![]() | #1 | ||||||||||||||||||||
Keyifli~Üye ![]() Üyelik tarihi: 07 May 2012
Mesajlar: 1.647
![]()
| ![]() Kürtaj Nedenleri - Sağlık Açısndan Kürtaj - Kürtaja Hakkında Kürtaj Nedenleri Bir gebeliğe son vermek için bir kaç neden olabilir. Gebeliğin kadının sağlığına ciddi bir tehdit yönelttiği durumlarda, örneğin dış gebelik, dölyatağı kanseri ya da ciddi bir kalp, ciğer ya da böbrek hastalığı durumunda, bu tür bir kürtaj yapılır. Ancak buna karşın gebelik yine de istenebilir ve ilgili çift gebeliği sürdürme riskini göze almaya karar verebilir. Ayrıca, çocuğun. kendisinde önemli fiziksel ya da akli bozukluklar olacağı saptanırsa, gebeliğe son vermek istenebilir. Bu durumda da anne baba çocuğu dünyaya getirmeye verebilirler. "X" ışınlarının etkisinde kalan bir gebe kadın çocuğunu aldırmak zorundadır. Ayrıca zehirli kimyasal maddelerden zehirlenme, zararlı ilaç kullanma ya da bebeğin yaşamını tehlikeye sokacak bir kaza durumunda kürtaj kaçınılmaz olur. Bunun dışındaki gebeliğe son verme isteklerinde genellikle psikolojik ve toplumsal etmenler önemli bir rol oynar. Kadınların çocuk istememelerinin yaygın olan duygusal bir nedeni yaşamdaki diğer şeyleri (örneğin mesleklerini) daha önemli bulmalarıdır. Bazı kadınlar da çocuk sevmezler ya da tam bir anne olamayacaklarından korkarlar. Bazen son derece pratik (gündelik yaşamdan kaynaklanan) nedenlerde de kürtaj istenebilir; örneğin zaten çocukları olan ve yeni bir çocuğu nereye sığdıracaklarını bilemeyecek kadar kalabalık olan aileler. Kürtaj, evli olmayan kadınlar için de çoğunlukla bir sorundur. Bunun nedenleri arasında mali ve duygusal etmenler de yer alır. Çocuklar, özellikle çok küçükken çok büyük bir bakım ve özen gereksinirler. Bunun bir meslek ile birlikte yürütülmesi ise anne için çok güçtür. Bu tür durumlarda anne başkalarının yardımına dayanır ve aile dışında bu yardımın elde edilebileceği bir başka kurum ve ilişki bulmak güçtür. Ayrıca hala pek çok toplumda evlilik dışı çocuğun genel örf ve adetlerle bağdaştırılamayışı hem anne hem de çocuğun kendisi için pek çok sorun doğurmaktadır. Herkesin çocuklarının bakımını güvenle bırakabileceği, eğitim sorunlarında yardımcı olabilecek ve akıl verebilecek ya da onları başka bir açıdan görebilen bir kişiye düzenli olarak gereksinim duyması genel bir olgudur. Buna karşın pek çok ulaşılan kültür düzeyi ve buna uygun olarak getirilen yasaların sağladığı ortamda bilinçli olarak anneliği seçen, ancak başka birisiyle birlikte bir aile kurmak istemeyen kadınların sayısı artmaktadır (kendi isteğiyle evlenmemiş anne). Anne babanın bir çocuğu isteyip istememesi yalnız onlar için önemli bir sorun olmayıp, istenmeyen çocuk için de önemli bir sorundur. Araştırmalar kürtaj istendiği halde, izin verilmediği için doğrulan çocukların doğumlarından sonra uzun süre istenmediklerini ve diğer çocuklara göre geri oldukları ortaya koymaktadır. Bu çocuklar psikiyatrik yardıma daha çok gereksinim duyarlar, okulda daha az başarılı olurlar ve genellikle polisle başları derde girer. Çoğunlukla daha az kürtaj isterler. Eğitim görmüş kadınlar gebeliğe önleyici araçlar hakkında daha çok bilgi sahibi oldukları ve bunları kullanmayı bildikleri için daha az kürtaja başvurmak zorunda kalmaktadırlar. Kürtaja Karşı İtirazlar Kürtajın kabul edilebilirliliğine ilişkin değişik görüşler vardır. Hiç bir alanda evrensel değerler yoktur ve bu kürtaj için de geçerlidir. Dünyanın tüm büyük dinleri kürtaja karşıdır. Ancak bu yasakların tümüyle farklı dönem ve ortamlarda konmuş olduğunu unutmamak gerekir. Her din çağdaş koşullara uyacak yeni töreler geliştirmek zorundadır. Bu törelerin nüfusun geniş kesimleri tarafından benimsenmesi isteniyorsa, tüm olumlu ve olumsuz yönleri dikkate alınmalıdır; yalnız geçmişte önemi olan görüşlerin yinelenmesi kabul edilemez. Günümüzde cinsellik, kan koca ilişkisi, çağdaş insan ve çocuk kavramı ile çocuk eğitim gibi konularda benimsenen yeni görüşler eski görüşlerden köklü bir biçimde farklıdır. Yahudilerin evliliğe ilişkin yasalarında her çocuğun tanrı ile anne baba arasındaki ilişkiyi sağlamlaştırdığı kabul edilir. Bu nedenle gebeliğe müdahale ermek ya da önlemek kesinlikle yasaktır. Hıristiyanlık bu düşünceyi büyük ölçüde devralmış ve tanrının çocuğa bir ruh vermiş olması nedeniyle kürtajın kabul edilemez olduğu görüşünü buna eklemiştir. İslam hukukuna göre ancak ana yaşamının tehlikeye düşmesi halinde kürtaj Müslümanlığa aykırı değildir. Ayrıca Uluslararası Nüfus Planlaması Federasyonunun 1972 yılında Rabat'ta yaptığı konferansta Müslümanlığın gebeliği önleyici çağdaş ve bilimsel yöntemler kullanılmasına karşı olmadığı ortak görüş olarak kabul edilmiştir. 