20 Haziran 2013, 11:28 | #1 | ||||||||||||||||||||
Keyifli~Üye Üyelik tarihi: 07 Mayıs 2012
Mesajlar: 1.647
| 23 Yaşında Meme Kanserini Atlattı Meme Kanseri - Meme Kanseri Hakkında - Meme Kanseri Tedavisi - Meme Kanseri Oluşumu Karşımdaki muzip muzip bakan kızın kısa bir süre önce meme kanseri badiresi atlattığına inanmak zor. Tuncel, sol memesindeki büyükçe kitleyi fark ettiğinde henüz 23 yaşında, üniversite öğrencisiydi. Sadece kendisi değil, doktorları bile şaşırdı bu işe. Bedeni ve ruhuyla savaşarak hastalığın üstesinden geldi. Genç yaşta kazandığı deneyimi, ondan sonra meme kanseri olan 74 yaşındaki anneannesi Şehri Karakuz için kullanıyor şimdi Tuncel Bursa'dan İstanbul'a üniversite eğitimi için gelmişti. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde halkla ilişkiler okuyordu. Bir sabah memesindeki kitleyi farketti. İlk çekilen ultrasonografiyi değerlendiren cerrah rahattı, “Her genç kızda olabilecek bir şey bu. Önemli değil” dedi. Meme kanseri olabileceğini aklının ucuna bile getirmiyordu. Zaten çok gençti, ailede kimsede yoktu. Bir yıl kadar rahat rahat dolaştı. Gündemine memesindeki kitleyi almadı! Memesindeki kitleden kime söz ettiyse, “Senin yaşında meme kanseri olmaz” diyordu. Neyse ki erkek arkadaşının ailesi titizlendi, onların ısrarıyla doktora gitti. Her ihtimale karşı biyopsi yaptı. Sonuçları veren laboratuvar çalışanı “Lütfen hemen doktorunuzu görün” dediğinde yumruk yemiş gibi oldu. Kadın doktor da bir süre yüzüne bakamadı. Sonra, “Meme kanserisin” deyiverdi. “İkinci evrede” diye devam etti. Tuncel; “Tek başına gitmiştim doktora. Öylece kaldım... Ben evre diye bir şey bilmiyordum. ‘Üç gün içinde ameliyat olmalısın' denince ilk kez o zaman ağladım” diye anlatıyor. EN KORKTUĞU ŞEY MEMESİZ KALMAKTI Muayeneden çıktığında annesine dahi haber veremedi. Tuncel, “En kötü senaryoları düşünmeye başladım. ‘Öleceğim' diyordum sürekli.” Erkek arkadaşının ailesi apar topar Bursa'ya götürdü onu. Annesine yüz yüze geldiklerinde söyleyebildi hastalığını. “Annem ve babam ayrı. Babamla görüşmüyorum. Annemse ne yapacağını bilemedi, böyle bir şey olamaz deyip duyuyordu.” Bu kez doktora annesiyle gitti. Annesine çok kötü şeyler söylendi: Memesinin tamamını alacaklarını ve kurtulmasının büyük bir şans sayılacağını... Bir de kanser üzerine uzmanlaşmış bir hastaneye götürüldü. Bu doktor daha iyimserdi. “Önemli olduğunu düşünmüyorum. Kitle düzgün hatlarda, kansere benzemiyor. Ama çok büyük, kanser olmasa da alalım” dedi. Kitle, doktorun düşündüğünden kötü huyluydu. Üstelik lenflere de sıçramıştı. “Memem alınır diye çok korkuyordum. Ameliyattan sonra hemen mememe baktım. Yerinde görünce çok sevindim” diyor. DÖKÜLEN SAÇLARINDAN ÇITÇIT YAPTIRTI Hastalıkla ilgili hiçbir şey bilmiyordu. İnternetten araştırmaya başlayınca da pişman oldu. Okuduklarından ve fotoğraflardan korkmuştu. Ameliyattan üç hafta sonra kendine bir hafta tatil verdi, Kuşadası'na yollandı. Artık kemoterapi alması gerekiyordu ama korkuyordu. Doktoru; “Ciddiye almıyorsun. Bu kadar da laylaylom yapılacak bir şey değil” diye azarladı üstelik. Memenin tümü alınmadığı için kuvvetli ilaçlar verilecekti. Saçları uzun ve sarıydı. “Bu saçların gidecek” dedi doktoru. Her sabah ilk işi elini saçlarına atıp, kontrol etmek oldu. 15'inci gün avucu saçıyla dolmuştu. Kaşlar ve kirpikler de gidiyordu. Annesiyle kuaföre koşturdu. Saçlarını kestirdi ve ekletmek için çıtçıt yaptırdı. Kemoterapinin kendine özgü güçlüklerini de birer birer atlattı. Tedavinin son aşamasına kadar iyiydi. Sonra dağıldı. ‘Öleceğim' diye düşünmeye başladı: “Her gece yatağa, sabah öleceğim diye giriyordum. Herkesin gözünün içine bakıp, adeta vedalaşarak yatıyordum. Dört yıllık erkek arkadaşımdan da ayrıldım. Hastalığım boyunca hep yanımdaydı, hiç bırakmadı. Ama o zorlu süreçte, küçük bir tartışma sonrası ben istedim ayrılığı. Nedense her şeyden vazgeçmek daha kolay geliyordu” diye anlatıyor. MELEK BEŞ AYDIR DENİZCİLİK YAPIYOR Kemoterapiyi, radyoterapi izledi. Tedaviler tamamlanınca okulunu bitirdi. Mezun olabilmek için tez hazırlaması gerekiyordu. Kadınları 20'li yaşların başından itibaren meme kanseri konusunda bilgilendirme kampanyasını tez konusu yaptı. Arkadaşı Seniha Şan'la hazırladığı tezi çok beğenen hocaları geçen yıl onu Aydın Doğan Vakfı Genç İletişimciler Yarışması'na yönlendirdi. İkinci oldu. Sıra iş bulmaya geldi. Kontroller sırasında doktoru onu eşi meme kanseri bir yat kaptanıyla tanıştırdı. Kaptan yatta çalışacak hostes arıyordu. “Hayatımın işiyle hastalığım sayesinde tanıştım. Beş aydır, İngiliz bandıralı bir yatta hostesim. Çok keyifli. Bir gün bu hastalıktan ölsem bile hayatı en güzel şekilde yaşamak istiyorum. İleriyi çok düşünmüyorum. Çünkü insanın başına hiç beklenmedik şeyler gelip bir anda bütün planları alt üst edebiliyor” diyor. ÖNCE ONDA SONRA NİNELERİNDE Dr. Güven Atasoy (Medical Park Bursa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı): , meme kanseri tanısı aldığında çok gençti. Literatürde 14 yaşında bile bildirilen meme kanseri vakası var ama biz yine konduramadık. Anneanne ve babaannesinde çıkması genetik yatkınlığı düşündürüyor. Ailede varsa genellikle önce anneler, sonra kızlarında meme kanseri çıkar. Burada torunda çıktı. Düzenli kontrolleri sürecek. Meme kanserinin östrojenle ilgisi var. Bu nedenle beş yıllığına erken menopoza soktuk. Sonrasında kademeli olarak menopozdan çıkaracağız. Mesude ERŞAN | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
23 Yaşında Meme Kanserini Atlattı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |