18 Haziran 2012, 09:07 | #1 | ||||||||||||||||||||
NetteKeyif Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
| Ramazanda Kazandıklarımızı Koruyalım Ramazanda Kazandıklarımız - Ramazanda Kazandıklarımızı Nasıl Koruruz - Ramazanın Bize KazandırdıklarıOruç, İslam'ın beş temel esasından biridir. Oruç, erginlik çağına ermiş bulunan akıllı her Müslüman'a farz olan bir ibadettir. Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de, Bakara sûresi 183. ayette: "Ey iman edenler! Sakınasınız diye sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç, size de farz kılındı" buyurulmaktadır. Peygamberimiz de: "İslâm beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in O'nun Kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kâbe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak" "İslâm beş temel esas üzerine kurulmuştur. Bunlar, Allah'tan başka tanrı olmadığına ve Muhammed'in O'nun Kulu ve elçisi olduğuna tanıklık etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve gücü yetenler için Kâbe'yi haccetmektir." (Buhârî, İman 1; Müslim, İman 22 , Nesâî, İman 13, (9, 107-108): Tirmizî, İman 3, (2612) buyurmuştur. İnanan insanın hayatında önemli bir yeri olan, orucuyla, namazıyla, iftarıyla, sahuruyla, zekât ve sadakasıyla ibadet ve rahmet ayı Ramazan-ı Şerife veda etmeye hazırlanıyoruz. Bu mübarek ayı fırsat bilen biz müminler, Allah'a karşı tam bir teslimiyet içinde yapmış olduğumuz ibadet ve taatlerle, iyi bir kul, örnek bir insan olma imkânını elde etmeye çalıştık. Ramazan ayı bu ibadet yoğunluğuyla Müslüman'ın tüm kötülüklerden ve hatalı davranışlardan arınıp iyilik ve güzelliklerle donanmasına imkân tanıyan mübarek bir zaman dilimidir. Ramazan ayında kazandığımız güzel hasletleri ve yerine getirmeye çalıştığımız ibadetleri, ramazandan sonra da devam ettirmeliyiz. Çünkü dünya ve ahiret mutluluğunu hedefleyen dinimizin emir ve yasakları sadece bu aya mahsus olmayıp, hayatımızın her anında uygulanması gereken prensiplerdir. İşte bunun için, müslümanın ibadeti ve iyiliği belirli bir zaman ve mekânla sınırlı kalmayıp, süreklilik arz etmesi gerekir. "Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et" ayeti de işte bu gerçeğe işaret etmektedir. Ramazan bittikten sonra da fert ve toplum olarak, bu mübarek ayda elde ettiğimiz tüm güzellikleri hayatımızın her anını kuşatacak şekilde devam ettirmeliyiz. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, "Allah'ın en çok sevdiği ibadet, az da olsa devamlı olanıdır" buyurmuştur. İmandaki hedef; inancın ve bilginin; söz, fiil ve davranışlara yansıması olmalıdır. Bu nedenle, ramazandan sonra nefsimizin isteklerine kanıp gafil olmayalım. İbadet, sadaka, güzel davranışlar ve tövbe ile arındırdığımız gönüllerimizi tekrar günahlarla kirletmeyelim. Zira Ramazana veda etmek, ibadete, iyiliğe, kardeşliğe ve yardımlaşmaya veda etmek olmadığı gibi nefsin isteklerine yönelmek hiç değildir. Şu duanın dilimizden hiç düşmemesini temenni ediyorum: 'Yâ Rabbi! Ömrümüzü Ramazan, ahiretimizi bayram kıl !' Ramazan imanımızı pekiştirsin, Oruç günahlarımızı döksün, Kur'an ebediyen yolumuzu aydınlatsın. alıntı | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Ramazanda Kazandıklarımızı Koruyalım |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |