Alt 20 Haziran 2013, 09:48   #1
Keyifli~Üye
 
SaLLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 06 Mayıs 2011
Mesajlar: 1.125
SaLLa is on a distinguished road
Puanlar: 4.368, Seviye: 1
Puanlar: 4.368, Seviye: 1 Puanlar: 4.368, Seviye: 1 Puanlar: 4.368, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 0%
Etkinlik: 0% Etkinlik: 0% Etkinlik: 0%
Standart Basur Hastalığı ve Tedavisi

hemoroid - basur - hemoroid hastalığı - hemoroid rahatsızlığı - hemoroid nedir - hemoroid belirtileri - hemoroid tedavisi
Soru Cevaplarla Hemoroid (Basur Hastalığı ve Tedavisi


Hemoroid hastalığı nedir, açıklar mısınız?


Halk arasında basur ya da mayasıl olarak bilinen hemoroidal hastalık, normalde her insanda varolan anal kanaldaki yastıkçıkların dışarı doğru prolobe olması yani fıtıklaşması olarak kabul edilir. Bu yastıkçıklar anüsün daralmasına bağlı alarak o bölgede sıkışarak şişer, bunun sonucunda da kanamalara ve ağrıya neden olur. Bu hastalıkta ağrı ikinci plandadır, ilk bulgusu genellikle kanamadır.


Bu hastalığın önemi için neler söyleyebilirsiniz?


Hemoroidal hastalık, toplumumuzda veya dış ülkelerde çok sık rastlanan bir rahatsızlıktır. Yapılan bir araştırmaya göre, toplumun dörtte üçünde bu hastalığın görüldüğü fakat hemoroidal rahatsızlığı olan kişilerin ancak dörtte birinin hekime ulaştığı, dörtte ikisinin kendi içinde bu sorunu halledebildiği ortaya çıkmıştır. Çünkü hemoroidal hastalık grubu alevlenmeler ve iyileşme dönemleri gösterir. İyileşme döneminde kişi rahatladığını, bu şikayetlerinden tamamen kurtulduğunu hisseder ve doğal olarak doktora gitme ihtiyacı duymaz. Ancak kanama devam ederse, doktora gider. Hasta kanama ile geldiği zaman aksi ispat edilinceye kadar ilk akla gelecek şey, makat bölgesinde bir rektal kitle var mı, bu kitle tümoral bir lezyon mu, kanser mi gibi risklerdir. Eğer kanser ise, sonuçları çok daha vahim olabilir. Burada saha hekimlerinin, sağlık ocağında çalışan hekimlerin veya uzman hekimlerin dikkat etmesi gereken şey, böyle bir semptom ile polikliniğe başvuran, yani kanamalı bir lezyon ile gelen hastaya sadece şöyle bir bakıp “evet sizin hemoroidiniz var, şu ilaçları kullanın” demek tamamen yanlıştır. O hastanın rahatsızlığının mutlaka ve mutlaka bir rektal muayene veya bir endoskopik yöntem ile teyit edilmesi, bunun sonucunda hastaya “evet rektal bir kitleniz yok veya kanama yapacak başka bir rahatsızlığınız yok, hemoroid nedeni ile kanamanız var” diyebilmek gerekir.


Hemoroid hastalığının belirtileri nelerdir?


Hastalar, özellikle iç hemoroidli hastalar kanama şikayeti ile geliyorlar. Çünkü iç hemoroidlerde ağrı daha az sıklıkta görülüyor. Dış hemoroidler ise, alevlendiği, şiştiği, içinde kan pıhtısı biriktiği zaman hastalar ağrı şikayeti ile doktora başvuruyorlar. Zaten halk da bu konuda bilinçlenmiş diyebilirim, yani kanaması olur olmaz insanların ilk aklına gelen şey “acaba ben de tümör mü var veya kanser miyim” diye düşünüyor. Nadiren de kaşıntı ve o bölgede ıslaklık hissi şikayetleri ile geliyorlar.


Hemoroid hastalığında risk grupları var mıdır?


Bu hastalık genellikle ayakta iş yapan kişilerde görülür ve garson hastalığı olarak bilinir. Ayrıca, uzun süreli oturanlarda sık olarak karşımıza çıkar. Hamilelikte mevcut hemoroidin, karın içi basıncın artmasına bağlı olarak o yastıkçıkların dışarı doğru çıkma ihtimali daha da yükselir. Eğer hamilelik öncesinde buna benzer semptomlar var ise, hamilelik bu semptomları daha da arttırır. Bunun da nedeni; karın içindeki basınç artar ve bu basınç artışına bağlı olarak oradaki yastıkçıklar içeride durmayıp, dışarı doğru çıkma girişiminde bulunurlar.


Hastalığın nedenleri hakkında bilgi verir misiniz?


Hemoroidin oluşması için kabızlık önemli bir kolaylaştırıcı faktördür. İkinci olarak kişinin doğru bir beslenme alışkanlığının olmaması, üçüncü planda ise, tuvalet disiplinimizin olmaması geliyor. Burada şunu kastediyorum; sabahları genellikle günün telaşı içinde kahvaltı yapmayız, defekasyon ihtiyacımız gelse de erteleriz, çünkü zaman kısıtlıdır. Nasıl olsa bir ara yaparım diye düşünürüz. İş yerinde de insanların büyük bir kısmı büyük abdestini yapmak istemez, eve dönünce kendi tuvaletini kullanmayı ister. Doğal olarak defekasyon yapmanın normal ritmini kaçırırız. Eğer ritm kaçarsa, beslenme alışkanlığı da bozuksa, kişi kabız kalır. Kabız kalındığında ıkınmayla birlikte karın içi basınç artacak, yine o yastıkçıklar dışarı doğru çıkmaya çalışacaklardır. Bu hastalıktaki en büyük neden, karın içi basıncını artırmaktır. Bir başka neden olarak sigarayı söyleyebiliriz. Sigaranın burada önemi, solunum yollarında daralmaya neden olmasıdır, bronşit ya da kronik akciğer hastalığı yapmasıdır. Bunun sonucunda aşırı zorlu öksürme karın içinin basıncını yine artırır. Kişi, öksürdüğü zaman oradaki yastıkçıklar dışarı doğru çıkmaya çalışırlar. Bunun sonucunda da hemoroidal hastalık yine sık olarak görülür.


Hemoroid hastalığı şiddetine göre sınıflandırılabilir mi?


Esasında iki sınıflama var. Bu sınıflamalardan birincisi hemoroidlerin içeride veya dışarıda olmasına göre iç hemoroidler ve dış hemoroidler olarak, ikinci sınıflama ise, hastanın semptomlarına göre yapılır. Semptomlara göre yapılan sınıflama iç hemoroidler için kullanılır. İç hemoroidlerde evre 1'de sadece hemoroidal yastıkçıkların anal kanalın içine doğru çıktığını görürüz. Evre 2'de hasta büyük abdest yaptığında hemoroidal yastıkçıklar dışarı çıkıp, kendiliğinden içeri kaçar. Evre 3'de hasta büyük abdest yaptığı zaman, hemoroidal yastıkçıklar dışarı çıkar ve hasta bu yastıkçıkları kendi el yardımıyla içeri yerleştirir. Evre 4'de ise, büyük abdest sonrası bu yastıkçıklar tamamen dışarıdadır, hasta el yardımıyla dahi içeri itemez. Yani toplam 4 evre vardır.


Hastalığın tanı yöntemlerinden söz eder misiniz?


Hemoroidde tanı yöntemi son derece basittir. Öncelikle anal bölge ile ilgili fizik muayene yapılmalıdır. Parmak ile yapılan rektum muayenesi dediğimiz yöntemle anal kanalın içinin tamamen değerlendirilmesi gerekir. Proktoloji masasında yan yatar pozisyonda veya secde pozisyonunda anal kanalın değerlendirilmesi yapılır. İkinci tanı yöntemi endoskopik yöntemdir. Başka bir hastalık olup olmadığını tespit etmek için mutlaka endoskopik değerlendirme yapılmalıdır. Biz kliniğimizde daha çok rektoskopiyi kullanıyoruz. Rijit bir rektoskop yardımı ile (yaklaşık 30 cm'lik bir alettir bu) tüm anal kanal, rektum ve sigmoid kolonun görüntülenmesi yapılır. Anal kanaldan itibaren ilk 30 cm'lik kısmı görmemiz birtakım hastalıklardan hemoroidi ayırt etmemizde bize yardımcı olur. Muayeneden sonra hastaya hemoroidal bir hastalığınız vardır ya da yoktur diyebiliriz. Ayrıca, bu yöntemler hemoroidal hastalığın makattaki çatlak, kaşıntı ve benzeri bir benign anorektal hastalığın ayırıcı tanısını net olarak koymamızda fayda sağlar.


Hemoroid hastalığının tedavisinde ne yapılmalıdır?


Öncelikle hastaya tuvalet eğitimi verilmelidir. Toplumumuzun dörtte üçü dışkılama prensiplerini yani nasıl tuvalet yapılacağını bilmemektedir. Evet, hepimiz tuvalet yapıyoruz ama bunun zamanı, geçiştirilmemesi, ıkınmadan tuvalet yapabilme gibi birtakım disiplinlerin sağlanması gerekir. Yani insanlara nasıl bir defekasyon ile makat bölgesi hastalıklardan kurtulabileceklerini öğretiyoruz. Ayrıca, toplumumuzda hazır gıdalar çok popüler. Fast-food dediğimiz yiyecekler, kolalı, gazlı içecekler de sistemi agreve ediyor. Özetle ilk planda yapılması gereken tuvalet eğitimidir. Günlük her sabah, yataktan kalktıktan sonra nasıl elimizi, yüzümüzü yıkıyorsak aynı şekilde tuvalete gidip, en az bir 5 veya 10 dakika zaman ayırıp, büyük abdestiniz gelse de gelmese de ıkınmadan tuvaletinizi yapmaya çalışmalısınız. Şunu biliyoruz ki, 10 günün veya 14. günün sonunda hasta her sabah kalktıktan sonra rutin olarak aynı saatte büyük abdestini yapar hale geliyor. Böylece birikmeyen büyük abdest orada katılaşmıyor ve normal yumuşak kıvamda çıkıyor. Sertleştiği zaman ise orayı hırpalayarak, yırtarak çıkar. O nedenle ilk planda yapılması gereken defekasyon alışkanlığını hastalara öğretmek ve bu konuda hastaları eğitmektir.


İkinci olarak, her büyük abdest sonrası sıcak su banyoları yapılmalıdır. Hasta, her büyük abdestten sonra duşa girerek makat bölgesine telefon duşlarını 5-7 dakika tutup sıcak su banyosu yapmalıdır. Bu beş-on dakikalık sıcak su banyoları sayesinde hastaların %60-70'inde semptomatik olarak şikayetlerin gerilediği veya tamamen kaybolduğu bildirilmektedir.


Üçüncü aşama, diyettir. Hastalara diyet uygularken, günlük yaşantılarında uygulayabilecekleri bir diyet programı önerilmelidir. Mesela; her sabah saat 07.00-07.30'da düzenli olarak kahvaltı edilmeli, bu saatler geçiştirilmemelidir. Yine her sabah bir kahve fincanı sızma zeytinyağı ve altı-yedi tane taze doğal zeytin bir kasenin içine konularak, esmer ekmek veya kepek ekmeği batırarak yenilmelidir. Sızma zeytinyağının gerçekten barsaklar üzerine olumlu etkileri tespit edilmiştir. Sabahları bu şekilde kahvaltı edildikten sonra hastalara gün içinde en az 7-8 bardak su içmelerini tavsiye ediyoruz. Burada su, barsak sıvısını artırarak büyük abdestin yumuşak bir şekilde çıkmasını sağlayacaktır. Ayrıca, kafeinli ve kolalı içeceklerden ve çaydan uzak durmak gerekir.


