Sanal Hayat Keyifli Forumun Tek Adresi - Sesli Sohbet - Sesli Chat > Her Telden > Sağlık > Hastalıklar ve Tedavi Yöntemleri » Kanser

  • Yeni Konu aç Cevapla  
     
    LinkBack Seçenekler Arama Stil
  • Alt 20 Haziran 2013, 05:51   #1
    NetteKeyif
     
    Sincap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
     
    Üyelik tarihi: 15 Mart 2011
    Mesajlar: 16.171
    Sincap is on a distinguished road
    Puanlar: 48.146, Seviye: 1
    Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1 Puanlar: 48.146, Seviye: 1
    Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
    Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
    Etkinlik: 33%
    Etkinlik: 33% Etkinlik: 33% Etkinlik: 33%
    Standart Kanser

    kanser hakkında - kanserde psikoloji - kanserde depresyon


    Kanser tanısı öğrenildiğinde, ilk günlerdeki şok ve ilk haftalardaki inkar ve öfke tepkilerinin ardından bir uyum aşaması olarak birkaç hafta süren depresif belirtiler görülür. Hasta olduğu için üzülme aylarca sürebilir. Bir süre sonra genellikle kişi günlük yaşamına döner, hastalığı izin verdiği oranda yaşama katılır. Bir türlü günlük yaşama karışamıyor, hastalık dışında birşeyle ilgilenemiyor ise, suçluluk, değersizlik, yetersizlik ve intihar düşünceleri varsa depresyon dikkatle araştırılmalıdır.


    Normal hayatımızı sürdürürken aklımıza nedense pek de ölüm düşüncesi gelmez. Sanki kötü hastalıklar, kötü olaylar ve ölüm hep başkalarının başına gelir gibi hissederiz. Sanki hepsi bizden uzaktır. Fakat bir gün kalktığımızda kendimizi biraz yorgun, halsiz hissederiz, bu durum birkaç gün sürünce doktora gideriz ve bize o hep başkalarının başına geldiğini düşündüğümüz ve hiç de konduramadığımız bir gerçeği söyler. Ya da hiçbir şey yoktur genel bir sağlık taraması yaptırmak için doktora gitmişizdir ve beklenmedik bir şekilde bir hastalık tanısıyla karşılaşırız. Ya da bir trafik kazası geçirip uzuvlarımızdan birini kaybedebiliriz. Yaşam alt üst olur, gelecek beklentileri sarsılır ve belki de ilk kez bizi biz yapan şeylerden (arabası olma, …mesleği olma, anne olma, eş olma….) bağımsız olarak yalnızca “hastalık ve ölüm karşısında aciz bir varlık olduğumuzu” fark ederiz. İşte bu bizim temel gerçeğimizdir. Bu temel gerçeği dilimiz söylemesine rağmen kalbimizin söylemesi ne yazık ki çok da kolay olmamaktadır. “Ben artık hastalığı olan biriyim, hastalığımın gereklerine göre yaşamak durumundayım” demek, bu durumu kabul edebilmek bir süreç gerektirir. Kimilerinde bu süreç hızla gelişir ve kabul etme gerçekleşirken, kimilerinde bu süreç çok uzun sürmekte hatta kişiler hastalığını kabul etme aşamasına gelememektedir.


    Depresyon, hastalığın ve tedavilerin organik etkileri nedeniyle de ortaya çıkabilir. Her iki durumda da hasta psikoterapi ve gerekli görülürse antidepresan tedaviden yararlanır.


    RİSK FAKTÖRLERİ

    fiziksel işlev düzeyi en önemli faktör; hastalık ağır, günlük yaşamı kısıtlayıcı, ağrı varsa risk artar.

    nevrotik kişilik özelliklerinin fazla oluşu

    kadın cinsiyeti,

    meme kanseri,

    ****staz,

    uzun eğitim süresi

    psikiyatrik hastalık öyküsü

    aile desteğinin olmayışı

    BEDENSEL HASTALIĞA VERİLEN TEPKİLER VE BUNLARIN OLUŞUM NEDENLERİ

    Bireyin bedensel, ruhsal ve sosyal profili ne olursa olsun hastalanmak zorlayıcı bir yaşam olayı, bireyin yaşam dengesi için tehdit, engellenme ve duygusal krize neden olabilecek bir deneyimdir. Sağlığın bozulması gibi zorlayıcı bir yaşam deneyimi ile başa çıkma sürecinde bir çok insan duygusal bir gerginlik yaşar. Ancak kişilik özelliklerine, geçmiş deneyimlere ve çevreden alınan desteğe bağlı olarak duyarlı bireylerde kriz durumu gelişebilir.

