20 Haziran 2013, 09:53 | #1 | ||||||||||||||||||||
Keyifli~Üye Üyelik tarihi: 28 Mart 2011
Mesajlar: 1.444
| Peptik Ülser mide hastalıkları - oniki parmak bağırsağı hastalıkları - peptik ülserin nedenleri - ülser tedavisiPeptik ülserin (mide ve/ya da onikipar-makbağırsağı ülsen) nedenlerine ve tedavisine ilişkin bilgilerde son birkaç yılda köklü değişiklikler olmuştur. Eskiden hastalığın tek nedeninin midenin aşırı asit salgılaması olduğu sanılırken bugün hem mide iltihabı, hem de mide ve onikiparmakbağırsağı ülserlerinin oluşumunda bir bakterinin rol oynadığı görüşü ağırlık kazanmaktadır. Heli-cobacter pylori adı verilen bu bakteriye peptik ülser hastalarının büyük çoğunluğunun mide mukozalarında rastlanmıştır. Araştırmalar asit ketleyici ilaçlarla tedavi edilen hastalarda H. pylori enfeksiyonunun sürmesi durumunda peptik ülserin çoğunlukla yinelediğini göstermektedir. Buna karşılık antibiyotik tedavisiyle bakteri enfeksiyonunun ortadan kaldırıldığı durumlarda H. pylori yeniden üremeden ülser yinelememektedir.Hastalığın nedenleri arasında ailesel yatkınlık da sayılabilir. Ülserli kişilerin birinci dereceden akrabalarında hastalığın gelişme olasılığı, başka kişilere göre üç kat fazladır; erkeklerde ise bu tehlike iki kat daha artmaktadır.Kişinin zayıf yapılı (astenik), anjiyospastik, sinir sistemi duyarlı, bunaltıya eğilimli olması yıllarca çok önemsenmiştir. Oysa günümüzde bu koşullar daha az önem taşımakta ve hastalığın nedeni olmaktan çok, sonucu kabul edilmektedir.Günümüzde ülserden sorumlu tutu-lan etkenlerin en önemlisi sigara dumanıdır. Sigara dumanı ülserin nedbeleş-mesini önleyip yeniden açılmasını kolaylaştırır. Romatizma ilaçlan da kanama olasılığını artırdığından aynı ölçüde tehlikelidir. Beslenmeyle ilgili ve ruhsal etkenler artık önemini yitirmiştir. Günümüzde mide-bağırsak uzmanı hekimler hastanın beslenmesini tümüyle normalleştirme eğilimindedir, hatta tok karnına kahve ve çok az alkole bile izin verilmektedir.Peptik ülserin tek nedene bağlı olmadığı, saldırgan etkenlerle mide mukozasının koruyucu etkenleri arasındak duyarlı dengeyi bozabilen öğelerin bir araya gelerek hastalığı ortaya çıkardığı kabul edilmektedir. Sağlıklı kişide pepsin ve hidroklorik asit gibi mukoza ya pısına zarar veren maddeler mukoza örtüsüyle yakın ilişkidedir, ama mukozanın da güçlü bir savunması vardır. Mide mukozasının başlıca savı etkenleri şunlardır: • Mukus üretimi. Mide yüzeyine yapı-J şan mukus katmanı, mide duvarlarını»! pepsin ve hidroklorik asitin yıkıcı etki-j sinden korur. Ülserlilerin mide salgılan’ üzerinde yapılan son çalışmalar, üretilen mukus miktarında azalma olduğa gibi, mukusun duvarları koruyucu etki-, sini azaltan bir nitelik değişimine uğra-| dığım da ortaya koymuştur.• Mide salgısı ketleyicilerinin üretimi.] Olağan koşullarda onikiparmakbağırsa-ğına kimus (midede Öğütülmüş gıdalar) geldiğinde, mide salgılarını ketieyen enterogastron adlı bir hormon salgılanır. Bu hormonun üretimi azaünca hidroklorik asit üretiminde artış görülür.• Midenin normal kanlanması. Mide atardamarlanndaki doğumsal ya da edin-sel bozukluklar, kan akımını azaltarak: j mukozanın savunma gücünü düşürür.Vücudun başka dokularında hızh : ilerleyen onanm süreci, ülser oluştuktan sonra midede çok güç gerçekleşir, çünkü ortamın asitliği onarımı engeller. Bu nedenle peptik ülser ancak uzun sürede iyileşebilen kronik bir hastalıktır. BELİRTİLERİ Peptik ülser bazen hafif ve özgül olmayan belirtilerle sessizce seyredip, sonra ani ve şiddetli bir kanama ya da delinmeyle akut bir tabloya dönüşür.Belirtiler ülserin yerine göre değişir, Bunların en Önemlisi olan ağn, hastaların çoğunda tek belirtidir. Gerek mevsime bağlı olarak (genellikle ilkbahar ve sonbaharda), gerek gün içinde belirli aralıklarla yinelemelerin ortaya çıkması ipik bir özelliktir. Mide ülserinde öğünlerden sonra ağırlık duygusu göz-enir; daha sonra gerçek ağn başlar ve ‘dört zamanlı ritim” (öğün-iyileşme-ığrı-iyileşme) gerçekleşir.Onikiparmakbağırsağı ülserinde ise ığrı aç kamına ya da Öğünlerden birkaç aat sonra başlar ve daha çok kramp bi-imindedir. Bunda “üç zamanlı ritim” öğün-iyileşme-ağn) gözlenir. Mide-ınikiparmakbağırsağı ülserinin en belir-in özelliği, yemekten sonra ya da alka-maddelerin alınmasıyla ağrının hafif-îmesi ya da geçmesidir. Ağrının yeri pik olarak karnın ortası, göbeğin üstü-ür. Ülserin yerine göre çeşitli dokulara ayılma olabilir: Sağ böğür, sut, iki anda son kaburgalar boyunca ve ender larak da göğüs kemiğinin arkası.Ağrı nokta ya da kramp biçiminde labilir; bazen yanma duygusu, geğirti, ilantı, açlık ya da doygunluk duygusu î hipoglisemi (kan şekeri düşmesi) blosuna benzeyen bir fenalaşma ağn-ı eşlik eder. Ağrıya karşın iştah nor-aldir, ama bazen kusma görülür.Açlık, sigara, alkol, ruhsal gerginlik, ser yapıcı ilaçlar ve aşırı yemek yeme, lirtilerin ağırlaşmasına neden olur. sineklerin az miktarda yenmesi ve asit derici ilaçlar ise hastayı rahatlatır. Günümüzde ülser hastasının niçin n duyduğu henüz açıklanamamıştır, ıceleri mide asitinin ülser alanında ıkta kalan sinir liflerini tahriş ettiği rsayılırdı, oysa günümüzde bu liflerin anlara duyarsız hale geldiği bilinmek-ür. Ağn ülserin asitle temasına bağlıdır; bu durum engellendiğinde ortadan kalkmaktadır. Ülsere bağlı komplikasyonlar gelişmemişse seyrek olarak kusma, sıklıkla da asitli salgının ağza geri gelmesi (regürjitasyon) görülür. Bir başka yaygın belirti olan kabızlık, az yemek yenmesine, bağırsak hareketlerini uyarmayan besinlerin alınmasına (bunlar mide kasılmalarını uyanp ağn verir) ve bazen de sürekli bağırsak kasılması (hipertonik kabızlık) durumuna bağlıdır. TANI En önemli tanı aracı mide-incebağırsak filmidir. Ülserin varlığının en dolaysız ve kesin bulgusu olan “niş” (çukurluk), her zaman gösterilemez.Radyolojik inceleme kadar önemli bir başka tanı aracı da gastroduodenos-kopidir. Endoskop aygıtı yaklaşık 1 cm çapında esnek bir borudur; mide ve oni-kiparmakbağırsağına sokulduğunda mukoza durumunun ve varsa ülserin doğrudan görülmesini sağlan Endoskopi aygıtlanmn en son modellerinde (videoskopi) aygıtın ucunda elektronik bir TV kamerası da bulunur. Böylece incelenen organ (mide, bağırsak) doğrudan görüntülenebilir. Aygıt, objektif işlevi gören ve odaklanan görüntüyü mikroişlemciye yansıtan bir mercekten oluşur; buradan görüntü bir videoişlemciye aktanlarak televizyon ekranına yansıtılır. Endoskopi, hekimin hem incelediği organı ekranda doğrudan görmesini, hem de tanıyı son derece kolaylaştıran renkli görüntüden yararlanmasını sağlar. Videoskopi, optik lifli endoskopide süt görülen kusurları (X ışınlanılın sarartıcı etkisi; optik liflerden bazılanmn kınlmasına bağlı olarak görüntüde siyah noktalar oluşur) ortadan kaldırır. Böylece daha doğru bir tedavi yöntemi seçilebilir.Son yıllarda peptik ülserle ilişkili olduğu anlaşılan H. pylori adlı bakterinin midedeki varlığını saptamaya yönelik testler de geliştirilmiştir. KOMPLİKASYONLAR Kanama, delinme ve uzun dönemde gelişebilen darlık gibi komplıkasyonlar ortaya çıkmazsa, ülser yalnızca sıkıntı veren bir hastalık olarak görülebilir. Ülser mide duvannda uzun süre değişmeden kalabilir, bazen yavaş ilerleyen bir onanm süreci görülebilir, ama genellikle derinleşme eğilimindedir. Bu da komplikasyonlann temel nedenidir. Mide duvannda bulunan küçük ya da büyük birçok: kan damanmn ülsere yakın uçları tıkanır ve ülser ilerlediğinde açılsalar da kanama görülmez.Ama hızlı gelişen ülserler dokuda tıkanmamış bir damara, özellikle atardamara rastladığında damar duvannı aşındırarak kanamaya neden olabilir. Kanama, genellikle aşın yorgunluk ya da bol miktarda yiyecek ve içecek alındıktan sonra, çoğunlukla gece başlar. Hasta uykudan uyanır, yorgunluk, baş dönmesi, esneme, renkte solma, bulantı ve ishal görülür. Bir litrenin onda biri kadar kanama olması dışkının siyah renk alması için yeterlidir. Kusarak parlak kırmızı renkte ya da “kahve telvesi”ne benzer siyahlıkta bir kütle çıkarılabilir.Siyah kusmuk, midenin hidroklorik asitiyle karışmış olan kandır. Solukluk, aşırı terleme, güç azalması ve nabzın hızlanmasıyla birlikte bayılma görülebilir. Hastayı hareketsiz yatırıp hemen hekim çağırmak ya da hastaneye götürmek gerekir.ide delinmesi de kanamaya benzeyen bir sürecin sonunda gelişir. Ülser derinleşerek mide duvarının bütün katlarını yıkıma uğratır ve gerçek bir delik oluşturur. Mide delinmesi belirtileri de aniden ortaya çıkar. Kanama öncesinde belirtiler şiddetlenebilir ya da “sarsıntı ağrısı” denen değişken şiddette bir belirti görülebilir. Hasta, vücudu sarsıldığında, örneğin, arabada giderken midesinde şiddetli bir ağn duyabilir. Daha sonra, hiçbir ön belirti olmadan karnın üst bölümünde “bıçak saplanmış gibi” çok şiddetli bir ağn duyar. Ülserin mide duvarında açtığı delikten mide içeriği dışarı çıkar ve karın zarına ulaşınca şiddetli tahriş sonucunda karın ağrısına neden olur. Bu aşamada ateş görülmez. Tansiyon normal, karın ön duvarı ise çok Sert ve gergindir; ama en belirgin bulgu ağrıdır. Bu aşamada hastanın hemen hastaneye kaldırılması gerekir; anında cerrahi girişim yapılmazsa 24-48 saat içinde innli kann zan iltihabı denen çok ağır bir hastalık tablosu gelişir ÜLSER VE KANSER Mide ülseri ile kanser arasındaki ilişki tartışmalıdır. Günümüzde yaygın görüş, mide ülserinin ender olarak (yüzde 1,5′ten az) kötü huylu tümöre dönüştüğü, ülserin başlangıcında her iki yönde de gelişme olasılığının bulunduğu ve hastalığın kötü gidişil olarak nitelenemeyeceğidir. Ülser değerlendirmesinde önemli olan, iltihabı ve tümoral dokuların erken dönemde ayırt edilmesidir. Bu aynmda klinik tablonun özellikleri pek kolaylık sağlamaz. Aynı biçimde, hastanın yaşı, belirtilerin süresi, ağnnm özellikleri, iştah azalması ve zayıflama da ayırıcı tanı açısından çok önemli değildir. Yemeklerden sonra karnın üsi bölümünde az da olsa şişkinlik duyul ması, iştahsızlık ve bulantı gibi belirti lerin gidişinin değişmesi daha anlamlıdır. Kesin tanı ancak radyoloji, gastros-kopi, biyopsi, hücre ve salgı incelemeleri sonucunda konulur. TEDAVİ Helicobacter pylori üzerine yapılan araştırmalar peptik ülserde bu bakteri enfeksiyonunun rolünü ortaya koymakla birlikte, asit ketleyici ilaçlar hâlâ tedavide yaygın olarak kuUanılmaktadır. Ama bilinen tedavi yöntemleri her zaman olumlu sonuç vermez. Bunun nedeni peptik ülserin, hazırlayıcı nedenlerin ortadan kalkmasıyla hemen iyileşmemesidir; yinelenme oram da yüksektir. Peptik ülserin akut evresi, genel önlemler ve ilaç tedavisiyle iyileşebilir. Genel önlemler arasında İlk sırada dinlenme gelir. Ruhsal açıdan en az 20-30 gün süreyle huzurlu bir dinlenme dönemi ve düzenli bir yaşam, hasta için çok yararlıdır. alıntı | ||||||||||||||||||||
Bookmarks |
Etiketler |
Peptik Ülser |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |