18 Haziran 2012, 09:09 | #1 | ||||||||||||||||||||
NetteKeyif Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
| Oruç Duayla Güzel Ramazan Hakkında Yazılar - Ramazana Dair Hikayeler - Ramazan Ve Oruç Hakkında - Oruç Ve Duanın Önemi • Ramazanın güzelliklerinden birisi de, orucu akşamleyin sağlık ve afiyet içerisinde tamamladıktan sonra, önüne konulan nimetlere elini uzatmadan önce dua etmektir. Zira, insanın gün boyu açlık çektikten sonra Allah’ın kendisine ikram ettiği nimetler nedeniyle Yaradanına şükretmesi, sair zamanlarda açlıkla imtihan etmediği için hamdetmesi, maddi imkanı yerinde olmayan insanların karşılaştıkları sıkıntıları hatırlaması güzel olur. Hz. Peygamber s.a.v. iftar ederken şöyle dua ederdi: “Allahım! Orucumu senin için tuttum. Senin rızkınla iftar ediyorum. Bizden orucumuzu kabul buyur. Şüphesiz sen her şeyi işiten ve bilensin.” (Taberânî, Sağîr, II/51) Rasulullah s.a.v. Efendimizin orucunu Allah rızası için tuttuğunu dile getirmesi, bizlerin de oruç başta olmak üzere tüm ibadetlerimizi ne için yapmamız gerektiği hususunda önemli bir işarettir. Hz. Peygamber s.a.v. orucunu açtıktan sonra bir şükür ifadesi olarak şunu da söylerdi: “Susuzluk bitti. Damarlar ıslandı (İçimiz suya kandı). İnşallah sevap kesinleşti.” (Ebu Davud, Savm, 22) Bu nedenle müminin, iftarla eriştiği mutluluğu, Rabbin bir ibadetini yerine getirmenin verdiği sevinci çeşitli ifadelerle dile getirmesi güzeldir. Hoş sözlerle Allah’a münacat etmek ve onu hatırlamak orucu taçlandırmaktır. Çekilen açlık sonrasında yaratanı hiç hatırlamadan sadece karnı doyurmaya yönelmek hoş bir davranış değildir. Bir ibadet yerine getirilmiştir, ama taçlandırılmamıştır. Namaz ibadetinin sonrasında nasıl ellerimizi açarak ibadeti yerine getirmiş olmamızın şükrünü ifa edip Rabbin katına niyaza duruyorsak oruçta da aynı şeyi yapmamız güzel olur. Zaten orucu bizlere öğreten Kutlu Önderimiz s.a.v. şöyle buyurmaktadır: “Üç kimsenin duası geri çevrilmez: Adil devlet başkanının duası, iftar esnasında oruçlunun duası, mazlumun duası. Allah Tealâ bu duaları semaya yükseltir, gökyüzünün kapılarını açar ve ‘İzzet ve celalime ant olsun ki, bir süre sonra da olsa, sana yardım edeceğim’ diye yemin eder.” (Beyhakî, III/345; Tayâlisî, 252) Zamana ve birlikteliğe özen • Hz. Peygamber s.a.v. sahura mutlaka kalkardı, Sahabilerinden de kalkmalarını isterdi. “Sahur yemeği yiyiniz. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır” (Buharî, Savm, 20), “Şüphesiz Allah ve melekleri sahur yemeği yiyenlere salât ederler” (Müsned, III/12, 44), “Sahur yemeği ile gündüz tutacağınız oruca; öğle üzeri uykusuyla (kaylûle) ile de teheccüd namazına kuvvet kazanın” (İbn Mâce, Sıyâm, 22) buyurması bundandı. Sahurda yenilen yemeğin, iftara kadar geçecek süreçte insanın temel gıda ihtiyacını karşılayacağı düşünülecek olursa, Hz. Peygamber s.a.v.’in buyruğunun ne kadar yerinde olduğu anlaşılır. • İftara misafir davet etmek veya davete icabet etmek Rasulullah s.a.v.’in bir uygulaması olmakla birlikte, O sahurda da evine misafir davet ederdi. Örneğin Irbâd b. Sâriye r.a. “Rasulullah beni ramazanda sahur yemeğine davet etti ve ‘Mübarek sahur yemeğine buyurun’ dedi” (Ebu Davud, Savm, 16) diyerek davete katıldığını belirtir. Bu nedenle, güvenlik açısından bir endişe taşınmıyorsa dostları sahura çağırmak veya onların sahur yemeğine katılmak güzel olur. Bu tatlı çaba, aradaki dostluğun iyice pekiştirilmesine katkı sağlar, insanın cömertlik duygularını güçlendirir, bunun yanında zor olan bir şeyi başarmış olmanın hazzını tattırır. • Hz. Peygamber s.a.v. sahuru mümkün olduğunca imsak vaktine yakın yapar, sahuru yedikten kısa bir süre sonra sabah namazına kalkardı. Nitekim Zeyd b. Sâbit r.a. “Biz Rasulullah ile beraber sahur yedik, sonra namaza kalktık.” (Buharî, Savm, 19) demiştir. Enes b. Malik r.a. da Zeyd r.a.’a “Allah’ın Elçisi ile birlikte yaptıkları sahur ile sabah namazı arasında ne kadar vakit vardı?” diye sormuş, o da “Elli ayet okuyacak kadarlık bir süre.” cevabını vermiştir. (Buharî, Savm, 19) Buradan da sahurun imsak vaktine yakın bir zamanda yapıldığı, sabah vaktinin başlangıcına kadar uzatılmadığı anlaşılmaktadır. Böyle yapılarak bir koşturmaca içinde olunmuyordu. Hayatının tüm dilimleri intizam içinde olan Allah’ın Elçisi’nin sahur yemeğinin de aynı şekilde olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, ihtiyat olsun diyerek sahur yemeği ile sabah namazı arasında bir boşluk bıraktıkları da düşünülebilir. Dolayısıyla her iki hususu göz önünde bulundurduklarını, sahur yemeğini teenni ile sabah vaktinden kısa bir müddet önce bitirmenin güzel olduğunu söyleyebiliriz. | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Oruç Duayla Güzel |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |