Işıklı mavi,ışıklı lacivert. NİLGÜN: Lacivert renkli, çivit renginde NİLÜFER: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık NURAN: Nurlu,ışıklı. NURAY: Işık saçan. NURCAN: Aydınlık insan. NÜKHET: Güzel koku O OYA: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel OYLUM: Hacim, dirim; İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı Ö ÖZBEN: Bireyin kendi varlığı; Gerçek ben anlamında ÖZDE: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili ÖZGE: Yabancı. İyi,güzel. Cana yakın,şakacı. Yürekli,gözü pek ÖZLEM: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Hasret ÖZNUR: Özü ışıklı,aydınlık. P PAPATYA: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi PELİN: Acı ve güzel kokulu bir bitki PETEK: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları PINAR: Büyük su kaynağıÖYKÜ: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay R RAHŞAN: Parlayan, parlak, aydınlık,ışıltı. RENGİN: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel REYHAN: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen REZZAN: Ağırbaşlı, onurlu RUHŞEN: Neşeli,canlı. S SANEM: Çok güzel kadın; Put SEBLA: Uzun kirpikli göz SEÇİL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen SEÇKİN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz madde SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak SEHER: Tan ağartısı SELDA: Bir söğüt cinsi SELEN: Haber, müjde SELİN: Gür akan su SELMA: Barış içinde,huzur,erinç. SELMİN: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan SEMA: Gökyüzü; Göç SEMEN: Yasemin çiçeği. Semizlik. SEMRA: Esmer kadın. SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı SERAY: Ay gibi güzel SERMA: Kış soğuğu SERPİL: Gelişmek,büyümek. SERPİN: Yağmur SERRA: Rahatlık,kolaylık SERTAP (SERTAB): İnatçı anlamında SEVAL: Severek al anlamında SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek SEVGİ: İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu SEVİL: Her zaman sevilen biri ol SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku SEVTAP: Tapılacak kadar çok sevilen. SEYLAN: Sel, akma, akış SEZEN: Hisseden, sezgili SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği SEZİN: Sezinleme işi, sezme. Duygulu,anlayışlı. yer; Bahşiş, hediye; Bağ SİBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler SİNEM: Yüreğim, çok sevdiğim SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi SUNA: Boylu, poslu, yakışıklı. Yaban ördeği. SUZAN: Yakan,yakıcı. Ş ŞAFAK: Gündoğumundan önceki aydınlık ŞEBNEM: Çiğ, gece nemi, jale ŞENAY: Mutlu geçen ay ŞEYDA: Çılgın, deli divane ŞİRİN: Cana yakın, sevimli ŞULE: Alev, ateş alevi ŞÜKRAN: İyilik bilme, minnettarlık T TANSU : Göğüsle ilgili TAYYİBE : 1.İyi davranış. 2.Yatıştırıcı, hoşa giden söz TİJEN : Taç, taçlar TİLBE : Put – Güzel kadın TUBA : 1.Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç. 2.Güzellik, iyilik. 3.Rahat TUĞÇE : Küçük tuğ TÜLAY : Ayın ince ışığı TÜLİN : Ayın çevresinde görülen ışık halkası TÜRKAN : 1.Kraliçe. 2.Güzel kız Ü ÜLKÜ : Amaç, ideal V VİLDAN : Yeni doğmuş çocuklar Y YASEMİN : Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki YELİZ : Ferah yer, aydınlık, havadar YEŞİM : Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş YILDIZ : Gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her biri. YONCA: Çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı Z ZEHRA : Çok beyaz, parlak yüzlü ZELİHA : Züleyha, su perisi ZERRİN : Altından yapılmış. ZEYNEP : Süs, bezek. ZUHAL : Satürn gezegeninin adı. ZULAL : Hafif, güzel, soğuk su. ZÜMRÜT : Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı. SON DÖNEMLERDE POPÜLER OLAN İSİMLER A AHENK: Uyum ALA: Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş ALEYNA: Bizim üzerimize olsun ALIM: Gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, albeni ARYA: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı ASYA: Dünyanın en büyük kıtası AŞKIN: Aşmış, ileri AYKAL: Ay gibi parlak ve ışıklı kal AYŞIL: Ay ışığı B BADE: Aşk, kutsal sevgi BERFU: Kar tanesi BELEN: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol BELİZ: İşaret, iz; alamet BENGİSU: Ölümsüzlük suyu BENNUR:Işık saçan. BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü BİGE:Evlenmemiş,çocuk doğurmamış olan. Sultan. BİKE: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın BUSE: Öpücük BÜGE:Bent,su benti. BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber C CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi CENNET: Çok güzel yer. İyilik yapanların,günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer. Ç ÇİSİL: İnce ince yağan yağmur ÇİLEN:Hafif yağan yağmur,çisenti. ÇAĞ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi D DEMRE: Noel Baba'nın doğduğu sanılan tarihi yer DEREN: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren DERİN: Sığ olmayan DESTE:Bağlam,demet. DİDE: Göz, göz bebeği DİLA:Gönlümü çalan. DİLAN:Gönüllerce olan,yürekler dolusu. DİLAY: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel DORA: Doruk, zirve DOĞU: Güneşin doğduğu ana yön DOLUNAY:Ayın tam yuvarlak olduğu an E ECMEL: Çok güzel EGE: Türkiye'nin batısında yer alan deniz ELİZ:El izi. EREM: Cennet ERÇİL: Doğru,inanılır,güvenilir kişi. EYLÜL: Sonbaharda bir ay adı ESİM: Rüzgar gibi olan. F FERAY: Ay ışığı, ayın parlaklığı,ışıltı saçması. FEZA: Boşluk, sinirsizlik; Uzay FİDAN: Yeni yetişen ağaç FERİ: Köke değil dallara ait olan. İkinci derecede olan. G GERÇEK: Yakıştırma veya yalanı olmayan GÜNEŞ: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi GÜNEY: Her zaman güneş gören, güneşli yer; Bir yön GÜZ: Sonbahar H HAYAL: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü HAYAT: Ömür, yaşam HAZAL: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği HAZAN: Sonbahar I ITIR: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans ILGIN: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık ILGIM: Serap İ İCLAL: Ağırlama,ikram. Büyüklük,ululuk. İLAYDA: Su perisi İLGİN: Yabancı,gurbette yaşayan. İLKİN: İlk çocuklar için kullanılan adlardan. Önce,öncelikle. İREN: Özgür, serbest İRİS: Mitolojide Tanrıların elçisi İZGİ: Güzel, adaletli, zeki J JANSET : Güneşin Doğuşu (Çerkez ismi) K KAMELYA: Pembe,kırmızı,beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi. KARDELEN: Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi KIVILCIM: Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası KUZEY: Bir yön KÜBRA: Büyük, ulu; Büyük önerme L LAL: Parlak, koyu kırmızı renkte olan M MAYIS: Bir bahar ayı MISRA: Manzumenin satırlarından her biri,dizeler. MİNA: Mine. Liman. Şişe,cam,billur. Şarap şişesi. MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan N NEHİR: Akarsu, ırmak NİGAR: Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim NİRAN: Nurlar,aydınlıklar,ışıklar. Ateşler. Cehennem. NİSA: Kadın,kadınlar. NİSAN: Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı Ö ÖDÜL: Armağan ÖZÜN: Şiir. Hak edilmiş ün. P PERİ: Cisimleri çok latif ve görünmez olan hoş yaratık; Güzel insan, güzel kimse R RANA: İyi, güzel, yumuşak, hoş ROSA: Gül rengi,pembe kırmızı arası bir renk. RÜYA: Düş; Gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; Gerçekleşmesi beklenen şey, umut S SÜSEN: Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek SU: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı SİTARE: Yıldız SİMA: Yüz, çehre SILA: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği SEREN: Gemi direği SABA: Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. Türk müziğinde bir makam SAHRA: Kır,ova,çöl SARA: Halis, saf, katkısız SENA: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adi SERA: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç T TARA : Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad TÜRKÜ : Yankı, ses U UMAY : Devlet kuşu V VERDA : Gül. Y YAĞMUR : Bulutlardan yeryüzüne düşen su damlacıkları. YAREN : Dost, arkadaş YELDA : 1.Uzun. 2.Yılın en uzun gecesi YUDUM : Bir içimlik sıvı Z ZEREN : Anlayışlı, kavrayışlı. ZÜMRA : Akıllı, çabuk kavrayan kadın. NADİR İSİMLER A AKSEV:Aydınlığı sev,ışık saç AKŞIN: Beyaz tenli kadın ALEDA: Nazlı, kaprisli ARMİNA: Emine, korkusuz, yürekli AYSAR: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse AMİNE:Yüreğinde korku olmayan. B BEHİN: İyinin iyisi BELGİ: İşaret BELUR:Billur,billurdan olan. BERİA: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili BİNAY:Öylesine güzel ki bin ay eder. BİRAY: Ay gibi tek, eşsiz C CANEDA: İçten, sevimli kişi CEVZA: İkizler burcunun eski adı D DEVİN: Hareket, kımıldanış DESEN: Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri DİDAR:Güzel yüz. Görme. DİLDE: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse E EFİL:Rüzgar,dalgalanma. EFSUN: Büyü, sihir ERDA: Beyaz karınca. ERNA: İşveli,cilveli,şen şakrak sevgili. EVA: Havva. Yaratılan ilk kadın. F FERZİN: Kraliçe FERİS: Şık,zarif. G GAZEL: Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume GECE: Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre GÖZEN: İlgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar GÜZAY: Güneş olmayan yer; Kuzey; Güz ve ay H HENNA: Kına ağacı. HESNA: Güzel,hanımefendi kadın. HERA: Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrıça HEVİN: Aşk, sevda HİLDE: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek I IĞIL: Çok yavaş akan su İ İYEM: Güzellik,iyilik. İLMA: Parlatma. Belirleme,işaret etme. İLSU: Ülkenin suyu,bereketi. İMER: Zengin,varlıklı. İPAR: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek İZEM: Büyüklük, ululuk J JEYAN: Kızan, kükreyen K KAYRA: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik; Tanrıdan geldiğine inanılan iyilik; İhsan, lütuf L LEMA: Parıltı,parlayış. LEMİS: Dokunma,elleme. LEYAN: Parlayan,parlayıcı. Konfor. Lüks hayat. LİNET: Sürgün LİLA: Açık eflatun M MEHİR: Ay parçası MARAL: Dişi geyik MERZE: Mercan P PAMİRA: Orta Asya'da bir yayla PARLA: Parlamak eyleminden parla, ışık saç; Başarılı ol, ünün sanın artsın R RİMA: Dişi ceylan yavrusu RUHAN: Güzel kokulu S SARE: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk SAYE: Gölge; Koruma, yardım, sahip çıkma SEL: Taşkın su SELİS: Akıcı söz SEMİN: Değerli, pahalı; Semizlik SEYYAL: Akıcı, akışkan SONEDA: Nazlı olmaması temenni edilen Ş ŞEVVAL: Arap takviminin onuncu ayı T TALHA : Güzellik TALİA : Güzel, şirin TAMAY : Dolunay, ayın on dördüncü V VİRA : Durmadan, aralıksız, sürekli. Z ZEHRE : Çiçek. ZİŞAN : Şanlı, şerefli – Bir tür lale | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
En güzel kız bebek isimleri ve anlamları |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |