Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat > Her Telden > Sağlık > Genel Sağlık » Meme Kanseri - Meme Kanseri Risk Faktörü Olarak Düşük Estriol

  • Yeni Konu aç Cevapla  
     
    LinkBack Seçenekler Arama Stil
  • Alt 20 Haziran 2013, 11:13   #1
    Keyifli~Üye
     
    Angel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Üyelik tarihi: 07 Mayıs 2012
    Mesajlar: 1.647
    Angel is on a distinguished road
    Puanlar: 5.049, Seviye: 1
    Puanlar: 5.049, Seviye: 1 Puanlar: 5.049, Seviye: 1 Puanlar: 5.049, Seviye: 1
    Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
    Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
    Etkinlik: 14%
    Etkinlik: 14% Etkinlik: 14% Etkinlik: 14%
    Standart Meme Kanseri - Meme Kanseri Risk Faktörü Olarak Düşük Estriol

    meme kanseri nedenleri - meme kanserinden korunma - mamografi - östrojenler - kemalaslan - meme kanseri sıklığı - yumurtalık kanseri



    Estrojen ****bolizmasının ve seviyesinin vücutta düzenli olmasını sağlamak, bu hormonlarla ilişkili birçok hastalıktan (meme – uterus - over kanserleri, endometriozis, prementruel sendrom, fibrokistik meme hastalığı, uterus fibroid tümörleri, servikal displazi, SLE..) korunma sağlayabilir. Ama öncelikle Estriol ve estrojenler nedir kısaca bunu açıklayalım.


    Estrojenler fazla üretildiklerinde veya dışarıdan fazla alındığında meme kanserine de neden olabilensteroid yapılı hormonlardır. Estrojenler estrojen reseptörleri denen elemanlara bağlanarak etki gösterirler. Meme, endometrium, over, prostat, testis ve tiroid kanserleri gibi birçok kanserde artmış estrojen ve estrojen reseptörleri başlıca neden olarak önümüze çıkıyor.


    Estrojen seviyelerinizin sağlıklı olması için diyetsel ve/veya yaşam tarzı değişiklikleri yapmak mümkün. Örneğin diyetinizde yeterince fiber yani lif içeren gıdaları eksik etmemek, yağ tüketimini azaltmak, ileride bahsedeceğim fitoestrojenleri bolca tüketmek, kilo fazlalığınız varsa vermek ve egzersiz yapmak en basit önlemler.


    Estrojenler 3 adet hormona verilen genel addır. Bunlar estradiol (E2,en güçlüleri), estriol (E3) ve estron (E1) dir. Kemik dokusunun ve diğer dokuların gelişmesinde, büyümede, kadına ait cinsiyet organlarının gelişmesinde, psikolojik davranışların ve duygudurumun düzenlenmesinde rol oynarlar. Kardiyovasküler sistemin sağlıklı olmasında da önemli rol oynarlar.


    Estrojenlerin Etkileri :


    Menstrüel siklusun ilk yarısında endometriyumda hücresel ve damarsal proliferasyon oluştumak ve doğuma hazırlamak.

    Vagina epitelinin kalınlaşmasını ve keratinizasyonunu sağlamak ,vajinal ortamı asitleştirmek.

    Servikal mukusun viskozitesini azaltmak ve elastikiyetini artırmak.

    Pubertenin başlangıcında memelerin büyümesi sağlamak.

    Myometrium (uterusun içi) kontraktilitesini arttırmak.

    Kadınların kalça ve uyluklarında yağ toplanmasını ve puberteye varınca uterusun büyümesini sağlamak.

    Karaciğerde bazı hormon ve ****l taşıyan proteinlerin sentezini arttırmak, albümin sentezini azaltmak.

    2-7-9-10 gibi K vitaminine bağlı koagülasyon faktörlerinin sentezini arttırmak, Antitrombin III sentezini azaltmak. Sonuçta kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırmak.

    Kemikten Ca rezorpsiyonunu yani çözülmesini inhibe etmek.

    Aterosklerozdan koruyucuetkiyle HDL düzeyini arttırmak, LDL düzeyini düşürmek.

    Anti-insülinik etki

    Prolaktin salgısını arttırmak.

    Hiperpigmentasyon yani deri rengini koyu yapmak.

    Böbrekten su ve tuz tutulumunuarttırmak (kilo aldırıp hipertansiyona neden olabilirler.)


    Başlıca kadınlarda hipofiz bezindeki uyarıcı hormonların etkisiyle over yani yumurtalıklarda “kalp krizi geçirmemize neden olmaktan başka bir işe yaramadığı sanılan” kolesterolden sentezlenirler. Estradiol (E2) ve estron (E1) karşılıklı olarak birbirlerine dönüşebildiği gibi sonuçta her ikisi de başlıca idrar ****boliti olan estriol (E3)e dönüşürler. Ayrıca aromatizasyon denen işlemle bir miktarda olsa yağ hücreleri, deri, kemik ve diğer bazı dokularda androjenik hormonlardan dönüşümle sentezlenirler. Premenopozal dönemde estrojenin %75’i over yani yumurtalık kaynaklıdır. Menopozdan sonra ise vücuttaki başlıca estrojen kaynağı adrenal korteks (böbreküstü bezi) den üretilen androstenedion denen hormondan periferik dokularda estron oluşumudur.


    Yine bir miktar yağ dokusundan aromatizasyonla sentez devam eder. Çok az bir kısmı da yumurtalıklardan üretilen testosterondan (aslında erkeklik hormonudur) dönüşmeyle oluşan esrtadiol (E2) dur. Bununla beraber menopoz sonrası estrojen üretimi öncesine göre çok düşüktür.



    Estrojenler kanda başlıca SHBG (seks hormon bağlayıcı globulin) ile taşınırlar. Çok az kısmı bağlanmadan dolaşır ki işte bu serbest kısım reseptörlerine etki ederek aktivite gösterir. SHBG seviyelerinde değişimler serbest kısmı da etkiler, bu nedenle SHBG seviyelerini artırıp azaltan durumlar estrojen ****bolizmasını da etkilerler. Bazı hekimlerin test istem kağıdında estrojen seviyeleriyle beraber SHBG istemesinin nedeni bu durumları görmek ve değerlendirmektir.


    SHBG ve diğer testlerle ilgili ayrıntılı bilgiye sitemden ulaşabilirsiniz.


    Estrojenler karaciğerde faz 1 (hidroksilasyon) ve faz 2 (metilasyon, glukuronidasyon ve sülfasyon) reaksiyonları ile ****bolize edilir yani yıkılır, idrar ve gaita ile vücuttan atılır.

    Hidroksilasyonda sitokrom p450 enzimleri rol oynar. 2–hidroksiestradiol (zayıf etkilidir, iyi östrojen de denilir buna), 4 –hidroksiestradiol ve 16 –hidroksiestradiol oluşur. 4 ve 16 formları estrojen etkileri bakımından güçlüdür ve doku hücre artışı ve ilişkili kanserler açısından risk oluşturur yani kötü estradiol’lerdir. Bu nedenle 2/16 hidroksiestradiol oranının yüksek olması meme kanseri riskini düşürmektedir.


    786 premenstrüel kadının 5 yıl izlendiği prospektif bir çalışmada 16–hidroksiestradiol seviyeleri yüksek olanlarda meme kanseri görülme sıklığının arttığı ve 2–hidroksiestradiol seviyeleri yüksek olanlarda ise % 40 daha az meme kanseri geliştiği görüldü. 1977’den beri devam eden bir olgu-kontrol çalışmasında ise meme kanseri gelişen premenstruel kadınlarda 2/16 hidroksiestradiol oranın kontrol grubuna göre % 15 daha düşük olduğu ve bu oranın en yüksek olduğu grupta ise %30 oranında daha az meme kanseri geliştiği saptandı.


    Tabi bu oranı birçok pestisid ve karsinojenler, siklosporin ve simetidin gibi ilaç kullanımı, obezite ve genetik yatkınlık gibi birçok faktörde düşürmektedir. Lahana, turp ve brokoli gibi sebzeler, soya ve ketentohumu gibi fitoestrojenli gıdalar ise bu oranı artırarak kanserden koruyucu etki gösterirler. Amerika’da bu iki hormon ****bolitinin ölçülerek oranına bakmak meme kanseri riskini hesaplamada kullanılan parametrelerden biri olmuştur. Oranın 1’den yüksek olması istenir. Düşük olması başta meme olmak üzere, prostat, endometrium, uterus, over gibi kanserler için risk faktörüdür.

    Son zamanlarda estradiol ve estron’un kanseri tetikleyebilen hormonlar olması, oysa onların son ****bolik ürünü olan estriol (E3) de kanserojenik etkinin olmaması Estrojen Quotienti (EQ) olarak adlandırılan bir oran gündeme gelmiştir. E3/ E1 + E2 oranı olan EQ‘nın yüksek olması da kanser için koruyucu bir faktör olarak görülmektedir.


    Amerikalı kadın doğum uzmanı Dr.Henry Lemon tarafından ortaya atılan bu oranla ilgili çalışmalarda formülün doğruluğunu destekler niteliktedir. 34 sağlıklı bayanda yapılan çalışmada premenopozal dönemde bu oran 1.3, postmenopozal dönemde 1.2 bulunmuş, oysa 26 meme kanserli hastada bu oran 0.5 olarak saptanmış. İdeali oranın > 2 olmasıdır. Benzer çalışmalar çoktur. Meme kanserinin sık görüldüğü Amerikalı bayanlarda, meme kanserinin az görüldüğü Asyalı kadınlara göre idrar E3 seviyeleri düşük bulunmuştur. Estriol aynı zamanda lökositlerin virüs, bakteri ve kanser hücrelerini fagositoz yeteneğini de artırarak kanser riskini düşürücü faktör olabilir. Estriol’un aynı zamanda estrojen reseptörlerine bağlanarak estrojenin etkilerini baskıladığı da ileri sürülmüştür. Ayrıca gebelikte remisyona uğrayan romatoid artrit ve multipl skleroz gibi otoimmün hastalıkların aslında progesteron nedeniyle değil de gebelikte 1000 kata kadar artan estriol nedeniyle gerilediğini gösteren çalışmalar da vardır.


    Meme kanseri sıklığının çocuk doğuranlarda (gebelik geçirmiş) çocuk doğurmayanlara göre daha az olması, gebelikte seviyesi 1000 kata kadar artan estriol hormonunun koruyuculuğuna bağlanmıştır. Avrupada artık çoğu klinisyen estrojenli oral kontraseptif veya hormon replasman tedavisi yerine estriol (E3) lü olanlarını reçete etmektedir.


    Glukuronidasyon estrojenlerin vücuttan atılım yollarından biridir. Bazı bakteriler glukuronidaz adlı enzim içerirler, bu enzimle estrojenlerle glukuronik asit arasındaki bağı kırarak estrojenlerin atılmayıp tekrar kana emilmesine neden olarak meme kanseri riskini artırırılar. Özellikle az lifli ve yüksek yağlı diyetle beslenenlerde glukuronidaz aktivitesi artar ve bu da meme kanseri için risk taşır. Bu nedenle de özellikle bitkisel gıda ve bol lifli yiyecekleri tüketmeli ve barsaklarımızın dost bakterileri olan Lactobacillus acidophilus ve Bifidobacterium infantis seviyelerini artırmalıyız, mesela bol yoğurt yiyerek.


    Obezite meme kanseri için önemli risk faktörlerinin başında çünkü yağ dokusu fazla olduğundan buradaki androjenler aromataz enzimiyle daha fazla estrojene dönüşür. Ayrıca kanda obezite nedeniyle artmış insülin de yumurtalıklardan daha fazla testosteron salınımı uyarır ve SHBG seviyelerini düşürür ki bunların sonucunda serbest estrojen artar. Yine alkol kullanımı da estrojen seviyelerini artırarak meme kanseri riskini artırır.


    Peki Estrojen seviyelerinizi sağlıklı tutmak ve yükseltmemek içi diyet açısından ne yapabilirsiniz ?


    Bir kere dış kaynaklı estrojen kaynaklarının iki önemli aktörü var: Hormon replasman tedavisi ve estrojenli oral kontraseptifler. Yine az oranda da olsa yapı bakımından estrojene benzediğinden pestisidler, herbisidler,plastikler ve bazı endüstriyel çözücüler de estrojen gibi hareket edip kanser riskinizi artırır. Dolayısıyla bu faktörlerden mümkün olduğunca uzak durmak gerekli. Oral kontraseptif ve hormon replasman tedavisi ise konunun uzmanı kadın doğumlarca gerçekten gerekli ise tüm yönleriyle ele alınıp düzenlenmeli.


    Diyetsel liflerki en önemlisi lignin’dir, gerek sindirim sistemindeki estrojenlere bağlanıp onları emilmeden dışarı atmaya yardımcı olarak, gerekse barsak bakterilerini düzenleyerek (glukuronidaz enziminin aktivitesi azalır, estrojenler daha az konjuge olur ve daha az emilir, dışkıyla atılır) estrojen seviyelerinizi düşürmede çok yararlıdır. Lifler aynı zamanda SHBG seviyelerini de artırdığı için serbest estrojen seviyeleri düşer bu da koruyucu etkilerinden biridir.

    Basit karbonhidrat yerine kompleks karbonhidrat tüketin. Basit karbonhidratlar kan şekerini ve insülin seviyelerinizi hemen yükseltirler ve daha önce belirttiğim yollarla estrojen seviyeniz artar. Oysa meyvelerdeki gibi kompleks karbonhidratlarda bu durum çok az oluşur.


    Fazla yağlı diyetdaha fazla 16-hidroksiestrojen hidroksilasyonu sonucu kanser riskini artırır. Oysa EPA gibi omega -3 yağ asitleri tam tersine 2- hidroksiestrojen seviyelerini artırarak koruyucu rol oynar.


    Yine diyetle yeterince protein almalısınız. Aksi halde karaciğerdeki sitokrom P-450 enzimlerinin aktivitesi azalır ve estrojen ****bolizması bozulduğundan seviyesi artar ve toksifiye ****bolitleri birikebilir. Lizin ve treonini bol olan pirinç ve yağ oranı düşük ve izoflavonları yüksek olan soya sağlıklı protein kaynaklarıdır.