23 İslam ülkesinin katıldığı toplantıda "Yaşamın ana karnında et ve kemiğin oluşumuyla başladığı" görüşünden yola çıkılarak, gebeliğin dördüncü ayına kadar çocuk düşürmenin İslamiyet’e aykırı olmadığı görüşü benimsenmiştir. Kürtaja karşı olup olmamayı, temelde kişinin bu özel soruna ilişkin görüşü belirler. İnsan çocuğa bir ruh ya da insanlık atfettiği anda kürtaj bir cinayet, Tanrıya ve insanlığa karşı bir suç niteliğindedir. Böyle düşünülmezse, kürtaj bireysel bir karar sorunu olur. Kürtaj taraftarları henüz annesinin bedeni dışında yaşayamayan bir bebeğin insan sayılamayacağı görüşünü savunurlar; bu dönem en az 16 ile 20 hafta sürer. Bu süreden sonra yani yaklaşık 28 haftadan sonra, çocuğun dölyatağı dışında yaşamını sürdürme olasılığı olunca, kürtaj yapılmasına hemen herkes karşıdır. Kürtajla İlgili Gelişmeler Bazı sanayileşmiş ülkelerde 1960'lardan itibaren kürtajı savunan akımlar gelişmiştir. Özellikle kadın haklarını savunan akımlar "Kendi Karnının Patronu Ol” gibi sloganlar ortaya atmışlardır. Bunlar bazı ülkelerde (Japonya. Avrupa ve ABD) çok liberal kürtaj yasalarının çıkmasına yol açmıştır. Ayrıca kürtajın yasal olmadığı birçok ülkede tıbbi ya da psikolojik nedenlerle kürtaja izin verilmektedir. Hollanda'daki ve Belçika'daki durum budur. 1970'lerde Hollanda'da yapılan kürtaj sayısı yaklaşık 30.000'dir. Kürtajın yasallaşması açısından güçlü bir tez de, aksi halde yasadışı kürtajın her zaman olduğu gibi devam edeceğidir. Daha büyük risk nedeniyle, jinekologlar (kadın hastalıkları uzmanları) kürtaj yapmaktan kaçınacak ve sahte ya da yasadışı çalışan doktorlar rahatça bu işi yapıp, kolaylıkla büyük miktarda para kazanacaklardır. Kürtajın yasak olduğu ülkelerde kadınlar ya kendileri ilkel yollara başvurmakta ya da son derece yetersiz sağlık koşulları altında kürtaj yaptırmaktadırlar. Bu yollara başvuran her üç kadından biri yaşamını yitirmekte biri ise sakat kalmaktadır. Yasa dışı kürtajda ölüm oranı normal doğumdaki ölüm oranından hemen hemen sekiz kat daha fazladır. Dünyada en fazla kürtaj oranı İtalya, Portekiz ve Uruguay'da görülmektedir. Bu ülkelerde doğan çocuk sayısı ile yapılan kürtaj sayısı hemen hemen eşittir. Bu ülkelerden Portekiz'de kürtaj tamamen yasak, İtalya'da ise ancak ana yaşamı söz konusu olunca yasaldır. Az gelişmiş ülkelerden yalnızca Tunus, Zambiya, Hong-Kong, Uruguay, Singapur ve Hindistan'da kürtaj istek üzerine ve toplumsal nedenlerle yasaldır. Türkiye'de Kürtaj Sorunu Türkiye'de kürtaj ancak ana yaşamı ya da çocuk sağlığı tehlikede olduğu zaman yasal olarak kabul edilmiştir. Yapılan araştırmalar kürtajın yasak olduğu Türkiye'de 1973 yılında 222.000 düşük olayının gerçekleşmiş olduğunu, bunun 106.000’i kendiliğinden düşük, 116.000’nin ise kasıtlı düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Kasıtlı düşüklerin 91.000’i doktor tarafından, 25.000’i ise kendi başına kadın tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu sonuçlara göre Türkiye'de her 1000 canlı doğuma karşılık 202 düşük olmakta, bunun 105'i kürtaj niteliği taşımakta ve 82'si doktor, 23'ü ise kadının kendisi tarafından gerçekleştirilmektedir. Gerekli tıbbi olanaklardan yoksun kaldığı için kürtaj sırasında ölen kadın sayısının ise yılda 10.000 ile 25.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Yapılan araştırmalar Türkiye'de "doğurganlık çağı" olarak kabul edilen 15 ile 44 yaşları arasındaki her 1000 kadından 36'sının bir yıl içerisinde kürtaja başvurduğunu ortaya koymaktadır. Ankara, İstanbul ve İzmir'de ise her 1000 kadından 48'i her yıl kürtaj yaptırmaktadır. Türkiye'de kürtaja başvuran kadın sayısının birçok ülkeden daha yüksek olmasının ana nedeni gebeliği önleyici yöntemlerin etkin bir biçimde uygulanmamasıdır. | ||||||||||||||||||||
![]() | ![]() |
![]() ![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
Kürtaj |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |