Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat > Dini Bilgiler & Paylaşımlar > Dualar & Hadisler ve Anlamlari » Kanaat ve Tevekkül Nedir

  • Yeni Konu aç Cevapla  
     
    LinkBack Seçenekler Arama Stil
  • Alt 17 Nisan 2012, 12:46   #1
    NetteKeyif
     
    Sincap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
    Mesajlar: 16.171
    Sincap is on a distinguished road
    Puanlar: 48.146, Seviye: 1
    Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1
    Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
    Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
    Etkinlik: 33%
    Etkinlik: 33% Etkinlik: 33% Etkinlik: 33%
    Standart Kanaat ve Tevekkül Nedir

    tevekkül ne demektir - kanaat nedir - kanaat ve tevekkül bilgileri
    Bir maksadın ele geçmesi için öteden beri bilinen çareler, tedbirler, yollar ne ise onları uygulamak gerekir. Çünkü Allah, bu âlemde herşeyin, her hâdisenin meydana gelmesini birtakım sebeplerin ve çarelerin tatbik edilmesine bağlamıştır. Buna ‘tesbîb hikmeti’ denir.



    Yâni birseyin yaratılmasi, bir isteğin verilmesi, onunla ilgili sebeplerin meydana gelişinden sonra gerçeklesir. Allah’ın âdeti bu sekilde devam etmektedir.


    “Çalışmak veya çalışmamak fark etmez. Nasibin varsa gelir, yoksa gelmez. Günlük yevmiyemizi kazandık. Bu kadar çalışma yeter. Bunlar da amma çalışıyorlar. Durmak, dinlenmek bilmezler. Elindekiyle yetinmesini bilmelisin. Ne kadarda kanaatsiz. Tedbirini alsan da almasan da değişmez. Tevekkül et!”



    Bunlar günlük yaşantımızda çok kereler duyduğumuz sözler. Bu ve buna benzer sözler iki kelimeyi yanlış bilmemizden/öğrenmemizden kaynaklanır. ‘Tevekül’ ve ‘kanaat’.


    Evet insan kanaatkâr olmalıdır. Elindekilerle yetinmesini bilmelidir. Ama kazançlarıyla yetinmelidir. Bizler birşeyler için sürekli gayret gösteririz. Çalışırız, didiniriz. Önümüzde yaptığımız işler ve sonuçları var. Yani emek ve mahsul. İşte can alıcı nokta burada. Emeğin kendisine, eyleme, çalışmaya kanaat etmemek. “Ve (yine bildirilmedi mi ki) şüphesiz insan için, (kendi) çalıştığından başkası yoktur..” (Necm, 32) Bunların sonucunda elde edilen mahsule, kazanca, meyvelere, ürünlere kanaat etmek. Emeğe, çalışmaya kanaat kötülenmiştir. Neticeye kanaat övülmüştür. Kazanca kanaat, işe olan gayretimizi, heyecanımızı, meylimizi artırır. İşte büyük zatların hayatları. Çalışmaları olan ibadetlere, hizmetlere kanaat etmemişlerdir. Daha fazla çalışmak istemişlerdir. Hizmetlerine vaktin yetmediğinden şikâyetçi olmuşlardır. İşte ecdadımız.. Gözümüzün önünde Avrupa, Japonya ve diğer gelişmiş ülkeler.


    Emeğin kendisine olan kanaatimiz ise şevk ve gayretimizi binden bire indirir. Ve bizlere, “Çalışıyorum. Elime hiç bir şey geçmiyor! Ne için bu işe gideyim? Neden bunu yapayım, devam edeyim?” sözlerini söylettirir. Bizleri atalet zindanlarına atar. Ertesi gün olan işe meylimizi kırar. İhtiyaç, fakirlik belasıyla karşı karşı bırakır. İşte bizler!


    Gelelim ikinci kelime olan ‘tevekkül’e… İnsanlar, peygamberlerin getirdikleri ilâhi şeriatlere ve Allah’ın koyduğu tabiat kanunlarına muhatap olurlar. İlâhi şeriatlere muhalefetin cezası çoğunlukla âhirete kalırken, tabiat kanunlarına muhalefetin cezasını hemen görürler. Küçük-büyük, insan- hayvan, zâlim-mazlum fark etmez.


    Bir maksadın ele geçmesi için öteden beri bilinen çareler, tedbirler, yollar ne ise onları uygulamak gerekir. Çünkü Allah, bu âlemde herşeyin, her hâdisenin meydana gelmesini birtakım sebeplerin ve çarelerin tatbik edilmesine bağlamıştır. Buna ‘tesbîb hikmeti’ denir. Yâni birseyin yaratılmasi, bir isteğin verilmesi, onunla ilgili sebeplerin meydana gelişinden sonra gerçeklesir. Allah’ın âdeti bu sekilde devam etmektedir.


    Tevekkül demek, vazifeyi, yapılacak işi, görevi Allah’a havale etmek değil; netice hakkındaki emri ve kararı Ona bırakmak demektir. “...Bir kere azmettin mi artik Allah`a tevekkül et.” (Âl-i İmrân, 159) meâlindeki âyet buna işaret eder.


    Bir çok insan burada hataya düşerek tevekkülü, vazifenin ifâsını, Allah’a havale etmek sanarak tembelliğe düşerler. Sebeblere sarılmadan Allah’a yapılan tevekkül, tevekkül değil tembelliktir. Bu da İslamiyette menedilmiştir. Resûlullah Efendimiz (asm) “Devemi bırakıp tevekkül edeyim.” diyene “Bağla da öyle tevekkül et!” (İbn-i Asâkir) buyurmuşlardir.


    “Hani bir zamanlar Mûsa kavmi için su istemisti, biz de: ‘Asânla taşa vur!’ demiştik, bunun üzerine o taştan on iki pınar fışkırmıstı...» Elmalılı Hamdi Yazır bu âyetin tefsirinde şunları söylüyor: “Hz. Mûsa, susuzluktan ve kuraklıktan yanıp kavrulan kavmi için Cenâb-ı Hak’tan su diliyor, yağmur duâsına çıkıyor. Cenâb-ı Allah da bu duâyı kabul ile istenilenden daha büyük hârikulade bir nimet ihsan ediyor. Gelip geçici bir yağmur yerine, İsrailoğulları’nın on iki boyundan her birine mahsus ayrı ayrı on iki pınar fışkırtıyor ve bununla yüce varlığına ve ilâhî inâyetine açık bir belge bahşediyor. Öylesine bahşediyor ki, duânın arkasından fiilî bir teşebbüsün lüzumunu emrediyor, ‘asân ile taşa vur!’ diyor.” (Hak Dini Kur’ân Dili, Bakara 1/60. âyetin tefsiri)


    Sebeblere müraacat etmek fiili bir duâdır. Sebeblerin, hadisenin meydana gelişinde hiçbir tesirleri yoktur. Sebeblere yapışmak demek Allah’ın âdetine uygun hareket etmek, başarıyı o yoldan istemek demektir. “Ben böyle yaptım. Onun için kazandık. Bu sebebler olmasaydı işler olmazdı. Bunlar olduğu için şunlar oldu” gibi sözler oldukça yanlış olur. Çünkü hiçbir sebebin haddi değil ki küçük bir ekmek için koca dünyayı güneş etrafında döndürsün. Gece - gündüzü getirsin. Rüzgara hükmedip, bulutlardan rahmet damlalarını sağsın. İnce, nazik olan köklere, taşları ve toprağı deldirsin.


    Âlemde bu ilahi âdeti gördükten sonra bize düşen iş; kendi vazifemizle Allah’ın vazifesini karıştırmamak. Bizim vazifemiz: yapılacak bir işin şartlarını, kurallarını, vesilelerini bulmak ve elden geldiği kadar tatbik etmek. Neticeyi Allah’a bırakmak. Neticeyi vermek, vermemek, az vermek, çok vermek O’nun elindedir.


    Netice-i kelâm: Emeğe değil, mahsule kanaat etmek; vazifeyi havale değil, neticeyi Allah’a bırakmak; sebeblerin icadda tesir sahibi olmadığını bilmek ‘kanaat’ ve ‘tevekkül’ mevzusunun özüdür.


    Sincap isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
    Yeni Konu aç Cevapla  

    Bookmarks

    Etiketler
    Kanaat ve Tevekkül Nedir


    Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
     

    Yetkileriniz
    Konu Acma Yetkiniz Yok
    Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

    BB code is Açık
    Smileler Açık
    [IMG] Kodları Açık
    HTML-Kodu Kapalı
    Trackbacks are Açık
    Pingbacks are Açık
    Refbacks are Açık




    Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:37.

    dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim kerebiçci kerebiçci oğuz kerebicci.com araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
    istanbul travesti | istanbul travesti izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
    istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

    Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

    1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429