    İnsanoğlu geleceğe yönelik olumlu ve umut dolu bir eğilim gösterir. İnsanların yaşamlarının akışı içinde her şeyin yolunda gittiğini düşündüğü bir zamanda, kronik hastalığa yakalandığını öğrenmesi ve tedavi görmesi yeterince zorlayıcı bir olaydır. Ancak hastalık tanısı alma durumunun aktif kriz durumuna dönüşmesi kişilerin olayı nasıl değerlendirdiğine bağlıdır. Hastalıkla gerçekçi olmayan algılar, bilgi eksikliği duyarlı kişilerde kriz olasılığını arttırır.

    Hastalık durumu ister geçici ve hafif, ister süregen ve ağır olsun, insanlar hastalığı genellikle bir “kayıp” olarak yaşar ve yas tepkileri ortaya çıkar. Bu kez kaybedilen sağlıktır.

    Fiziksel hastalık kişi için ayrılık endişesi, gelecek endişesi, ölüm korkusu, vücut, organ ve bölümlerinin zedeleneceği kaygısı, pişmanlık-suçluluk duygusu gibi değişik tepkilere neden olur, hastanın uzun süreli ruhsal durumunu, zihinsel işlevlerini, dengesini, fiziksel-duygusal otonomisini, vücut imajını, sosyal alanını etkiler. Eski çatışma ve çözülmemiş odak noktalarını harekete geçirir. Fiziksel hastalıklar kişiye, topluma, yaşa, kültüre, hastalığın nasıl algılandığına, hastalığın ima ettiği güçlüklere bağlı olarak kişinin denge ve uyumunu bozar.

    Fiziksel hastalıklar kişinin kendisini, dünyayı ve geleceğini olumsuz şekilde algılamasına ve değerlendirmesine uygun bir zemin hazırlar. Bu durum hastalarda kendine güven sorununa, suçluluk duygularına, çevrelerini olumsuz algılamalarına ve ümitsizlik duygularına yol açar. Hastanın hastalıkla ilgili bilgisinin yetersiz olması yada yanlış gerçekçi olmayan bilgilere sahip olması, hastalığa uyumu zorlaştırır. Ailesel ve sosyal desteğin olmayışı krizin ortaya çıkmasını kolaylaştıran faktörlerdir.

    Hastalık evrensel olarak özgüven kaybı tepkisine neden olur. Kaygıya, çökkünlük ve çaresizlik duyguları eşlik ederse, zorlanma ile baş etmede çeşitli psikolojik savunmalar gelişir.

    BEDENSEL HASTALIKLA BAŞAÇIKMA


    Bir hastalık tanısının kabulünde kişinin yaşadığı bir dizi dönem vardır. Bu dönemleri bazı kişiler birkaç saat yaşayıp diğer dönemlere geçebilmekte, kimisi birkaç hafta kimisi ise yıllarca bir dönemde takılmakta ve hastalığı kabul aşamasına gelememektedir.Bir kişinin hastalığı kabul aşamasına gelinceye kadar geçirdiği dönemler şöyledir:1. Şok Dönemi 2. İnkar Dönemi 4. Pazarlık Dönemi 5. Depresyon Dönemi 6. Kabullenme dönemi

    Hastalıkla baş etme yöntemleri çevreden gelen talep ve değişikliklere uyum sağlamak için kişinin bilinçli ve bilinç dışı ortaya koyduğu davranışlardır. Bu kapsamda savunma düzeneği ise kişiyi bilinç dışı dürtü ve duygulanımların yarattığı tehlikeden koruyan ruhsal süreçlerdir. Baş etme yöntemleri, savunma düzeneklerini de içerir ve ondan etkilenir, ancak sadece ondan ibaret değildir.

    Fiziksel hastalığın getirdiği zorlanma ile baş etme bir ego işlevidir. Uyumsal savunmalar, dinamik dengeyi yeniden kurma ve uyuma dönüktür. Uyumsal olmayan başetme yöntemleri ise, hastanın gücünü - direncini azaltır. Çözmek durumunda olduğu sorunun çözümünü güçleştirir, kısır döngüye neden olur.

    Başaçıkma süreci, hastanın sağlık sorununa bir anlam verme ve yaşamına getirdiklerinin bilişsel değerlendirilmesi ile başlar. Bu değerlendirme çeşitli başaçıkma becerilerinin ve uyumsal davranımların kullanımı ile sürer.

    Hastalığa yaklaşım sürecinde, gerek aile gerekse hasta kişi tarafından başa çıkma becerilerini zorlayan çeşitli stratejiler kullanılmaktadır. Bunlardan biri, inkar yada gözardı etmektir. Bu yaklaşım, hastalığın başlangıç evresinde hastalara yardımcıdır. Hastalar bu durumuyla aşırı uğraşmak yerine duygulardan uzaklaşarak geçici yarar sağlarlar. Böylece acı veren yaşantılarla aşırı uğraş sonucu bir çıkmaza girmek yerine diğer başetme kaynaklarının kullanımı için zaman kazanırlar.

    Hastaların kullandığı diğer stratejiler hastalık ve tıbbi işlemler konusunda bilgi almak ve kendi tıbbi bakımını öğrenmektir. Fakat burada önemli olan hasta bireyin ve ailesinin hastalığın kendisi, tedavisi ve yaşam şekli ile ilgili bilgiyi nereden öğrendiğidir. Çünkü insanlar hastalık ve bedensel hasar konusunda doğrudan edindikleri deneyimlerin yanı sıra, çevreden edindikleri bilgilerden bazı inançlar geliştirirler. Genellikle bu inançlar doğruyu yansıtmaktan uzaktırlar. Bu nedenle bireylerin geliştirdiği bu inançlar hastalığın getirdiği zorlu yaşantıların daha da stresli yaşanmasına yol açar. En sık gözlenen durum; sağlık personeli tarafından tedavide yapmaları gereken ve hastalığın seyri ile ilgili konularda bilgilendirilmelerine rağmen hasta ve yakınlarının, diğer hasta bireylerin veya hasta yakınlarının yaptığı önerileri daha üstün tutmalarıdır. Diğer hastaların ne yaşadıklarını ve bunlarla nasıl başa çıktıklarını öğrenmek özellikle yeni tanı almış kişilerde çok yararlıdır. Bu yarar nedeniyle “etkileşim grubu” adı altında grup psikoterapileri de uygulanmaktadır. Fakat burada önemli olan diğer hasta ve yakını tarafından “yaşantıların” paylaşılmasının haricinde “yanlış bilgilerin” de aktarılmasıdır. Hasta ve ailelerinin unuttuğu bir konu olmaktadır. Kişiler aynı tanıyı alsa bile yapılan tedavi biçimleri her bireye göre farklı olabilmektedir. Her iki hastanın da şeker hastası olması ya da her iki hastanın da diyaliz tedavisi gören kişiler olması tedavi biçimlerinin aynı olacağı, diyet düzenlerinin aynı olacağı anlamını taşımamaktadır. Kulaktan dolma bilgilerin uygulanması kişinin sağlığını bozucu bir faktör olabilmekte ya da sıkıntısın arttırabilmektedir.

    Bir başka başa çıkma stratejisi ise hastaların durumları üzerinde kontrolleri olduğu duygusunu güçlendiren ve kişisel etkinliklerini sürdürmeye yarayan kendi tıbbi bakımlarını yapabilmeleridir. Hastalığa bağlı gelişen kriz üzerinde bir egemenlik sağlamak ise uyumsal davranımları, rutinleri sürdürmek ve somut ya da sınırlı hedefler edinmekle gerçekleşir. Sosyal ortamlara girmek hastanın geleceğine umutla bakmasına yardımcı olur. Ayrıca kendine anlamlı gelen hedeflere ulaşmak için de bir fırsattır.

    BELİRTİLER NELERDİR ?

    Kanserli hastalarda depresyonu tanımak zordur. Öncelikle bu kadar ciddi bir hastalıkta üzgün, karamsar olma ‘’ normal ‘’ kabul edilip hastayı ne oranda etkilediği pek kontrol edilmez. Ayrıca hem aile hemde hekim için kanser kelimesini telaffuz etmek, hasta ile açık açık konuşmak zordur. Hastanın ‘’ morelini bozmamak’’ için genellikle üzgün duruşu görmezden gelinir ya da hiçbir şey yokmuş, hastalık geride kalmış gibi davranılıp konuşmaktan kaçınılır.

    Uykusuzluk, iştahsızlık, halsizlik gibi bedensel belirtiler; depresyon, hastalık belirtileri ya da tedavi yan etkileri ile karışabilir.

    Aşırı bağımlılık, öfke, göz temasından, aile ile birlikte olmaktan kaçınma, çaresizlik, umutsuzluk, aşırı ağrı yakınmaları ve tedaviye uyumsuzluk belirtileri önemlidir

    Kanserde intihar girişimi sık olmamakla birlikte kendisinde ya da ailede intihar girişimi, genel durumun kötü oluşu, kontrol edilmeyen ağrı, sosyal destek azlığı, bir yakının ölümü, psikiyatrik hastalık geçirmiş olma, kaygı, umutsuzluk risk faktörleridir. Hastanın bilincinin bulanık olduğu dönemlerde kaza ile ya da kasten kendine zarar verebileceği akılda tutulmalıdır.

    PSİKİYATRİK TEDAVİLER VE PSİKOTERAPİLER

    Ciddi bir hastalıkla karşılaşma, tedaviler ve sonuçları hastaya ve duruma özel yaklaşımlar gerektirir. Kanserli hastalarda psikiyatrik tedavilerin hastanın yaşam kalitesini yükselttiği, hastayı hastalıkla daha iyi başa çıkabilir hale getirdiği, kaygıyı azalttığı gösterilmiştir. Bilgilendirme, eğitim, kısa süreli destekleyici yaklaşımlarla çok fazla yol alınabilir. Ayrıca psikiyatrik tedavilerle bağışıklık sisteminin güçlendirildiğinden söz edilebilir.

    Hastaya ve ailelerine uyum, yeni bir yaşam tarzı geliştirmede yardım edilebilir. Hastayı dinlemek, kaygılarını anlatabilmesi, sorularını sorabilmesi için fırsat vermek, tüm umutlarını yok etmeden dürüst ve açık olabilmek önemlidir. Hasta hastalık nasıl gelişirse gelişsin yalnız bırakılmayacağını, ağrısı olursa bir çözüm bulunacağını bilmek ister. Terapilerde bireysel sorunların yanı sıra hastanın ailesi, arkadaşları ve hekimi ile açık bir ilişki kurması ile ertelenmiş planlar ele alınır. Krize müdahale modeline dayanan kısa süreli, destekleyici psikoterapiler özellikle tanının koyulduğu, hastalığın tekrarladığı ya da ****stazın saptandığı kriz dönemlerinde yararlı bulunmuştur.

    Nefes egzersizleri, kas gevşeme teknikleri, dikkati bölme, orta düzey egzersiz, bilişsel yeniden yapılandırma, eğitim ve dayanışma grupları kaygı ve depresyon tedavisinde yararlı olur.

    Hastanın zedelenmiş olan benlik değerini yeniden kazanmasına yardım edilir, yanlış anlamalarını düzeltip, yeni bir yaşam dengesi kurması desteklenir. Sınırları kabullenme, yeni bir yaşam planı ve gelecek planları oluşturmada destek olmaya çalışılır. Geçmişteki güçlü yönleri harekete geçirip hastanın baş etmede başarılı yolları desteklenir. Benzer sorunları olanlarla yapılan grup terapileri, bazı seanslara aile bireylerini dahil etme, iyileşmiş bir hasta ile görüşme sıklıkla yardımcı olur.alıntı


    Sincap isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
    Yeni Konu aç Cevapla  

    Bookmarks

    Etiketler
    Kanser


    Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
     

    Yetkileriniz
    Konu Acma Yetkiniz Yok
    Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

    BB code is Açık
    Smileler Açık
    [IMG] Kodları Açık
    HTML-Kodu Kapalı
    Trackbacks are Açık
    Pingbacks are Açık
    Refbacks are Açık




    Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:11.

    dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim kerebiçci kerebiçci oğuz kerebicci.com araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
    istanbul travesti | istanbul travesti izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
    istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

    Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

    1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429