Alt 20 Haziran 2013, 11:40   #1
Keyifli~Üye
 
SaLLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 06 Mayıs 2011
Mesajlar: 1.125
SaLLa is on a distinguished road
Puanlar: 4.368, Seviye: 1
Puanlar: 4.368, Seviye: 1 Puanlar: 4.368, Seviye: 1 Puanlar: 4.368, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 0%
Etkinlik: 0% Etkinlik: 0% Etkinlik: 0%
Standart Çocukların Ruh Hali İyi Gözlemlenmeli

Çocuk sağlığı - çocukların ruh hali - ruh hali bozulunca


Çocukların iyi gözlemlenmesi gerektiğini belirten Eğitmen ve Danışman Ebru Demirhan ile mutsuz çocukların verdiği sinyalleri ve çözüm yollarını konuştuk.


Günümüz çocukları bir önceki kuşaklara göre oldukça farklı bir yaşam sürüyor. Bahçede oynamaları pek de güvenli bulunmayan minikler için bilgisayarları bağımlılık yaratan yeni oyun arkadaşları… Sosyal fobiye dönüşebilen bu izole çocukluk dönemine bazen alt ıslatma, tırnak yeme gibi pek de üzerinde durulmayan alışkanlıklar da eşlik ediyor. Yeterli ilgiyi göremediklerinde aslında öyle olmasa bile sevilmediklerini düşünmeleri hiç de zor olmuyor.


-Bugünün çocukları ile geçmişin çocukları arasında ne tür farklar görüyorsunuz? Bugünün çocuklarını anlayabiliyor muyuz?


-Bizden önceki nesil, kıtlık bilinci ile hareket ediyordu. Savaş zamanı görmüş, çayı kuru üzümle içen bu neslin yaşam tarzına bu kıtlık dönemleri yansıyordu. Bizler görmediğimiz savaşı tam anlayamadık. Bizim içinde olduğumuz kuşak ise kanaatkâr, bir anlamda duygu ve düşüncelerini ifade etmek açısından kıtlıkla büyümüş bir kuşaktı. Çocuklarımız ise teknolojik gelişmelerin içine doğan bizden daha fazla imkâna sahip çocuklar. Öte yandan daha yalnızlar.


Bir önceki kuşakla aramızda çok fark vardı, çocuklarımızla da öyle. Bizler sokakta oynadık, onlar evde yaşıyorlar. Bizim arkadaşlarımız vardı koşturacak, onların bilgisayarları var. Biz ev poğaçalarını ve keklerini biliriz, onlar Starbucks dilim pastalarını biliyorlar. Bizler istemeyi bilmeden büyüdük, onlar isteklerine sahip olarak.


Anne Rahmindeki 40. Günden İtibaren Hayatı Algılamaya Başlarız…


-Çocuklarda 0-7 yaş arası çok önemli kabul ediliyor. Başarılı ve mutlu bir yaşam için de belirleyici olan bu dönemin önemi hakkında neler söylemek istersiniz?


-Çocuklarda 0 yaşı anne rahmindeki 40. gün olarak kabul ediyoruz. Anne rahminde 40. günde ruh bedene iner ve yaşam gerçek anlamıyla başlar. Bu andan itibaren duymaya, görmeye, algılamaya, zannetmeye, kaydetmeye başlarız. Yedi yaşına gelene kadar birçok kodlamamız oluşur ve yerleşir.


0-7 yaş aralığında en çok ihtiyaç olan konu sevgi ve güvendir. Sevgi konusu anne tarafından, güven konusu baba tarafından desteklenmelidir ki çocuğun önündeki tüm zamanlar için taşlar yerine otursun. Bu denklem yerini bulduğunda anneden güveni, babadan sevgiyi almayı da öğrenecektir çocuk.


Günlük yaşam sıkıntılarımızdan çocukları korumalıyız. Onların yanında zihinlerimiz dolu, kalbimiz kırık, öfkeli, mutsuz olursak tüm duygular gibi bunları da alıp kendileri için işletirler. Oysaki sakin ve coşkulu sevgiye ihtiyaçları var.


Dokunma ve tutma araçlarımız olan ellerimiz aynı zamanda mükemmel iletkenlerdir. Sahip olduğumuz tüm duygu ve düşünceyi dokunduğumuz her yere ve her şeye aktarırız. Özellikle öz bakım döneminde çocuklara dokunurken duygu ve düşüncelerimize dikkat etmeliyiz. Avuç içlerimizden tüm duygumuzu alıp içselleştirebilirler.


“Hayat zor!”, “Para kazanmak zor!”, “Keşke kadın / erkek olmasaydım!” gibi gün içinde kullandığımız birçok cümle onlarda büyümek üzere olan tohuma dönüşebilir. Kullandığımız sözler bizim geleceğimizi belirlerken çocuklarımızın gelecekte yürüyeceği yolu çizebilir. Ağzımızdan çıkanı kendimiz ve çocuklarımız için duymalıyız.


Çocukların sorunlarını kabul etmeliyiz. Reddedilen sorun çözülemez. Sorunun nedenlerini tarafsız bir göz ile düşünmeli, yorumlamalı, hissetmeliyiz. Suçlamak ve suçlanmak hataya açılan kapılardır. İçinden geçmek istediğimiz kapı çözüm ise anlayış ile yürümeliyiz.


Duygularını İfade Edemeyen Çocuk Yatağını Islatır


-Çocuklar ne tür sorunlar yaşıyor?


-Genel olarak teknolojik alet bağımlılığı, alt ıslatma, tırnak yeme, öfke kontrolsüzlüğü, iletişim bozuklukları, vurma-kırma-ısırma gibi davranış bozuklukları yaşıyorlar. Bu sorunlar bazen göz ardı ediliyor. Aslında teker teker incelendiğinde perde arkasında, sevgisizlik, kendini ifade edememe gibi birçok duygusal sıkıntı yaşadıklarını görüyoruz.


-Bu kısmı biraz açarsak, örneğin alt ıslatma çocukta neyin göstergesidir? Alt ıslatma sorununu nasıl ortadan kaldırıyorsunuz?


-Mesane akışkan duyguları temsil eder. Gün içinde biriken ve ifade edilemeyen duygular, gece vücut kendini bırakınca mesaneye fazla gelir ve idrarla bedenden atılır. Uykuda beden kendini rahat bırakınca mesane de duyguları tutmak istemez ve bırakır. Bu konuda çalışırken işlemleri çocuk yerine anne ile yürütüyoruz. Çocuk böyle konuların yabancılarla konuşulmasından utanır. Temsili çalışmalar yaparak annenin gözetimi ve rızasıyla çalışıyoruz.


Bazen anne, çocuğu ile ilgili sorunları ele alırken alt ıslatmayı bize aktarmamış olsa bile bu sorunun ortadan kalktığı geri bildirimini çabuk alıyoruz. Anne ile çalışmak bu sorunu ortadan kaldırmaya yetiyor. Elbette alt ıslatmanın sebebi fizyolojik de olabilir. Biz sorunun duygusal kısmıyla ilgileniyoruz. Bizler duygusal ve ruhsal kısımla ilgilenirken hekimler fiziki bedenle ilgilenirler. Böylece birbirimizi tamamlarız. Çalışmalarımızda, çocuğun içine atıp biriktirdiği şeyleri açmaya başlıyoruz. En önemli dosya, “zannedilenler”. Bu çalışmada çocuğun “annemin beni sevmediğini zannediyorum”, “babamın beni istemediğini zannediyorum” gibi kanılarını bulup düzenliyoruz. Çocukları sevginin gerçeği ile tanıştırmak önemlidir. Sonuç veren de budur.


Tırnak Yeme, Anne-Babaya Duyulan Öfkeyi Gösterir


-Tırnak yemek neyi ifade eder?


-Tırnak yeme alışkanlığı, anne babaya duyulan öfkenin göstergesidir. Bu bilinçaltı ya da zihinsel bir öfke olabilir. Duyguları her zaman gerçek haliyle tanımlayamayabiliriz. Öfkenin çok çeşitli sebepleri olabilir. Olan, olmayan, söylenen, söylenmeyen her şey öfke için malzeme olabilir.


Bildiğimiz ve tecrübe ettiğimiz gibi, “yeme” “yapma” demek sadece durumun şiddetini artırır. Yine ebeveyn ile çalışma yaparak öfkenin kaynağını bulur birlikte onarırız. Bu konunun altında diğer birçok konu gibi küçük olaylar ve duygular çıkar. Çocukların dünyası bizden çok farklıdır. Bizim için küçük şeyler onlar için çok büyük olabilir.


Çocukların, Değerli Olduklarını Hissetmeye İhtiyaçları Var


-Eskiden televizyonun üstlendiği görevi şimdiler de bilgisayarlar almış görünüyor. Bilgisayar bağımlısı çocuklar için ne düşünüyorsunuz?


-Özellikle anlaşılmadığını, dinlenmediğini düşünen çocuklar bilgisayara yönelirler. Bilgisayar karşısında çocuğun kendisini ifade etmesine gerek yoktur. Zorluklarla dolu hayatın dışında kalma ihtiyacına da hizmet ediyor. Çocuk bir oyun oynuyor hırsları, hedefleri, başarısı, başarısızlığı içinde kalıyor. Bilgisayarla konuşması da gerekmiyor. İstediği zaman bilgisayar elinin altında ama annesi–babası öyle değil.


Bu çocukları bağımlılıktan uzaklaştırmak için sanata ya da spora yönlendirmek gerekiyor. Anlaşılmaya, değerli olduklarını bilmeye olan ihtiyacın karşılanması güzel sonuç veriyor. Fikirlerini sorup onları dinleyebilirsiniz. Kendinizle ilgili ufak tefek ya da daha önemli konularda paylaşımlarda bulunup “ne yapalım” diye sorabilirsiniz. Onları düşünmeye ve hissetmeye itin. Günlük hayatın içinde aklını kullanamayanlar ilerleyen zamanda çabuk öğütülürler.


-Sosyal fobi neden oluşuyor?


-Toplumsal ve ruhsal öğrenmenin temeli ailedir. Sosyal fobinin başlangıç noktası genellikle aile ortamı, ardından okuldur. Çocuklarımızın sözleri ve davranışlarıyla eğlenmeyi, onları anlatmayı çok severiz. Bu durum çocuk tarafından doğru yönetilemezse sosyal fobi için ilk temel atılmış anlamına gelir. Çocuk bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiğinde aile bununla eğleniyor ve çevreye bunu gülerek anlatıyorsa genelde 2 farklı şekilde negatif kayıt oluşuyor. “Söylediklerimle alay ediliyor, dalga geçiliyor. Artık daha az konuşmalıyım. Kelimeleri tam söyleyene kadar susmalıyım”. Bu hal zamanla sosyal fobiye doğru kayabiliyor. Diğer seçenek ise “Bak, bir kelimeyi yanlış söyledim nasıl da eğleniyorlar. Herkes bana bakıyor. Ben düzgün konuşmayayım. Böyle daha popülerim”. Böyle algılayan çocuk sözlerin ve davranışların düzgün olması gerekmediği yönünde bir kanı geliştirir. Bu iki seçenekten birine yönelmek çocuğun olayı nasıl algıladığı ile ilgilidir.


-Bahsettiğimiz sorunların çözümü için nasıl bir çalışma yöntemi izliyorsunuz?


-12 yaşın altındaki çocuklarla tercihen anne, anne katılamıyorsa baba gözetiminde çalışıyorum. Çocukları çalışmaların içine almıyorum. Ebeveyn gözetiminde çocuğun tüm çalışmalarını temsili olarak yürütüyorum. Temsili çalışmak demek, bilinçaltı ve ruhsal çalışmaları yapılmış bir kişiyi çocuğun yerine koyarak ilerlemektir. Ebeveyn gözetiminde ve onların izniyle yapılan bir çalışma olduğu için sonuç alıyoruz. 12 yaştan itibaren bazı çocukları çalışmaya dâhil ediyorum. 16 yaştan sonra çalışmalar artık sadece çocuğun katılımı ile gerçekleşiyor. Kullandığımız yöntemler, Aile Dizimi, enerji ve nefes teknikleri, NLP, bilinçaltı çalışmalar.

SaLLa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla  

Bookmarks

Etiketler
Çocukların Ruh Hali İyi Gözlemlenmeli


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:55.

dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim kerebiçci kerebiçci oğuz kerebicci.com araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
istanbul travesti | istanbul travesti izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429