    Fitoöstrojenle bitkisel kaynaklı bileşiklerdir ve estrojen reseptörlerine bağlanarak vücuttaki estrojen seviyeleri ve üretilen reseptör tipine bağlı olarak estrojenik veya anti-estrojenik etki ye neden olurlar. Başlıca izoflavon ve lignanlar diye adlandırılan iki sınıfa ayrılırlar. Bunlar oldukça yararlı bileşiklerdir. Estrojene benzediğinden estrojen reseptörlerine bağlanırlar , plazma SHBG seviyelerini artırırlar, aromataz aktivitesini düşürüler ve estrojen yıkımında 2-hidroksiestrojen seviyelerine doğru dengeyi kaydırılar. Izoflavonlar en başta soya’da bulunduğundan özellikle uzakdoğu ülkelerinde (Japonya, Tayland) yemeklerde bol tüketildiği için meme kanseri görülme sıklığı düşüktür.


    Vitamin Eseviyenizi yüksek tutun çünkü eksikliğinde estrojen seviyeleri yükselmektedir. Vitamin E gerek sitokrom p450 aktivitesini artırarak, gerekse vasküler endotelyal growth faktör üretimini inhibe ederek meme kanseri gelişimini önleyici etki gösterir.


    Magnezyum’daestrojen yıkımında rol oynayan enzimler olan COMT kofaktörüdür. Ayrıca direk olarak glukuronil transferaz aktivitesini artırarak estrojen yıkımını artırıcı faktördür. Bu nedenle magnezyum seviyenizi de kontrol ettirip düşük olmasına imkan vermemeye bakın.


    İndol-3 karbinolözellikle turpgillerde bulunur (turp,brokoli,brüksel lahanası,lahana..) ve direkt olarak estrojenin 2 hidroksilasyonunu artırarak meme kanserinden koruyucu etki gösterir. Ayrıca estrojen reseptörlerine bağlanarak zayıf anti-estrojenik etki de gösterirler. Amerikada İndol-3 karbinol destek tabletleri koruyucu sağlıkta kullanılmaktadır, benim önerim ise her zamanki gibi doğal yol olan sebzeler .


    B6,12 ve folat gibi B vitaminleriestrojen yıkılımında görevli enzimler için


    gereklidir. Bu nedenle eksikliklerinde estrojenler birikir. Ayrıca DNA sentezinde rolleri vardır, DNA metilasyonu nedeniyle DNA’nın onarımında rol oynarlar ve estrojen reseptörlerine de etki ederler (estrojen bu reseptörlere bağlandığında B6 vitamini eksikse daha fazla aktivasyon olmaktadır).


    Kalsiyum D-Glukarat,toksik maddelerin, fazla hormonların ve lipidlerin atılmasına engel olan beta-glukoronidaz enzimini inhibe eder. Ayrıca glukuronidasyonu da artırır. Bu sayede karaciğerin detoksifikasyon sürecinin sağlıklı bir biçimde devam ettirilmesine destek olur. Estrojen seviyelerini düşürür ve meme kanseri gelişimini önler. Özellikle brokoli, brüksel lahanası, lahana, karnabahar gibi besinlerin içerisinde bol bulunmaktadır.


    Zencefil ailesinde bulunan curcumin adlı madde de karaciğerde glutatyon seviyelerini artırarak, glutatyon-S-transferaz (GST) ve glukuronil transferaz aktivitelerini artırarak estrojen seviyelerini düşürür.


    Biberiye’de yine 2-hidroksilasyonunu artırarak ve estrojen yıkımını artırarak fayda gösteren bir diğer bitkidir.


    Spor yapın, üstte saydığım sebzeleri bolca tüketin, yağ oranını azaltın,balık gibi omega 3 kaynaklarına ağırlık verin, yeterince proteinli beslenin. Sağlığımızın en değerli şey olduğunu unutmadan ve doğallıktan vazgeçmeden yaşamaya bakın…



    Angel isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
    Yeni Konu aç Cevapla  

    Bookmarks

    Etiketler
    Meme Kanseri - Meme Kanseri Risk Faktörü Olarak Düşük Estriol


    Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
     

    Yetkileriniz
    Konu Acma Yetkiniz Yok
    Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

    BB code is Açık
    Smileler Açık
    [IMG] Kodları Açık
    HTML-Kodu Kapalı
    Trackbacks are Açık
    Pingbacks are Açık
    Refbacks are Açık




    Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:19.

    dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim kerebiçci kerebiçci oğuz kerebicci.com araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
    istanbul travesti | istanbul travesti izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
    istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

    Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

    1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429