18 Haziran 2012, 09:09 | #1 | ||||||||||||||||||||
NetteKeyif Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
Mesajlar: 16.171
| Ramazan Gazelleri Ramazan Ayının Güzelliği - Ramazan Ayının Önemi - Razaman Ayı Hakkında - Oruç Tutmanın Önemi - Ramazan Gazelleri 1 Ramazan geldi, ama bayram bizimle; kilit geldi, ama anahtar bizimle. Ağzı bağladı, gözü açtı; gözün gördüğü o nur, bizimle. Oruçla canı ve gönlü temizledik; kirli beden olsa da bizimle. Oruçta zahmet olduysa da görünmeyen gönül definesi bizimle. Ramazan gönle geldi; gönlü yaratan bizimle. Madem Selahaddin bu topluluğun içinde; Mansur da, Bayezid de bizimle. 2 Mübarek olsun, oruç ayı geldi. Yolun hoş olsun, ey orucun yoldaşı. Ayı görmek için çatıya çıktım; orucu candan arzuluyordum. Baktım, külahım başımdan düştü; o oruç padişahı başımı sarhoş etti. Müslümanlar! Başım o günden beri sarhoştur. Orucun ne güzel talihi, bahtı ve makamı var! Bu aydan başka gizli bir ay/güzel var; Türk güzeli gibi oruç çadırında gizli. Bu ayda hoşça oruç harmanına gelen kişi o ay gibi güzele ulaşır. Onun atlas gibi yüzü sararsa da, oruç ipeğinden kaftan giyer. Dualar bu ayda kabul olur; oruçlunun yakarışı gökleri yırtar. Oruç kuyusunda sabreden kişi, Yûsuf gibi aşk Mısır’ının/ülkesinin sultanı olur. Ey söz! Sahura uyandırma, sus; bizzat oruçla oruçtan haberdar olsunlar. Gel! Ey dinin güneşi/Şemseddin, Tebriz’in övüncü! Oruç ordusunun başkomutanı sensin. 3 Oruç ayı geldi, sultanın sancağı ulaştı; çek elini yemekten, can sofrası erişti. Can ayrılıktan kurtuldu, tabiatın eli bağlandı; azgınlık ordusunun kalbi yarıldı, iman ordusu erişti. “Ve’l-âdiyât (And olsun harıl harıl koşanlara)” ordusu yağmaya girişti; “Vel-mûriyât’ın (-Tırnaklarıyla- çakarak ateş çıkaranlara)” ateşinden nefis feryat etti. İnek olayı doğruydu; İmran oğlu Musa gösterdi; kurban edilince ölü dirildi onunla. Oruç bizim kurbanımız gibidir, canımızın diriliğidir; madem can konuk geldi, bedeni hep kurban edelim. Sabır güzel bir bulut gibidir, ondan hikmet yağar; çünkü böyle sabır ayında Kuran nazil oldu. Nefis muhtaç olunca can Mirac’a yükseldi; zindanın kapısı kırılınca can, sevgiliye ulaştı. Karanlık perdesi yırtıldı, gönül göğe uçtu; can zaten meleklerdendi, yine onlara erişti. Tez, şu beden kuyusundan ipe el at; su kuyusunun ağzına Kenanlı Yusuf geldi. İsa eşekten kurtulunca duası kabul oldu; elini yıka, gökyüzünden yemek, sofra geldi. Elini, ağzını yıka; ne ye, ne söyle; susanlara gelen sözü ve lokmayı ara. 4 Ekmeğe kapat ağzını, şeker gibi oruç geldi; yemenin hünerini gördün, orucun hünerine bak. O iki yüz ülkenin padişahı, senin başına bir taç koyar; çabuk belini bağla, oruç kemeri geldi. Şu cehennem gibi âlemden cennete uç; hemen oruç bakışından Hakk’ı gören bakışı al. Ey değerli gümüş! Şu zaman ocağında ateş, oruç kıvılcımları içinde sana hizmet eder. Oruç zemzem oldu, Meryem oğlu İsa’da bulundu; oruç yolculuğunda dördüncü göğe yükseldi o. Kuşların kanat çırpması nerede, meleklerin kanat çırpması nerede? Bu, yem kanadıdır; diğeriyse oruç kanadı. Orucun zararı olsa da yüz tür hüneri var; orucun sevdası başka bir sevdadır. Bu oruç, şu çarşaf içinde gizlenmiş dilber gibidir. Çarşafını geç, orucun haberini araştır. Boynu inceltir, ama ölümden emin eder seni. Hazımsızlık yemeğin tesiridir, sarhoşluksa orucun. Otuz gün şu denizde ayağını baş, başını ayak yaparsan, ey efendi, oruç incisine ulaşırsın. Şeytanın bütün tedbiri, hile ve düzeni, bütün oku oruç kalkanının önünde kırılır. Oruç, haşmetini senden daha güzel söyler; söyleme kapısını kapat, oruç kapısını aç. Ey Tebrizli Şemsü’l-Hak, hem sabırsın, perhizsin; hem şeker saçan bayramsın, hem orucun haşmeti. 5 Oruç annesi, lütufla çocuklara geldi. Ey çocuk! Orucun elbisesinin eteğini kolayca bırakma. Onun zarif yüzüne bak, güzel sütünü iç. O mahallede vatan edin, orucun kapısında otur. Hoşnutluk eline bak, Allah’ın bir baharıdır. Can cennetine bak, oruç nergisleriyle dolmuş. Ey nazlı gonca! Ne de zayıfsın, ne de narinsin! Bahar cambazı gibi oruç çemberinden sıçra. Ey gül! Kana batmışsın, neden neşeli ve güleçsin? Yoksa İbrahim Halil’in İshak’ı mısın, oruç hançerinden hoşlanıyorsun? Niçin ekmeğe âşıksın? Yeni bir dünyaya bak. Hadi oruç harmanından can buğdayı al. 6 Ey gönül! Oruçta Tanrı misafirisin; gökyüzü yemeğine layıksın. Bu ayda cehennemin kapısını kapatırsan, cennetin binlerce kapısını açarsın. Bu buz kalmayacak, çabuk sat; Bu efendiliği Hak’tan öğren. Çıkar bu hırkayı; o, dört yamadandır: toprak, ateş, su, hava. Hırkayla bütüne ulaşamıyorsan, sen can parçasını soy ve göster. Can özür dilemek için geldi: Beni affet, özürlerin canısın. Ey aşk! Bu ayda özrümüzü kabul et. Hata ettik, ey Hıtaylı Türk güzeli! O gülerek söyler: Senin elini tuttum, zira biliyorum elin ve ayağın hiç yok. Ben tabibim, sana perhiz verdim; sen bu korku ve ümidin hastasısın. Perhiz yap, sana şurup hazırlayayım; böylece ebediyete kadar kendine gelemezsin. Sustum, açıklamasını aşk yapar; onun sözü cana can katar. Çeviren: Adnan Karaismailoğlu | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Ramazan Gazelleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |