Alt 18 Haziran 2012, 09:07   #1
NetteKeyif
 
Sincap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
Sincap is on a distinguished road
Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 33%
Etkinlik: 33% Etkinlik: 33% Etkinlik: 33%
Standart Oruçla Kucaklaşmak

Ramazan Ayının Güzelliği - Ramazan Ayının Önemi - Razaman Ayı Hakkında - Oruç Tutmanın Önemi



Orucun, şekil bakımından dikkat edilmesi gereken pek çok yönü vardır. Bu yüzden, mümin kişi orucu dinin temel rükünlerinden biri olarak kabul edip benimsedikten sonra, geriye sadece bir husus kalır: Orucu Rasulullah s.a.v.’in yaptığı şekilde yerine getirmek için elden gelen çabayı harcamak.


Oruç tutmak, gerek Allah’ın kitabı ve gerekse Hz. Peygamber s.a.v.’in hadisleri ile şartlarını taşıyan herkese farz olan bir ibadettir. Namaz, hac ve zekat gibi uyulması gereken kuralları vardır. Bu nedenle, diğer ibadetler yerine getirilirken istenen şartlara nasıl riayet ediliyorsa, oruçta da aynı hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir.


Mesela namaz kılan bir insan tekbir almak, rükû ve secdeye gitmek zorundadır. Bunlar kişinin kendi tercihine bırakılmış değildir. Her fert namazı Hz. Peygamber s.a.v.’in öğrettiği şekilde, ondan geldiği şekilde kılmak durumundadır. Namazı kendi anlayışına göre yeni bir kalıba sokarak içine bir şeyler katamaz veya içinden bir şey çıkaramaz. Bu nedenle ibadetlerin ruhsal boyutu kadar şekil boyutu da çok önemlidir.


Nitekim imsak vaktinden akşama dek devam eden uzun süreli bir ibadet olan oruç da, şekil açısından dikkat edilmesi gereken pek çok yönü olan bir ibadettir. Bu nedenle, mümin kişi orucu dinin temel rükünlerinden biri olarak kabul edip benimsedikten sonra, geriye sadece bir husus kalmaktadır: Söz konusu ibadeti Rasulullah s.a.v.’in yaptığı şekilde yerine getirmek için elden gelen çabayı harcamak.


O’nun ölçüsü


Bu açıdan baktığımızda, oruç ibadetini yerine getiren Hz. Peygamber s.a.v.’in orucu nasıl tuttuğunu, nelere dikkat ettiğini, nelerden kaçındığını öğrenmek ve öğrendiklerimizi mümkün olduğunca hayatımızda uygulamak durumundayız. Bu yapılmadığı takdirde, oruç ibadetinin en önemli yönlerinden birisinin eksik kalacağı aşikârdır. Kaldı ki, biz bu ibadeti ahiret sermayemiz olması yanında, dünyadaki yaşantımızın Allah ve Rasulü’nün istediği ölçütlerde şekillenmesi için yerine getirmekteyiz.


Orucun gereklerine imkanlar dahilinde uymak durumundayız. İslâm hukukçuları her bir uygulamanın dinde nasıl bir yerde konumlandığını belirlemek için bunları farz, vacip veya sünnet şeklinde kategorize etmişlerdir. Bu ayrıştırma pek çok açıdan gerekli ve faydalıdır.Ancak unutmayalım ki, Sahabiler Hz. Peygamber s.a.v.’in din adına ortaya koyduklarını yerine getirirken sadece O’nun bir şeyi yapıp yapmadığına, yaptıysa nasıl yaptığına bakıyorlardı. Bu nedenle, ibadetleri yerine getirirken Hz. Peygamber s.a.v.’in nasıl yaptığını öğrenmeye son derece dikkat ederler ve öğrendiklerini tatbik ederlerdi. Onlar Rasulullah’ı takip ederken tek şeye dikkatle odaklanırdı: Rasulullah nasıl yapıyordu? Bunun farz veya sünnet olması onlar için önemli değildi.


Bizler de gündelik ibadetlerimizi yerine getirirken kendimizi sadece kuralları yerine getirmeye kilitlememeliyiz. İbadetler içinde yer alan erkânın farz, vacip veya sünnet olmasını aşabilmeliyiz. Önemli olan Hz. Peygamber s.a.v.’in onu nasıl ifa ettiğidir. Bunu yakalamaya çalışmalıyız.


İdrak etmiş olduğumuz ramazan orucunu gereği gibi tutmuş olmak için de, bahsettiğimiz bu temel noktaya dikkat etmek zorundayız. Yoksa oruç, sadece aç kalmak suretiyle ifa edilmiş bir ibadet olarak kalabilir. Oysa Allah Tealâ’nın istediği bu değildir. Bizler burada, oruç ibadetini yerine getirirken dikkat edilmesi gereken hususlar bağlamında birkaç önemli noktaya değinmek istiyoruz:


İftarda acele hayırdır


• Hz. Peygamber s.a.v.’in ramazanda önem verdikleri hususlardan birisi, vakit girince iftarı her şeyin önüne almasıydı. Nitekim bu hususta; “İnsanlar iftarda acele ettikleri müddetçe hayır üzere olmakta devam ederler” (Buharî, Savm, 45), “Müminin kendisiyle neşelendiği iki sevinci vardır: Birisi iftar vaktindeki oruç bozma sevinci, diğeri rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir” (Buharî, Savm, 9) buyurmuşlardır.


Bu nedenle, iftar vakti gelince akşam namazını oruç açtıktan sonraya ertelemek güzeldir. Zira iftar etmek orucun son halkasıdır ve bu halkayı vakti gelince yerine iliştirmek gerekir. İftar vakti girdiği halde oruç açılmadan namaza geçilmesi ve iftarın ertelenmesi durumunda ise oruç ibadetinin bitiş vakti ötelenmiş olur. Nitekim Hz. Peygamber s.a.v. taze hurma, onu bulmazlarsa kuru hurma, onu da bulamazlarsa su ile iftar eder, namazı sonrasında kılardı.


Bu nedenle, Son Peygamber s.a.v.’in oruç ibadetinin bitiş zamanına dikkat etmesi, titizlik göstermemiz gereken bir husustur.


Onun hurma ile iftara önem vermesi o bölgede yetişen ürün olması nedeniyledir. Bununla birlikte başka coğrafyalarda yaşayan insanların Kutlu Elçi’nin hurmayla iftar açmasını örnek alarak aynı şeyi yapması bile sevap alınacak bir eylem olarak değerlendirilebilir. Zira mümin, orucunu Hz. Peygamber s.a.v. gibi sonlandırmaya önem vermekte, onu kendisine model alma çabasına girmektedir. Bu yüzden, onun Hz. Peygamber s.a.v.’e uyma gayretini Allah’ın ödüllendireceği ümit edilir.


Oruç duayla güzel


• Ramazanın güzelliklerinden birisi de, orucu akşamleyin sağlık ve afiyet içerisinde tamamladıktan sonra, önüne konulan nimetlere elini uzatmadan önce dua etmektir.


Zira, insanın gün boyu açlık çektikten sonra Allah’ın kendisine ikram ettiği nimetler nedeniyle Yaradanına şükretmesi, sair zamanlarda açlıkla imtihan etmediği için hamdetmesi, maddi imkanı yerinde olmayan insanların karşılaştıkları sıkıntıları hatırlaması güzel olur.


Hz. Peygamber s.a.v. iftar ederken şöyle dua ederdi: “Allahım! Orucumu senin için tuttum. Senin rızkınla iftar ediyorum. Bizden orucumuzu kabul buyur. Şüphesiz sen her şeyi işiten ve bilensin.” (Taberânî, Sağîr, II/51)

Rasulullah s.a.v. Efendimizin orucunu Allah rızası için tuttuğunu dile getirmesi, bizlerin de oruç başta olmak üzere tüm ibadetlerimizi ne için yapmamız gerektiği hususunda önemli bir işarettir.


Hz. Peygamber s.a.v. orucunu açtıktan sonra bir şükür ifadesi olarak şunu da söylerdi: “Susuzluk bitti. Damarlar ıslandı (İçimiz suya kandı). İnşallah sevap kesinleşti.” (Ebu Davud, Savm, 22)


Bu nedenle müminin, iftarla eriştiği mutluluğu, Rabbin bir ibadetini yerine getirmenin verdiği sevinci çeşitli ifadelerle dile getirmesi güzeldir. Hoş sözlerle Allah’a münacat etmek ve onu hatırlamak orucu taçlandırmaktır. Çekilen açlık sonrasında yaratanı hiç hatırlamadan sadece karnı doyurmaya yönelmek hoş bir davranış değildir. Bir ibadet yerine getirilmiştir, ama taçlandırılmamıştır.


Namaz ibadetinin sonrasında nasıl ellerimizi açarak ibadeti yerine getirmiş olmamızın şükrünü ifa edip Rabbin katına niyaza duruyorsak oruçta da aynı şeyi yapmamız güzel olur. Zaten orucu bizlere öğreten Kutlu Önderimiz s.a.v. şöyle buyurmaktadır:


“Üç kimsenin duası geri çevrilmez: Adil devlet başkanının duası, iftar esnasında oruçlunun duası, mazlumun duası. Allah Tealâ bu duaları semaya yükseltir, gökyüzünün kapılarını açar ve ‘İzzet ve celalime ant olsun ki, bir süre sonra da olsa, sana yardım edeceğim’ diye yemin eder.” (Beyhakî, III/345; Tayâlisî, 252)


Zamana ve birlikteliğe özen


• Hz. Peygamber s.a.v. sahura mutlaka kalkardı, Sahabilerinden de kalkmalarını isterdi. “Sahur yemeği yiyiniz. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır” (Buharî, Savm, 20), “Şüphesiz Allah ve melekleri sahur yemeği yiyenlere salât ederler” (Müsned, III/12, 44), “Sahur yemeği ile gündüz tutacağınız oruca; öğle üzeri uykusuyla (kaylûle) ile de teheccüd namazına kuvvet kazanın” (İbn Mâce, Sıyâm, 22) buyurması bundandı.


Sahurda yenilen yemeğin, iftara kadar geçecek süreçte insanın temel gıda ihtiyacını karşılayacağı düşünülecek olursa, Hz. Peygamber s.a.v.’in buyruğunun ne kadar yerinde olduğu anlaşılır.


• İftara misafir davet etmek veya davete icabet etmek Rasulullah s.a.v.’in bir uygulaması olmakla birlikte, O sahurda da evine misafir davet ederdi. Örneğin Irbâd b. Sâriye r.a. “Rasulullah beni ramazanda sahur yemeğine davet etti ve ‘Mübarek sahur yemeğine buyurun’ dedi” (Ebu Davud, Savm, 16) diyerek davete katıldığını belirtir.


Bu nedenle, güvenlik açısından bir endişe taşınmıyorsa dostları sahura çağırmak veya onların sahur yemeğine katılmak güzel olur. Bu tatlı çaba, aradaki dostluğun iyice pekiştirilmesine katkı sağlar, insanın cömertlik duygularını güçlendirir, bunun yanında zor olan bir şeyi başarmış olmanın hazzını tattırır.


• Hz. Peygamber s.a.v. sahuru mümkün olduğunca imsak vaktine yakın yapar, sahuru yedikten kısa bir süre sonra sabah namazına kalkardı. Nitekim Zeyd b. Sâbit r.a. “Biz Rasulullah ile beraber sahur yedik, sonra namaza kalktık.” (Buharî, Savm, 19) demiştir. Enes b. Malik r.a. da Zeyd r.a.’a “Allah’ın Elçisi ile birlikte yaptıkları sahur ile sabah namazı arasında ne kadar vakit vardı?” diye sormuş, o da “Elli ayet okuyacak kadarlık bir süre.” cevabını vermiştir. (Buharî, Savm, 19)


Buradan da sahurun imsak vaktine yakın bir zamanda yapıldığı, sabah vaktinin başlangıcına kadar uzatılmadığı anlaşılmaktadır. Böyle yapılarak bir koşturmaca içinde olunmuyordu. Hayatının tüm dilimleri intizam içinde olan Allah’ın Elçisi’nin sahur yemeğinin de aynı şekilde olduğu görülmektedir.


Bununla birlikte, ihtiyat olsun diyerek sahur yemeği ile sabah namazı arasında bir boşluk bıraktıkları da düşünülebilir. Dolayısıyla her iki hususu göz önünde bulundurduklarını, sahur yemeğini teenni ile sabah vaktinden kısa bir müddet önce bitirmenin güzel olduğunu söyleyebiliriz.


Aslolan ahlâkı güzelleştirmek


• Oruç, kapsadığı zaman dilimi itibarıyla uzun süreli ibadetlerden birisidir. Namaz kılarken insanın kendisini dünyevî düşüncelerden ve meşgalelerden uzak tutması, benliğini tamamıyla ibadete vermesi beklendiği gibi, oruç için de aynı durum söz konusudur. Bu yüzden kuldan, orucunu tutarken haram işlememeye her zamankinden daha fazla titizlik ve hassasiyet göstermesi beklenir.


Zira oruç, insanı silkeleyip kendine getirdiği, hayra yönelttiği, haramlardan kaçındırdığı, Allah’a daha çok yaklaştırdığı zaman gerçek anlamda işlevini görmüş demektir. Bu nedenle oruç, ahlâkın güzelleştirilmesi ve kötü alışkanlıkların terk edilmesi için çok iyi bir fırsat ve araçtır. Allah Rasulü s.a.v. şöyle buyurmaktadır:


“Allah, ‘Ademoğlunun işlediği her hayırlı iş, kendisi içindir, fakat oruç böyle değildir. Oruç sırf benim içindir, onun mükafatını ben veririm.’ buyurmuştur. Oruç bir kalkandır. Herhangi birinizin oruç tuttuğu zaman artık o kimse kötü söz ve iş içine girmesin, düşmanlık -veya bağırma- da yapmasın. Eğer bir kimse ona hakaret eder veya onunla kavga etmek isterse, derhal ‘Ben oruçlu bir kimseyim.’ desin. Muhammed’in canı kudretinde bulunan Allah’a yemin olsun ki, oruçlu ağzın (açlık) kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoş ve daha temizdir…” (Buharî, Savm, 9)


Hz. Peygamber s.a.v. başka hadislerinde de oruçlu kimsenin ahlâkını daha iyi hale getirmek için yoğun bir çaba içerisinde olmasını istemiş ve şöyle buyurmuştur: “Kim yalanı ve onunla iş yapmayı bırakmazsa, (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur.” (Buharî, Savm, 8).


“Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan susuzluk çekme ve açlıktan başka kazancı yoktur. Nice gece kalkıp nafile ibadet yapanlar vardır ki, bu kalkmasından ötürü uykusuzluktan başka kazancı yoktur.” (Münzirî, Terğîb, II/144)


Tüm bunların yanında, insanın ramazanı nafile ibadetlerle bezemesi çok güzel olur. Nitekim Allah’ın Elçisi s.a.v. ramazanda daha fazla Kur’an okur, bunun yanında daha fazla infakta bulunurdu. Hem kendisine daha fazla yönelmiş hem de ihtiyaç sahiplerinin dertleriyle daha çok ilgilenmiş olurdu.


Bu nedenle, ramazan ayında gerek namaz ve gerekse diğer nafile ibadetlere yoğunlaşanlar kulluk bilinçlerini kuvvetlendirmektedirler. İhtiyaç sahiplerinin yardımına koşanlar da Hz. Peygamber s.a.v.’in bir sünnetini ihya etmektedirler. Aldıkları ecir ile güçsüzlerin duası yanında çok önemli bir geleneği de canlı tutmaktadırlar.



Sincap isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla  

Bookmarks

Etiketler
Oruçla Kucaklaşmak


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:48.

dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
istanbul travesti | izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428