20 Haziran 2013, 10:27 | #1 | ||||||||||||||||||||
Keyifli~Üye Üyelik tarihi: 28 Mart 2011
Mesajlar: 1.444
| Depresyon ve Tedavisi ilaçla depresyon tedavisi - depresyonun ilaçlarla tedavisi - antidepresanlar - depresyon terapisiÇağımızın hastalığı olarak ilan edilen depresyon sorunu aslında tansiyon, şeker hastalıkları gibi normal olan bir hastalık. Fakat kişi depresyondaysa bunu saklama ve kimseye belli etmeme çabalarına bürünmekte. Peki bu durumdan kurtulmanın tedavi yöntemleri nelerdir sizler için araştırdık ve bu makalemizde sizlerle paylaştık. Antidepresan İlaç Tedavisi Antidepresan etkisi olan iki temel ilaç grubundan söz edilebilir : Trisiklik antidepresanlar ve kısaca MAOI’lar olarak tanınan monoamin oksidas inhibitörlerler. Bu ilaçlar nörotransmitörlerin üretimini, depolanmasını ve salgılanmasını etkiler. Antidepresan ilaç tedavisi kesinlikle bir hekimin gözetiminde yapılmalıdır. Trisiklik Antidepresanlar Bu ilaçlar isimlerini üç halkalı kimyasal yapılarından dolayı almışlardır. Depresyon tedavisinde ilk kullanılan trisiklik ilaç 1957 yılında üretilen ‘imipramin’ dir. O günden bu yana daha bir çok trisiklik antidepresan geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Bunlara örnek olarak ; Amitriptilin, Nortriptilin ve Klomipramin verilebilir. Bu ilaçlar genellikle, günde yaklaşık 150 mg. Gibi bir doza ulaşana değin yavaş yavaş arttırılan dozlarda uygulanır. Trisiklik antidepresanlar bağımlılık yapmazlar. Bu yüzden depresyondaki kişilerin, uzun süre kullanmış olsalar bile, ilaca bağımlılık geliştireceklerinden korkmaları gerekmez. Bununla birlikte, bazı hoş olmayan yan etkileri vardır : Hafif bir durgunluk ya da uykusuzluk ve ağız kuruluğu yaygındır. Ancak bu belirtiler kısa bir zaman sonra geçer. Trisiklik kullananların az bir yüzdesi, görme bulanıklığından, kabızlık ve titremeden yakınır. Eğer bu tür rahatsız edici yan etkiler ortaya çıkarsa, ilacın dozunun ayarlanması ya da farklı bir antidepresan alınması gerekmektedir. Trisiklik ilaçlardan herhangi birini kullanan kişinin, normal diyetini değiştirmesi gerekmez. İşini ve diğer yaşamsal etkinliklerini aynen sürdürebilir. Eldeki veriler, depresyon geçirenlerin yaklaşık %75’inin, trisiklik ilaç tedavisiyle olumlu gelişmeler gösterdiklerine işaret etmektedir. Eğer doğru dozda ilaç alındıysa, etkileri yaklaşık iki-üç haftalık bir tedaviden sonra ortaya çıkmaya başlar ve çoğunlukla onikinci haftanın sonunda dikkate değer bir gelişme olur. Elektrokonvulsiv Terapi (ECT) Ruhsal hastalıkların tedavisinde ECT kullanımı ilk kez 1930’larda gerçekleştirilmiştir. Son 10-15 yıldan bu yana yaygın kullanılmamasına karşın, belli tip depresyonlar için son derece etkin olduğu görülmüştür. ECT çok ciddi depresyon durumlarında kullanılmaktadır. Bu tür ciddi depresyonlarda hastanın bazı çarpıtılmış, temeli olmayan inançları vardır. Hareketleri ciddi biçimde ağırlaşmış ya da aşırı düzeyde artmıştır. Uykusuzluk çekmekte, özellikle sabahları çok erken saatlerde uyanmaktadır. Antidepresan ilaç tedavisine hiç bir yanıt alınamadığında ya da ciddi bir kalp rahatsızlığından dolayı hastaya ilaç verilemediğinde ECT, başvurulabilen bir tedavi yöntemi olmaktadır. ECT, güvenilir ve acısız bir yöntemdir. Çok az yan etkisi vardır. ECT uygulanırken, kişiye ilk olarak uyuması için bir anestezik verilir. Daha sonra kasları gevşetmek için bir iğne yapılır. Hasta uyduktan ve hareket etmesi önlendikten sonra, şakaklarına yerleştirilen elektrotlar yoluyla, beyine bir elektrik akımı uygulanır. Bu elektrik akımı saniyenin onda biri gibi bir süre verilir ve beyinde bir kriz ya da nöbete benzer bir elektrik boşalımına neden olur. Kişinin kasları hareketsiz ve gevşek olduğundan, nöbet sırasında hiç bir hareket olmaz. Nöbet yaklaşık bir dakika içerisinde biter. Daha sonra kaslar eski haline dönerken, anestezi etkisi de yavaş yavaş geçer ve kişi uyanır. Bu tedavi genellikle hastanede yatan ve depresyon düzeyi çok yüksek olan hastalar için kullanılır. Haftada bir ya da iki kez uygulanır. Ciddi düzeyde, yoğun depresyon yaşayanların ECT ile tedavileri için yaklaşık 5-10 seans gereklidir. ECT’nin olumlu yanı, çok çabuk sonuç vermesi ve kalp üzerinde bir çok antidepresan ilaç tedavisinden daha az zararlı etkisinin olmasıdır. Olumsuz yanı da 1-2 haftadan daha uzun sürmeyen, geçici bir amneziye yol açmasıdır. Ayrıca ECT uygulamasından hemen sonra, 1 saat kadar sürebilen, kısa dönemli bir zihinsel karışıklık da olabilir. Örneğin, yeni ECT uygulanmış bir kişi nerede olduğunu bilemeyebilir, çevresinde neler olduğunu kavrayamayabilir. Ancak bu karışıklık, yalnızca elektrik akımına bağlı olduğundan, bir saat kadar sonra tümüyle ortadan kalkar. ECT’ye yöneltilen bir çok eleştiri vardır : Bunların bir kısmı geçmişte bilinçsizce uygulanan ECT uygulamalarından kaynaklanmaktadır. ECT, daha önceleri hastaya hiç bir açıklama yapılmaksızın, kas gevşetici kullanılmadan ve gelişigüzel biçimlerde uygulandığından, bu eleştiriler yerindedir. Günümüzde ise kendisinin ya da yakın bir akrabasının imzalı izni olmadan, hastaya ECT verilemez. Uygulama öncesi, kişinin psikolojik olarak hazırlanmasına ve onurunun zedelenmemesine olabildiğince özen gösterilmelidir. ECT, birincil yöntemlerle hiç bir sonuç alınamayan ağır depresyonlarda bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. alıntı | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Depresyon ve Tedavisi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |