Narsizmin Ayak Sesleri - Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet

**Handan_** · 20 Haziran 2013, 10:23

sevgiye aç insanların özellikleri nelerdir - narsizim nedir - narsistlik neden olur - ruhsal bir sorun sevgisizlik - narsist kişilerin özellikleri nelerdir
Narsistik kişilik yapısının temelinde birbiriyle çelişen anne-baba tutumları rol oynar. Anne babadan biri çocuğu abartılı bir şekilde şımartır, çocuğun ihtiyacı olan yönlendirmeyi ve sınır koymayı yapmazken, diğeri tam tersi bir tutumdadır. Sert, reddedici ve eleştirel. Yani narsizmin temelini emosyonel yoksunluk ve hayal kırıklığıyla, sınır koymayan ve şımartan tutumun etkileşimi oluşturmaktadır.

Anne-babanın ilişkide ilgisiz, soğuk, duygusuz davranış ve tutumu, özellikle fiziksel temasın eksikliği, emosyonel yoksunluğun ortaya çıkmasına neden olur. Narsist birey, yakınlarının varlığını duyumsamakta zorlanır ve onların ilgisizliğini iliklerinde hisseder. Şema aktive olduğunda tek başınalık, boşluk ve anlaşılmama duyguları ortaya çıkar. Yeterli ve uygun sevgiyi çocukluğunda yaşayamamış kişi kendisinin gerçekten istendiğini, sevildiğini anlayamaz ve buna uygun bir yanıt veremez. Duygusal olarak, okuma yazma bilmeyen insan gibidir.

* * *

Bu olumsuz duygularla başa çıkabilmek için erişkinlik hayatında abartılı bir ilgi, dikkat ve özel muamele ister. Ya da kimseye ihtiyaç duymadığını söyleyip duran, ama içten içe bunu arzulayan bir insana dönüşür. Aşırı bağımsız bir birey olarak yalnızca kendisiyle ilgilidir. Çünkü başkalarından destek ya da yardım almanın insanca, sağlıklı ve normal bir şey olduğunu ve hatta zaman zaman birine bağımlı da olunabileceğini öğrenmemiştir. Yardıma ihtiyaç duyduğunda kendisini mezara girmiş gibi hisseder. Yaşlanmak bu yüzden de narsist birey için katlanılması zor ve sorunlarla dolu bir durumdur. Yakınlık ve duygusallık söz konusu olduğunda alaycı ve mesafeli bir tutum sergileyebilir.

* * *
Narsist bireyde yetersizlik ve utanç duygularının da ön planda olduğu görülür. Yetersizlik ve utanç şemalarının gelişimine zemin hazırlayansa, eleştirel, küçük düşürücü ve değersizleştirici anne-baba tutumudur. Çocuğun ortalama, sıradan olduğunu yüzüne vuran, çocuk en basit ihtiyacını dile getirdiğinde alay edip küçümseyen bir tutum. Bunun sonucunda da çocukta sevilmeye layık olmadığı, kusurlu ve yetersiz olduğu inancı gelişir.

* * *

Bu nedenle birçok narsist birey kendisini utandıracak durumlara karşı duyarlı hale gelir ve olumsuz geri bildirim ya da eleştirilere toleransını yitirir. Çocukluk ve ilkgençliklerinde aile içinde yaşadıkları şeyler nedeniyle utanç, onlar için tahammül edilmesi olanaksız bir durum haline gelir ve bu duyguyu yaşamamak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Her türlü yaşam alanında mükemmele ulaşmak ve kendilerini korumak için çaba sarf ederler. Hata yaptıklarında ya da birine ihtiyaç duyduklarında da agresif bir tepki gösterirler. Narsist birey bir hata yaptığında sorumluluk yükleyebileceği birini hemen bulur. Kendi eksik ve zayıflıklarını gizlemek, telafi edebilmek için başkalarının hatalarını görmek ve yorumlamak konusunda da ustalaşırlar.
Narsist bireylerin önemli bir kısmında en göze çarpan durum, çocukluklarında kendilerine sınır konulmamış ve çok fazla şımartılmış olmalarıdır. Başkalarının sınırlarına saygı göstermeyi, sorumluluk almayı öğrenmeden büyürler. Toplumsal değişimlerin narsizme zemin hazırladığını da göz önünde bulundurmak gerekir. Bütün çocuklar prens/prenses olarak yetiştirilmekte, okullarını yeni bitiren bütün gençler hemen müdür olmak, ‘hakları olan’ yüksek maaşlarla çalışmak istemektedir.

* * *

Çekicilik ve dış görünüş günden güne önem kazanmakta, 20 yaş altı genç kızlarda bile göğüs büyütme ya da küçültme operasyonları gittikçe artmaktadır.

Belki de çok yakın bir gelecekte narsizm büyük çoğunluğu ele geçirerek normalize olacak ve alçak gönüllü, elindekiyle yetinen, fedakar, karşısındakini anlamaya çaba gösteren, düşünceli, duygularını ifade etmekten kaçınmayan ve zayıf yanlarıyla barışık bireyler ‘düzelebilmek’ için psikiyatri muayenehanelerinin kapılarını aşındırmak zorunda kalacaklardır.

DR. ALPER HASANOĞLU

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)