28 Kasım 2012, 23:33 | #1 | ||||||||||||||||||||
NetteKeyif Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
| Gelişme Çağındaki Hareket Kusurları gelişim çağında ruhsal gerilim - gelişim çağında patolojik vücut hareketleri - tikler - hiperkinezi - trikotillomaniÇocuk ne kadar küçükse, ruhsal bir gerilim ya da rahatsızlığını beden dili aracılığıyla o ölçüde kolay ifade edebilir. Gerçekten yüz ifadesi, jestler ve hareketler, çevreden gelen uyaranlara verilen, anında ve doğal bir yanıt biçimidir. Vücut ve vücudun hareketliliği, kişiliğin gelişiminde ve uyumlu bir kimliğin kazanılmasında büyük önem taşır. Bunun gerçekleşmesi için, hareket yollarının (piramidal, ekstrapiramidal ve beyincikten kaynaklanan) bir bütünlük içinde çalışmaları ve hareketlerde eşgüdüm yeteneğini sağlayan bütün sinir merkezlerinin ve yapılarının tam olgunluğa ulaşmaları gereklidir. Çocuk nöropsikiyatrisine göre yeni hareket yeteneklerinin kazanılması sırasında çocuğun kişilik yapısı ve çevrenin, çocuğun hareketlerini biçimlendirici etkisi de göz ardı edilemez. Devimsel Davranış Bozuklukları Tikler istemli kontrol olanağı olmaksızın belirgin biçimde ortaya çıkan ani, basit ya da karmaşık hareketlerdir. Tik etkinliğinin bir gereksinmeden ileri geldiği kabul edilir. Tikleri engellemeye çalışmak, huzursuzluk yaratır. Buna karşılık dikkati dağıtmak, ilgiyi başka yöne çekmek, tiklerin ortaya çıkış süresini uzatabilir ya da bütünüyle ortadan kalkmasını sağlayabilir. Bu arada uyku sırasında tik görülmez. Çoğu zaman doğal bir davranışın karikatürünü temsil eden tikler genellikle 6-8 yaş arasındaki dönemde ortaya çıkar. Cinsiyete bağlı özel bir yatkınlık yoktur. Çoğu kez aileden gelme bir durum söz konusudur. Gerçekten de yakın akrabalar incelendiğinde dede, teyze, hala, dayı, amca ya da kuzenlerden bazılarının bir zamanlar tikli olduğu saptanabilir. Tiklerin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte hastalığı psikolojik yapıya bağlayan yaklaşıma göre tikler ile tedirgin kişilik özellikleri arasında bir ilişki vardır. Tikler biçimleri ve vücutta görüldükleri yerler bakımından büyük bir çeşitlilik gösterir: Gözleri kırpıştırmak, ağız, çene ve dil hareketleri yapmak, burun çekmek, ıslık çalmak, omuz ve kolları oynatmak vb. Tikli çocuk genellikle çekingen, kararsız ve biraz olgunlaşmamış yapıdadır. Ama saldırganlığını yalnızca bir hareketle boşaltabilir. Tikler hastalık, cerrahi girişim, aileden ayrılık gibi bir durum sonucunda ortaya çıktıklarında geçici olabilirler. Ama nevrotik bir kişiliğin ifadesi olarak ortaya çıktıklarında kronikleşme olasılıkları vardır. Yakın çevrenin ve özellikle anne babanın yanıtı belirtilerin gelişimi ve seyri açısından büyük önem taşır. Alay, küçümseme ve cezalandırma, durumu daha da umutsuzlaştırmaktan başka bir işe yaramaz. En iyi tutum, tiki büyük bir sorun yapmadan diğer hastalıklarda ya da belirtilerde olduğu gibi, uzmana başvurmaktır. Uzman tikin nedenlerini belirleyecek ve çocuk için en uygun çözümü önerecektir. Bazen çeşitli tedavi girişimlerine karşın, çocuk tikten kurtulamayabilir. Böyle bir durumda tik yetişkinlik döneminde de sürer. Hiperkinezi - Bazı Anglosakson yazarlar bu patolojiyi “minimal beyin bozukluğu” olarak tanımlamaktadır. Patolojide bütün bilişsel, algısal-devimsel ve duygusal beyin alanlarında bir organizasyon bozukluğu söz konusudur. Aşırı hareketlilik, dengesizlik, fevri davranışlar son derece belirgindir. Tabloya ayrıca dikkat bozuklukları, öğrenme güçlüğü, kişiler arası ilişkilerde değişiklikler, duygusal değişkenlik, huzursuzluk ve saldırganlık gibi belirtiler eklenebilir. Bu tip hastalar ruhsal uyancı nitelikteki ve özellikle amfetamin türevi ilaçlara dayalı tedaviye etkili yanıt verirler. Bunun yanında psikomotor (ruhsal-devimsel) tedaviden de yarar sağlanabilir. Spor, açık havada serbestçe yapılabilecek çeşitli etkinlikler ve düzeltici nitelikte pedagojik öneriler sorunun giderilmesine önemli katkıda bulunur. Prakto-gnozik bozukluklar - Burada praxis (eylem) giyinmek ve yıkanmak gibi amaçlı ve düzenli devimsel davranışları yapma becerisini, gnosis (bilgi) ise dıştan gelen uyarıları ya da nesneleri tanıyabilme becerisini ifade eder. Prakto-gnozik bozukluklarda zaman ve yer kavramlarında önemli bir organizasyon bozukluğu ve bedensel etkinliklerde ağır eşgüdüm bozukluğu bir aradadır. Klinik uygulama açısından bakıldığında bu çocuklar bazı hareketleri doğru yapamazlar; özellikle elleri çırpma gibi ritmik süreklilik gösteren hareketleri ise sıkıntılı ve sakarca yaparlar. Hastalık tablosu 6-7 yaş dolaylarında belirginleşir. Tabloya yazı yazma, okuma ve hesap yapmada güçlükler de eklenir. Bu güçlükler çocuğun yaşamında, okuldaki öğreniminde, oyun ve spor etkinliklerinde önemli boyutlarda sorunlar yaratır. Bu durumda anne babaya yönelik pedagojik eğitim ve çocuğa yönelik psikolojik yardımla desteklenecek bir psikomotor tedavi önerilir. Onikofaji (Tırnak Yeme) Tırnak yemek özellikle ergenlik dönemindeki erkek çocuklarda çok yaygın görülen bir sorundur. Bu davranışta bulunan çocuk genellikle zeki, canlı ve uyanıktır. Ama aşırı bir huzursuzluk ve sıkıntı içindedir. Onikofaji bir ruhsal gerilim haline karşı devinimsel yanıt biçiminde gelişen bir tablo olarak tanımlanabilir. Trikotillomani (Saçla Oynama) Sürekli saçlarla oynama, saçları okşama, parmağa dolama ya da koparma biçiminde ortaya çıkan trikotillomani, istekle kontrol edilemeyen bir dürtüdür. Anneyle fiziksel temas zevkini bulmaya çalışan küçük çocukta bu davranışın görülmesi normal ve sıktır. Bu dürtü daha ileri yaşlarda ayrılıklar, matem, küçük kardeşin dünyaya gelmesi gibi sarsıcı durumlarla bağlantılı olarak yeniden ortaya çıkabilir. Erkek çocuklara oranla kız çocuklarda daha sık görülen bu davranış bazen kendine karşı sevgi, bazen de kendine karşı saldırganlık eğilimiyle açıklanabilir. alıntı | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Gelişme Çağındaki Hareket Kusurları |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |