Alt 03 Mayıs 2011, 14:49   #1
Keyifli~Üye
 
NiqhTR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 03 Mayıs 2011
Mesajlar: 114
NiqhTR is on a distinguished road
Puanlar: 3.170, Seviye: 1
Puanlar: 3.170, Seviye: 1 Puanlar: 3.170, Seviye: 1 Puanlar: 3.170, Seviye: 1
Üst seviye: 99%, 0 Gereken puan
Üst seviye: 99% Üst seviye: 99% Üst seviye: 99%
Etkinlik: 0%
Etkinlik: 0% Etkinlik: 0% Etkinlik: 0%
Standart Türkçe

Türkçe

V









Resmî durum Resmî dil olduğu ülkeler Türkiye
Kuzey Kıbrıs[1]
Kıbrıs Cumhuriyeti
Kosova (bölgesel)
Makedonya (bölgesel)
Romanya(bölgesel)
Irak (bölgesel)
Dili düzenleyen kurum Türk Dil Kurumu, Dil Derneği Alfabe Latin abecesi, Eski abece: Arap abecesi Dil kodları ISO 639-1 tr ISO 639-2 tur ISO 639-3 tur SIL TRK




Kosova'da bölgesel dil olan Türkçenin tabelalarda Arnavutça ve Sırpça ile beraber kullanımı


Türkçe veya Türkiye Türkçesi, varlığı tam olarak ispatlanamamış ortak Altay dil ailesine bağlı Türk dillerinin Oğuz öbeğine üye bir dildir. Türk dilleri ailesi bünyesindeki Oğuz öbeğinde bulunur.[5] Türkçe dünyada en fazla konuşulan 15. dildir.
Türkçe Türkiye, Kıbrıs, Irak, Balkanlar, Orta Asya ve Orta Avrupa ülkeleri başta olmak üzere geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Ayrıca bu dil, Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti[1] ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin resmî; Romanya, Makedonya, Kosova ve Irak'ın ise tanınmış bölgesel dilidir. Balkanlarda konuşulur. [6] Bunun aynı öbekte (Oğuz Öbeğinde) bulunan Azerice ve Türkmence, İran, Güney Azerbaycan, Azerbaycan, Afganistan, Gürcistan ve Türkmenistan'da konuşulur. Türkçe birçok diyalekte sahip bir dildir.
"İstanbul lehçesi" Türkçe'nin yazı dilidir. Bu yüzden Türk dillerinde ve Anadolu lehçelerinde bulunan "açık e", "hırıltılı h" ve "genizcil n" sesleri bulunmaz. Türk alfabesinde, sekiz ünlü harf, 21 ünsüz harf bulunmaktadır, Azeri abecesinde 9 ünlü, 31 ünsüz harf bulunur.[7] Genel olarak Türk Dilleri çok daha fazla sesi olan bir dildir;[8] ancak Türkçede, diğer Türk dillerinde bulunan /ŋ/, /ɳ/, /q/, /w/, /ɛ/ gibi sesler de bulunmaz. Türkçe çok geniş kullanımıyla birlikte zengin bir dil olmasının yanı sıra, özne-nesne-yüklem şeklindeki tümce kuruluşlarıyla bilinmektedir. Ayrıca Türkçe sondan eklemeli bir dildir.[9] Bu nedenle kullanılan herhangi bir eylem üzerinden istenildiği kadar sözcük türetilebilir.[10] Türkiye Türkçesi bu yönünden dolayı diğer Türk dilleri ortak ya da ayrık bulunan onlarca eke sahiptir. [11]
Konu başlıkları


Sınıflandırılması

Ana maddeler: Türk dilleri ve Altay dilleri


Tüm Türk dilleri konuşanların sayısının dillere göre paylaşımı


Türkçe önceden Ural Altay Dil Ailesi içerisinde değerlendiriliyordu. Günümüzde böyle bir dil ailesinin varlığı tartışma konusudur. Talat Tekin ve bazı dilbilimcilerin tabiriyle Türk dili; Kuzeydoğu Asya dillerinin Altay dilleri bölümünde, Türk dilleri kolunda, Oğuz öbeğinde kalır. Bazı dilbilimciler ise böyle bir sınıflandırmanın olmadığını, tüm Türk Dilleri'nin ayrı bir genel dil grubu olduğu görüşünde. Öyleyse Türkçe, Türk dilleri ailesinde, Oğuz kolunda, Batı Oğuz ya da Selçuklu öbeğinde yer alır.[12] Bunun yanında Türk Dilleri arasında en çok konuşulanı Türkçedir.
Kurumsal durumu

Türkçe, Türkiye'nin ve Türkiye Türklerinin kurumsal dilidir. Türkiye'de Türk Dil Kurumu, Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1932 yılında Türk Dili Tetkik Cemiyeti olarak bağımsız bir kurum olarak kurulmuştur. Türk Dil Kurumu dilin yalınlaşması, Türkçe ile ilgili bilimsel araştırmaların yapılması, yabancı kökenli sözcüklerin değiştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmıştır. Ancak 1983'te çıkarılan bir yasayla Türk Dil Kurumu, Atatürk'ün vasiyetine karşın kapatılarak aynı ad altında Başbakanlığa bağlı bir devlet dairesi kurulmuştur.[13]
1982 Anayasasına göre Türkçe, Türkiye Devleti'nin dilidir. Bu yasa anayasanın Birinci Kısımının, Genel Esaslar Bölümünde, 3. Maddede geçer. Aynı zamanda, aynı bölümde bulunan 4. Maddeye göre bu madde asla değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.[14]

Türkiye Türkçesi konuşanların dünya üzerinde yayılımı ██ Resmi Dil Türkiye,KKTC Kıbrıs, Makedonya Cumhuriyeti (şehir seviyesinde), Kosova,Irak Bölgesel ██ 1,000,000 dan fazla konuşan Almanya,Irak ██ 500,000 - 1,000,000 arası konuşan Bulgaristan,Suriye ██ 100,000 - 500,000 arası konuşan Fransa, KKTC, Hollanda, Belçika, Birleşik Krallık, Avusturya, ABD, Özbekistan,Azerbaycan,Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Moldova, Avustralya, ██ 25,000 - 100,000 arası konuşan Yunanistan, Danimarka, Kanada, Meksika, Makedonya cumhuriyeti, İsveç, Danimarka, İsviçre, Romanya, ██ 25,000 az konuşan/ hiç konuşmayan Kalan ülkeler





« Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.- T.C. Anayasası[14] » Türkçe Mart 2009'da yapılan bir düzenlemeyle Kosova’nın Prizren, Priştine, Mitroviça, Vıçıtırın ve Gilan belediyelerinde kurumsal statüye sahipken, diğer bölgelerdeki kurumsallığı kaldırılmıştır. Makedonya'da da bazı belediyeler düzeyinde kurumsaldır. [15] (Gostivar'da Makedon ve Arnavut dilleriyle birlikte.) Bulgaristan'ın %10 kadarının anadilidir ve Bulgar devlet televizyonunun Türkçe programları vardır. Kırcaali belediyesi ise iki dilde hizmet verir.[16] Deliorman ve Doğu Rumeli'de okullarda seçmeli anadil dersidir. Yunanistan'da ise İskeçe ve Gümülcine'de seçmeli anadil dersidir ve dinî işlerde de kullanılmaktadır. Rodos'taki 2500 kişilik Türk azınlığı ise bu haklardan yoksundur. Bununla birlikte Romanya'da yaşayan 35,000 Türk devletçe kurumsal olarak tanınmıştır ve parlamentoda 1 milletvekilliği ile temsil edilirler.[17]
Irak'ta Türkmenlerin yoğun olarak yaşadıkları yerlerde Türkçe kurumsal dildir. Irak Türkmenleri günlük hayatlarında Güney Azericeyi ve Urfa lehçesini kullanırlarken [18], kurumsal yazı ve eğitim dili olarak Türkiye Türkçesini kullanmaktadırlar. Dolayısıyla Türkçe; Kerkük ve Telafer gibi kentlerde kurumsal dildir. [19]Irak meclisinde 10 Türkmen vekille temsil edilmektedirler.
1960'larda işgücüne gereksinim duyan Avrupa, kapılarını Türklere büyük ölçüde açmış ve Türkiye'den Avrupa'ya yoğun bir göç yaşanmıştır. I. Dünya Savaşı sonrasında Balkanlar'da yaşamaya devam eden Türkler ile birlikte bu insanların sayısı günümüzde neredeyse 6 milyona ulaşmıştır ve büyük bir çoğunluğunun anadili Türkiye Türkçesidir. Amerika ve Avustralya'da ise yaklaşık 500 bin kişi Türkçe konuşmaktadır.
Kosova, Bosna-Hersek, Yunanistan, Gürcistan gibi ülkelerde ana dili Türkçe olmadığı hâlde Türkçeyi bilen insanlar da eklendiğinde Türkçeyi konuşabilen insan sayısı 83 milyonu geçmektedir.[2]
Tarihsel gelişimi

Türkçenin doğuşu


Karamanoğlu Mehmet Bey'i, Türkçeyi resmî dil ilan ederken tasvir eden heykel


Uzman Türkologlar Türkçenin doğuşu hakkında çok fazla bilgiye sahip değildirler. Bu az bilgiye sahip olunan ilk Türkçeye "Ana Türkçe" denir. Ayrıca bundan sonraki bazı yazılı kaynaklarda belirtilen dile "İlk Türkçe" denir. Türkçenin bilinen ilk abecesi Göktürk Alfabesidir. Bu abece Türkçenin yapısına tam olarak uymaktadır. Bundan önce de Türkçe yazılmaktaydı. Bu dil ise bazı Çin kaynaklarında ve Çin Yazıları ile geçer. Bazı uzmanlar Ana Türkçenin Hunca olduğunu söyler ve bütün Türk Dilleri bu dilden türemiştir. Türkçe ile ilgili kesin savlara ulaşılasıya kadar (MS 2. yy) Türkçe ile ilgili her bilgi Çin Kaynaklarından elde edilir. [20]
Eski Türkçe

Bilinen en eski Türk Yazıtlarından olan Orhun Yazıtları bu dil ile yazılmıştır. Bundan dolayı bu dil ile ilgili bilgiye yalnız Orhun Yazıtlarından ve Yenisey Yazıtlarından ulaşıyoruz. Bu dil çağdaş Türk Dillerinden çok farklı bir dil değildir. Örneğin Eski Yunanca ile Çağdaş Yunanca arasında çok fark vardır; ancak bu Türkçe çağdaş Türkçelere benzemektedir.
Orta Asya'dan Anadolu'ya [değiştir]

Türkçe, onu kullanan göçer evli ve yerleşik kavimlerin doğuda Japonya'ya, batıda ise Avrupa'ya doğru hareketiyle yayılmıştır. Afganistan ve Batı Çin civarında Moğolca; Rusya, Güney ve Güneydoğu Çin bölgesinde Tunguz; eski Sovyetler Birliğinin batısında Türkiye'ye, güneyde ise İran'a yayılan bir alanda ise Türk dilleri olarak değişmiştir. Güneyde bulunan başlıca Türk dilleri Türkiye Türkçesi, Azeri Türkçesi ve Türkmen Türkçesidir. Oğuz boylarının kullandığı Gagavuz lehçeleri ve İran kaynaklı Horasan lehçesi, Türkiye lehçesi ile birlikte bugünkü Türkçenin bölümlerini oluşturmaktadır.[21]

« Çıgany bodunug bay kıltım, az bodunug üküş kıltım - (Yoksul halkı zengin yaptım, az halkı çok yaptım) - Orhun Yazıtları[22] »
Türk yazısını taşıyan en eski belge Kızıl kentinde bulunuyor. Yazılış tarihi 8. yüzyılın başlarına dayanmaktadır.


Türk Dili Yenisey yazıtları gibi tabletlerden yola çıkılarak 1300 yıl önceye kadar kaynaklanabildiği gibi yazıtlarda kullanılan abecenin gelişmişliği bu dilin daha eski tarihlere dayandığının en somut delilidir.[23] Bugünkü Moğolistan'da Orhun (öz adında Orkun[24]) ırmağı yakınlarında bulunan Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarından başka, dönemin tanınmış veziri Tonyukuk'un da kendisi için diktirdiği Ulan Bator kenti yakınlarındaki iki taş, Orhun Yazıtları'nın başlıca örnekleridir.[25]
Divanü Lügati't-Türk, Türk dilini anlatan ve bu dilin yetisini göstermek için yazılan ilk sözlük yapıtıdır ve Kaşgarlı Mahmud tarafından 25 Ocak 1072'de yazılmaya başlanmış ve 10 Şubat 1074'te bitirilmiştir. Bu kitap içinde şu tümce bulunuyor: "Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur". Eser, Türkçenin varsıl dilbilgisi özelliklerini en çarpıcı biçimde yansıtan bir özelliktedir.
Türkçenin kullanım alanını genişleten bir başka kişi, Karahanlı Devleti'nin üyesi, ikinci bir Türk ve Türkçe kültür abidesi olan Yusuf Has Hacib'dir. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig adlı yapıtı ile Türk dil birliğinin diğer önemli yazılı temelini attı. 1069-1070 yıllarında bu Türkçe yapıtı tamamladı.
Ahmed Yesevi 12 yüzyılda Türk dilinde yazdığı "hikmet" adlı şiirleri bir araya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitap ile Türkçenin kullanımını etkiledi.
13/14.yy. yaşamını süren Yunus Emre Türkçenin, özellikle "Türkçe şiir dilinin" temel ustası ve abidesi olmuştur. Yunus Emre'nin edebiyat tarihi bakımından, önemli bir yanı da Anadolu'da, Türkçe şiir dilinin öncüsü olması ve tasavvuf sorunlarını yalın, kolay anlaşılır bir dille söyleyişi nedeniyledir. Şiirlerinin ölçüsü, Türkçenin ses yapısına uygun aruz olmakla birlikte söyleyişi akıcı, sürükleyici bir nitelik taşır. Tasavvufun en güç anlaşılır kavramlarını, Türkçenin ses yapısına uygun biçimde dile getirir, şiirinde duygu ve düşünce birliğinden oluşan bir derinlik görülür.
Hacı Bayram Veli 14/15. yüzyılda Anadolu'da yaşamını süren Türk mutasavvıf ve şair olarak, eserlerini Türkçe olarak yazdı ve Türkçenin kullanımını Anadolu’da önemli şekilde etkiledi. Hacı Bayram Veli, Anadolu'da dil ve kültür birliğinin sağlanması için Türkçe eserler yazılmasında Leme’at ve Gülşen-i Raz gibi eserlerin Türkçeleştirilmesinde etkili olmuş, kendisi de halkın anlayacağı dilden, Ahmed Yesevi geleneğine uygun olarak şiirler yazmıştır. Devrinde Arapça ve Farsça eser vermek revaçta iken, Hacı Bayram Veli’nin halk ile ilişki kurabileceği Türkçeyi tercih etmesi belli bir iradeye idrak eder. Bu irade Anadolu’da dil birliğinin sağlanması ve Türk kültürünün hâkim olmasıdır. Türkçecilik akımı müritlerini de etkilemiş, bu sufiler özellikle Türkçe eserler vermişlerdir.
Yazıcıoğlu Muhammed, Eşrefoğlu Rumi gibi öğrencilerinin Envaru’l-Aşıkin, Muhammediye, Müzekkinü’n-Nüfus gibi eserleri Anadolu'da yıllarca kolaylıkla okunmuş, halkın elinden düşmemiştir. Ayrıca Akşemsettin, (1389/1390 - 1460), 15. yüzyılın en büyük sufilerinden biridir ve Türkçe ile, (örnek olarak Hayatın Maddesi ve Tıp adında) çeşitli eserler ortaya koymuştur.
Türkçe ait olduğu Altay dil ailesinin en çok kişi tarafından kullanılan dilidir. 5500-8500 yıllık bir geçmişi olduğu sanılmaktadır. Genel Türkçenin Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Tataristan, Özbekistan, Başkurdistan, Nogay, Kırgızistan, Kazakistan, Yakutistan, Çuvaşistan, Güney Sibirya gibi bölgeleri vardır.
Yazılı Türkçe üzerine kaynaklarda (M.Ö. 1766 yılık Çin kroniğinde) ilk kez tutanaklarda tanrı, ordu, kılıç ve kut (mutluluk) sözcükleri bulunmaktadır.
Moğolca, Mançu-Tunguz, Korece ve Japonca ile yakın ilişkisi vardır. Bazı bilim adamları, ilişkinin ödünç alınmış sözcüklerden kaynaklandığını ve temelli olmadığını iddia etmiştir. Son zamanlarda yapılan karşılaştırmalı çalışmalar, bu tezin hatalı olduğunu, Türkçe ve Japoncanın temel ilişkilerinin bulunduğunu kanıtlamıştır.[26]

Dünyada Türkçe konuşanların dağılımı Koyu renkle gösterilen ülkelerde Türkiye Türkçesi konuşanların nüfusu en fazladır.



Göktürkçe Türük Oguz begleri, bodun eşidiŋ. Üze teŋiri basmasar, asra yer telinmeser, Türük bodun iliŋin törüŋin kim artatı udaçı erdi?[27] Türkiye Türkçesi Türk Oğuz beyleri, boyları işitin; üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk boyları, ilini töreni kim bozabilecek idi? Dil Devrimi

Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslaşma sürecini tamamlayan Türk Devrimi'nin ya da Atatürk devrimlerinin en önemli basamaklarından ilki Cumhuriyet'in kuruluşundan 4 yıl sonra yapılan harf devrimi, ikincisi de Cumhuriyet'in kuruluşundan 9 yıl sonra yapılan Dil Devrimi'dir.
Dil Devrimi kısaca, Türkçe ile düşünmeyi, Türkçenin bütün, bilim, sanat ve teknik kavramları karşılayacak yolda gelişmesini sağlayan eylemdir.
Dil bilimci Kâmile İmer "Dil Devrimi nedir?" sorusunu şöyle yanıtlıyor:
Dili daha çok yerli öğelerin egemen olduğu bir kültür dili durumuna getirmek amacıyla yapılan ve devletin desteğini kazanmış olan ulus çapındaki dili geliştirme eylemine 'dil devrimi' adı verilmektedir.[28] Her insan düşüncesini sözcükler arasında bağ kurarak oluşturduğu tümcelerle aktarır, bu açıdan bakınca Dil Devrimi aynı zamanda düşüncenin yenileşmesidir. "Dil Devrimi'nin gerçekleşmesini sağlayan etkenler, aynı zamanda onun amaçlarını ortaya koymaktadır. Uluslaşma etkeni dili yabancı öğelerden temizleme amacını, öteki de kültür dili durumuna getirmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçların olumlu sonuçlar vermesi, ortaya çıkan ürünlerin toplumun malı olmasına bağlıdır. Devletin desteği olmaksızın dilde yapılan devrim, bireysel bir eylem olarak kalır, topluma mal olmaz. Dil Devrimi'nin hazırlık evresindeki çabalar, bunun en güzel örnekleridir. Türk Dil Devrimi'nin hazırlık evresi olarak nitelendirebileceğimiz ve Tanzimat Fermanı ile başlayan dönemdeki dili temizleme isteği toplumu kapsayamamıştır. Ancak Cumhuriyet'ten sonra, 1932 yılında devletin öncülüğünde Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin kuruluşuyla dilde yapılan yenilikler, ulus çapında bir eylem olarak topluma mal olmaya başlamıştır."[29]
Türkçe yapı bakımından çok varsıl bir dil olmakla birlikte, dünya üzerinde de hâlâ çok konuşulan bir dildir. Bu varsıllık her ne kadar içinde yabancı sözcükler bulundursa da, bu durum dilde hiçbir bozukluğa yol açmamıştır. Bunun nedeni de, Osmanlı'nın, zamanında barındırdığı azınlıkların olmasıdır. Çünkü bu nedenle dilde çok fazla yabancı "sözcük alış-verişleri" olmuştur.
Osmanlı Türkçesi Türkiye Türkçesi İngilizce Açıklama müselles üçgen triangle Üç (“3”) ve çok eski klasik Türkçe gen ("yan") sözcüğünden türetiliyor. tayyare uçak airplane Uçmak eyleminden türetilerek yapılıyor. nispet oran ratio Modern oran sözcüğü klasik Türkçe or- “kesmek” sözcüğünden türetiliyor. şimal kuzey north “Soğuk, karanlık, gölge” anlamındaki kuz sözünden türetiliyor. teşrinievvel ekim October Ek- eylemi; ekim hareketinden türetiliyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde sonbaharda ekim yapılıyor. asel bal honey Arapça asel sözcüğü, Türkçe bal sözcüğü ile düzenleniyor. Türkçenin alfabeleri


Atatürk 29 harfli Yeni Türk alfabesi, Sinop. 20.09.1928. (Fransız L'Illustration dergisi)


Ana madde: Türk dil alfabesi Türkler dünyada en çok alfabe değiştiren kavimlerdendir. Bunun nedenlerinin başında, Türklerin Miladın çok öncesinden beri, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşamaları ve çeşitli kültür muhitleri oluşturmalarıdır. Türkiye Türkçesi için 1 Kasım 1928 tarihinde kabul edilen Latin esaslı yeni Türk alfabesine gelinceye dek, Türkçe çeşitli alfabelerle yazıya geçirilmiştir. En yaygın kullanıma sahip Türk alfabeleri şunlardır:
Orhun alfabesi [değiştir]

Türkçenin bilinen ilk alfabesi Orhun yazıtlarında da kullanılan ve yaygın adıyla Orhun Alfabesi olarak bilinen alfabedir (Köktürk işaretleri, Runik alfabe vb.). Bu alfabe doğu ve batıdaki Hun Kağanlığı’nın devrinden, 1. yüzyıldan beri Göktürkler devrine ve kullanım sıklığı düşse de, Uygur devleti devrine dek (MS. 10. yüzyıl) kullanılmıştır. Örnek:
Uygur alfabesi

Türkçenin bütün yazı çeşitleri içinde en çok kullanılmış olanıdır. Soğut yazısının yakın akrabası olan ve Uygur Türkleri tarafından Türkçeye uyarlanıp yüzyıllarca kullanılan bir alfabedir. Divanü Lügati’t-Türk’te Kaşgarlı Mahmud, Uygur alfabesini, “Türk alfabesi” adıyla anmaktadır.[30]
Arap asıllı Türk alfabesi

9. yüzyıl civarlarından günümüze dek (Uygur Türkleri hâlen bu alfabeden kaynaklanan bir alfabe kullanmaktadırlar) bu alfabe kullanılmıştır. Müslümanlığı kabul etmeye başlayan Türk boyları, bu yüzyıllar içinde, ardı sıra bu alfabeyi kullanmaya başlamış ve 13. yüzyıl dolaylarında artık bu alfabe, Türk boyları arasında ortak bir alfabe özelliği kazanmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu, bu alfabeyi en yaygınlıkla kullanan Türk devletidir. Üzerinde bir takım düzenlemeler ve eklemeler yapılarak Osmanlı alfabesi de denilen alfabe kullanıldı.
Türkçe için kullanılan bu alfabeye Arap alfabesi denmemesinin sebebi, Arapçada bulunmayan “j, ç, ŋ, p” gibi sesleri içermesidir.
Latin asıllı Türk alfabesi [değiştir]

1 Kasım 1928 tarihinde, eski Arap asıllı Türk alfabesinin yerine, Latin yazısından Türkçe için uyarlanan bu 29 harfli alfabe kabul edilmiştir.
Alfabede 29 harf bulunur. Ancak 1990'lı yıllarda toplanan bir uluslararası Türkçe kurultayında Türkiye abecesi /ŋ/ (genizcil n sesi), /ɛ/ (açık e sesi), /q/ (kalın k sesi), /w/ (sert g, v sesi), /x/ (sert h sesi), /ɳ/ (ön damaksıl, ny sesi) gibi harflerin de katılması ile oluşacak Ortak Türk Abecesinden, diğer Türk Ülkelerinin kendi abecelerini oluşturması ile karara bağlanmıştır.[31] [32] [33]Şu an, Türk Dünyası içinde, Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kosova, Makedonya ve genel Balkanlar’daki Türkçe kullanımları, Latin esaslı alfabelerle yapılmaktadır. Bunlar içinde Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Balkanlar’da aynı alfabe kullanılır. Azerbaycan Türk alfabesinde 29 harfin yanında ayrıca x, q, ə harfleri bulunur. Türkmenistan, Özbekistan alfabelerinde de kendi içlerinde bazı eklemeler ve farklı tercihler bulunmaktadır. Temel olarak bu Türk devletlerinin hepsi Latin asıllı alfabeye geçmişlerdir.
Bağımsız Kazakistan ve Kırgızistan ile Rusya Federasyonu'ndaki Türk boyları, Kiril asıllı alfabeler kullanmaktadırlar.
Türk Alfabesi :
a - A b - B c - C ç - Ç d - D e - E f - F g - G
ğ - Ğ h - H ı - I i - İ j - J k - K l - L m - M
n - N o - O ö - Ö p - P r - R s - S ş - Ş t - T
u - U ü - Ü v - V y - Y z - Z
¹→ Türkçede, İ harfi I harfinden önce gelir ancak yaygın kullanım şekli, I harfinden sonra İ harfidir.
Türkçenin Lehçeleri

Ana madde: Türkçenin lehçeleri
Türkiye Türkçesinin genel kabul görülmüş ve yazı diline aktarılmış şekli, İstanbul ağzından gelişmiştir. Anadolu'da özellikle Karadeniz Bölgesi, Güneydoğu Bölgesi ve de Ege Bölgesi'nde ağız farklılıkları apaçık gözlenmektedir. Ancak yerel ağızlar, genellikle insanların belli bir eğitim ve kültür seviyesine ulaşması ile yavaş yavaş terk edilmekte ve toplumda çoğunluğun konuştuğu ağız (yazı dili, kurumsal dil) kabul görmektedir.
Ölçünlü İstanbul Türkçesi Rumeli Karadeniz Doğu Anadolu Ege İç Anadolu kayacağım kayaca'm kayacağum kayim gayıvecem gayacam ağladığım kadar agladıgım ka' ağladuğum kadar ağ:ladıgım gadar ağ:ladığım gada: ağladığım gadar gördüğüm güzel kız gürdügüm güzel kız körduum küzél gız gördügüm gözel gız gördüğüm güzel gız gordüğüm güzel gız ne yapıyorsun ? n'apacag imiş n'abaysun n'apiysan napca:mış nörüyon yağmura mı bakıyorsun? yagmura mi bakaysın? yağmura mi pakaysun? yagmura bakiysan yağmıra mı bakıyon? yağmıra mı bahıyon? koşacağım koşaca’m koşacağum goşçam goşuvecem goşacam Türkçenin Dil Bilgisi

Türkçenin Özellikleri

  • Türkçe söz varlığının bir bölümü; Türkçe asıllı sözcükler, Arapça ve Farsçadan geçmiş sözcüklerden oluşmaktadır. Arapça ve Farsçadan gelmiş sözcüklerin bir bölümü o kadar Türkçeleşmiştir ki Arap veya Fars dilindeki durumundan oldukça farklıdır ve kimi sözcüklerin anlamı da farklılaşmıştır.
  • Türkçede doğru tümce yapısı, özne, tümleç, yüklem biçimindedir. Ancak Türkçe esnek bir dildir.[34] Bu yüzden günlük yaşamda devrik tümceler sıklıkla kullanılır. Örneğin, "Bugün yazılı sınav olacağız." tümcesine eşdeğer "Yazılı sınav olacağız, bugün. tümcesi kurulabilir. Bu tür tümceler daha şiirsel anlatıma sahiptir.
  • Türkçede kısa yoldan anlatım ön plandadır. Örneğin, "sobayı yak" derken "sobanın içindeki odun ve kömürleri yak" anlamındadır. Bunun dilbilgisindeki adı "ad aktarması"dır.[35]
  • Türkçede kişi adılları dört tanedir. Örneğin Türkiye Türkçesinde, ben, sen, o, biz, siz, onlar biçimindedir. Türkçedeki önemli bir başka özellik, "siz" adılının kibar olarak 2. tekil kişiyi (sen) belirtmesidir.
Türkçede ses evrimi [değiştir]

Türk dillerinde zaman içinde değişen belli başlı sesler vardır. İlk Türkçeden bu yana değişimi olağan olan evrimler olduğu gibi, değişimi olağan olmayanları da vardır. [36]
  • Eski Türkçede ilk ve son sesteki -b- ve -b sesleri -w- ve -w seslerine dönüşür. Buna bir örnek: eb (Göktürkçe) → ew (Uygurca → ev (Oğuzca) Ayrıca burada görüldüğü gibi, -b sesinden gelen -w sesleri zamanla -v seslerine dönüşebilir. Baştaki b- sesleri w- sesine dönüşmez.
  • Türkçedeki en büyük ses değişimlerinden biri d>y değişimidir. Eski Türkçede bulunan neredeyse bütün -d- ve -d sesleri, -y- ve -y seslerine dönüşmüştür, buna rağmen d- sesleri kalmıştır. Bu değişme birçok Türk diyalektinde gerçekleşmiştir. Buna örnek: édgü (Eski Türkçe) → éyü → iyi, adrı (Eski Türkçe) → ayrı (Oğuzca) [36]
  • Türkiye Türkçesinde ŋ>n dönüşümü vardır. Ancak bu dönüşüm yalnızca Batı Türkçeleri içindir. Balkan Türkçesi, Azerice, Türkiye Türkçesi ve diğer batı lehçeler dışında /ŋ/ sesleri korunmuştur ve hala kullanılmaktadır. (örneğin: geliniz (Türkiye Türkçesi), geliŋiz Türkmence) Bu evrime örnekler: biŋ- → bin-, soŋ → son, beŋiz → beniz... Aynı zamanda, yine batı lehçeleri için olan ŋ>m dönüşümü vardır, ancak bu evrim asla kökte olmaz. her zaman türemiş veya birleşik sözcüklerde olur. Örneğin: koŋşu → komşu, toŋuz → domuz, köŋlek → gömlek [36]
  • Türkiye Türkçesinde é>i, i>é, é>e, e>i sesleri birbirine dönüşür. Bu üç ses arasında en açık olanı /é/ (/ɛ/), en kapalı olanı ise /i/ (/i/) Bu dönüşümlerden e>i dönüşümü direkt değildir. Yani ses direkt e>i biçiminde olmaz. Buradaki /e/ sesi önce /é/ daha sonra /i/ sesine dönüşür. Ancak bu evrim çok hızlı olduğundan yazılı kaynaklarda belirtilmez. Bu yüzden böyle geçer. Bu evrime örnekler: éyi → iyi; bir- → ver-; béş → beş; eşit- → işit- [36]
  • Türkiye Türkçesinde k- sesleri g- seslerine dönüşür. Örneğin: kel- → gel- , kit- → git- , kök → gök [36]
  • Türkiye Türkçesinde t- sesleri d- seslerine dönüşür. Örneğin: tag → dağ, til → dil, tök- → dök- [36]
  • Türkiye Türkçesinde b- sesleri v- seslerine dönüşür. Örneğin: bar- → var, bir- → vir- → ver- , bar → var [36]
  • Türkiye Türkçesinde b- sesleri p- seslerine dönüşür. Örneğin: barmak → parmak, büre → pire, buŋar → pınar [36]
  • Türkiye Türkçesinde -g sesleri -ğ seslerine, sonra -v seslerine dönüşür. Örneğin: kog- → koğ- kov-, tög- → döğ- → döv- [36]
  • Türkiye Türkçesinde ü sesleri i seslerine dönüşür. Örneğin: düz- → diz- , büre → pire [36]
  • Türkiye Türkçesinde o sesleri u seslerine dönüşür. Örneğin: oyan- → uyan- , yokaru → yukarı, bodun → budun → buyun [36]
  • Türkiye Türkçesinde ö sesleri ü seslerine dönüşür. Örneğin: közel → güzel, kökerçin → güvercin [36]
  • Türkiye Türkçesinde ü sesleri e seslerine dönüşür. Örneğin: törü → töre, töpü → tepe [36]
  • Türkiye Türkçesinde u sesleri a seslerine dönüşür. Örneğin: boguz → boğaz [36]
Dilbilgisi

Bir dili doğuş, gelişme, yapılış özellikleri vb. gibi tüm yönleriyle inceleyen ve bağlı olduğu kuralları ortaya koyan bilim. Dilbilgisi, sesten tümceye kadar tüm dilbirliklerini yapı, anlam ve görev bakımından inceler.
Dilbilgisi, çeşitlerine göre bazı gruplara ayrılır: Bütün dillerdeki ortak ilkeleri ortaya koyan kısmına “genel dilbilgisi”, dil olaylarının aslını ve dilin tarihî durumunu araştıranına “tarihî dilbilgisi”, diller ve lehçeler arasındaki benzerlikleri inceleyerek bu diller ve lehçeler arasında ilgi kuranına “karşılaştırmalı dilbilgisi” denir.
Dilbilgisi, en eski bilimlerdendir. Grekçeden Lâtinceye ve oradan da diğer dillere yayılmıştır. En eski dilbilgisi bilginlerinin İ.Ö. 4. yüzyılda Hintliler olduğu bilinir. Ancak Batı'da dilbilgisinin kurucusu olarak Aristoteles kabul edilir. İlk dilbilgisi kitabını yazan ise İ.Ö. 1. yüzyılda “Dilbilgisi Sanatı” adlı yapıtıyla filolog Dionisos'tur.
Daha sonra Romalı Donatus'un (İ.S. 4. yüzyıl) yazdığı dilbilgisi kitabı yıllarca Batı’da kaynak kitap olmuştur. Türkçenin ilk dilbilgisi kitabı olarak Kaşgarlı Mahmut'un (11. yüzyıl), bugün elimizde bulunmayan “Kitâbu Cevâhirü’n-nahv” adlı yapıtı gösterilmektedir.
Türkçe yazılmış ilk dilbilgisi kitabı Bergamalı Kadri'nin “Müyessiretü’l-Ulûm” (1559) adlı yapıtıdır. Yapıtta örnekler Türkçedir, fakat dil kuralları Arapçanın kurallarına uydurulmuştur. Tanzimat döneminde başta Ahmet Cevdet (1851) ve Fuat paşaların (1865) kitaplarında Osmanlıcanın yapısı gözönünde tutulmuştur. Meşrutiyet'ten (1908) sonra, Hüseyin Cahit’in “Sarf ve Nahiv” adlı eserinin dilbilgisi konusunda önemli bir yeri vardır. Bu kitapta Fransızca dilbilgisinin etkisi görülür. Cumhuriyet döneminin ilk esaslı dilbilgisi kitabı, İbrahim Necmi Dilmen’in “Türkçe Gramer” (1939) adlı yapıtıdır. 1940′tan sonra pek çok Türkçe dilbilgisi kitapları yazılmıştır. Bunlardan önemli olanları: Tahsin Banguoğlu’nun “Ana Hatlarıyla Türk Grameri” (1940), Tahir Nejat Gencan’ın “Dilbilgisi” (1950-1954) ve Muharrem Ergin’in “Türkçe Dil Bilgisi”dir (1958).
Sözcük türeme farkı

Özelliği gereği sona eklemeli bir dil olduğundan Türkçede basit bir kökten çok sayıda sözcük türetmek mümkündür. Bu özelliğin bulunmadığı Hint-Avrupa Dilleri kolundan gelen İngilizce, Almanca ve İspanyolca aşağıda Türkçe ile karşılaştırılmıştır.
Türkiye Türkçesi İngilizce Almanca İspanyolca Göz eye Auge ojo Gözlük eyeglasses Brille gafas Gözlükçü optician: someone who sells glasses Augenoptiker, Brillenverkäufer óptico, vendedor de gafas Gözlükçülük the business of selling glasses Das Geschäft des Brillenverkaufes,
Der Beruf des Augenoptikers óptica, tienda donde se venden gafas Ve eylemden türeme:
Türkiye Türkçesi İngilizce Almanca İspanyolca yat- lie down lege (dich) hin, schlafe! acostarse yatır- lay down [that is, cause to lie down] lege an acostar [a alguien] yatırım instance of laying down: investment Investition inversión yatırımcı depositor, investor Kapitalanleger, Investor spónsor, inversor yatırımcılık to be an investor ein Investor sein ser un inversor Yeni sözcükler ayrıca var olan iki eski sözcüğün birleşmesi ile de yaratılır. Bu, Türkçe ve Almanca ile İngilizcenin paylaştığı bir ayrıklık benzerliği oluşturur. Altta bazı örnekler:
Eklerle tümce oluşturma

Diğer yaygın olarak konuşulan dillerle karşılaştırıldığında, daha az sayıda sözcük ve harf ile daha çok bilgi aktarmak olanaklıdır. Diğer pek çok dilde olmayan bir özelliğe göre, bir sözcük köküne ekler ekleyerek, tek sözcüklü tümce oluşturulabilir.
Türkiye Türkçesi İngilizce yeni sözcükleri oluşturan temel sözcükler Açıklama Pazartesi Monday Pazar ("Sunday") ve ertesi ("after") Pazar'dan sonra bilgisayar computer bilgi ("information") ve say- ("to count") bilgi sayıcı gökdelen skyscraper gök ("sky") ve del- ("to pierce") gök delici başparmak thumb baş ("prime") ve parmak ("finger") birincil parmak önyargı prejudice ön ("pre/proto") ve yargı ("splitting; judgement") ön yargı kahvaltı breakfast kahve ("coffée") ve alt
Türkiye Türkçesi İngilizce Almanca İspanyolca Hollandaca ev house Hause casa huis evde at home, within the house im Haus, zu Hause en casa thuis eviniz your house Ihr Haus vuestra casa jullie huis evinizde at your house in Ihrem Haus en vuestra casa in jullie huis evinizdeyiz we are at your house wir sind in Ihrem Haus estamos en vuestra casa wij zijn in jullie huis Büyük ve küçük ünlü uyumu

Türkiye Türkçesinde Büyük Ünlü Uyumu ve Küçük Ünlü Uyumu olarak bilinen iki ünlü uyumu vardır. En yaygın ve kapsamlı olan, Büyük Ünlü Uyumudur. Küçük Ünlü Uyumu, Türkiye Türkçesinde genelde geçerli iken, diğer Türk şive ve lehçelerinde bu uyum pek aranmaz zira Küçük Ünlü Uyumu, ileri ve keyfî bir uyum düzeyidir.
Büyük Ünlü Uyumu konusunda kural dışı kalan çok az söz mevcuttur ki, bunların büyük bir kısmı yabancı kökenli sözcüklerdir. İstisna oluşturan birkaç söz de, köken bakımıyla Türkçe olup uyum dışına çıkan sözlerdir: elma (<< alma); ücra (<< uçra) gibi. Bu kurala göre Türkçede bir sözcüğün ilk hecesinde kalın bir ünlü (a, ı, o, u) varsa, izleyen hecelerde de kalın heceler; ince bir ünlü (e, i, ö, ü) varsa, izleyen hecelerde de ince ünlüler yer alır. Küçük ünlü uyumunda sözcüğün ilk hecesi düz ünlüyle başlamışsa (a,e,ı,i) diğer hecelerde düz ünlüyle devam eder.
Örnek:
  • büyük ünlü uyumu : balta - baltalar ; arı - arılar ; top - toplar ; uçak - uçaklar
  • küçük ünlü uyumu : ev - evler ; istek - istekler ; örtü - örtüler ; ünlü - ünlüler
Türkiye Türkçesinde en çok kullanılan deyimlerden örnekler;
  • Kulak misafiri olmak.
  • Yangına körükle gitmek.
  • Yumurta kapıda.
  • Etekleri zil çalmak.
  • Yerin kulağı vardır.
Türkiye Türkçesinde en çok kullanılan atasözlerinden örnekler;
  • Damlaya damlaya göl olur.
  • Bugünün işini yarına bırakma.
  • İşleyen demir ışıldar.
  • Gün doğmadan neler doğar.
  • Sakla samanı gelir zamanı.
Türkiye Türkçesinde bulunan ilginç deyim ve atasözleri;
  • Fakirin parmağına bir kaşık bal bulanmış, yemeden duramamış.
  • Deveye sormuşlar, senin boynun neden eğri diye. Nerem doğru ki demiş.
  • Çingeneye beylik vermişler, önce babasını kesmiş.
Türkçe Sesbilimi (fonolojisi)

Türk Dili'nde iki adet ses ya da fonem grubu vardır. Bunlardan ilki ağızdan sürekli ve engelsiz çıkan ünlü seslerdir. Türkçe'de dokuz adet ünlü ses bulunur. Bunlar /ä/, /e/, /ɛ/, /i/, /ɯ/, /o/, /ø/, /u/, /y/ sesleridir. Bunlardan beşi ince, dördü kalındır. Bunlardan, /ɛ/, /e/, /i/, /ø/ ve /y/ sesler, ince seslerdir. Diğer /ä/, /ɯ/, /o/ ve /u/ sesleri ise kalın seslerdir. Türkçede bulunan diğer bir ses grubu ise ünsüz seslerdir.
Ünsüz sesler [değiştir]

Türkçe Standart Ünsüz Sesler
Dudaksı Dişcil Yarı Dişcil Ön Damaksıl Arka Damaksıl Gırtlaksıl Genizcil m n
ɳ ŋ
Süreksiz p b t d t͡ʃ d͡ʒ kʲ ɡʲ k ɡ
Sürtünmeli f v s z ʃ ʒ ɟ ʝ q ɰ h
Sürekli w ɫ l j


Titrek
ɾ



Türk dilleri arasında bazı ses farklılıkları vardır. Örneğin Arka Damaksıl Genizcil n sesi olan [ŋ] sesi Türkiye Türkçesinde, Azericede ve bazı diğer Türk dillerinde yoktur. Buna rağmen [ŋ] Öz Türkçe bir sestir. İlk Türkçe'de bu ses /nk/ olarak geçer. Bazı örnekleri şunlardır: menke (baŋa), bunk (buŋ), Tenkri (taŋrı), -nink (-niŋ)... Zaman içinde düşen [g] sesi [ŋ] sesinin de yok olmasını sağlamıştır. Bir başka farklılık ise [ʒ] sesidir. Öz Türkçe ve diğer Türk dillerinde bu ses bulunmaz; ancak Kazakça'da bu durum farklıdır. Öz Türkçe /j/ sesleri, yani "y" sesleri [ʒ] yani "j" seslerine dönüşür. Örneğin: yok → joq, yıl → jıl, yay → jay... Aynı durum Kırgızca için de geçerlidir. Öz Türkçe'de [d͡ʒ] yani "c" sesi olmamasına rağmen Kırgızcada baştaki [j] yani "y" sesleri bu sese dönüşmüştür. Örneğin: yol → col, yıldız → cıldız... Bunun dışında bazı sesler ise yalnızca Türkiye Türkçesi ve Azerice, Türkmence gibi daha batıda ve Oğuz öbeği içerisindeki dillere özgü sesler vardır. Örneğin ince ünlülerle kullanılan "ğ" sesi /ʝ/ ve kalın ünlülerle kullanılan "ğ" sesi /ɣ/ Öz Türkçede bulunmaz. Buna rağmen Oğuz grubu dillerde bulunur. Bu seslerin tümü "g" yani /ɟ/ sesinden gelir.
Ünlü sesler

Türkçe Standart Ünlü Sesler
İnce
Kalın
Düz Yuvarlak
Düz Yuvarlak Açık i ü
ı u Kapalı e ö
a o Türkiye Türkçesinde basit zamanlar

Geçmiş zaman

Türkiye Türkçesindeki geçmiş zaman işlevi iki ayrı ek ile yapılır. Bunlardan birisi öğrenilen geçmiş zaman olarak belirtilen yapıdır ve -mIş ekinin -mış, -miş, -muş, -müş şekilleriyle yapılır. Diğer yapı, görülen geçmiş zaman olarak belirtilir ve -DI ekinin -dı, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tü şekilleriyle yapılır. Bu şekil çokluğunun nedeni Türkiye Türkçesinde ileri düzeydeki ünlü ve ünsüz uyumudur. (Örneğin, gel- eylemine -di eklenip geldi oluşturulurken, aynı eylemin geliş- şekline -ti eklenip gelişti kurulur. Bu örneklerin ilkindeki “l” ünsüzü “d”yi kabul ederken, “e” ünlüsü de “i”yi kabul etmiştir. İkinci örnekteki “ş” ünsüzü ise d yerine “t”yi kabul etmekte ve o şekilde eklenmektedir.)
Öğrenilen geçmiş zaman (-mış, -miş, -muş, -müş) tümceye öğrenilmişlik, duyulmuşluk anlamı katmaktadır. Görülen geçmiş zamanda (-dı, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tü) ise tümceye görülen bir bilgiyi vermektedir. Zaman ekinden sonra kişi eki gelir: de-di-m, yetiş-ti-k, sor-du-lar vb. [37]
Türkçe'de Geçmiş Zaman Tablosu: (-dı)
Kişi git- gel- ara- 1. Tekil Kişi (Ben) git-ti-m gel-di-m ara--m 2. Tekil Kişi (Sen) git-ti-n gel-di-n ara--n 3. Tekil Kişi (O) git-ti gel-di ara- 1. Çoğul Kişi (Biz) git-ti-k gel-di-k ara--k 2. Çoğul Kişi (Siz) git-ti-niz gel-di-niz ara--nız 3. Çoğul Kişi (Onlar) git-ti-ler gel-di-ler ara--lar Şimdiki zaman

Türkiye Türkçesinde şimdiki zamanlı bir tümce kurabilmek için eylem kökünün sonuna “-yor” eki getirilir. Geniş Türkçe coğrafyası içinde yalnızca Türkiye Türkçesinde bulunan bu ek, tarihî nedenlerden ötürü tek şekillidir (sadece -yor): geliyor, bakıyor, düşüyor, soruyor vb.
Bu ek aslında bir ek değildir. İlk Türkçe bu ek "yörü-" eyleminden gelir. Örneğin "geliyorum" demek için "kel yörür men" derdiler. Burada "kel-", "gel-" anlamında "men" ise "ben" anlamındadır. Zaman için çok kullanılan bu yapı Türkçe'nin sondan eklemeli olması nedeniyle ekleşmiştir. Ancak her zaman "-yor" biçiminde kalır.[24]
“-yor” eki, ünsüzle biten eylemlerden sonra gelirken, ekle eylem arasına, kalın-ince durumuna göre bir yardımcı ses alır: gel-i-yor, dur-u-yor vb. Ünlü ile biten eylemlerde, yardımcı sese gerek kalmaz. Bu tür durumda yalnızca ek daralabilir: de-yor > di-yor, başla-yor > başlı-yor vb.
Bu şimdiki zaman eki, hem şekli hem kullanım tarzı açısından, Türkiye Türkçesinde ayrıklı bir özelliğe sahiptir. Zaman ekinden sonra kişi eki gelir: seslen-i-yor-uz, dur-u-yor-um vb.[37]
-mekte -makta ekleri de tümceye şimdiki zaman anlamını kazandırır. Ders çalışmaktayım. Seni düşünmekteyim.
Türkçe'de Şimdiki Zaman Tablosu (-yor):
Kişi git- gel- ara- 1. Tekil Kişi (Ben) gid-i-yor-um gel-i-yor-um arı-yor-um 2. Tekil Kişi (Sen) gid-iyor-sun gel-i-yor-sun arı-yor-sun 3. Tekil Kişi (O) gid-iyor gel-i-yor arı-yor 1. Çoğul Kişi (Biz) gid-iyor-uz gel-i-yor-uz arı-yor-uz 2. Çoğul Kişi (Siz) gid-iyor-sunuz gel-i-yor-sunuz arı-yor-sunuz 3. Çoğul Kişi (Onlar) gid-iyor-lar gel-i-yor-lar arı-yor-lar
Türkçe'de Şimdiki Zaman Tablosu (-makta):
Kişi git- gel- ara- 1. Tekil Kişi (Ben) git-mekte-y-im gel-mekte-y-im ara-makta-y-ım 2. Tekil Kişi (Sen) git-mekte-sin gel-mekte-sin ara-makta-sın 3. Tekil Kişi (O) git-mekte gel-mekte ara-makta 1. Çoğul Kişi (Biz) git-mekte-y-iz gel-mekte-y-iz ara-makta-y-ız 2. Çoğul Kişi (Siz) git-mekte-siniz gel-mekte-siniz ara-makta-sınız 3. Çoğul Kişi (Onlar) git-mekte-ler gel-mekte-ler ara-makta-lar Gelecek zaman [değiştir]

-AcAk -ecek,-acak ek şekilleri ile yapılır. Ünsüzden sonra ek doğrudan gelirken, ünlü ile biten eylemlere eklenmeden önce, yardımcı ünsüz gelir.[37]
Türkçe'de Gelecek Zaman Tablosu (-acak):
Kişi git- gel- ara- 1. Tekil Kişi (Ben) gid-eceğ-im gel-eceğ-im ara-y-acağ-ım 2. Tekil Kişi (Sen) gid-ecek-sin gel-ecek-sin ara-y-acak-sın 3. Tekil Kişi (O) gid-ecek gel-eceğ ara-y-acak 1. Çoğul Kişi (Biz) gid-eceğ-iz gel-eceğ-iz ara-y-acağ-ız 2. Çoğul Kişi (Siz) gid-ecek-siniz gel-ecek-siniz ara-y-acak-sınız 3. Çoğul Kişi (Onlar) gid-ecek-ler gel-ecek-ler ara-y-acak-lar Geniş zaman

Türkiye Türkçesinde geniş zaman eylem sonuna -r, -er, -ar ek şekillerinden biri getirilerek oluşturulur. [37]
Türkçe'de Geniş Zaman Tablosu (-r):
Kişi git- gel- ara- 1. Tekil Kişi (Ben) gid-e-r-im gel-i-r-im ara-r-ım 2. Tekil Kişi (Sen) gid-e-r-sin gel-i-r-sin ara-r-sın 3. Tekil Kişi (O) gid-e-r gel-i-r ara-r 1. Çoğul Kişi (Biz) gid-e-r-iz gel-i-r-iz ara-r-ız 2. Çoğul Kişi (Siz) gid-e-r-siniz gel-i-r-siniz ara-r-sınız 3. Çoğul Kişi (Onlar) gid-e-r-ler gel-i-r-ler ara-r-lar Türkiye Türkçesinde birleşik zamanlar [değiştir]

Türkçe'de zamanlar çok çeşitlidir ve varlıklıdır. Yalnızca bir zaman belirtmek zorunda olmazsınız. Türkçe'de bunun için ek eylem yapısı vardır. Türkçe'de ek eylem dört ayrı çekimlidir. Bunlardan biri ek olarak kullanılan "-dir" diğerleri ise "idi", "imiş", "ise" olmaktadır. Bunların dördü de olmak (İlk Türkçe'de bolmak) anlamına gelen i- eyleminden gelir. Bu eylemin İlk Türkçe'de durumu "er-" biçimindedir, zamanla "i-" biçiminde kalmıştır. Türkçe'de ek eylem için "olmak" eylemi kullanılmaz. Çünkü bu eylem, yardımcı eylem olarak kullanılır, bunun yerine "er-" eylemi ek eylem olarak kullanılır. Bu yüzden kullanılmaz ancak kullanılmazsı anlamsız kalmaz.[38]
Geniş Zaman

Türkçe'de herhangi bir zamanın genişini (-dir) eki yapar.
Türkçede Geniş Zaman Tablosu (yaz-):
Kişi Şimdiki Zaman Görülen Geçmiş Zaman Duyulan Geçmiş Zaman Gelecek Zaman Geniş Zaman 1. Tekil Kişi (Ben) yaz-ı-yor-um-dur yaz-dı-m-dır yaz-mış-ım-dır yaz-acağ-ım-dır yaz-a-r-ım-dır 2. Tekil Kişi (Sen) yaz-ı-yor-sun-dur yaz-dı-n-dır yaz-mış-sın-dır yaz-acak-sın-dır yaz-a-r-sın-dır 3. Tekil Kişi (O) yaz-ı-yor-dur yaz-dı-dır yaz-mış-dır yaz-acak-dır yaz-a-r-dır 1. Çoğul Kişi (Biz) yaz-ı-yor-uz-dur yaz-dı-k-dır yaz-mış-ız-dır yaz-acağ-ız-dır yaz-a-r-ız-dır 2. Çoğul Kişi (Siz) yaz-ı-yor-sunuz-dur yaz-dı-nız-dır yaz-mış-sınız-dır yaz-acak-sınız-dır yaz-a-r-sınız-dır 3. Çoğul Kişi (Onlar) yaz-ı-yor-lar-dır yaz-dı-lar-dır yaz-mış-lar-dır yaz-acak-lar-dır yaz-a-r-lar-dır Görülen geçmiş zaman

Türkçe'de herhangi bir zamanın görülen geçmişini "idi" yapar. Ancak bu ekleşebilir de. Örneğin "yazmış idi" yerine "yazmıştı" kullanılabilir. Böyle ekli kullanım günlük yaşamda daha çok kullanılır; ancak yazı dilinde "idi" biçiminde geçebilir.
Türkçede Görülen Geçmiş Zaman Tablosu (yaz-):
Kişi Şimdiki Zaman Görülen Geçmiş Zaman Duyulan Geçmiş Zaman Gelecek Zaman Geniş Zaman 1. Tekil Kişi (Ben) yaz-ı-yor-(du-m) (idi-m) yaz-dı(-y--m) (idi-m) yaz-mış-(-m) (idi-m) yaz-acak-(-m) (idi-m) yaz-a-r-(-m) (idi-m) 2. Tekil Kişi (Sen) yaz-ı-yor-(du-n) (idi-n) yaz-dı(-y--n) (idi-n) yaz-mış-(-n) (idi-n) yaz-acak-(-n) (idi-n) yaz-a-r-(-n) (idi-n) 3. Tekil Kişi (O) yaz-ı-yor-(du) (idi) yaz-dı(-y-) (idi) yaz-mış-() (idi) yaz-acak-() (idi) yaz-a-r-() (idi) 1. Çoğul Kişi (Biz) yaz-ı-yor-(du-k) (idi-k) yaz-dı(-y--k) (idi-k) yaz-mış-(-k) (idi-k) yaz-acak-(-k) (idi-k) yaz-a-r-(-k) (idi-k) 2. Çoğul Kişi (Siz) yaz-ı-yor-(du-nuz) (idi-niz) yaz-dı(-y--nız) (idi-niz) yaz-mış-(-nız) (idi-niz) yaz-acak-(-nız) (idi-niz) yaz-a-r-(-nız) (idi-niz) 3. Çoğul Kişi (Onlar) yaz-ı-yor-(lar-) (-lar idi) yaz-dı(-y--lar) (-lar idi) yaz-mış-(lar-) (-lar idi) yaz-acak-(lar-) (-laridi) yaz-a-r-(lar-) (-lar idi) Duyulan geçmiş zaman [değiştir]

Türkçe'de herhangi bir zamanın görülen geçmişini "imiş" yapar. Ancak bu ekleşebilir de. Örneğin "yazmış imiş" yerine "yazmışmış" kullanılabilir. Böyle ekli kullanım günlük yaşamda daha çok kullanılır; ancak yazı dilinde "imiş" biçiminde geçebilir.
Türkçe'de Duyulan Geçmiş Zaman Tablosu (yaz-):
Kişi Şimdiki Zaman Görülen Geçmiş Zaman Duyulan Geçmiş Zaman Gelecek Zaman Geniş Zaman 1. Tekil Kişi (Ben) yaz-ı-yor-(muş-um) (imiş-im) yaz-dı(-y-mış-ım) (imiş-im) yaz-mış-(mış-ım) (imiş-im) yaz-acak-(mış-ım) (imiş-im) yaz-a-r-(mış-ım) (imiş-im) 2. Tekil Kişi (Sen) yaz-ı-yor-(muş-sun) (imiş-sin) yaz-dı(-y-mış-sın) (imiş-sin) yaz-mış-(mış-sın) (imiş-sin) yaz-acak-(mış-sın) (imiş-sin) yaz-a-r-(mış-sın) (imiş-sin) 3. Tekil Kişi (O) yaz-ı-yor-(muş) (imiş) yaz-dı(-y-mış) (imiş) yaz-mış-(mış) (imiş) yaz-acak-(mış) (imiş) yaz-a-r-(mış) (imiş) 1. Çoğul Kişi (Biz) yaz-ı-yor-(muş-uz) (imiş-iz) yaz-dı(-y-mış-ız) (imiş-iz) yaz-mış-(mış-ız) (imiş-iz) yaz-acak-(mış-ız) (imiş-iz) yaz-a-r-(mış-ız) (imiş-iz) 2. Çoğul Kişi (Siz) yaz-ı-yor-(muş-sunuz) (imiş-siniz) yaz-dı(-y-mış-sınız) (imiş-siniz) yaz-mış-(mış-sınız) (imiş-siniz) yaz-acak-(mış-sınız) (imiş-siniz) yaz-a-r-(mış-sınız) (imiş-siniz) 3. Çoğul Kişi (Onlar) yaz-ı-yor-(lar- mış) (-lar imiş) yaz-dı(-lar-mış) (-lar imiş) yaz-mış-(mış-lar) (imiş-ler) yaz-acak-(mış-lar) (imiş-ler) yaz-a-r-(mış-lar) (imiş-ler) Şart [değiştir]

Türkçe'de herhangi bir zamanın görülen geçmişini "ise" yapar. Ancak bu ekleşebilir de. Örneğin "yazmış ise" yerine "yazmışsa" kullanılabilir. Böyle ekli kullanım günlük yaşamda daha çok kullanılır; ancak yazı dilinde "ise" biçiminde geçebilir.
Türkçe'de Şart Tablosu (yaz-):
Kişi Şimdiki Zaman Görülen Geçmiş Zaman Duyulan Geçmiş Zaman Gelecek Zaman Geniş Zaman 1. Tekil Kişi (Ben) yaz-ı-yor-(sa-m) (ise-m) yaz-dı(-y-sa-m) (ise-m) yaz-mış-(sa-m) (ise-m) yaz-acak-(sa-m) (ise-m) yaz-a-r-(sa-m) (ise-m) 2. Tekil Kişi (Sen) yaz-ı-yor-(sa-n) (ise-n) yaz-dı(-y-sa-n) (ise-n) yaz-mış-(sa-n) (ise-n) yaz-acak-(sa-n) (ise-n) yaz-a-r-(sa-n) (ise-n) 3. Tekil Kişi (O) yaz-ı-yor-(sa) (ise) yaz-dı(-y-sa) (ise) yaz-mış-(sa) (ise) yaz-acak-(sa) (ise) yaz-a-r-(sa) (ise) 1. Çoğul Kişi (Biz) yaz-ı-yor-(sa-k) (ise-k) yaz-dı(-y-sa-k) (ise-k) yaz-mış-(sa-k) (ise-k) yaz-acak-(sa-k) (ise-k) yaz-a-r-(sa-k) (ise-k) 2. Çoğul Kişi (Siz) yaz-ı-yor-(sa-nız) (ise-niz) yaz-dı(-y-sa-nız) (ise-niz) yaz-mış-(sa-nız) (ise-niz) yaz-acak-(sa-nız) (ise-niz) yaz-a-r-(sa-nız) (ise-niz) 3. Çoğul Kişi (Onlar) yaz-ı-yor-(lar-sa) (-lar ise) yaz-dı(-lar-sa) (-lar ise) yaz-mış-(lar-sa) (-lar ise) yaz-acak-(sa-lar) (ise-ler) yaz-a-r-(sa-lar) (ise-ler) Diğer birleşik zamanlar

Türkçe'de birleşik zamanlı yapan yapan "i-" eyleminin yanında aynı anlamda "ol-" eylemi de görev yapar. Hiçbir zaman "-yor" ve "-acak" eklerini almayan "i-" eyleminin bu eksikliğini "ol-" eylemi doldurur. Örneğin "gitmiş iyorlar" yerine "gitmiş oluyorlar" kullanılır.[39]
-mış olacak

Türkçe'de birleşik zaman yapan "ol-" eyleminin görevlerinden biri "-mış olmak" yapmaktır. Buna göre eylem duyulan geçmiş zamana göre çekimlenir, daha sonra olacak eylemini alır, ki bu yüklem olur, sonra kişi eki koyulur.
Türkçe'de -mış olacak Tablosu (yaz-):
Kişi Olumlu Olumsuz Soru 1. Tekil Kişi (Ben) yaz-mış ol-acağ-ım yaz-ma-mış ol-acağ-ım yaz-mış ol-acak mı-y-ım? 2. Tekil Kişi (Sen) yaz-mış ol-acak-sın yaz-ma-mış ol-acak-sın yaz-mış ol-acak mı-sın? 3. Tekil Kişi (O) yaz-mış ol-acak yaz-ma-mış ol-acak yaz-mış ol-acak mı? 1. Çoğul Kişi (Biz) yaz-mış ol-acağ-ız yaz-ma-mış ol-acağ-ız yaz-mış ol-acak mı-y-ız? 2. Çoğul Kişi (Siz) yaz-mış ol-acak-sınız yaz-ma-mış ol-acak-sınız yaz-mış ol-acak mı-sınız? 3. Çoğul Kişi (Onlar) yaz-mış ol-acak-lar yaz-ma-mış ol-acak-lar yaz-mış ol-acak-lar mı? -yor olacak

Türkçe'de birleşik zaman yapan "ol-" eyleminin görevlerinden bir diğeri "-yor olmak" yapmaktır. Buna göre eylem şimdiki geçmiş zamana göre çekimlenir, daha sonra olacak eylemini alır, ki bu yüklem olur, sonra kişi eki koyulur. Bu biçimde çekimlenen eylemler "gelecek zaman" anlamı vermezler; ancak gelecek zaman içerisinde yapılıyor olacağını belirtir. Bu da bir iş kılışın, oluşun veya durumun gelecekte yapılıyor olacağını gösterir.
Türkçe'de -mış olacak Tablosu (yaz-):
Kişi Olumlu Olumsuz Soru 1. Tekil Kişi (Ben) yaz-ı-yor ol-acağ-ım yaz-mı-yor ol-acağ-ım yaz-ı-yor ol-acak mı-y-ım? 2. Tekil Kişi (Sen) yaz-ı-yor ol-acak-sın yaz-mı-yor ol-acak-sın yaz-ı-yor ol-acak mı-sın? 3. Tekil Kişi (O) yaz-ı-yor ol-acak yaz-mı-yor ol-acak yaz-ı-yor ol-acak mı? 1. Çoğul Kişi (Biz) yaz-ı-yor ol-acağ-ız yaz-mı-yor ol-acağ-ız yaz-ı-yor ol-acak mı-y-ız? 2. Çoğul Kişi (Siz) yaz-ı-yor ol-acak-sınız yaz-mı-yor ol-acak-sınız yaz-ı-yor ol-acak mı-sınız? 3. Çoğul Kişi (Onlar) yaz-ı-yor ol-acak-lar yaz-mı-yor ol-acak-lar yaz-ı-yor ol-acak-lar mı? Yabancı dillerle etkileşimi [değiştir]

Türkçe sözcük varlığı [değiştir]


Türkçe sözcük varlığı köken tablo görünümü. Mavi: Türkçe sözcükler, diğer renkler: diğer dillerden Türkçeye geçen yabancı sözcükler


2005'te yayınlanan Güncel Türkçe Sözlük 104.481 sözcük içerir. Sonraki yeni çalışmalarla 616.767 söz kapsar duruma gelen sözcük ile birlikte yabancı söz oranı da değişmiştir. Bu sözcüklerin %14'ünün yabancı kökenli olduğu TDK tarafından tespit edilmiştir.
2005'te Almanya’da yaygın olarak kullanılan Almanca "Duden Sözlüğü" 120.000 Almanca sözcük içermektedir.
Şu an için, Türkiye Türkçesinin en gelişmiş sözlüğü Büyük Türkçe Sözlük’te söz, deyim, terim ve isim olmak üzere toplam 616.767 söz varlığı bulunmaktadır. Türkiye Türkçesinin bütün söz varlığını bir araya getiren ve ortak bir veri tabanında kullanıma sunulan Büyük Türkçe Sözlük (TDK), yazı dilinin söz varlığının yanı sıra bütün bilim, sanat ve spor terimlerini, yer adlarını, kişi adlarını, Türkiye bölge ağızlarındaki ve kaynaklardaki sözcükleri, deyimleri içermektedir.[40]
Türkiye Türkçesine geçen yabancı sözcükler [değiştir]

Her ne kadar Atatürk'ün dil devrimi ile Türkiye Türkçesi, kökeni Arapça ve Farsça olup da dilde eğreti duran sözcüklerden arındırılmaya çalışıldıysa da, dil devriminin politik etkenlerle aksamasından ötürü bu iki dilden sözcükler, Fransızca sözcüklerle birlikte Türkçe sözlüğün önemli bir bölümünü oluşturmayı sürdürmektedir.
Yabancı kökenli sözcüklerden bazı örnekler:
  • Arapçadan: insan, asker, hain
  • Farsçadan: ateş, rüzgar, düşman,
  • Fransızcadan: kuzen, kuaför, hoperlör, detay, anten, tuvalet, polis
  • İtalyancadan: politika, fanila, kundura
  • İngilizceden: pikap, video, çita, medya, sandviç
  • Yunancadan: liman, kiraz
  • Almancadan: şalter, general, panzer
Türkçeden diğer dillere geçen sözcük sayısı


Türkçe kökenli ya da alıntı sözcüklerden bazı örnekler:
  • bıçak: Macarca "bicska"
  • cacık: Yunanca "tzatziki"
  • dilmaç (çevirmen): Almanca "Dolmetscher"
  • dolma: İngilizce "dolma", Yunanca "dolmadaki"
  • köşk: Slavca, Almanca "Kiosk"
  • ordu: Almanca, İngilizce ve Fransızca "Horde"
  • yelek: İngilizce ve Fransızca "gilet", İspanyolca "gileco, jaleco, chaleco", Arapça "jalikah"
  • yoğurt: İngilizce "yoghurt", Fransızca "yaourt", Almanca "Joghurt", İspanyolca "yogur"
Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu dönemi veya öncesinden şekillenmiş, Türkçe-Ermenice ortak sözcük dağarcığı, Türkçe-Yunanca ortak sözcük dağarcığı, Türkçe-Bulgarca ortak sözcük dağarcığı, Türkçe-Arnavutça ortak sözcük dağarcığı, Türkçe-Boşnakça ortak sözcük dağarcığı, Türkçe-Romence ortak sözcük dağarcığı mevcuttur.
Türkçe sanılan yabancı kökenli sözcükler

Bazı Türkçe kökenli kabul edilen sözcük, Sevan Nişanyan gibi çeşitli kişiler tarafından yabancı kökenli oldukları iddia ediliyor. Özellikle Soğdcadan bir takım alıntı gerçekleştiği sanılıyor ya da tersine Türkçeden Soğdcaya. Bu durumda kimin kimden alıntı yaptığı kesinlik kazanmamıştır, başka bir olasılık ise karşılıklı etkilenme de söz konusu olduğudur. Bu durum, Eski Türkler ve Soğdların iç içe yaşadıklarından kaynaklanabilir. Bunun yanında Toharca, Orta Farsça ve Türkçe karşılıklı etkilenme olduğu tahmin ediliyor. Çin’in Uygur Türklerin yaşadığı ve özerkliğe sahip oldukları Sincan (Doğu Türkistan) bölgesinde İranî olan Partça, Orta Farsça, Soğdca ve Sakça dillerinden yazı buluntuları [41] tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra Hint-Avrupa dil ailesinin içinde ayrı gruba ait olan Toharcadan da yazılar bulunmuştur.
Türkçe olmadığı sanılan sözcüklerin kökleri hakkında yaklaşımlar:
Sözcük Köken Etimolojik Kaynak akşam Soğdca: χşām Sevan Nişanyan Süer Eker (sayfa 244) acun Soğdca: ajūn (oku: acūn) Sevan Nişanyan bağış Yeni Farsça / Orta Farsça: baχş Sevan Nişanyan bayram Orta Farsça: paδrām, Soğdca: patrām Sevan Nişanyan esen Yeni Farsça / Orta Farsça: āsān Sevan Nişanyan kadın Soğdca: χwatēn Sevan Nişanyan (1) Sevan Nişanyan (2) Süer Eker (sayfa 260) pis Yeni Farsça: pīs, Avesta: paesa- Sevan Nişanyan öküz Toharca: okso/okäs Sevan Nişanyan yardım Yeni Farsça: yārīdan Sevan Nişanyan Bu sözcüklerin kökenleri hakkında farklı değerlendirmeler için Hasan Eren'in kökenbilimi çalışmalarına da bakılabilir.
Unutulmuş sözcükler

Türkiye Türkçesinde çok sayıda unutulan ve daha günlük hayatda kullanılmayan ya da yalnızca özel terimlerde kullanılan saf Türkçe sözcükler vardır. Bu sözcükler TDK tarafından sonradan türetilmiş sözcüklerle karıştırılmamalı. Bunlar Orta Çağda da kullanılmaktadı ve bugünkü yabancı uyruklu sözcükler için karşılık olarak alınabilir. TDK bu sözcükleri eskimiş olarak tanımlar. Bazı örnekler:
Yabancılaşmış Türkçe Öz Türkçe Etimolojik Kaynak ateş (Farsça) od TDK Sevan Nişanyan ayna (Farsça) gözgü TDK cam (Farsça) sırça TDK Sevan Nişanyan damat (Farsça) güvey Sevan Nişanyan hasta (Farsça) sayrı TDK Sevan Nişanyan hoş (Farsça) yahşi TDK Sevan Nişanyan rüzgâr (Farsça) yel TDK Sevan Nişanyan sonbahar (bahar Farsça) güz TDK Sevan Nişanyan
NiqhTR isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla  

Bookmarks

Etiketler
türkçe


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Tüm Zamanlar GMT +4 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:57.

dekorasyon Endüstriyel Mutfak EKipmanları sanal ofis Kiralık Ofis | sanal ofis sanal ofis | sanal ofis | muadil toner | fantezi iç giyim fantezi giyim araç takip sistemleri | kişi takip sistemleri | Varlık takip sistemleri | filo takip sistemleri |
istanbul travesti | izmir escort bayan izmir escort tuzla escort bursa escort bursa escort casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri casino siteleri bahis siteleri istanbul travesti travesti forum |
istanbul travesti Mekanları | istanbul travesti Haber | istanbul travesti Bilgi | istanbul travestileri | istanbul travesti | travesti | ankara travesti| ankara travesti | ankara travesti ankara travesti

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428