Öğle yemeğinde ise, mutlaka bir kase çorba, sebze yemeği (özellikle kabak, semiz otu, ıspanak, lahana vb.) yanında bir kase yoğurt ya da bir tabakyeşil salata yenmelidir. Kırmızı et kesinlikle yasak olmamakla birlikte, yeterli miktarda alınmalı fakat ağırlıklı olarak kırmızı et ile beslenilmemelidir. Yeşil yapraklı bitkilerden ıspanak, pırasa, karnabahar, brokoli çok önemli besinler olup, yine kabızlığı engelleyici, defekasyonu düzenli olarak yapmamızı sağlayan bir rolleri vardır. Yemekten 1 saat sonra bir tane kabuklu elma yenilmelidir. Yine bu da posalı diyet içine girer ve büyük abdestin yumuşak bir şekilde çıkmasını sağlar. Akşam yemekleri genellikle geç saatlere bırakılmamalı, en geç saat 8'de yenilmelidir. Akşam yemeğinden bir saat sonra da bir tane kabuklu elma tavsiye ediyoruz. Bunun dışında yine kabuklu yiyeceklerden fındık, fıstık veya patlamış mısırı çerez olarak, aşırıya kaçmamak kaydı ile önerebiliriz hastalarımıza. Diyet olarak genelde posalı gıdalardan oluşan bu tarz bir beslenme şekli öneriyoruz. Fakat önerdiğimiz bu diyetin kalorisi yüksek olduğu için hastalarımızı hamurlu ve tatlı gıdalardan uzak durmaları konusunda uyarıyoruz. Aksi takdirde bu beslenme şekli ile aşırı kilo alma durumu ortaya çıkabilir.


Hemoroid hastalığının tedavisinde medikal tedavinin yeri nedir, bilgi verir misiniz?


Medikal tedavi iki aşamalıdır. Birincisi, çok yaygın olarak bilinen, o bölgeye sürülen krem, merhem, pomat, fitil gibi ilaçlar, ikinci kısmı ise, ağızdan alınan ilaçlardır. Şunu biliyoruz ki, o bölgeye fitil, krem, merhem veya benzeri ne uygulanırsa uygulansın sadece hastalığın yatışması sağlanmakta yani semptomlar geçiştirilmektedir. Onun için genellikle bir prensip olarak hastalarımızı o bölgeye herhangi bir krem, merhem vs. sürmemeleri konusunda en baştan uyarıyoruz ve böyle bir yöntemi kabul etmiyoruz. İkinci olarak, tedavide ağızdan alınacak ilaçlardan bahsedebiliriz. Genellikle kalsiyum dobeksilat ya da flavonoidler gibi etken maddeli ilaçlar kullanılmaktadır. Bunların içinden genellikle flavonoidler tercih edilmektedir. Ağızdan alınan bu ilaçların klinik çalışmalarda hemoroidal hastalığın semptomlarını geçirmede son derece etkili olduğu, %80-85'lere varan başarı oranları olduğu bildirilmiştir ki, biz de bu ilaçlarla aynı şekilde başarılar elde ettik. Bu ilaçlar vasküler paternin genişlemesini sağlayarak, yastıkçıkların sönmesine, orijinal haline gelmesinde etkili olurlar. Aynı zamanda eş zamanlı olarak kalp-damar cerrahisinde de kullanılmaktadırlar. Buradaki inflamasyonun geçiştirilmesini sağladığından ve damarları koruyucu etkisi olmasından kaynaklanmaktadır. Hastaya bir işlem uygulanacaksa, ondan önceki dönemde hastalığın evresinin gerilemesine ve daha optimum koşullarda müdahale etmemize olanak sağlar. Yani hastalığa agrevisyon gösterdiği akut dönemde, alevli dönemde müdahale edilmesi ile yatışmış dönemde müdahale edilmesi arasında çok önemli farklar olmaktadır. Bu ilaçlar konservatif yöntemlerin başarısını son derece artırmakla birlikte, ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir, tedavinin bir parçasıdır. Mutlaka yardımcı yöntemlerle birlikte değerlendirilmelidir.


Hemoroid hastalığının cerrahi tedavisi zor mudur ve bu tedavi şekli kesin çözüm sağlar mı?


Her hemoroidi olan hasta cerrahi olmak zorunda değildir. Biz bu hastalığın %80'inine yakınını konservatif yöntemlerle yani mukozal fiksasyon metodları dediğimiz infrared, skleroterapi, band ligasyonu gibi yöntemlerle tamamen çözmüş durumdayız. Çok az bir hasta grubunda bu tarz yöntemlerden başarı sağlamayıp, cerrahiye gidilmektedir. Bu yöntemlerden infrared, band ligasyonu veya skleroterapi genellikle evre 1 ve ikinci hemoroidal hastalığı olan grupta ilaç tedavisi ve takiben sıcak su banyoları uygulanmaktadır. Band ligasyonu sık olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde anal yastıkçıkların normal yerine fikse edilmesi, yani aşağı doğru sarkan, prolabe olan yastığın yerine konulması şeklinde bir uygulama yapılmaktadır. Fikse edilmesi, bir bant aracılığı ile boğulması şeklindedir. Ve o band kendiliğinden düşer. İnfrared, lazer yöntemi olup, daha çok evre 1'de uygulanan bir yöntemdir. Skleroterapi ise, yine o bölgedeki hemoroidal yastığın köküne uygulanan bir ilaç enjeksiyonudur. Bunlar konservatif, cerrahi yapılmayan proktoloji laboratuarında ayaktan tedavi edilebilen hastalık gruplarıdır. Yani hastanın hiçbir şekilde hastanede yatmasına gerek yoktur, hastaya ek bir külfeti yoktur. Bu yöntemlerden sonra hastanın sadece dinlenmesi tavsiye edilir. Normal rutin işlerine ertesi gün dönebileceği ifade edilir ki, hastalar da akut olarak semptomların gerilediğini ifade ederler.


Mukozal fiksasyon yöntemlerinden bir sonuç alamadığımız ve cerrahi uygulamak zorunda olduğumuz hastalar ikinci grubu oluştururlar. Cerrahide Million Morgan yönteminden, Ferguson yöntemine kadar geleneksel bazı yöntemler vardır. Bunlar bilinen klasik yöntemler olup, ehil olmayan ellerde yapıldığı zaman son derece ağrılı ve komplikasyonlara son derece açık olan uygulamalardır. Cerrahi müdahalenin ağrılı olması, hastanın cerrahiden kaçmasına ve sonuçta hastalığın şiddetlenmesine neden olmaktadır. Hastalığı çok ilerlemiş vakalarda, hastanın hem iç hem de dış hemoroidinin varlığında cerrahi tedavi gerekebilir. Biz kliniğimizde cerrahi uygulamamız gereken hastalarda güncel yöntemleri tercih ediyoruz. Daha çok ağrıyı en aza indiren, ultrasonik dissektör, PPH stapler gibi yöntemleri uyguluyoruz. PPH stapler de hastayı bir gün yatırmak gerekiyor çünkü daha invazif bir işlemdir. Bir doku çıkartmanıza bağlı olarak bu hastalarda ağrı olabilir ama post-operatif 7.-8. günden sonra bu yöntemler arasında ağrı açısından herhangi bir üstünlük tespit edilmemiştir. Bizim en çok uyguladığımız yöntem, ultrasonik dissektör ile hemoroidektomi yöntemidir. Tabii mukozal fiksasyon yöntemlerinden başarı sağladığımız için hemoroidektomi yaptığımız hasta sayısının son derece azaldığını belirtmek isterim.


Cerrahi uygulama sonrasında hastalığın nüks etme sıklığı için neler söyleyebilirsiniz?


Evet, hastalık nüks edebiliyor. Her genel cerrahi uzmanı hemoroidal hastalığın ne olduğunu bilmek zorunda ve bunun tedavisini uygulayabilir, ancak bir genel cerrahi uzmanının proktoloji eğitimi almasında fayda var. Mukozal fiksasyon yöntemlerinin ne olduğunu, uygulanabilirliğini ve bu gelişmiş yeni teknolojilerin öğrenilmesi çok önemli. Yoksa bu hastalığın tedavisi geleneksel yöntemlerle yapıldığı zaman birtakım sıkıntılar ortaya çıkmaktadır ki, bunların en başında da nüks ihtimalinin yüksek olması gelmektedir. Gereksiz ameliyatlar uygulanması ve bunun sonucunda da aynı bölgeden hastalığın tekrar etmesi sözkonusu olabilir. Ya da hekimin dışında hastaya ait faktörler nedeniyle nüks görülebilir. Hastaya sadece cerrahi müdahale yapılmıştır, dışkılama eğitimi verilmemiştir, bir diyet protokolü önerilmemiştir. Hasta aynı şekilde beslenmesine devam etmektedir ve semptomları başka bir lokalizasyonla tekrar etmektedir.


Cerrahi tedavi sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyonlar nelerdir?


Cerrahi sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyonların başında, nüks gelir. Eğer uygun cerrahi yöntem seçilmez ve uygulanmazsa tekrar etme olasılığı vardır. İkinci olarak, eğer bu konuda ehil olmayan kişilerin elinde bir cerrahi yöntem uygulanırsa ki bu çok önemli, anal bölgede darlık meydana gelir. Yani serçe parmağın dahi giremeyeceği darlıkta bir anal kanal ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Onun için mutlaka hastaların cerrahını iyi seçmesi lazım. Darlık dışında üçüncü komplikasyon, o bölgede apse oluşmasıdır. Bu saydıklarım hep cerrahi komplikasyonlardır. Bunlardan kaçınabilmek için, bunları yapmamayı öğrenmek gerekir. O nedenle de hasta sirkülasyonu yüksek olan merkezlerin veya bu konuda deneyimli kişilerin yanında bir eğitim almakta fayda vardır.


Hemoroid hastalığından korunmak için neler yapılabilir?


Korunmak için öncelikle defekasyon alışkanlığı kazanmak gerekir. İkinci planda diyet gelir. Lifli, posalı yiyecekler, yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu meyveler ile posa miktarının artırılması gerekir. Böylece büyük abdestin yumuşak bir şekilde çıkması sağlanır. Bunun dışında çay, kahve, kolalı içeceklerden uzak durulmalıdır. Ayrıca, günlük yaşantının verdiği stresten uzak durmak çok önemli bir noktadır. Çünkü stres, tamamen makat bölgesi hastalıkları ile paralel gider. Ayrıca, toplumsal olarak genellikle yapmadığımız spor konusuna da dikkat çekmek istiyorum. Basit, tempolu bir yürüyüş bile çok önemlidir veya yüzme bütün vücut fonksiyonları için çok iyi bir spordur. Ama yüzme sporu herkes için mümkün olmayabilir. Eğer düzenli olarak yüzebiliyorsanız, bu da kaslarınızın güçlenmesini, yine hemoroidal hastalık veya makat bölgesindeki hastalıklardan uzak durmanızı sağlar. Bunların dışında korunmada, günlük duş alımı yani kişisel hijyene dikkat etmek gerekir. Duş alımı da o bölge terlemeye müsait bir bölge olduğu için önem taşımaktadır. O bölgenin temizliği çok önemlidir ve günlük duşlarla da bunu destekleyebiliriz.


Özellikle hemoroidli hastalara düzenli beslenmelerini; kepek ekmek, bol meyve, sebze yemelerini, su içmelerini tavsiye ediyorum.. Tahriş yapıcı maddelerden, baharat, turşu ve alkolden uzak durmalarını öneriyorum. Bir kez daha düzenli olarak tuvalet alışkanlığı edinmeleri gerektiğini vurgulamakta yarar görüyorum. Büyük abdestlerini ıkınmadan yapmalıdırlar ve ağır yük kaldırmama, ağır bir şey itmeme gibi noktalara da dikkat etmeliler. Ayrıca, aşırı kilo almasınlar. Önemle şunu da vurgulamak istiyorum, hemoroidal hastalığı olanlar, özellikle bayan hastalar cerrahların büyük bir kısmı erkek diye ve makat bölgesinden muayene yapıldığı için sırf bu utanma duygusu nedeni ile muayene olmak istemiyorlar. Çünkü bu konuda toplumda çok yanlış bir imaj var, muayene şekli bile çoğu zaman alay konusu olabiliyor. Bunları hiç önemsemesinler, çünkü önemli olan hastalıklarıdır. Ve bu hastalığın da tedavisi olduğuna göre, mutlaka doktora gitsinler.


SaLLa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla  

Bookmarks

Etiketler
Basur Hastalığı ve Tedavisi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 15:58.

dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
istanbul travesti | izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428